Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, diğer pek çok alandaki hizmetlerimiz gibi afetlerde de dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kepez’deki Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen Antalya Toplu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında, Kepez’den başlayarak bir taraftan Kumluca’ya diğer taraftan Manavgat’a kadar her köşesi ile Antalya ile hasret gidermeye geldiklerini belirtti.
Aşırı yağışlar sebebiyle geçen ay sel felaketine maruz kalan Kumluca, Finike ve Demre ilçelerindeki vatandaşlara bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, felaketin ilk anından itibaren devlet olarak tüm imkânlarla olaya müdahale ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaraları saracak adımları süratle attıklarını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin anında bölgeye ulaştıklarını, AFAD, Kızılay ve bütün imkânlarla orada devletin varlığını ifade ettiklerini söyledi.
“HER HÂL VE ŞART ALTINDA VATANDAŞLARIMIZI YALNIZ BIRAKMIYORUZ”
İnsanları felaketin içinde yalnız bırakmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz devletiz. ‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de adl-i ilahi sorar Ömer’den onu’ diyerek oralarda görevimizin başında yerimizi aldık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kumluca’da binin üzerinde, Finike’de 226, Demre’de ise 7 haneye eşya desteği verdiklerini, 883 iş yerine de nakdi destek sağladıklarını aktardı.
Zarar gören bin 615 araç için de sahiplerine maddi yardım yaptıklarını, sel felaketinde zarar gören 11 bin 755 dekar tarım alanı için 2 bin 769 çiftçiye 40 milyon liraya yakın nakdi yardım ödemesinde bulunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım sigortası olanlar da zararlarını buradan karşılayacak. Toplamda 6 bin 534 vatandaşımıza 137 milyon lira nakdi yardım yapıldı. Bugün Kumluca’ya gidip çalışmaları yerinde göreceğiz. Her afeti aynı zamanda gelecekte karşılaşılabilecek sorunları ve kaynaklarını gösteren birer ibret vesilesi olarak değerlendiriyoruz. Dere yataklarına yapılan müdahalelerle, izinsiz inşa edilen köprü ve menfezlerin, buralardan geçirilen boruların, seraların, dökülen sera atıklarının yol açtığı sıkıntıları son afette bir kez daha gördük. Hatta Kumluca şehir merkezindeki selin en önemli sebebinin, dere yatağı üzerine inşa edilen pazar yeri ve park alanı olduğunu tespit ettik. Derenin, üzeri kapatılan 558 metrelik bölümünün yarıya yakınını hemen açtık, kalanlarını da üzerindeki yapıların kaldırılmasıyla birkaç ay içinde açacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel bölgesinde bugüne kadar Devlet Su İşleri tarafından yapılan 1,3 milyar liralık yatırımın daha büyük felaketlerin önüne geçtiğini ifade etti.
“Meseleyi kökünden çözmek için 9 taşkın koruma tesisi, 4 gölet ve 3 mendirekten oluşan 16 kalem yatırımı, 4,3 milyar liralık bedelle hayata geçirmek üzere çalışmalara hemen başladığımızın müjdesini vermek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamulaştırmaları kısa sürede tamamlayarak bu yıl içinde yatırımların inşasına geçeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl temmuz ayında, Antalya’nın doğu tarafındaki ilçelerinin yangın afetine maruz kaldığını anımsatarak, şunları söyledi: “Manavgat, Gündoğmuş, Alanya ve Akseki ilçelerimizde yangında zarar gören evlerin yerine inşa ettiğimiz yaklaşık 900 konuttan 427’sinin anahtarlarını hak sahiplerine teslim ediyoruz. Kalanları da yakında teslim edeceğiz. Yanan bölgelerimizde 143 bin kilo tohumu toprakta buluşturarak ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Ayrıca yangına dayanıklı ağaç türlerini yaygınlaştırıyoruz. Bu kapsamda 2,5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Görüldüğü gibi her hâl ve şart altında vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz, mağduriyet yaşayan herkesin maddi, manevi her türlü destekle yanlarında yer alıyoruz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, diğer pek çok alandaki hizmetlerimiz gibi afetlerde de dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumundayız.”
“ATIK SU ARITMA TESİSLERİNİ HÜKÛMET OLARAK BİZ YAPIYORUZ”
“İstihdam demek esnafa ve çiftçiye bereket demek. Ülkemize ve milletimize kazanç demek olan turizmde yaptıklarımızı söylemeye bile gerek duymuyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Havalimanı’nı daha önce büyüttüklerini ve modern hale getirdiklerini anımsattı.
Havalimanını 2 kat daha büyüterek Antalya’nın turizm gelirini katlayacak yeni bir adım attıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplamda 8,5 milyar avroyu bulan kiralama bedeli ile hem devletimizin kazandığı hem yatırım ve işletme katkısıyla Antalya’mızın kazandığı bir modeli başarıyla uygulamayı sürdürüyoruz. Turizm şehri Antalya’nın, belediyelerin görevi olduğu hâlde yapmadıkları atık su arıtma tesislerini de hükûmet olarak biz yapıyoruz” diye konuştu.
Bugün karşısında gördüğü muhteşem katılımın Antalya’nın nereye doğru yürüdüğünü gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fazla değil 5 ayımız var. 5 ay durmak yok” dedi. Alandakilere, “Sandıkları gümbür gümbür patlatmaya hazır mıyız?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların coşkusu üzerine, “Maşallah” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Serik bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisiyle ilgili sorunu 1,5 milyar liralık, Kemer ve Çamyuva bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisleriyle ilgili sorunu da 1 milyar liralık yatırımla çözüme kavuşturduklarını söyledi.
“ÜLKEMİZİ HER ALANDA YENİ YATIRIMLARLA YENİ PROJELERLE TÜRKİYE YÜZYILI’NA HAZIRLIYORUZ”
Sahil bölgelerindeki plajların 5 yıldızlı otel standardıyla bölge halkının ve misafirlerin ücretsiz olarak hizmetine sunacak projeyi de hızla sürdürdüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Antalya sınırları içerisindeki 15 bin şezlong kapasiteli 7 plajı bu şekilde hazırlayarak hizmete açtı. Bu yıl bir kısmı da yine Antalya sınırları içinde olan toplamda 7 yeni plajı da aynı şekilde devreye alıyoruz. Eser ve hizmet siyasetiyle 20 yılımızı geride bırakırken, ülkemizi her alanda yeni yatırımlarla yeni projelerle Türkiye Yüzyılı’na hazırlıyoruz. 2023’deki Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı coşkusunu, milletimize yine eser ve hizmet şöleni ile yaşatacağız. Antalya’mız da bu şölenin ilk saflarında yer almayı sürdürecektir. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Yeter ki tercihimizi eser ve hizmet siyasetinden yana yapmaya devam edelim.”
“Antalya’dan öyle bir ses verin ki. Akdeniz’in dört bir yanında duymayan kalmasın” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2023’te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak. 2023’te Cumhuriyet’imizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız?” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘AK Parti’de gençlik yok’ diyorlar. Bizim gençliğimiz gümbür gümbür Kepez’in bu alanını işte bugün doldurmuş vaziyette. Bugün sizlerle bir araya gelmişken, her şehir ziyaretimizde olduğu gibi yapımı tamamlanan eser ve hizmetlerin resmî açılışını da yapalım dedik” ifadelerini kullandı.
“SON 20 YILDA ŞEHRİMİZE 72 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Eğitimde ana sınıfından liseye kadar her kademede 41 ayrı okulun, Akdeniz Üniversitesinin yenilenen hastane binalarının, Alaaddin Keykubat Üniversitesinin yatırımlarının resmî açılışlarını bugün yapacaklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlik ve sporda çeşitli ilçelerimizde inşa edilen spor salonlarını, Kepez’deki 750 yataklı, Serik’teki 500 yataklı, Alanya’daki bin yataklı öğrenci yurtlarını, gençlik merkezini ve diğer yatırımları resmen hizmete açıyoruz. Çevre şehircilikte, yangın, afet evlerinin yanı sıra Çeltik’teki 222 sosyal konutun ve Serik Millet Bahçesi’nin, ulaştırmada Konaklı-Güzelbağ yolunun, enerjide Kemer ve Akseki trafo merkezlerinin, tarımda 37 projeye verilen kırsal kalkınma desteklerinin resmî açılışlarını bugün buradan gerçekleştiriyoruz. Vakıf eserlerini korumak için çeşitli ilçelerimizde gerçekleştirdiğimiz 8 caminin restorasyonunu, yaşlılarımıza hizmet için inşa ettiğimiz Muratpaşa Huzurevi’nin, çeşitli kurumlarımıza ait hizmet binalarının açılışını yapıyoruz. Evet, böylece Antalya’mıza kazandırdığımız yatırım bedeli 3,2 milyar lira, güncel bedeli 8,1 milyar lira olan 89 ayrı projenin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımlarda emeği ve katkısı olan bakanlıkları ve yüklenicileri tebrik ederek, “Tabii Antalya’ya yaptıklarımız bunlardan ibaret değil, son 20 yılda şehrimize 72 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık” dedi.
Eğitimde 10 bin 138 adet yeni derslik inşa ettiklerini, 3 vakıf, bir devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurarak, kentteki üniversite sayısını 5’e yükselttiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve sporda 19 bin 106 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum dâhil toplam 114 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda Antalyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 6 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 2 bin 447 yataklı 22 hastane dâhil 63 sağlık tesisi yaptık. Antalya Şehir Hastanemizin inşası, yüzde 70 seviyesine geldi. Yatak kapasitesi bin 750 olan şehir hastanemiz, 285 bin metrekareyi bulan kapalı alanı ve son teknolojiye sahip altyapısıyla Antalya’ya yakışır bir eser olacaktır. Çevre şehircilikte, TOKİ vasıtasıyla Antalya’da 4 bin 490 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Son olarak 500 bin sosyal konut hamlesi kampanyamız çerçevesinde şehrimize 7 bin 157 konut daha inşa edecek, 23 bin altyapısı hazır müstakil ve müşterek arsayı Antalyalı vatandaşlarımıza vereceğiz.”
Antalya’da riskli yapı olarak tespit edilen 23 bin 358 konut ve iş yerinin dönüştürüldüğünü belirtti.
Millet bahçesi projeleri kapsamında Manavgat Türkbeleni Millet Bahçesi’nin daha önce açıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Serik Millet Bahçesi’nin de bugün açıldığını, Aksu, Muratpaşa ve Kaş millet bahçelerinin de yıl içinde tamamlanacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da 195 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 693 kilometreye çıkardıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çeşitli istikametlerde yapımı süren yol projelerimizin bir kısmını bu yıl, bir kısmını da önümüzdeki yıl kullanıma hazır hâle getiriyoruz. Bölgenin önemli ihtiyacı olan Antalya-Alanya Otoyolu’nu yatırım programına aldık. Antalya şehir meydanı, havalimanı, EXPO, tramvay hattını hizmete aldık. Antalya Havalimanı’nın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyona çıkardık. Gazipaşa-Alanya Havalimanı’nı hizmete açtık. Geçtiğimiz yıl 25 milyonu yabancı olmak üzere toplam 31 milyona yakın yolcunun kullandığı Antalya Havalimanı’nın kapasitesini 80 milyona çıkarıyoruz. Antalya Havalimanı’nın ne hâle geleceğini görün. Kaş ve Alanya yat limanlarını kazandırdık. Manavgat ırmak ağızı düzenlemesini ve yat yanaşma yerini tamamladık. Gazipaşa ve Demre yat limanlarının yapımıyla ilgili çalışmalar sürüyor.”
“ANTALYALI ÇİFTÇİLERİMİZE 2 MİLYAR LİRA TUTARINDA TARIMSAL DESTEK VERDİK”
Tarım ve orman yatırımlarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya’ya 21 baraj, 2 içme suyu tesisi, 62 sulama tesisi, 1 arazi toplulaştırma projesi, 102 taşkın koruma tesisi, 3 gölet, 1 yer altı depolama tesisi ve 20 hidroelektrik santrali inşa ettik. Durmak yok yola devam. Yapacağımız çok iş var” dedi.
Antalya’da toplam 71 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 6 barajın yapımının da devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 20 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleriyle Antalya’da 518 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. İnşaat safhasında yer alan 8 sulama tesisimiz ile toplam 121 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Antalyalı çiftçilerimize toplam 2 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik” diye konuştu.
“20 YILDIR YATIRIMLARIMIZLA KARŞINIZA ÇIKIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknoloji atılımları kapsamında Antalya’da, 2 yeni organize sanayi bölgesi, 2 teknopark, 18 araştırma geliştirme merkezi ve 1 tasarım merkezi kurduklarına dikkati çekerek, şehirdeki işverenlere toplam 12 milyar lira tutarında prim teşviki verdiklerini, böylece Antalya’da 388 bin olan aktif sigortalı sayısının 1 milyon 51 bini geçtiğini dile getirdi.
Antalya, Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı, Korkuteli, Muratpaşa ve Serik’e doğal gaz arzını sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer ilçelere de doğal gaz arzı sağlayacak projeleri hazırladıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” beytine atıfta bulunarak, şu değerlendirmede bulundu: “Biz de 20 yıldır eserlerimizle, hizmetlerimizle konuşuyor, yatırımlarımızla sizlerin karşınıza çıkıyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini bu anlayışla tamamladık. Bugün bölgesinde ve dünyada söz sahibi, iddia sahibi, güç sahibi vizyon ve proje sahibi bir Türkiye var. Salgından savaşa, krizlerin kol gezdiği, enerjiden gıdaya her alanda dünyanın sıkıntı yaşadığı bir dönemde dahi ülkemizi hedeflerinin menzilinde tutmayı başardık. Daha önemlisi bu mücadeleyi ve elde ettiğimiz kazanımları, içerideki tek parti devri artığı kifayetsizlere rağmen yürüttük.”
Attıkları her adımda ve başlattıkları her reformda karşılarında ilkel ve sapkın bir zihniyet bulduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin karşısına hangi projeyle çıktıysak ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Ülkemizi hangi hedefe yönelttiysek, ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Şehirlerimize hangi yatırımları götürdüysek ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Niye diye sorduğumuzda da arsızca, ‘Bizim işimiz bu’ diye cevap verdiler. Bunlar karşımıza ‘Yapamazsınız’ diye her dikildiklerinde, ‘Yaparsak biz yaparız’ diyerek, azimle, kararlılıkla, gayretle yolumuza devam ettik” diye konuştu.
“ÜLKEMİZİ SİYASİ VE SOSYAL KAOS İKLİMİNDEN ÇIKARMAKLA GURUR DUYUYORUZ”
“Türkiye, kendine biçtiği tek misyonu ‘yaptırmamak, ettirmemek’ olan bir muhalefete rağmen bugünlere geldi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemiz yeni bir seçimin arifesinde. Karşımıza yine bir ‘yaptırmayız ittifakı’ ile çıktılar. Üstelik bu sefer sadece bize yaptırmayacaklarını söylemekle yetinmiyor, kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar. Geçmişte on yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların, siyasi dağınıklığın yol açtığı kayıplarıyla heba eden Türkiye’ye tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmek. Ama yapamayacaksınız. Türkiye bunu size yaptırmayacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti, vesayetin cenderesinden kurtarmış olmak ile övündüklerini dile getirerek, “Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyor. Bu defaki vesayetin adı ne biliyor musunuz? Altılı masadaki vesayetin adı siyasi vesayet. Biz ülkemizi siyasi ve sosyal kaos ikliminden çıkarmakla gurur duyuyoruz. Bunlar kendi kaoslarını oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.
Cumhuriyetin yeni asrına Türkiye Yüzyılı vizyonu damgasını vurmak için çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunlar ülkeyi tekrar kendi içine kapatmaya çalışıyor. Velhasıl nereden tutsanız elinizde kalan bir anlayışla karşı karşıyayız. Üstelik millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil. Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduğuna dair işaret de yok. Türkiye eskiden yürütmede iki başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödediği, siyasi, sosyal, ekonomik krizler yaşamıştı. Bunlar iki de değil, altı başlı bir yürütme peşinde koşuyor. Allah akıl, fikir, izan versin. Ortada vizyon namına, program namına, proje namına hiçbir şey olmadığı için ‘istemezükçülük’ dışında bir şey de söylemiyorlar.”
“TÜRKİYE’NİN HER MESELESİNİ ÇÖZDÜK”
Antalya’ya geçen yıl yurt dışından 25 milyon turist geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Bunlara göre hepsi de kapıları suratlarına kapatmamız gereken yabancılarmış. Kafaya bak. Sadece Rusya ve Ukrayna’dan yüz bin kişi, aradıkları huzuru ve refahı burada buldukları için Antalya’ya geldi. Aynı şekilde Avrupa ülkelerinden, Orta Doğu ülkelerinden, dünyanın dört bir yanından insan dinlenmek, eğlenmek, kaliteli vakit geçirmek için Antalya’yı tercih ediyor. Peki, bu kadar insan Antalya’ya gelince biz ne kazanıyoruz? Milyonlarca vatandaşımız iş sahibi oluyor mu? Oluyor. Yüz binlerce üreticimiz, çiftçimiz, mülk sahibimiz, malını değerinden pazarlayabiliyor mu? Pazarlayabiliyor. İnşaattan ulaşıma, sanayiden enerjiye, tüm sektörler canlanıyor mu? Canlanıyor. Öyleyse yurt dışındaki yatırımcılara, ‘Türkiye’ye gelmeyin.’ demenin manası nedir? Kim diyor bunu? Bay Kemal. Ya bunlarda utanma, sıkılma yok.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin, ülke içerisindeki yatırımcılara, ‘size bunların hesabını soracağız’ sözlerini kullandığını dile getirerek, “Kafaya bak. Kime neyin hesabını soruyorsun? Eğitimde her türlü adımı bunlar attı. Sağlıkta her türlü adımı bunlar attı. Ulaşımda 6 bin 100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometreye yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi bunlar yaptı. Köprülerimizi bunlar yaptı. Neymiş? Onlara şimdi hesap soracakmış. Sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun. Bu millet, size bunun fırsatını vermez. Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek. Onun için çok çalışacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Huzurumuza kasteden terör örgütü yandaşlarına bunlar yüz vermedi mi? Bay Kemal, bu teröristlerle kol kola dolaşmadı mı? Hala bunların önünü açmaya gayret etmiyorlar mı? Ama Cudi’de bunların hesabını biz sorduk. Gabar’da bunların hesabını biz sorduk. Tendürek’te bunların hesabını biz sorduk. Bestler Deresi’nde bunların hesabını biz sorduk. Şimdi bu teröristler nerede? Güneye gittiler ve yine devam ediyoruz, edeceğiz.”
“Emperyalistlerin değirmenine su taşıyacak eyyamcılığın anlamı nedir?” sorusunu soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi ülkesine ve milletine düşmanlık eden böyle bir siyaset anlayışının, dünyanın başka bir yerinde görülemeyeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ülkede siyasetçinin, yediği ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı zehirlemeyi aklından bile geçirmeyeceğini, tam tersine millî meselelerde her türlü farklılığı bir kenara bırakıp kendi devletinin ve hükümetinin etrafında sımsıkı kenetleneceğini belirterek, “Türkiye’nin her meselesini çözdük. Sadece işte bu muhalefet sorununu halledemedik” dedi.
“KARARLI BİR ŞEKİLDE YOLA DEVAM EDİYORUZ”
Konuşmasında savunma sanayisi çerçevesinde üretilen İHA, SİHA, Akıncı ve Kızılelma projelerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkes şimdi bunları kıskanıyor. Bay Kemal, sen nerede dolaşıyorsun ya? Senin yavruların nerelerde dolaşıyor? Biz Tayfun’u şu anda ateşledik. Menzili ne kadar Tayfun’un? 561 kilometre. Yunanlılar ne yaptı? Telaşa kapıldı. Hemen gazeteler başlıkları attı. ‘Ya bunlar Atina’yı vuracaklar.’ Ya bizim öyle bir derdimiz yok. Yeter ki siz Ege’de bizimle uğraşmayın. Ege’de bizimle uğraşmadığınız müddetçe biz sizlerle uğraşmayız. Bizim yapacak daha çok işimiz var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Günümüz mübarek, geleceğimiz aydınlık olsun. Cumhur İttifakı olarak kararlı bir şekilde yola devam ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’daki toplu açılış töreninin ardından aralık ayında sel felaketi yaşanan Kumluca ilçesine gitti. Selin etkili olduğu bölgede incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede yapılan çalışmalara ilişkin ilgili bakan ve yetkililerden bilgi aldı.
Kumluca buğday pazarında otobüs üzerinden vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel felaketinden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
Dört ayda düşen yağışın bir günde yağmasıyla oluşan sel afetinin yolların kapanmasına, ev, iş yeri, araç ve seraların su altında kalmasına sebep olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten muhafaza eylesin” ifadelerini kullandı.
Afetin başladığı andan itibaren ellerindeki tüm imkânlarla sahaya indiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanları hemen bölgeye göndererek çalışmaların koordinasyonunu sağladıklarını dile getirdi.
“VATANDAŞLARIMIZI YALNIZ BIRAKMADIK”
Çeşitli kurumlara ait 2 bin 385 personel ve 454 aracın, selin yaşandığı ilçelerde müdahale ve iyileştirme faaliyetleri yürüttüğünü, sel sularının bastığı 624 ev ve iş yerinin temizlendiğini, 14 konutun tahliye edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Heyelan tehdidi altındaki 8 konut tamamen boşaltılarak içinde yaşayan vatandaşlarımıza konteyner verildi. Acil ihtiyaçlar için toplam 171 milyon lira ile barınma ve gıda malzemeleri kurumlarımızca bölgeye gönderildi. Önceki yıl yaşanan yangın afetinde, doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık. Maddi, manevi her türlü desteği verdiğimiz gibi sel afetinde de sizlerin yanında yer aldık. Sizleri yalnız bırakamazdık. Bir musibet var, felaket var. Bu felaketin olduğu yerde devlet olarak halkımızı, vatandaşımızı yalnız bırakamayız. Bu deprem, sel, yangın afeti olabilir. Elimiz bağlı duramayız. Siz, bize bir görev verdiniz. ‘Emaneti biz size teslim ediyoruz, başımıza bir musibet geldiği zaman siz bizim yanımızda olacaksınız.’ dediniz. Biz bunu Manavgat’ta, Muğla’da ve Antalya’nın diğer ilçelerinde yaptık mı? Yaptık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçede yapılan çalışmaların ardından televizyonlarda gördüğü felaketin artık kalmadığını, her tarafın elden geçirildiğini, çalışmaların da devam ettiğini dile getirdi.
“DEVLET SU İŞLERİ YOĞUN BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYOR”
Devlet Su İşlerinin bölgede yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Burada derenin üzerinde 558 metre uzunluğunda baks (betonarme kutu menfez) vardı. Bu baksı tamamen yıkarak kaldırıyoruz. Artık açık sisteme geçerek burayı bu tür felaketlerden koruyalım diyoruz. Sel afetinin bu kadar ağır hasara yol açmasında dere yataklarına yapılan izinsiz ve yanlış müdahalelerin de etkisi var. Hep söylediğimiz gibi tabiatın düzenine saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Büyüklerimiz bize ‘Dere yatağında akar.’ der. Dereyi yatağından çıkartmamak lazım. Bırak yatağında aksın. Bir yerde ciddi miktarlara ulaşan yağış varsa, orada mutlaka suların kendi mecrasında tahliyesine imkân verecek dere yatakları da var. Bu dere yataklarının önünü kesersek, akıp gidemeyen su, gün gelir sel olup üzerimize biner. Devlet Su İşlerimizin son yıllarda bölgede yaptığı 1,3 milyar liralık yatırım, sel felaketinin daha ağır sonuçlara yol açmasını engellemiştir. Ancak ortaya çıkan tablo bundan sonra benzer yıkımlara maruz kalmamamız için yeni tedbirler almamız gerektiğini de gösteriyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, acilen yapılması gereken yeni yatırımların tespitini tamamladıklarını, hazırlıklarını bitirdiklerini, inşasına başlama aşamasına geldiklerini anlattı.
Akmaz, Üleşik, Yapraklı, Göksu, Beysi, Salur, Başgöz, Karaçay derelerinde taşkın koruma tesisleri, Gavur, Göksu ve Akmaz’da mendirek inşa edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sulama yanında taşkın koruma için de önemli olan Erentepe, Kömürocağı, Ortaköy ve Kanlıböngeç göletlerinin yapımına bu yıl başlayacaklarını vurguladı.
Kamulaştırma işlemlerinin ardından sel afetinden koruyacak bu projeleri 4,3 milyar liralık yatırımla süratle tamamlayacaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ağır hasarlı 23 binayı da bu yıl içinde inşa edip sahiplerine teslim edeceklerini bildirdi.
“SON YATIRIMLARIN ARDINDAN, BÖLGEMİZDE SEL FELAKETİ TEHDİDİNİ ASGARİYE İNDİRMİŞ OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bak, laf ola beri gele yok. Şimdi biz buradan Manavgat’a gidiyoruz. Manavgat’ta yangın afetinde vatandaşlarımın binaları yanmış mıydı? Onlara, ‘Hemen gayet güzel modern evler yapıp, bunları size en kısa zamanda teslim edeceğiz.’ dedim. Şimdi bugün bunların 450 kadarını teslim ediyoruz. Televizyonlarda izlemişsiniz. Geri kalanlarını da en kısa zamanda teslim edeceğiz. Sizlerden, konut, iş yeri, sera ve diğer tüm bina ve altyapıların inşasında dere yataklarının önünü kapatmama hususunda hassasiyet bekliyorum. Basit koruma önlemleriyle küçük hasarlarla atlatabileceğimiz sel felaketlerinde büyük kayıplar yaşamamak için buna mecburuz. Bu tedbirlerin ihmali sebebiyle Allah göstermesin hiçbir vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, uğrayacağı maddi zarar yüzünden üzülmesine rıza gösteremeyiz. İnşallah bu son yatırımların ardından hep beraber sergileyeceğimiz dirayetli yaklaşımla, bölgemizde sel felaketi tehdidini asgariye indirmiş olacağız.”
Türkiye’yi 20 yılda asırlık eser ve hizmetlere kavuşturmuş olmakla gurur duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıklarını, bundan sonra yapacaklarının hem teminatı hem de ilk adımı olarak görerek çok daha büyük bir azim ve kararlılıkla 2023’e girdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin en üst seviyedeki demokrasi ve kalkınma altyapısını, asıl hedeflerinin sadece başlangıcı, sadece dibacesi olarak kabul ettiklerini her fırsatta tekrarladıklarını dile getirdi.
“FARKLILIKLARIMIZIN HEPSİNİ ZENGİNLİĞİMİZ OLARAK KABUL EDEREK ÜLKEMİZİ BÜYÜTME YOLUNDA İLERLEYECEĞİZ”
Konuşmasında, “Bu yeni dönemin adına da ne diyoruz?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlarla birlikte “Türkiye Yüzyılı diyoruz” dedi.
Kumluca’nın Türkiye Yüzyılı’nın önemli bir adımı olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aynı şekilde Finike öyle olacak, Manavgat öyle olacak. 19 ilçesiyle Antalya öyle olacak. Cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk asrını geride bırakırken, karşımızda kendimiz ve evlatlarımız için geleceğimize umutla bakabileceğimiz bir Türkiye tablosu olduğuna inanıyorum. Dünyanın sağlıktan güvenliğe, gıdadan enerjiye pek çok başlıkta ciddi krizlerle sarsıldığı bir dönemde, biz Türkiye Yüzyılı’nı eğer sizlerle konuşabiliyorsak işte bu tablo sayesindedir. Hiç şüphesiz bu 20 yılda gösterdiğimiz tüm gayrete ve verdiğimiz tüm mücadeleye rağmen hâlâ eksik kalan, aksayan, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. Ama Antalya’yı, gördüğünüz hale getiren AK Parti iktidarı, Allah’ın izniyle bunları da yapacak.”
Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken bu restorasyonları da gerçekleştireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimizin gönlünü kazanmadık, derdine derman olmadık, beklentisini karşılamadık hiçbir kesimini, hiçbir ferdini bırakmamak azmiyle gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Siyasi veya sosyal hiçbir ayrım gözetmeden farklılıklarımızın hepsini zenginliğimiz olarak kabul ederek, ülkemizi büyütme, geliştirme, güçlendirme yolunda ilerleyeceğiz. Çünkü bu millete, bu yakışır. Yatırım yapan, istihdam oluşturan, üreten, ihraç eden herkesi başımızın tacı olarak biliyoruz. Çalışanlarımızdan girişimcilerimize tüm kesimleri destekleyeceğiz.”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, “Sayın Putin bak, bizim bir Kumluca’mız var. Bu Kumluca’mızın bir özelliği var, burası âdeta bir domates memleketi gibidir. Beni Kumlucalılara mahcup etme” dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağ olsun, o da hakikaten bu ricalarımızı kırmadı ve zaman zaman hani bir kesilmeler oluyordu ya ondan sonra tekrar önü açılan o domateslerimizin ihracatında bunları gördük” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınların domates ikramında bulunduklarını belirterek, şunları söyledi: “Hakikaten bu domateslerimiz her şeye değer. Kumluca’nın en güzel örneklerinden biri olduğu, hazine değerindeki tarihî, tabii, ticari imkânlarımızın değerini bulmasını sağlayacak her çabanın yanında olacağız. Dün yoklukların, yoksullukların, zulümlerin Türkiye’sinden, huzurun, güvenin, istikrarın Türkiye’sine yelken açmıştık. Yarın ise güneşin, her alanda dünyanın en ileri 10 ülkesi arasında yer almış Türkiye’nin üzerinde doğacağı günleri görmek için sabırsızlanıyoruz. Kadınıyla genciyle çiftçisiyle turizmcisiyle sanayicisiyle inşallah bu sevinci hep beraber yaşayacağız.”
Sel afetine maruz kalan vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da açılışı yapılan eser ve hizmetlerin şehre hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra sel felaketinden etkilenen Zülfiye Ceylan’ı iş yerinde ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir. İlişkilerimiz karşılıklı saygı ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da gelişiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmeler ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasında, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ı Türkiye’de misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya’da 14 Nisan’da meydana gelen sel ve heyelan felaketiyle, Arusha’da yaşanan trafik kazasında 8 ilkokul öğrencisinin hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.
Tanzanya’dan Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan ilk ziyaretin yeni bir dönüm noktası olacağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılında ziyaret ettiği Tanzanya’nın Türkiye’nin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biri olduğunu vurguladı.
“TİCARET HACMİMİZİ BİR MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
İlişkilerin karşılıklı saygı ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da geliştiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü görüşmelerimizde iş birliğimizi kapsamlı bir şekilde gözden geçirdik. Karşılıklı ticaret ve yatırımların artırılması noktasında atılabilecek adımları ele aldık. İkili ticaret hacmimiz 2003 yılında 11 milyon dolardan geçen sene 345 milyon dolar seviyesine ulaştı. Artışa rağmen mevcut rakamlar da gerçek potansiyelimizi yansıtmıyor. Ticaret hacmimizi ilk etapta bir milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz Önümüzdeki dönemde çabalarımızı bu yönde yoğunlaştıracağız. Sayın Cumhurbaşkanının katılımıyla yarın İstanbul’da düzenlenecek Türkiye Tanzanya İş Forumu, bu açıdan önemli bir adım olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk firmalarının Tanzanya’da bugüne kadar 6,4 milyar dolar değerinde 14 projeyi başarıyla üstlendiğini belirtti.
Tanzanya’nın Türk müteahhitlerince üstlenilen toplam proje bakımından Afrika’da üçüncü, Sahraaltı Afrika’da ise birinci ülke konumunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Firmalarımız Tanzanya’da demiryolu inşaatı ve modernizasyonu, tersane ve gemi inşaatı, yol yapımı gibi alanlarda önemli yatırımlara imza atmıştır. Ülkeyi baştan başa saracak standart aralıklı demiryolu projesinin büyük bir kısmının bir Türk şirketi tarafından inşa ediliyor olması bizler için bir iftihar vesilesidir” diye konuştu.
“FETÖ İLE MÜCADELE KAPSAMINDA TANZANYA’DAN BEKLENTİLERİMİZİ PAYLAŞTIM”
İstişarelerinde terörle mücadele konusunu da ele aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yapmayan Türkiye, bu alandaki tecrübelerini dostlarıyla paylaşmaya da önem vermiştir. Tanzanya’nın kendi güvenliğini sağlamada atacağı adımlara yardımcı olmaktan da memnuniyet duyacağımızı belirttim. FETÖ ile mücadele kapsamında Tanzanya’dan beklentilerimizi paylaştım. Tanzanya’da Maarif Vakfımızın üstlenebileceği eğitim projeleri hakkında bilgi verdim. İnşallah bu ziyaret sonrasında Tanzanya tarafından da etkili ve somut adımlar göreceğiz. Bu minvalde iki ülke kurumları arasındaki eşgüdümün daha da geliştirilmesi gerektiği aşikardır. Dışişleri bakanlarımız düzenli siyasi istişarelerin yürütülmesi noktasında yüksek düzeyli diyalog mekanizmasını başlatacak adımları atmaya karar vermişlerdir.”
Afrika kıtasının gönlünde müstesna bir yerinin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde kıtaya 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Türkiye’nin, Afrika açılımının kıta ülkeleri tarafından muhabbetle karşılandığını görmenin kendilerini sevindirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ticaretten eğitime, tarımdan sağlığa her alanda kıta ile ilişkilerimizi geliştirme kararlılığımız bakidir. Uluslararası platformlarda Afrika’nın sesinin daha çok duyulmasına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. ‘Dünya beşten büyüktür’ şiarımızın Afrikalı kardeşlerimiz ve dostlarımız nezdinde yankı bulması, doğru yolda olduğumuzun işaretidir. Tesis ettiğimiz bu samimi ilişkiler, Gazze başta olmak üzere dünyada yaşanan adaletsizliklere karşı mücadele azmimizi güçlendiriyor. Afrikalı kardeşlerimizin Filistin davasına ve adaletsizlere karşı hassasiyeti tüm dünyanın malumudur. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimizde işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan vahşet karşısında atılabilecek adımları da ele aldık. 7 Ekim’den bu yana çoğu çocuk, kadın, yaşlı ve sivil 34 bin Filistinli, İsrail güçleri tarafından şehit edildi, 75 bin kardeşimiz yaralandı. 195 gündür son asrın en büyük katliamlarından biri Gazze’de yaşanıyor. Gazze’deki katliamları durdurmak için daha fazla çaba harcamalıyız.”
“GAZZE’DE KALICI ATEŞKES SAĞLANMALI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir an önce acil ve kalıcı ateşkesin sağlanması, sonrasında ise iki devletli çözümün hayata geçirilmesine dönük adımların hemen atılması gerektiğinin altını çizerek, “Bu hafta Batılı ülkelerin İran’ın misillemeleri karşısında tek bir ses olarak tepki verebildiklerini gördük. Aynı aktörlerin şimdi de tek ses olarak İsrail’e ‘dur’ demeleri gerekiyor. İsrail’in gündemi çarpıtma, Gazze’deki vahşeti gizleme, gündemden düşürme teşebbüslerine fırsat verilmemelidir” dedi.
Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’a ziyaretleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerin ve imzalanan 6 anlaşmanın hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Tanzanya olmak üzere kardeş Afrika’ya selamlarını gönderdiğini belirtti.
Türkiye’de mükemmel karşılandığını kaydeden Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, bu konuda Türkiye’ye ve Türk halkına teşekkür etti.
Tanzanya’nın iki ülke arasındaki faydalı ilişkileri geliştirme taahhüdünü yinelediğini belirten Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Türkiye, gerçekten de çok değerli bir ortaktır ve benim buraya yaptığım ziyaret bu ortaklığı ne kadar değerli gördüğümüzü teyit etmektedir. İkili görüşmemizde çok büyük memnuniyetle farklı sektörlerdeki kaydedilen ilerlemeye değindik” dedi.
Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iki ülke arasındaki diplomatik, ekonomik iş birliğini, özellikle de üretim ve sosyal sektörlerdeki iş birliğini artırmaya değindiklerini söyledi.
Bu ilişkilerle iki ülke ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacaklarının altını çizen Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “İkili iş birliği açısından ben Türkiye’ye teşekkürlerimi ilettim. Kalkınma desteğinden dolayı ve ülkemizdeki eğitim ve sağlık sektörlerine olan desteklerinden dolayı teşekkür ettim. Özellikle de altyapıya ve beşeri sermayenin gelişmesine yönelik kritik desteklerinden dolayı teşekkürlerimi ilettim” ifadelerini kullandı.
Türkiye ziyaretinde 6 mutabakat zaptı imzaladıklarını aktaran Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, şöyle devam etti: “Türkiye’deki uzmanlık ve bilgi, Tanzanya’ya şu anda aktarılıyor ve bunlara bizim en önemli projelerimiz de dahil. Bu projeler arasında demir yolları projesi var, standart aralıklı demir yolları projesi var ve Tanzanya’nın da bu projelerin başarılmasına yönelik desteğini yineledim ve bunların da gerçekleştirilmesiyle birlikte kalkınma hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bakanlarımız ve uzmanlar ile ekiplerimiz bir araya gelerek çerçeve oluşturacaklar ve üzerinde hemfikir olunan iş birliği alanlarındaki çerçeveyi ortaya koyacaklar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile önemli bölgesel ve küresel hususlarda da görüş alışverişi yaptıklarını kaydeden Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Tanzanya, Türkiye’nin uluslararası anlaşmazlıklara barışçıl çözümlerin bulunması konusundaki gayretlerini desteklemektedir. Gazzelilerin zararına olan durumlar için acil ateşkes çağrısına biz de destek sunuyoruz. Ayrıca insani yardımların da engelsiz bir şekilde ulaşması konusunu destekliyoruz” diye konuştu.
TÜRKİYE İLE TANZANYA ARASINDA 6 ANLAŞMA İMZALANDI
Türkiye Cumhuriyeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Kolaylaştırılmasına İlişkin İşbirliği Mutabakat Zaptına, Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Zeynel Kılınç ile Tanzanya Yatırım Merkezi Genel Müdürü Gilead Teri imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptını ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ile Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanı Lela Muhamed Mussa imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Milli Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptına, Eren ile Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrika İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Dışişleri ve Doğu Afrika İşbirliği Bakanlığı Arasında Diaspora Siyasası Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı da Eren ve Bakan Makamba tarafından imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Evrak ve Arşiv Yönetimi Dairesi Arasında İşbirliği Protokolünü ise Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal ile Bakan Makamba imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile Bakan Makamba tarafından imzalandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.
Türkiye ve Tanzanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Artık seçimin olmadığı önümüzdeki dört yıl içinde enflasyonla mücadelemizi, inşallah, zaferle sonuçlandıracağız. Terörle mücadeleden asla taviz vermeyecek, içerde ve dışarda ülkemizin, milletimizin güvenliğini daha korunaklı hâle getireceğiz. Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında vatandaşların Ramazan Bayramı’nı tebrik etti. Bayram süresince 18 devlet ve hükûmet başkanıyla görüştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere gündemdeki konuları ele aldıklarını belirtti.
“85 MİLYON OLARAK BİRLİKTE VAR OLDUĞUMUZU, HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYAYA YENİDEN GÖSTERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart’taki Mahallî İdareler Genel Seçimleri’nin huzur ve sükûnet içinde icra edilmesinden memnuniyet duyduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Aldığımız güvenlik tedbirleri sayesinde, birkaç müessif hadise dışında, hamdolsun, seçimlerde herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadı. Doğudan batıya, güneyden kuzeye yurdumuzun dört bir köşesinde vatandaşlarımız sandığa giderek iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri de amacına ulaşamadı. Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk, gerçekten takdire şayandır. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca kampanyaya rağmen demokrasimizin, bir sandık sınavından başarıyla çıkmasını sağladık. 85 milyon olarak birlikte var olduğumuzu, hep birlikte Türkiye olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik.”
Seçimlerin hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin demokrasiye yakışır şekilde gerçekleştirilmesini temin eden seçim kurullarına, kolluk kuvvetlerine, sağlık personeline ve sandık görevlilerine teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatlarının kampanya dönemi boyunca ve sandık günü olağanüstü bir fedakârlıkla çalıştığını, mücadele ettiğini, emek verdiğini kaydetti.
AK Parti teşkilatı mensuplarının ramazan süresince iftar programlarıyla, ev ve esnaf buluşmalarıyla, çarşı-pazar ziyaretleriyle, sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy dolaşarak halkla birlikte olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “31 Mart seçim sürecinde ulaşılmadık hiç kimseyi bırakmama şiarıyla gece gündüz koşturan Genel Merkez birimlerimize, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, il, ilçe, belde teşkilatlarımıza, belediye başkan adaylarımıza, aday adaylarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize, sandıkları namusları bilip titizlikle sahip çıkan müşahitlerimize, partimize, davamıza ve mücadelemize güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Rabb’ime, şahsıma böyle vefalı, böyle gayretli ve samimi yol arkadaşları bahşettiği için bir kez daha hamdediyorum. AK Parti teşkilatlarıyla birlikte, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçaklara karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. İttifakımızın, devletimizin güvenliği, milletimizin birliği ve demokrasimizin geleceği için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Buradan, Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, omuz omuza beraber mücadele verdiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye ve ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Bir sandık sınavını daha başarıyla veren ittifakımız, Türkiye’nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir.”
“SİYASETÇİNİN, MİLLETİN İRADESİNİ YOK SAYMA, GÖRMEZDEN GELME HAKKI YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetlerinin temel vasfının, demokrasinin mihenk taşı olan sandığın itibarının korunması ve güçlendirilmesi olduğunun altını çizdi.
“Sonuçlardan azade olarak sandığın gücüne güç katan her seçim, Türkiye ve Türk milleti için tarihî bir kazanım demektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemiz, son 21 yıldır maruz kaldığı tüm vesayet girişimlerinin üstesinden bu anlayışla hareket ettiği için gelebilmiştir. Daha önce de ifade ettiğim gibi sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır. Siyasetçinin, milletin iradesini küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur ve olamaz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giderek iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza müteşekkiriz, minnettarız. Milletimizin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarını da ayrıca tebrik ediyor; kendilerine şehirlerimize hizmet yolunda başarılar diliyorum. İktidar olarak milletimizin hayrına yaptıkları işlerde, bugüne kadar olduğu gibi belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart Mahallî İdareler Seçim maratonunun tamamlanacağını söyledi.
YSK’nin şimdiye kadar üç ilçe ve dört belde olmak üzere yedi yerde seçimlerin yenilenmesine karar verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yerleşim yerlerinde vatandaşların 2 Haziran Pazar günü bir kez daha sandık başına giderek tercihlerini yapacaklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız” diye konuştu.
“31 MART SEÇİMLERİ, SON 20 YILDAKİ EN DÜŞÜK KATILIMLI YEREL SEÇİM OLARAK KAYITLARA GEÇMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçim sonuçlarının birçok zaviyeden kapsamlı değerlendirmeyi hak ettiğine işaret ederek şunları kaydetti: “Bu seçimlerin ilk göze çarpan özelliği katılım seviyesinin maalesef düşüklüğüdür. Yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız. 2019 yerel seçimlerine kıyasla yaklaşık 7 puanlık gerilemenin üzerinde diğer siyasi partilerin de durması gerektiğine inanıyoruz. Geçersiz oylar da eklendiğinde yaklaşık 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü, partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Henüz 10 ay önce yapılan seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren, yüzde 52,2 ile bizlere güçlü destek veren insanlarımızın önemli bir kısmının sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detayına kadar analiz ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı’nın üstünlüğüyle sonuçlandığını dile getirerek, bu seçimlerde milletin 12 büyükşehir, 12 il, 346 ilçe ve 169 belde olmak üzere toplam 539 belediyenin emanetini AK Parti’ye verdiğini, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin de 8 il, 113 ilçe ve 96 belde belediyesini kazandığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece Cumhur İttifakı; 12’si büyükşehir, 20’si il, 459’u ilçe, 265’i belde olmak üzere toplam 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye’deki bin 400 belediyenin yarıdan fazlası, yüzde 54,3’ü önümüzdeki beş yıl süresince Cumhur İttifakı tarafından yönetilecektir. Buradan bir kez daha Cumhur İttifakı’nın ‘gerçek belediyecilik’ vizyonunu tercih eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“HATAY, KENDİ ÜZERİNDEN OYNANAN KİRLİ SENARYOLARA KARŞI TAVRINI ÇOK NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYMUŞTUR”
Hatay’a özel bir parantez açmak durumunda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’ın, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen, sürekli siyasi tartışmalara meze edilen şehir olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatay’la aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleriyle Hatay, kendi üzerinden oynanan bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye duydukları güven dolayısıyla Hatay’ımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Ancak ana muhalefet partisinin, Hatay’ın iradesini gasbetme girişimleri son dakikaya kadar devam etmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun baskı altına alınması dâhil her yol denenmiş, ‘ölülere oy kullandırıldığı’ gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP’nin millî irade hazımsızlığı ayyuka çıksa da YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur. Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek, Hataylı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz.”
“FARKIMIZI YİNE ESERLERİMİZLE VE HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ PROJELERİMİZLE GÖSTERECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine güvenen diğer şehirlere layık olabilmek için her zamankinden daha fazla çalışacaklarını belirterek, “Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur: AK Parti olarak 21 yıllık iktidarlarımız boyunca yatırım yaparken, eser üretirken, insanımızın yaşadığı yerlere hizmet götürürken bugüne kadar seçim sonuçlarını önümüze almadık, almayız. İnşallah bundan sonra da farkımızı yine eserlerimizle, icraatlarımızla ve hayata geçirdiğimiz projelerimizle göstereceğiz” diye konuştu.
Özellikle depremzede şehirlerin süratle yeniden ayağa kaldırılmasının, gündemlerinin ilk sırasında yer almayı sürdüreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “6 Şubat sonrasında artık bir beka meselesi olarak gördüğümüz depreme hazırlık çalışmalarını da yakından takip edeceğiz” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ŞEHİRLERİMİZE TEKRAR MUSALLAT OLMASINA FIRSAT VERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kendilerine sadece şehirlerini yönetme değil, aynı zamanda pek çok yerde kendi adına başkalarını denetleme görevini de tevdi ettiğini ifade ederek, “Milletimizin, belediye meclislerinde bize denetim yetkisi verdiği illerimizde inşallah bu görevimizi en güzel şekilde yerine getireceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının terör örgütlerine, reklam ajanslarına, açgözlü fırsatçılara, tufeylilere değil orada yaşayan insanlarımıza harcanmasını temin için gereken her şeyi yapacağız. Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz” değerlendirmelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandık gününün, siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günü olduğuna işaret ederek, 31 Mart tarihinde milletin, tüm siyasi partilerin mahallî idarelerdeki son beş yıllık karnesini kendilerine takdim ettiğini belirtti.
Seçim sonuçlarından herkesin kendisine göre dersler çıkaracağını, elbette kendi iç muhasebesini yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sonuçlara bakarak bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Âdeta bir genel seçim havasına girmek suretiyle sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar… Birileri kendilerince, ‘yerel iktidar’ ‘merkezi iktidar’ diye Türkiye’de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, ‘demlendikleri’ ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, ham bir hayalden ibarettir.”
“TÜRKİYE’YE DAHA İYİ HİZMET EDEBİLMEK ADINA NE YAPILMASI GEREKİYORSA ONU YAPMANIN DERDİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir. Dün, 16’ncı toplantısını yaptığımız kabinemiz de görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmaya çalışanları, daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz Türkiye’ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa onu yapmanın derdindeyiz” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasinin “öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihiyle zıtlaşmamak” olduğunun altını çizmek istediğini dile getirerek, şunları söyledi: “Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabir yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; milletimiz, bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir öz eleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo tevile gerek duymayacak kadar nettir. AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin ayırıcı vasfının kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olması olduğunu söyledi.
“DAHA GÜÇLENMİŞ BİR ŞEKİLDE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
“Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş bir şekilde yolumuza devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız” ifadesini kullandı.
Lügatlarında böbürlenme olmadığını, millete tepeden bakmadıklarını, milletle aralarına duvarlar örmediklerini ve mesafe koymadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Her zaman söylüyorum, biz bu milletin ta kendisiyiz. Biz, siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam, mansıp, koltuk ve unvan dağıtmak için de yapmıyoruz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz, bu makamlarda milletimize ve Türkiye’ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu konuda oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcudur. Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bırakmadan, muhasebe ve murakabe sürecimizi neticelendireceğiz. Bize destek olanlarla birlikte sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihte bulunan vatandaşlarımızın da mesajlarını, en doğru biçimde okuyacak, değerlendirecek, gelecek dönemdeki yol haritamızı belirlerken bunlardan muhakkak istifade edeceğiz. Ama bu süreci, partimizin geleneklerine, hareketimizin kurucu esaslarına ve davamızın prensiplerine uygun şekilde yöneteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Başarımızı başarımız, üzüntümüzü üzüntümüz gören dünyanın dört bir yanındaki mazlumları hayal kırıklığına asla uğratmayacağız.”
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ YENİ BİR ŞAHLANIŞIN DÖNÜM NOKTASI HÂLİNE GETİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük bir davanın temsilcileri olduğumuzun şuuruyla önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası hâline getireceğiz. Kim ne derse desin, AK Parti, bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı, kendi insanımızla birlikte gönül coğrafyamızdaki yüz milyonların umudu olmayı sürdürecektir. Allah’ın izni, aziz milletimizin takdiriyle daha nice yıllar boyunca Türkiye için çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, evlatlarımızın hayallerini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bundan hiçbir yol ve dava arkadaşımın, partimize gönül veren hiçbir teşkilat mensubumuzun şüphe duymamasını istiyorum” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti’yi değerlendirirken, nereden geldiğini ve hangi istikamete ilerlediğini bir an olsun akıllarından çıkarmayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutlu bir hareket, uzun bir yürüyüş, sabırlı bir mücadelenin 14 Ağustos 2001’de AK Parti olarak göründüğünü dile getirdi.
“HİÇBİR ZAMAN UMUDUMUZU YİTİRMEDİK, SABRIMIZI KAYBETMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Biz nevzuhur bir hareket değiliz. Biz partilerden bir parti değiliz. Biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin, bu partinin temelinde, ismi bilinen ya da bilinmeyen yüzlerce, binlerce fedakârın, cefakârın, kahramanın emeği var, alın teri var. Biz dikensiz bir gül bahçesinde de yürümedik, yürümüyoruz. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik; partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradık; ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, sabrımızı kaybetmedik, asla ve asla yılgınlığa kapılmadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “’İman varsa imkân var’ dedik, ‘Allah büyüktür’ dedik, en hüzünlü anlarımızda, ‘Allah’ın yardımı yakındır’ dedik, her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk, kalktık ve yolumuza kararlılıkla devam ettik. Şimdi bakıyorum, AK Parti’nin son yerel seçimde aldığı oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf olumsuz, karamsar bir tablo çiziyor. Teşkilatlarımızın moralini bozmaya yönelik bir kampanya yürütülüyor. Şunu çok net ifade etmek isterim, bunlar, AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Bunlar, nereden nasıl geldiğimizi, nereye yürüdüğümüzü anlamamışlar. Bu hareketin, kökleri çok derinde ve ufku çok geniş bir hareket olduğunu kavrayamamışlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üye sayısı itibarıyla Türkiye’nin en büyük partisi olduklarına, her anlamda muazzam bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olduklarına dikkati çekerek, “Şunu herkes görsün ve bilsin; biz ‘bitti’ demeden hiçbir şey bitmez. Biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız ilk günkü gibi dipdiri. Biz seçmenin mesajını okuruz, doğru okuruz, gerekeni yaparız, arızaları düzeltir, eksikleri giderir, tekrar yola koyuluruz” diye konuştu.
“Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın, kimse farklı hevesler peşinde koşmasın. Biz buradayız, sapasağlam, dimdik, en güçlü hâlimizle, elhamdülillah, ayaktayız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunun da altını özellikle çiziyorum; bu seçim sonuçlarını bir fırsat bilerek, AK Parti’yi yıpratmaya, AK Parti’nin dengelerini bozmaya kalkışanları da gayet iyi görüyoruz, biliyoruz. Eleştiri ve öz eleştiri tamam ama AK Parti’yi, özellikle de fedakârlık abidesi olan AK Parti teşkilatını, eleştiri ya da öz eleştiri maskesi altında hırpalamaya kalkışanlara da asla müsaade etmeyiz. Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Parti’ye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz.”
Milletin dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyaçları olmadığını; partinin ilgili kurullarının her türlü detayı değerlendirdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz; AK Parti üzerinden kendilerine şahsi ikbal devşirme emelleri olanlara da ekmek çıkmaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların, milletvekillerinin, tüm teşkilat üyelerinin bugünden itibaren hep birlikte halkın içine gireceklerini, başları dik, öz güvenleri yüksek, umutları tam bir biçimde millete hizmeti sürdüreceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkaları ne yaparsa yapsın, biz işimize bakacağız, önümüze bakacağız, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu nasıl gerçekleştiririz, buna bakacağız” diye konuştu.
“Menzile kilitlenmiş ok misali hedeflerimize odaklanacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çok açık söylüyorum; bu harekette şımarıklık olamaz. Bu harekette milletten, milletin değerlerinden, milletin ahvalinden, milletin gündeminden kopma asla olmaz. Aynı zamanda bu harekette yeise, umutsuzluğa asla yer yoktur. Bu hareket, korkakların omuzlayacağı bir hareket değildir. Muhasebemizi yapar, hatalarla aramıza mesafeyi koyar, ‘nerede kalmıştık’ der ve kaldığımız yerden yolumuza daha güçlü bir şekilde revan oluruz. Sandıktan çıkan mesajlar ve yaptığımız değerlendirmeler ışığında gerekli adımları atmaya başlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sadece 10 ay önce, 28 Mayıs’ta milletimiz bize yetki verdi. Önümüzdeki dört yıl boyunca milletin verdiği bu yetkiyi, milletin emanetini, milletin yüklediği mesuliyeti omuzlarımızda dirayetle taşıyacağız” diye konuştu.
Milletin beklentilerini çok iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık seçimin de olmadığı önümüzdeki dört yıl içinde enflasyonla mücadelemizi, inşallah, zaferle sonuçlandıracağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadeleden asla taviz vermeyeceklerini, içerde ve dışarda Türkiye’nin, milletin güvenliğini daha korunaklı hâle getireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız. Bununla kalmayacak, geçmişte olduğu gibi, bugün de yarın da bölgemizin, dünyanın barışı için katkı sunmayı sürdüreceğiz” dedi.
“İSRAİL, İNSANLIK TARİHİNE ŞİMDİDEN UTANÇLA YAZILMIŞ BİR KATLİAM YÜRÜTÜYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi burada bir hususu özellikle dikkatlerinize sunmak isterim. Terör devleti İsrail, 7 Ekim’den bu yana, hem Gazze’de hem Batı Şeria’da insanlık dışı bir soykırımı icra ediyor. İsrail, Batı’dan aldığı koşulsuz destekle, büyük bir şımarıklık, büyük bir pervasızlık içinde insanlık tarihine şimdiden utançla yazılmış bir katliam yürütüyor. Şimdi, seçim sürecinde de seçim sonrasında da birtakım merkezlerden, şahsıma ve partimize yönelik bazı insafsız, izansız ithamlarda bulunuldu. Bu ithamların, bu alçak iftiraların, üzülerek söylemeliyim ki, bazı çevrelerde karşılık bulduğunu, hatta bize karşı kullanıldığını da gördük. Birileri, yalan olduğunu bal gibi bildikleri iddialar üzerinden bizi, partimizi, hükûmetimizi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni töhmet altında bıraktı. Hatta bazı sözde partiler ne yazık ki bu konuda bizim nasıl tavır takındığımızı bildikleri hâlde bizi kalkıp eleştiri yağmuruna tuttular.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bakınız bunu gerçekten söylemek istemezdim. Bunu söylemeye gerek duymazdım ama mecbur kaldım. Hiç kimse, ne şahsımın ne de bu kutlu kadronun Filistin meselesindeki hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesiyle geçmiş, bizim hayatımız Filistin davasıyla anlam bulmuştur. Biz, birileri gibi Filistin’in yerini, Gazze’de yaşanan zulmü, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal ve katliam politikasını 7 Ekim’de öğrenmedik. Yarım asrı bulan siyasi hayatımızın her bir safhasında Filistin’i kutlu bir emanet gibi daima yüreğimizde taşıdık. Bu hareket, bu parti, diğer birçok ilkenin yanında, Filistin davasını sorgusuz, sualsiz, şartsız omuzlama ilkesi üzerinde yükselmiştir.”
“EN ZOR ZAMANLARINDA FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLDUK”
Filistin davasını sadece savunmuş değil, bu uğurda çok ağır bedeller de ödemiş bir hareket ve kadro olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hafta sonu Filistin davasının lideri misafirim olacak. Beraber birçok şeyleri dertleşeceğiz, konuşacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayın, 12 Eylül darbesi, Konya’daki Kudüs mitinginin ardından geldi. Unutmayın, 28 Şubat darbesi, Sincan’daki Kudüs Gecesi’nin ardından geldi. Unutmayın, MİT’e yapılan operasyon, 17-25 Aralık darbe girişimi, 15 Temmuz ihaneti, siyonizmin uşağı, vatan haini FETÖ tarafından, bizim Filistin hassasiyetimizi kırmak için yapıldı” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıl önce hiç kimse cesaret edemezken, şu anda sözde partileri olanlar da dahil, Davos’ta katillerin yüzüne açık yüreklikle “one minute” dediklerini hatırlatarak, “Dünyada hiç kimse konuşamazken, biz çıktık ‘Hamas bir terör örgütü değil, bir direniş grubudur’ dedik. Birleşmiş Milletler kürsüsünden son 70 yılda İsrail’in Filistin’in topraklarını nasıl adım adım işgal ettiğini haritalarıyla ortaya koyduk. En zor zamanlarında Filistinli kardeşlerimizin her bakımdan yanında olduk. Elimizdeki tüm imkânları Filistin için, Gazzeli mazlumlar için seferber ettik” diye konuştu.
“FİLİSTİN’İN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ HER ŞARTTA, HER KOŞULDA CESARETLE SAVUNACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Burada çok açık ve net söylüyorum: Millî Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvayımilliye ne ise Hamas da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama bütün dünya bilsin, anlasın, idrak etsin: Ne suikast girişimlerine ne darbe girişimlerinize ne ekonomik saldırılarınıza ne de algı operasyonlarınıza boyun eğeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi, Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim, devam edeceğiz. 14 bin çocuğu öldürdüler, 14 bin çocuk… Bunlar Hitler’i çoktan geçtiler. 14 bin masum çocuğun ölümünü görmeyip, ‘Hamas terör örgütüdür’ diyerek İsrail’in gözüne girmeye, İsrail’e yaranmaya çalışanlara inat, biz Filistin’in bağımsızlık mücadelesini her şartta, her koşulda cesaretle savunacağız. Kardeşlerim şunu unutmayın; biz sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz, biz devlet yönetiyor, 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Bazı adımlarımız görünmüyor olabilir. Bazı yaptıklarımızı anlatamıyor olabiliriz. Ancak çıkıp da bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulayanlar, er ya da geç mahcup olacaklar, rezil olacak, tarih önünde nasıl bir haksızlık yaptıklarını göreceklerdir.”
“Gazze’yi, tüm Filistin’i, Filistin’in şanlı istiklal direnişini gönülden selamlıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim’den beri şehit düşen Filistin’in kahraman evlatlarını rahmetle yâd etti, yaralılara acil şifalar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye saldırısı sonrasında Türkiye’nin ortaya koyduğu çabaları, yürütülen diplomasi trafiğini ve Gazze’ye yapılan yardımları anlatan bir video izletti.
Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı vefatının 31. yılında minnetle, şükranla, özlemle yâd ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rahmetli Özal’ın ‘çağ atlayan Türkiye’ diyerek açtığı yoldan giderek, ülkemize ve milletimize tarihi başarıları yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. Rabb’im kendisini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.