Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Kurduğumuz altyapı, aldığımız tedbirler, hayata geçirdiğimiz mekanizmalar sayesinde küresel krizlerin ülkemize etkilerini en alt düzeyde tutuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuva-yı Milliye Meydanı’nda düzenlenen, “Balıkesir OSB, Çamlık Millet Bahçesi, Ardıçtepe Barajı ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.
Sözlerine vatandaşları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 3,5 yıllık aranın ardından tekrar Balıkesir’de vatandaşlarla yüz yüze hasret gidermenin memnuniyeti içinde olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah’tan birliklerini, beraberliklerini, kardeşliklerini ve muhabbetlerini daim eylemesini diledi.
“İki gönül bir olunca samanlık seyran olur” atasözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de milletle bir olduklarında dünyanın yükü omuzlarına binse şikâyet etmediklerini, yedi düvel karşılarına dikilse de eyvallah etmediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşun ve kurtuluşun şehri Balıkesir yanlarında olduğu müddetçe Allah’ın izniyle aşamayacakları engel, üstesinden gelemeyecekleri sıkıntı olmadığını dile getirerek bir türkünün “Karanfil oylum oylum, geliyor selvi boylum/Selvi boylum geç buradan, şen olur benim gönlüm” şeklindeki dizelerini hatırlattı.
“Biz de gönlümüzü şen etmek için bugün Balıkesir’deyiz. Balıkesirli kardeşlerimizle birlikteyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılışa muhteşem bir katılım olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Balıkesir bugün bir başka. Gümbür gümbür nereye yürüyor? 2023’e yürüyor. Rabb’im; eliniz, diliniz, dert görmesin diyorum. Dua ediyorum” diye konuştu.
AK Parti’nin ana kademe, kadın kolları ve gençlik kolları teşkilatına seslenerek “İnşallah sandıkları patlatmaya var mıyız? Sandıklardan inşallah Cumhur İttifakı’yla geleceğe yürümeye var mıyız?” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Varız” cevabını aldı.
“357 AYRI YATIRIM KALEMİNİN TOPLU AÇILIŞINI YAPIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün önce toplu açılış töreni gerçekleştireceklerini ve hasbihal edeceklerini, ardından da partisinin Genişletilmiş İl Meclisi Toplantısı’na katılacağını aktararak, “Bugün burada toplam yatırım bedeli 10 milyar 819 milyon lirayı bulan, güncellenmiş harcama tutarıyla da 37,5 milyar lirayı geçen 357 ayrı yatırım kaleminin toplu açılışını yapıyoruz. Balıkesir’e yakışır” dedi.
Her zaman olduğu gibi yola çıkarken dört ana başlığı söylediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bu dört ana başlığı daha sonra ulaşım, enerji, tarım, dış politika, bunlarla güçlendirdik. Türkiye’yi 20 yılda hamdolsun bu dört temel direk üzerinde yükselterek buralara geldik” ifadesini kullandı.
Açılışı yapılacak eğitimle ilgili yatırımlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle bilgi verdi: “Anaokulundan liseye, spor salonundan atölyeye kadar 71 ayrı eğitim yatırımının açılışını buradan yapıyoruz. Üniversitemizin İlahiyat Fakültesi ve Teknoloji Geliştirme Merkezi binaları ile Bandırma Onyedi Eylül Üniversitemizin 15 farklı yatırımının açılışını da bu vesileyle gerçekleştiriyoruz. Edremit İlçe Kütüphanesini, Edremit Kültür Merkezi ve Spor Salonunu, çeşitli ilçelerimizdeki spor salonu, saha, yurt bakım onarımı gibi yatırımları da hizmete açıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanında İvrindi, Marmara ve Gömeç ilçe hastaneleri, ilçelerdeki aile sağlığı merkezleri, Bandırma Ağız Diş Sağlığı Merkezi ile çeşitli hastanelere yapılan ek binaların resmî açılışlarını da yaptıklarını söyledi.
“ÇALIŞACAĞIZ, ÜRETECEĞİZ, İSTİHDAM SAĞLAYACAĞIZ”
Karesi Yaşlı Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin, çeşitli kurumların hizmet binalarının, enerji yatırımlarının, İller Bankasınca finanse edilen altyapı ve Eti Maden yatırımlarının açılışlarını gerçekleştirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Durmak yok, yola devam. Çalışacağız, üreteceğiz, istihdam sağlayacağız ve evelallah ihracatımızı da bununla patlatacağız. Biz göreve geldiğimizde 30 milyar dolarlık bir ihracatımız varken, bugün artık 250 milyar dolara yaslandık. Türkiye ya. Burası kasaba devleti değil. Türkiye, Türkiye. Altılı masa bundan anlamaz. Onlar daha adaylarını tespit edemediler” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada, Gönen Manyas yolunun, Merkez Havalimanı terminal binasının, sulamada Ardıçtepe Barajı ve sulamaları ile çeşitli dere ıslahlarının açılışlarını yaptıklarını dile getirdi.
Belediyelerin tamamladığı çok önemli yatırımlar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükşehir Belediyesinin yol yapımı ve düzenlemesi, kamp alanı yapımı, restorasyonlar, spor tesisleri, sahil düzenlemeleri, peyzaj çalışmaları, altyapı projeleri gibi çok sayıda eser ve hizmeti gerçekleştirdiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altıeylül, Karesi, Bigadiç, Havran, Kepsut, Dursunbey, Burhaniye, Edremit ilçe belediyelerinin de çok sayıda eser ve hizmeti şehre kazandırdığını belirterek, “Balıkesir ve ilçelerindeki organize sanayi bölgelerimizde yatırım bedeli 7,6 altı milyarı geçen, güncel değerlemeyle de 28 milyara yaklaşan 42 tesis özel sektör kuruluşlarımız tarafından yapılarak üretime geçirildi” şeklinde konuştu.
Tüm bu kamu ve özel sektör yatırımlarının şehre hayırlı ve bereketli olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımları şehre kazandıran, bakanlıkları, kurumları, belediyeleri özel sektör firmalarını tebrik etti.
“TOKİ KANALIYLA BALIKESİR’DE TOPLAM 11 BİN 814 KONUT PROJESİNİ HAYATA GEÇİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’in nereden nereye geldiğini ifade edebilmek için son 20 yılda şehre kazandırdıkları eserleri hatırlatmak istediğini belirterek, şöyle konuştu: “Son 20 yılda Balıkesir’e toplam 50 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde 4 bin 448 adet yeni derslik kazandırdık. Şehrimize ikinci devlet üniversitesi olarak Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’ni kurduk. Gençlik ve sporda 8 bin 279 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 37 adet spor tesisi inşa ettik. Sağlıkta Balıkesir’e toplamda 2 bin 334 yataklı 32 hastaneyle birlikte 78 sağlık tesisi yaptık. Sosyal yardımlarda, Balıkesirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 4 milyar lira kaynak tahsis ettik. Değerli kardeşlerim, biz vatandaşımızı sokakta bırakmadık. Her zaman yanında olduk. Bundan sonra da yanında olacağız. Çevre ve şehircilikte TOKİ kanalıyla Balıkesir’de toplam 11 bin 814 konut projesini hayata geçirdik. Cumhuriyet tarihinin en büyük konut hamlesinin ilk etabı olan 250 bin sosyal konut projesi çerçevesinde Balıkesir’de toplam 3 bin 900 konut inşa edeceğiz. ‘İlk evim, ilk iş yerim’ adını verdiğimiz projemize şu ana kadar Balıkesirli vatandaşlarımız tarafından ne kadar müracaat var biliyor musunuz? 42 bin başvuru yapıldı.”
Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında Balıkesir’de 2 milyon metrekare alanda çalışmaların sürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre kazandıracakları millet bahçelerinden Kızpınarı ve İvrindi’yi tamamladıklarını, Savaştepe, Sındırgı, Kepsut ve Havran’daki projelerin yapımına da devam ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada 2002 yılına kadar Balıkesir’e yapılanın 76 kilometre bölünmüş yol olduğunu belirterek, “Peki biz ne yaptık? Bu 76 kilometreyi biz 690 kilometreye çıkardık. Farkımız bu. İstanbul-İzmir otoyolunun 106 kilometrelik kesimi de nereden geçiyor? Balıkesir’den geçiyor. Eskişehir, Kütahya, Balıkesir ve Bandırma, Balıkesir-Manisa arasındaki demir yollarını modernize ederek elektrikli ve sinyalli hâle getirdik. Gökköy Lojistik Merkezini kazandırdık. Balıkesir’i hızlı tren ağlarına bağlayacak olan Osmaneli, Bursa, Bandırma, Balıkesir hattının şu anda inşaatı sürüyor” şeklinde konuştu.
Balıkesir’de iki tane havaalanı bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Koca Seyit Havalimanı’na yıllık 3 milyon kapasiteli, Balıkesir Havalimanı’na ise yıllık bir milyon yolcu kapasiteli terminal binası yaptıklarını aktardı.
“BALIKESİRLİ ÇİFTÇİLERE TOPLAMDA 4,6 MİLYAR LİRA TARIMSAL DESTEK VERDİK”
Tarım ve ormanda Balıkesir’e 8 baraj ile 7 gölet yaptıklarını, 9 baraj ve iki göleti de inşa ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda inşa ettikleri projelerle 702 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, 178 bin dekar zirai araziyi daha sulamaya açacaklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir ve ilçelerinde inşa ettikleri 58 dere ıslahı ile 43 yerleşim yeri ve 429 bin dekar araziyi taşkın zararlarından koruduklarını vurgulayarak, “Balıkesirli çiftçilerimize toplamda ne kadar destek verdik biliyor musunuz? 4,6 milyar lira tarımsal destek verdik. Bay Kemal diyor ki; ‘Çiftçiler aç. Çiftçilere bir şey verilmedi’. İşte buyur. Ben resmî rakam veriyorum. Masada, aldatmaca değil bu. Sanayi ve teknolojide 4 yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark ve 10 araştırma geliştirme merkezi kurduk” ifadelerini kullandı.
Enerjide ise 244 bin doğal gaz abonesi bulunan Balıkesir ve 44 ilçesine doğal gaz arzı sağladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ileriki süreçte Ayvalık, Balya, Gömeç, Manyas ve Sındırgı’ya doğalgaz arzı sağlamayı hedeflediklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki kadınlara hitaben, “Her zaman bir lafım var. Ne diyorum? Kale içeriden fethedilir. AK kadınlar bu yolda evelallah dimdik ayakta durdukça bu kale düşmez” ifadelerini kullandı.
“HEP SÖYLEDİĞİMİZ GİBİ, BİZ EN BAŞINDAN BERİ NE YAPTIĞIMIZI BİLİYORDUK”
Ne kadar özetlerse özetlesin anlatmakla bitmeyen eser ve hizmetleri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi 81 vilayetinin her biriyle nasıl bugüne eser ve hizmet siyasetimizle taşımışsak, inşallah -şimdi bir başlık atıyorum- Türkiye yüzyılına giden yolu da aynı şekilde inşa edeceğiz. Bu seçimlerin başlığı ne? Türkiye yüzyılı. Sizler Türkiye’yi eski, istikrarsız, öz güvensiz, yoklukların ve zulümlerin dönemlerine çevirmek isteyenleri de biliyorsunuz. Türkiye yüzyılı için mücadele edenleri de biliyorsunuz. Balıkesir’in tercihi ne olursa olsun başımızın üzerindedir. Çünkü biz bu ülkeyi, bu şehri ve tüm insanlarımızı Allah için seviyoruz” diye konuştu.
Dünyanın, İkinci Cihan Harbi sonrasındaki en zorlu dönemini yaşadığına, küresel, siyasi ve ekonomik güç dengelerinin temellerinden sarsıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ve savaşın tetiklediği ekonomik ve sosyal sıkıntıların giderek daha köklü değişimlerin habercisi hâline dönüşmeye başladığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tablonun ister istemez Türkiye’yi de etkilediğine işaret ederek, şöyle devam etti: “Türkiye’nin farkı, son 8-9 yıldır ardı ardına maruz kaldığı saldırılar ve mücadele ettiği sıkıntılar sebebiyle bu süreci çok önceden görebilmesidir. Biz bunu gördük. Kurduğumuz altyapı, aldığımız tedbirler, hayata geçirdiğimiz mekanizmalar sayesinde küresel krizlerin ülkemize etkilerini en alt düzeyde tutuyoruz. Hatta bununla kalmıyor, ön alarak pek çok alanda dünyaya örnek olacak adımlar atıyoruz. Sağlık sistemimizin gücü sayesinde salgın döneminde böyle bir misyon üstlendik. Allah’a hamdolsun. Sağlıkta dünya ile yarıştayız. Ve şu anda 20 şehir hastanemiz dünyaya örnek, örnek. Üretim gücümüzle geliştirdiğimiz kendi iktisadi büyüme modelimiz sayesinde ekonomik kriz döneminde benzer bir rol oynuyoruz. Hatırlarsanız bizim ekonomideki uygulamalarımızı daha birkaç ay öncesine kadar içeride ve dışarıda birileri yerden yere vuruyordu. Sonra küresel ekonominin tüm önemli kurumları ve aktörleri bizim uyguladığımız ekonomi programını teyit ve tavsiye eden açıklamalar yapmaya başladı. Hep söylediğimiz gibi, biz en başından beri ne yaptığımızı biliyorduk. Neyi hedeflediğimizi biliyorduk.”
“İSTİHDAMDA TARİHİMİZİN EN YÜKSEK SEVİYESİ OLAN 31 MİLYONA DAYANDIK”
Enerji ve emtia kriziyle başlayıp giderek genişleyen ekonomik sorunlar sebebiyle bilhassa gelişmiş ülkeleri sıkıntılı bir kışın beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim böyle bir derdimiz var mı? Elhamdülillah, bizim böyle bir derdimiz yok. Mesela sadece doğal gaz, sadece petrol, sadece elektrik değildir. Gelişmiş ülkelerin güvenlik ve refah kalelerini tehdit eden daha pek çok sorun her an baş göstermek üzere pusuda bekliyor” ifadelerini kullandı.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme esasına dayanan programı kararlılıkla uyguladıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üretim tarafı oldukça iyi gidiyor. İstihdamda tarihimizin en yüksek seviyesi olan 31 milyona dayandık. İhracatta her ay rekor kırıyoruz. Dış ticaretimizde enerji maliyetlerindeki aşırı artışlar ve sanayideki ara ürün ithalatından kaynaklanan bir sapma yaşanıyor. Ama bunu ileride fazlasıyla telafi edebilecek potansiyele sahibiz” dedi.
Her gün yeni bir projeyle, müjdeyle milletin karşısına çıktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, köprüler, yollar, demir yolları yaptıklarını, tüneller açtıklarını, sondajlar yaptıklarını, fabrikalar kurduklarını, konutlar inşa ettiklerini, savunma sanayisini güçlendirdiklerini, harekâtlar yürüttüklerini ve diplomasi trafikleri yönettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şurada Karadeniz’de, ah ah, artık sondaj gemilerimiz var mı? Kendi sondaj gemilerimizle 12 bin metre derinliğe iniyor, oralarda sondaj yapıyoruz. Eskiden nerede böyle sondaj geminiz olacak? Yok, böyle bir şey ama şimdi var. Burası Türkiye. İki tane de sismik araştırma gemimiz var. Bütün bunlarla beraber inşallah şimdi doğal gazımızı da çıkardığımız andan itibaren Türkiye’nin nereye varacağını anlayın” diye konuştu.
“YÜKSEK ENFLASYON TÜM DÜNYANIN SORUNUDUR”
Ziyaret ettikleri her şehirde milyarlarca liralık yatırımla hayata geçirdikleri onlarca, yüzlerce eseri hizmete aldıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları her toplantıda asırlık sorunların çözümü anlamına gelen reformların müjdelerini paylaştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi içeride ve dışarıda güçlendirecek ne varsa hepsini de azimle, kararlılıkla, başarıyla yürüttüklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “En büyük sorunumuz geçtiğimiz aralık ayından itibaren malum yükselişe geçen enflasyonun insanlarımızın günlük hayatlarında yol açtığı sıkıntılardır. Esasen yüksek enflasyon tüm dünyanın sorunudur. Bugün Avrupa’dan Amerika’ya dünyanın neresinde yaşayan bir yakınınız varsa lütfen telefon açıp kendilerine enflasyonun günlük hayatlarına olan yansımalarını sorun. Gerçek tabloyu onlar size anlatacaktır. Ülkemizin farkı, bu tür tartışmaların yerli ve millî bir anlayıştan uzak şekilde, ideolojik saplantıların ürünü argümanlarla yürütülmesidir. İnsanlarımızın refah düzeylerinde yaşanan kayıpları en iyi biz biliyoruz ve bunu telafi edecek tedbirleri de yine biz alıyoruz biz. Ülkemizin ve milletimizin hiçbir meselesinde olmadığı gibi hayat pahalılığı hususunda da gözümüzü gerçeklere kapatmadık, kapatmayız. Burada önemli olan ülkenin ve milletin meselesini yapıcı yaklaşımla, hüsnüniyetle, yükü artıran değil yük paylaşan bir anlayışla tartışma erdemini ortaya koyabilmektir. Maalesef bu erdemden yoksun belli kesimler tamamen milletimizi karamsarlığa sürükleme gayesiyle pireyi deve yaparak ortalığı yaygaraya vermek için çalışıyor. Birileri de bu puslu havayı fırsat bilerek hak ettiğinin çok ötesinde kazançlar sağlama, hatta resmen devleti ve milleti soyma peşine düşüyor. Ne yaygaracılara ne fırsatçılara meydanı bırakmadık, bırakmayız.”
Milletin derdiyle dertlenmeyi hayatının merkezine yerleştirmiş bir parti olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hükûmete geldiğimizden beri vesayet güçleriyle bu anlayışla mücadele ettik. Terör örgütlerinin başını bu anlayışla ezdik. Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde artık inler tamamen boşaltıldı. Artık duyuyor musunuz bunların seslerini? Çünkü askerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimizin hep birlikte verdikleri bu mücadeleyle Allah’a hamdolsun terör örgütlerini çökerttik. Artık yaylalarda benim vatandaşım çıkıp rahatlıkla pikniklerini yapabiliyor. Ne sıkıntılar yaşandı. Şimdi bunlar yok. Şimdi Güneydoğu, Doğu, bütün bu illerde geceleri saat 00.00’lara kadar vatandaşım sokaklarda. Darbecilere sokakları bu anlayışla dar ettik. Ekonomik tetikçilerin önünü bu anlayışla kestik. Küresel siyaset ve ekonomi baronlarının karşısında bu anlayışla ülkemizin ve milletimizin hakkını, hukukunu savunduk.”
“ÜRETİMİ VE İSTİHDAMI DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törendeki konuşmasında, bugün insanların güvenliğini, huzurunu, işini, aşını geleceğini koruma üzerine kurulu yönetim anlayışıyla Türkiye’yi içeride ve dışarıda tüm badirelerden çıkartarak yola devam ettiklerini söyledi.
Sadece bununla kalmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye Yüzyılı” gibi yeni vizyonlarla gençlere bırakacakları büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için çalıştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye genelinde 76 üniversite varken bu sayının 208’e çıktığını, 81 vilayetin tamamında üniversitenin bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Artık bizim gencimiz Iğdır’dan çıkıp Ankara’ya, İstanbul’a gitmesin. Muş’tan çıkıp Ankara’ya, İstanbul’a gitmesin. Artık profesörlerimiz, doçentlerimiz, hocalarımız Iğdır’a gitsin, Ağrı’ya gitsin, Muş’a gitsin. Dolayısıyla yavrularımızı orada eğitsinler, orada yetiştirsinler. Oralardan artık bakıyorsunuz birinci olarak mezun olan yavrularımız var. Buraya durup dururken gelmedik. Bunların önünü hazırladık. 76 üniversiteden 208 üniversiteye. Yaptığımız yüksek ücret artışlarıyla işçisinden memuruna, emeklisinden sosyal yardım alanına herkesin yanında yer aldık. Göreve geldiğimizde neydi burs? 45 liracıktı. Şimdi burs 850 lira oldu. Doktora öğrencilerininki asgari ücrete çıktı. İnşallah yılbaşında tüm bu kesimlerin durumlarını tekrar düzenleyerek, refah kayıplarını biraz daha telafi edecek adımları atacağız.”
Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim bu ülkeye yaptığımız en büyük hizmetlerden biri, eski Türkiye’nin hastalıkları arasında yer alan kamu mali dengesindeki bozulmalara izin vermeyişimiz olmuştur. Eskiden harç alınıyordu öğrencilerden. Bu harç sebebiyle gençler hatırlayın, boykotlar yapılıyordu. Biz geldik, harcı ne yaptık? Tamamen kaldırdık. Şimdi var mı harç? Yok. İsteyene burs, kredi veriyor muyuz? Veriyoruz. Yurtlarımız şu anda ihtiyacı karşılayacak noktada. 850 bin öğrenci kapasiteli Türkiye genelinde yurtlarımız var. Hani diyorlardı ya ‘1 yılda yaparız.’ Bay Kemal, sen hiçbir şey yapamazsın. Sen, Sosyal Sigortalar Kurumunu duman ettin, mahvettin. Savaş Ay’ın programını hatırlayın. Hastanelerde rehin alınan hastalarımız vardı. Kimdi o zaman SSK’nın başında? Bay Kemal. Bundan bir şey olmaz. Aman dikkatli olalım. 15 seçimdir, seçim kazanamayan bu Bay Kemal’e benim milletim inanmadığı için bu yolu açmıyor. Bundan sonra da Allah’ın izniyle açmayacak. Bu adımları atarken bir şeyi görüyoruz. Nedir o? Ülkemiz için kalıcı bir tehdit. İşte onlar, bunlar. Bunlara, bu tehdit imkânını vermeyeceğiz. Cumhur İttifakı olarak 2023’ten itibaren de yeni bir döneme gireceğiz. Buna var mıyız? Buna hazır mıyız? Mesele yok. Siz bu kararlılığı gösterdikten sonra biz bu yolda feda-i can eylemişiz ve böyle de devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke için kalıcı bir tehdit ve telafisi zor bir yıkım hâline dönüşecek hiçbir adımı atmayacaklarını, attırmayacaklarını ifade ederek, “Şimdi sadece fiyatlardaki dalgalanmayla mücadele ediyor, insanlarımızın gelirlerini yeni fiyat seviyesine göre yükseltmeye çalışıyoruz. Çünkü sorunumuz, devletin batması değil fiyatların dalgalanmasıdır. Bu basit gerçeği göremeyen sözde iktisatçılar hâlâ ‘faiz’ lafı gevelemeye devam ededursun, biz kendi işimize bakarak üretimi ve istihdamı desteklemeyi sürdüreceğiz. Bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay inmeye devam edecektir. Kimse bize bu konuda akıl vermesin. Yatırımcı gelsin, bizim devlet bankalarından kredi talebinde bulunsun ve onları faize ezdirmeyeceğiz. Çünkü yatırım yüksek faizle olmaz. Onun için düşük faiz” diye konuştu.
Başbakanlığı döneminde enflasyonu 6,4’e düşürdüklerini, faizi de 4,6’ya indirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu biz yaptık. Allah’ın izniyle yine şu andaki bu gidişi biz düze çıkaracağız. Bugüne kadarki demokrasi ve kalkınma adımlarını nasıl başarıyla neticelendirdiysek, inşallah mevcut sıkıntıları da biz çözeriz, biz çözeceğiz” dedi.
Mitinge katılanlara “Türkiye yüzyılını birlikte inşa etmeye hazır mısınız? Balıkesir, 2023’te tercihini büyük ve güçlü Türkiye’den yana yapmaya hazır mısın? Balıkesir, 2023 vizyonuna sahip çıkarak, evlatlarına en değerli mirası bırakmaya hazır mısın? Balıkesir, ülkemize diz çöktürmenin, milletimize boyun eğdirmenin peşinde olanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mısın?” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Balıkesir yanımızda olduğu müddetçe bize durmak, duraksamak yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreninin ardından AK Parti Balıkesir Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir Valisi Hasan Şıldak ile Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ı kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için, sabırla ve kararlılıkla, istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek, hedeflerinden kopmamasını sağlamak, önceliklerimizin en başında yer almaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Sözlerine, “Üstad’ın, ‘Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük’ dediği kutlu davamıza omuz veren, gönül veren, sahip çıkan tüm yol arkadaşlarımızı yürekten selamlıyorum” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısını 24 Ağustos’ta büyük kongreden önce gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradan geçen süre zarfında ülke, millet, demokrasi ve partileri açısından önemi haiz pek çok kritik gelişmeyi geride bıraktıklarını söyledi.
AK Parti’nin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’ni, 7 Ekim’de partiye ve temsil ettiği değerlere yakışır şekilde alınlarının akıyla icra ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kongremiz bir AK Parti klasiği olan süreklilik içinde değişim yönümüzün ne kadar güçlü, hâlen ne kadar diri olduğunu tekrar göstermiştir. Ak saçlılarımızın tecrübesiyle, gençlerimizin heyecanını birleştirdiğimiz kongremizde partimizin yönetim organlarını da belirledik. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimizden 49 arkadaşımız bayrağı yeni yol arkadaşlarımıza teslim etti. Görevi devreden arkadaşlarımıza, partimize ve davamıza yaptıkları üstün hizmetler dolayısıyla bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Parti kurullarımıza asil ve yedek olarak seçilen tüm arkadaşlarımızı da gönülden tebrik ediyorum. Kongre sürecimizin öncesinde üç kademe il başkanlıklarımızın bazılarında çeşitli değişiklikler yaşandı. Bu arkadaşlarımıza da emekleri için teşekkür ediyorum. Yeni görevleriyle, toplantılarımıza ilk defa katılan arkadaşlarımıza Rabbimden başarılar niyaz ediyorum.”
“KAMPANYA EKİBİMİZLE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin ardından 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıkları çok daha yoğun bir şekilde başlattıklarını ifade etti.
Partinin öncelikleri çerçevesinde seçim takviminin ilerlediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Temayül yoklamalarımızı, Türk siyasetine örnek olacak bir demokrasi ikliminde sizlerin de desteğiyle tamamladık. Yarın kamu görevlilerinin istifa süreci doluyor. Meclis üyeliği için başvuruları 3 Aralık’a kadar alacağız. Süreç kendi mecrasında ilerlerken biz de gündemimizi işletiyoruz. Milletimizin huzuruna en doğru, en isabetli, en gayretli isimlerle çıkmanın çabasındayız. Temayül yoklamalarıyla, saha araştırmalarıyla, istişarelerle, görüşmelerle, partimize mahsus diğer yöntemlerle adaylarımızı belirleyeceğiz. Kampanya ekibimizle çalışmalara başladık. Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile görüşmelerimiz olumlu bir mecrada karşılıklı anlayış ve saygı ekseninde devam ediyor. Görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız muhataplarıyla sürekli temas hâlinde. Biz de dün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi Külliyemizde ağırladık. Kendisiyle oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Millî irade düşmanlarına karşı 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşıma azmindeyiz. Gayemiz, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirlerimizi gerçek belediyecilikle tekrar buluşturmaktır.”
“İSTANBUL ESKİ GÜNLERİNİ MUMLA ARAR HÂLE GELDİ”
Grup toplantısında ilan ettikleri “Yeniden İstanbul”un bu mücadelenin parolalarından biri olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte sizler de görüyorsunuz. Dünyanın göz bebeği olan İstanbul, CHP zihniyetinin elinde eski günlerini mumla arar hâle geldi. Ortaya bir eser koyamadıkları gibi bizim başlattığımız ve belli bir aşamaya getirdiğimiz projeleri bile devam ettiremediler. Eskiyen reklam panolarını yenilemekten başka bir icraatları yok. AK Parti döneminde, sakinlerinin yaşamaktan huzur duyduğu aziz İstanbul, ne yazık ki CHP’li iş bilmezlerin yönetimi altında İstanbulluları yoran bir şehir hâline dönüştü. Hepimizin bildiği Kara Tren türküsünü şimdi İstanbul halkı her gün söylüyor. Ne diyordu o meşhur türküde… ‘Kara tren gecikir belki hiç gelmez, dağlarda salınır da derdimi bilmez, dumanın savurur, hâlimi görmez, kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez’ Bugün de İstanbullu kardeşlerimiz gözü yolda otobüs, metrobüs, metro bekliyor. Ama bunların hiçbiri vaktinde gelmiyor. Hadi geç de olsa geldi diyelim, bu sefer de bakımsızlıktan dolayı yolda kalıyor. Aynı vahim tablo diğer tüm CHP’li belediyeler için de geçerlidir.”
“ŞEHİRLERİNE HİZMET ETME GEREĞİ BİLE DUYMUYORLAR”
“Büyükşehri, ili, ilçesi ve beldesiyle CHP’li belediyelerin alametifarikasının, vatandaşa nasıl hizmet edilir bilmemek olduğunu” söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Niye? Çünkü umurlarında değil. Bunların gündeminde emanetini taşıdıkları insanlara hizmet etmek, eser kazandırmak, milletin sıkıntılarına çözüm üretmek gibi bir dertleri yok. Çok daha kötüsü, bunu öğrenmek gibi bir niyetleri de yok. Alışmışlar, istismar ve korku siyasetine. Alışmışlar ‘Tıpış tıpış bize oy vereceksiniz” demeye, şehirlerine hizmet etme gereği bile duymuyorlar. Bir de bunu utanmadan, sıkılmadan kameralar önünde söylüyorlar. CHP’li belediye başkanlarının olduğu yerlerde vatandaşımız öyle bir hâle gelmiş ki en küçük bir hizmet görse halay çekiyor, davul zurna çalıyor. Ne hâle düştük. Yani, vatandaş neredeyse asfalt döküldü, çöpü toplandı, parkı yapıldı, yoldaki çukur kapatıldı diye kurban kesecek. Hâle bakın. Hatta kimi yerlerde oy verip seçtikleri belediye başkanlarının şehirlerine geldiğini duyunca 40 yıldır görmediği dostunu görmüş kadar seviniyor. Milletimizi inşallah bu cendereden Mart ayının sonunda hep birlikte kurtaracağız. Şehirlerimizin bir beş sene daha kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı yönetiminde olan tüm belediyelerimizi korumakla kalmayacak, Allah’ın izniyle çok daha yüksek oy oranlarıyla tekrar kazanacağız.”
“AFETİN YIKTIĞI ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRANA KADAR DURMAYACAĞIZ”
“Kazanmak, hem de ezici bir oranla kazanmak dışında hiçbir seçeneğimizin olmadığı bir seçime daha hazırlanıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkez ve Meclis grubuyla gelecek dört aylık zamanın hazırlıklarını tüm boyutlarıyla en ince ayrıntılarıyla yürüttüklerini söyledi.
Kabinenin, eser ve hizmet siyasetini kesintisiz şekilde sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediyelerin birçok yerde çeyrek asrı aşan tecrübeleriyle yerel yönetimler alanında bir destan yazdığını ifade etti.
Her bir belediyenin saymaya kalkılsa saatler sürecek eserleri ve doğrudan vatandaşın hayatına dokunan hizmetleri bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrenin korunmasından dezavantajlı grupların desteklenmesine kadar Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini titizlikle gerçekleştiren yerel yönetimlerin kendi belediyeleri olduğunu kaydetti.
AK Partili belediyelerin iyi uygulama örnekleriyle uluslararası alanda diğer yerel yönetimlere de emsal teşkil ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem bölgesinden elimizi zaten hiç çekmedik. Kardeş belediyeler uygulamamız başarılı bir şekilde yürüyor. Afetin yıktığı şehirlerimizi ayağa kaldırana kadar durmayacağız. Kurumlarımızın tamamıyla olduğu gibi belediyelerimizle de deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Aralık ayı boyunca bölge genelinde 46 bin konutun ve köy evinin hak sahiplerine teslimini yapacağız. Böylece ahde vefamızı, verdiğimiz sözlerin arkasında olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz.”
“BU ÜLKENİN HER KARIŞ TOPRAĞINI AYNI STANDARTTA ESER VE HİZMETLERLE DONATAN BİZİZ”
Muhalefet cenahının hizmet yarışında kendileriyle boy ölçüşemeyeceğini bildiği için her zamanki gibi yalan ve iftira silahına sarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sadece bu kadarla kalsalar, hem söylemimizle hem hukuk önünde ağızlarının payını verir, Allah’ın izniyle yerlerine oturturuz. Ancak siyasi ihtirasları uğruna ülkemizin 1970 ve 1990’lı yıllarda yaşadığı sıkıntıların sebebi olan sosyal fay hatlarını kaşımaktan da çekinmemeleri, bizi milletimizin geleceği adına endişelendiriyor. İnsanımızı sınıflara bölmeye ve bunların arasında astlık üstlük ilişkisi kurmaya kalkan zihniyet ancak tek parti faşizmi özentisi olabilir. Çünkü bu ülkenin insanları, sadece o dönemde böyle bir zillete maruz kalmıştır. Milletimiz, Demokrat Partiyi ve Menderes’i, işte bu faşist zihniyeti yerle yeksan eden devrimi başlattığı için hâlâ kalbinin en mutena köşesinde yaşatıyor. Aynı şekilde Özal’ı da bu yolu takip ettiği için adı her geçtiğinde hayırla yâd ediyor.”
AK Parti’nin belediyelerde 30 yıla yaklaşan, hükûmette 21 yılı geride bırakan iktidarının gerisindeki sırrı arayanların ilk bakacağı yerin de burası olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin, bırakın aynı şehirde yaşayan insanları arasında ayrımcılık yapmayı, doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle her karış toprağını aynı standartta eser ve hizmetlerle donatan biziz” dedi.
Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan şehirciliğe kadar her alanda yaptıkları tüm eser ve hizmetleri sundukları insanların hiçbirinin kimliğine bakmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaş, bölge ve şehirler arasında asla ve asla ayrımcılık yapmadıklarını vurguladı.
“HER BİR İNSANIMIZI BU ÜLKENİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞI OLARAK GÖRDÜK”
Her bir insanı bu devletin ve ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksini söyleyen sadece bize değil, bu ülkeye de bühtan ediyor ve yalan söylüyor demektir” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20-30 yıl öncesiyle mukayese edildiğinde, vatandaşların artık hükûmetten de belediyelerden de beklenti seviyelerinin çok değiştiğine dikkati çekti ve şunları kaydetti: “Sadece iş, sadece aş, sadece eğitim, sadece sağlık, sadece altyapı hizmeti sunmak kimseye yeterli gelmiyor. İstihdamı 32 milyonun üzerine çıkarmış, eğitimi ana sınıfından üniversitesine, her aşamasına, herkes için erişilebilir kılmış, sağlıkta, dünya çapında bir sistem kurmuş, ulaşım başta olmak üzere altyapısını baştan sona yenilemiş bir ülkede insanların böyle bir hissiyata kapılmasını elbette tabii karşılamamız lazım. Bunlar hükûmetin zaten yapması gereken asgari hizmetler olarak görülüyor. Sorduğunuz zaman ‘Göreviniz, tabii ki yapacaksınız?’ Bunu söylüyorlar. Peki, bundan önce gelenler, bizden önce gelenler bunları niye yapmadı? Gençler başta olmak üzere vatandaşımızın hükûmetimizden beklentisi daha yüksek standartlarda bir hayat seviyesini kendisine sağlamasıdır.”
Türkiye Yüzyılı’nın bu hedefin adı, aynı durumun belediye hizmetleri için de geçerli olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar CHP’li belediyeler henüz klasik belediyecilik hizmetlerini vermeyi beceremese de AK Parti olarak bizim vizyonumuz çok ama çok farklıdır. Hem partimizin genel merkez birimlerinin hem ilgili bakanlıklarımızın bu doğrultuda çok önemli hazırlıkları var. İnşallah 31 Mart seçimleri kampanyası sürecinde bu hazırlıkları milletimizle paylaşarak, AK Parti’nin farkını bir kez daha göstereceğiz” şeklinde konuştu.
“İNSANIMIZIN GÜNLÜK HAYATINDA YAŞADIĞI SIKINTILARI GÖRMEZDEN GELİYOR DEĞİLİZ”
“Tüm bunları söylerken insanımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları görmezden geliyor veya inkâr ediyor değiliz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı: “Türkiye’nin yaklaşık on yıldır siyasetten güvenliğe ve ekonomiye kadar her alanda sinsi ve kasıtlı bir saldırı altında olduğunu kimse reddedemez. Sokakları karıştırmaktan darbe girişimine, ekonomik tuzaklardan siyaset mühendisliklerine kadar yaşamadığımız hadise kalmadı. Hamdolsun, milletimizle birlikte bu badirelerin hepsini de göğüslemeyi ve yıkılmadan ayakta kalmayı başardık. Küresel düzeyde Kovid-19 salgınıyla başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen bir krizin olumsuz etkileriyle boğuşuyoruz. Biliyorsunuz bu süreçte yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bir yaklaşımla hareket ettik. Her kesimden insanımızın bu küresel tsunamiden en az düzeyde etkilenmesini teminen tüm kaynaklarımızı harekete geçirdik. Hayat pahalılığının bilhassa dar gelirli insanımızın refah seviyesinde yol açtığı gerilemeyi telafi etmek için pek çok mekanizma kurduk. Yeri geldiğinde kendimizi sollama pahasına, ne yapılması gerekiyorsa onu yerine getirmekten çekinmedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup toplantısında enerjiden emekli maaşlarına, aile ve gençlik fonundan ihracatçılara yönelik teşviklere kadar geniş bir yelpazede verdikleri desteklerin icmalini çıkardıklarını belirterek, “Ancak, ekonomide dengeleri tekrar kurmanın vakit aldığı bir gerçektir. Bunun için sabırla ve kararlılıkla istihdam ve yatırım odağını kaybetmeden, ekonomimizi enflasyon belasından kurtaracak programları uyguluyoruz” dedi.
Türkiye’nin kazanımlarını korumak, kayıplarını telafi etmek ve bu hedeflerden kopmamasını sağlamanın önceliklerinin en başında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin ve dünyanın güvenlikten ekonomiye her alanda adeta kaynadığı bir dönemde Türkiye’nin en büyük gücünün, güven ve istikrar iklimini muhafaza etmesi olduğunu vurguladı.
“İSTİSNASIZ HER BİR ARKADAŞIMIZ ÜLKEMİZE VERDİĞİ HİZMET ÖLÇÜSÜNDE DEĞER SAHİBİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayındaki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nde bu hakikati millete anlattıklarını, milleti ikna ettiklerini ve desteğini aldıklarını kaydederek, 28 Mayıs’tan beri yaşananların hem kendilerinin ne kadar haklı olduğunu hem de milletin ne kadar büyük bir badire atlattığını defalarca ispat ettiğini söyledi.
“Önümüzdeki belediye başkanlığı seçiminde de yapacağımız işte budur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hükûmette sağladığımız istikrarı, muhalefetin elinde bizar olan belediyelere de teşmil ederek, şehirlerimizin kalkınmasını hızlandırmak istediğimizi herkese anlatacağız. Yolunu, kaldırımını, asfaltını, çöpünü, kanalizasyonunu, arıtmasını çözememiş muhalefet belediyelerinin karşısına Türkiye Yüzyılı belediyeciliği ile hep birlikte çıkacağız. Kendi belediyelerimizde de bu vizyona ayak uyduramayan arkadaşlarımız varsa bayrak yarışı yaklaşımıyla yeni isimlerle çıtayı yükselteceğiz. Hep söylediğimiz gibi bu partide şahsım dâhil hiç kimse layüsel değildir. İstisnasız her bir arkadaşımız ülkemize, milletimize, şehrine ve partimize verdiği hizmet ölçüsünde değer sahibidir. Belediye başkan adaylarımızı bu anlayışla belirlemek boynumuzun borcudur. Bireysel siyasi hesaplardan hatır ve gönül ilişkilerine kadar bu yaklaşıma aykırı hiçbir unsurun aday belirleme ve seçim kampanyası çalışmalarını zehirlemesine izin veremeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkezden, Meclis grubundan ve teşkilatlardan beklentisinin 31 Mart seçimleri sürecine bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmaları olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Aksi takdirde milletimizin karşısında hep birlikte boynumuz eğik kalır. İnanın eğik kalır ve ‘Nasıl oldu da biz bu duruma düştük?’ deriz. Onun için kararlı olacağız. Böyle bir vebalin altından hiçbirimiz kalkamayız. Diğer partilerde kimi maddi kimi ahlaki kimi şahsi dalaverelerle ortaya çıkan rezillikler AK Parti’nin kapısından içeri giremez. Bunun için hep birlikte partimize ve partinin kuruluş ilkelerine dört elle sarılmamız gerekiyor. Belediyelerde ve hükûmette geçen uzun iktidar yıllarının bizi bozmadığını, tam tersine tecrübeyle olgunlaştırdığını milletimize göstereceğiz.”
“EN KÜÇÜK REHAVETE, FİTNEYE İZİN VERMEDEN NETİCEYE ULAŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, amaçlarının 31 Mart’ta 30’u büyükşehir, 51’i il, 922’si ilçe ve 390’ı belde olmak üzere Türkiye’deki 1393 belediyenin tamamına yakınını AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kazanmak olduğunu belirterek, “Bu hedef doğrultusunda ‘sen, ben’ yok, ‘biz’ varız” dedi.
Salondaki partililere, “Seçim sonuçları belli olana kadar gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız?” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” karşılığının ardından, “Eğer buna inanıyorsanız bu ses böyle çıkmaz” ifadesini kullandı.
Partililerin güçlü bir şekilde alkışlamasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman, her an böyle bir duruş sergilemeliyiz. En küçük bir rehavete, aksaklığa, eksikliğe, dağınıklığa, zaafa, fitneye izin vermeden neticeye ulaşacağız. Men sabera zafera, hedef bu. Kim sabrederse zafere erişir” diye konuştu.
Sorumluluk alanları içinde hiçbir boşluk bırakmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaş neredeyse orada olmak bizim boynumuzun borcudur. Sizlere güveniyorum, sizlere inanıyorum. Sizlerden şehirlerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarıma en kalbi muhabbetlerimi iletmenizi istiyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP 28 Zirvesi’ne katılmak üzere Dubai’ye gideceğini, yarın Türkiye’ye döneceğini ve pazartesi günü de Katar’daki yüksek düzeyli zirveye katılacağını bildirerek, “Bu süreç içerisinde de çalışmalarımızı hep beraber takip edeceğiz. Durmak yok yola devam. Efkan Bey ile beraber çalışmaya devam ediyorsunuz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, program öncesinde, parti genel merkezinde Avrupa şampiyonu olan Down Sendromlu Futsal Millî Takımı oyuncuları ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.
Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.
Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”
“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”
Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”
Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.
“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”
“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.
Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.
Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.
Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.
“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.
“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”
Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.
Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.
“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.
“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.