Connect with us

Dünya

“Türkiye’nin siyasi, ekonomik, diplomatik gücünü dost-düşman herkese kabul ettirdik”

Avatar

Yazar

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin siyasi, ekonomik, diplomatik gücünü dost-düşman herkese kabul ettirerek, haklarımızı ve çıkarlarımızı en etkin şekilde savunabileceğimiz bir devlet konumuna geldik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

Sözlerimin hemen başında milletimizin ve tüm Müslümanların Muharrem ayı ile 1444 Hicri yılbaşını tebrik ediyorum. İnancımızda ve medeniyetimizde de önemli bir yeri olan Muharrem ayının 10’u aynı zamanda Aşure Günü’dür. Aşure Günü, tüm İslam dünyasında öncesi ve sonrasında tutulan oruçlarla, yapılan ibadetlerle temizlenmenin, tazelenmenin vesilesi olarak görülür.

“MUHARREM AYININ MİLLETİMİZLE BERABER TÜM İSLAM ÂLEMİ İÇİN HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLİYORUM”

Hazreti Hüseyin Efendimizin Kerbela’da şehit ediliş tarihi hasebiyle bu mübarek gün aynı zamanda hepimiz için bir hüzün ve matem günüdür. Ünlü divan şairimiz Fuzuli’nin mersiyesinden küçük bir bölümle Ehl-i Beyt’i ve tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum:

‘Mâh-ı Muharrem oldu meserret harâmdır

Mâtem bugün Şeri’ate bir ihtirâmdır!

Her medd-i âh çekilir kim Ehli Beyt içün

Miftah-ı Ravza-i der-i Dârü’s-Selâm’dır

Şâd olmasın bu vâkıadan şâd olan gönül

Bir dem belâ vü gussadan âzâd olan gönül’

Muharrem ayının milletimizle beraber tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını diliyor, Rabbim birliğimizi, dirliğimizi, muhabbetimizi daim eylesin diyorum.

Aziz milletim; son kabine toplantımızın ertesi günü Tahran’da Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 7. Toplantısı ile Astana Süreci kapsamındaki Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesini gerçekleştirdik. Her iki toplantı da oldukça verimli geçti.

“TAHIL KRİZİNİN AŞILMASI KONUSUNDA ATILAN ADIM, TAMAMEN ÜLKEMİZİN GAYRETLERİNİN ÜRÜNÜDÜR”

Rusya ve Ukrayna tarafıyla da her seviyede görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Dünyanın yakından izlediği tahıl krizinin aşılması konusunda atılan adımın tamamen ülkemizin gayretlerinin ürünü olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Öyle ki son olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres bunu şükranlarıyla ifade etti, Türkiye’ye teşekkürleriyle ifade etti. Ve artık bugün adım atıldı ve gemiler de yola çıktı.

İstanbul’da 22 Temmuz’da imzalanan anlaşmalar, dünyanın neredeyse üçte birinin tahıl ihtiyacını karşılayan Rusya ve Ukrayna pazarlarındaki düğümün çözümü bakımından tarihî bir dönüm noktası olmuştur. Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletlerin iş birliğiyle yürüyen bu sürecin sağlıklı bir şekilde devamı için her türlü gayreti gösteriyoruz. Bu süreci takip edecek müşterek koordinasyon merkezi 23 Temmuz’da İstanbul’da faaliyete geçti. Tahıl yüklü ilk gemi bugün Ukrayna’nın Odessa Limanı’ndan hareket etti. Bu gemi İstanbul Boğazına ulaştığında Rusya, Ukrayna, Türkiye ve Birleşmiş Milletler temsilcilerinden oluşan bir heyet tarafından kontrol edilecek, ardından da yükünü indireceği limana doğru yolculuğunu sürdürecek. Diğer gemilerin de belirlenen şartlar çerçevesinde tahıl ve diğer gıda ürünlerini taşımaya devam edeceğine inanıyoruz.

Her ne kadar muhalefet idrak edemese de, ülkemizin öncülüğünde başlatılan bu çalışma insani ihtiyaçların karşılanmasına yönelik önemli bir diplomatik başarıdır. İnşallah benzer diplomatik çalışmaları enerji başta olmak üzere diğer alanlara da teşmil edebiliriz. Esasen Rusya-Ukrayna savaşının her iki taraf açısından adil bir barışla neticelenmesi için de çok gayret sarf ettik. İstanbul ve Antalya’da yapılan toplantılarda ortaya çıkan olumlu hava, maalesef sahadaki müessif gelişmelerle akamete uğradı. Şayet bir gün taraflar yeniden barışa yönelirlerse, bunu bizim kolaylaştıracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Millî Güvenlik Kurulumuzun Temmuz ayı toplantısında terörle mücadeleden NATO Zirvesine, Yunanistan’ın iyi komşuluk ilişkileriyle uyuşmayan tavırlarından Kıbrıs’a kadar pek çok meseleyi enine boyuna değerlendirdik.

İstanbul’un tarihî ve potansiyeliyle önde gelen ilçelerinden Eyüpsultan’da 22 Temmuz’da belediyemiz tarafından tamamlanan eser ve hizmetlerin açılış törenine katıldık. Bu vesileyle İstanbul’un manevi muhafızı Eyyüb Sultan Hazretlerini bir kez daha rahmetle tazimle yâd ettik. Aynı gün İstanbul Arkeoloji Müzelerimizdeki sergilerin açılışını da gerçekleştirerek her köşesi buram buram tarih, kültür ve sanat kokan İstanbul’umuzun zenginliğini bir kez daha hatırladık.

Hafta sonları programımız elverdiği ölçüde bir şehrimizi ziyaret ederek hem vatandaşlarımızla hasret gideriyor, hem de tamamlanan eser ve hizmetlerin resmî açılışını yapıyoruz.

KAYSERİ VE ORDU ZİYARETİ

Önceki hafta sonu da Kayseri’deydik. Kamunun, belediyelerimizin ve özel sektörümüzün Kayseri’mize kazandırdığı 30 milyar liralık yatırımı hizmete açarken 24 milyar liralık Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı Projesinin de temelini attık. Bizleri coşkuyla bağrına basan resmî rakamla 70 bin kişinin katıldığı Kayseri’deki bu törenlerde gerçekten alana ulaşana kadar bütün halkımızın ilgisi-alakası bizler için ayrı bir teveccühtü. Kayserili kardeşlerimize bir kez daha buradan selamlarımı gönderiyorum.

24 Temmuz’da ise, kısa sürede seçkin bir yükseköğretim kurumu hâline gelen İbn Haldun Üniversitemizin ilk mezuniyet töreninde öğrencilerimizin sevinçlerine ortak olduk.

Cumartesi günü de Ordu’daydık. Hem toplu açılış törenine katıldık, hem Toprak Mahsulleri Ofisi’mizin fındık alım fiyatını açıkladık, hem de uzunca bir süredir yüz-yüze görüşemediğimiz Ordulu kardeşlerimizle, hemşerilerimizle hasret giderdik. Ve orada da gerçekten büyük bir katılımın olduğu, yine resmî rakamla 55 bin kişinin katılımıyla Ordu’daki toplantı cadde boyunca bütün halkımızın ilgi-alakasıyla ayrı bir heyecan vesileydi.

İki hafta boyunca çok sayıda kabul, toplantı ve görüşmeyle milletimizin bize tevdi ettiği sorumlulukları yerine getirmeye çalıştık. İnşallah bu hafta sonu Cumartesi günü de Kocaeli’nde yine Kocaeli’ndeki tüm halkımızla, kardeşlerimizle hem toplu açılışlar, hem de bir bütünleşmeyi birlikte yaşayacağız. Allah ömür ve milletimizi de destek verdikçe büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda gece-gündüz çalışmayı, mücadele etmeyi, ülkemize yeni eserler ve hizmetler kazandırmayı sürdüreceğiz.

Aziz milletim; Türkiye’nin son 20 yılda demokrasi ve kalkınma yolunda katettiği mesafenin önemini karşımıza çıkan her bölgesel ve küresel krizde bir kez daha görüyoruz.

Peki, son 20 yılda ne yaptık? Sadece başlıklarıyla ve birer cümleyle ifade edecek olursak;

Son 20 yılda ülkemiz demokrasisini vesayetin cenderesinden kurtararak her kesimden insanımızın asırlık hak ve özgürlük beklentilerini karşıladık.

“81 VİLAYETİMİZİN TAMAMINDA GÜVEN İKLİMİNİ TESİS ETTİK”

Temel hizmetlere ilişkin altyapımızı eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora kadar her alanda tamamlayarak ayağımızdaki geri kalmışlık prangasını söküp attık.

Terör örgütleriyle mücadelemizi sınırlarımız dışına taşıyarak, mafyatik yapılara göz açtırmayarak 81 vilayetimizin tamamında insanlarımızın huzur içinde hayatını sürdürebileceği bir güven iklimini tesis ettik.

Türkiye’nin siyasi, ekonomik, diplomatik gücünü dost-düşman herkese kabul ettirerek, haklarımızı ve çıkarlarımızı en etkin şekilde savunabileceğimiz bir devlet konumuna geldik.

İmkânları artmış, potansiyeli genişlemiş, altyapısı tamamlanmış, öz güveni güçlenmiş bir ülke olarak her alanda hedeflerimizi büyüttük. Velhasıl, gelecek 1 ayımızı, 1 yılımızı bile göremediğimiz bir yerden Allah’a hamdolsun bugün 2053 vizyonunu inşa etmeye başlamış bir ülke durumuna geldik.

Hiç şüphesiz, bu sürecin her adımında elde ettiğimiz kazanımlar yanında büyük bedeller de ödedik. Son dönemde verdiğimiz mücadelede de enflasyonun sembolü olduğu bedeller ödemeye devam ediyoruz. Bugüne kadar her başarımızı gayrete, sabra ve azme borçluyuz. İnşallah, mevcut sıkıntılarımızın üstesinden de çok çalışarak, sabrederek ve azmederek geleceğiz. Önümüzdeki fırsatların ödediğimiz bedellerden çok daha büyük olduğunu bilerek kararlılıkla hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz.

“DÜNYA, SİYASİ VE EKONOMİK OLARAK KAÇINILMAZ BİR YENİDEN YAPILANMA SÜRECİNE GİRMİŞTİR”

Geçmişte özellikle ülkemizi siyasi istikrarsızlıklarla, sosyal gerilimlerle, ekonomik yıkımlarla, yeri geldiğinde darbelerle, kendi istedikleri çizgide tutanların oyunları artık işe yaramıyor. Daha önemlisi; bizi bu tür oyunlarla sömürerek geri kalmışlığa mahkûm edenler, artık kendi güvenlik ve refah düzenlerini korumakta bile zorluk çekiyor. Bu tablonun ilk önemli işareti 2008 küresel finans krizinde görülmüştü. Bir sağlık krizi olarak başlayıp genişleyen koronavirüs salgınıyla gelişmiş ülkelerin üzerine titredikleri sırça köşklerin camlarında çok daha derin çatlaklar oluştu. Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği küresel ekonomik kriz ise, makyajları iyice dökmüş, ardındaki gerçek yüzü ortaya çıkarmıştır. Dünya, siyasi ve ekonomik olarak kaçınılmaz bir yeniden yapılanma sürecine girmiştir.

Türkiye olarak bu tarihî dönüşümü asırlardır dışlandığımız küresel yönetim sisteminde hak ettiğimiz yeri almanın bir fırsatı olarak görüyoruz. Ülkemizi uzunca bir süredir küçük sorunlar, küçük aktörler, küçük krizler, küçük ödüller üzerinden oyalayanların bu fırsatı değerlendirmemize engel olmalarına müsaade etmeyeceğiz.

“ÜLKEMİZE YAPILAN DIŞ VE İÇ DAYATMALARI REDDEDİYORUZ”

Artık bu ülkeyi terörle, darbeci sivil ve askerî bürokrasiyle, üretmek yerine rantiyeyle beslenen iş dünyasıyla, kifayetsiz siyasetçilerle oyalama devri bitmiştir. Hamdolsun, artık devlet ve millet olarak tüm bu hakikatlerin farkındayız.

Ülkemize yapılan dış ve iç dayatmaları reddediyoruz. Kendi vizyonumuzdan ve hedeflerimizden zerre taviz vermiyoruz. Sorunlarımızı çözecek imkâna ve dirayete sahip olduğumuz gerçeğinden hareketle yolumuzda kararlılıkla yürüyoruz. Bu anlattıklarımın hiçbiri hikâye değildir, senaryo değildir, muhal bir geçmiş değildir. Tam tersine yaşı 35-40’ın üzerinde olan her vatandaşımız filmi şöyle bir geriye sardığında bu sürecin kendi hayatındaki izlerini rahatça görecektir. Eski Türkiye’yi yaşamamış gençlerimiz ise, hem büyüklerinden sorarak, hem de bilgiye erişmenin bu kadar kolay olduğu bir dönemde basit bir araştırmayla aynı gerçeklere ulaşabilecektir. Doğruyu eğriden ayırmazsak, hele bir de unutursak, aynı felaketleri tekrar yaşama ihtimalimize karşı bu tür hatırlatmaları zaman-zaman yapıyoruz.

“TERCİHİMİZİ İSTİHDAMDAN YANA KULLANDIK”

Aziz milletim; ülke olarak pek çok alanda verdiğimiz istiklal ve istikbal mücadelesinin ekonomideki yol ayrımında hükûmet olarak bir tercihte bulunduk. Ya faiz-kur-enflasyon denklemine uygun şekilde finansal sıkılaştırmaya gidip, bu arada belki 10 milyon vatandaşımızın işsiz kalmasına yol açacaktık ya da istihdam odaklı yeni bir yola girecektik. Bir ara 26,5 milyona kadar gerileyen istihdamın ekonomik ve sosyal maliyetlerini en iyi biz biliyoruz. Bunun için tercihimizi istihdamdan, yani vatandaşlarımızın işinden, aşından, huzurundan, geleceğinden yana kullandık. Nitekim bu sayede dünya küçülürken biz üreterek büyüdük ve ihracatımızı 250 milyar dolar sınırına getirdik. Yine bu sayede dünyada istihdam azalırken biz 31 milyon sınırına dayanarak tarihimizin en yüksek rakamına ulaştık.

Geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz yüzde 11’lik büyümeyle G-20 ülkeleri içinde ilk sıraya yerleştik. Her ne kadar birileri bu politikanın başarısını gölgelemek için yalan üstüne yalan uyduruyorsa da, uluslararası değerlendirmeler tam tersini gösteriyor. Mesela geçtiğimiz günlerde IMF dünyanın büyüme rakamını aşağı yönlü, ülkemizin büyüme rakamını yukarı yönlü güncellemiştir.

Pek çok faktörün bir araya gelmesiyle yaşanan enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki dengesizlikler elbette bizi de etkiliyor. Bu gelişmeler küresel ticaretin hacmini daraltmış, işleyişini zorlaştırmıştır. Petrol fiyatlarında bir ara 128 dolara kadar varan artışların ülkemizdeki pompa fiyatlarını 30 liraya kadar yükseltmesi, bu dalgalanmanın bir sonucudur. Fiyatı neredeyse 11 kat artan doğal gazda yaptığımız yüzde 80’i geçen sübvansiyon sayesinde vatandaşlarımızın olabilecek en düşük maliyetle evlerini ısıtmalarını sağlıyoruz.

Küresel fiyatlardaki dengesizliği istismar edenlerin, otomobilden konuta, gıdadan elektroniğe kadar içeride pek çok alanda yaptıkları manipülasyonlarını yakından takip ediyoruz. Aldığımız ve alacağımız tedbirlerle bu istismarcıların kötü niyetlerini ellerinde patlatmakta kararlıyız.

“TÜRKİYE EKONOMİ MODELİNDEN TAVİZ VERMEYEREK KRİZDEN POZİTİF AYRIŞMA STRATEJİMİZİ DİKKATLE UYGULUYORUZ”

Diğer yandan, Amerika ve Avrupa başta olmak üzere gelmiş ülkelerin küresel ekonomik krize verdikleri tutarsız tepkiler sorunu çözmek yerine daha da ağırlaştıracak neticeler doğurmaktadır. Biz ise yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyütme esasına dayanan Türkiye ekonomi modelinden taviz vermeyerek krizden pozitif ayrışma stratejimizi dikkatle uyguluyoruz.

Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz yapısal reformlar sayesinde klasik dayatmaların dışında kalan bu programı başarıyla sürdürüyoruz. İhracattaki başarılı performansı turizmdeki sevindirici gelişmelerle tahkim ederek hedeflerimize ilerliyoruz. Yılın ilk yarısındaki gerçekleşmeler, 2022’yi, buraya özellikle dikkat edelim, ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum, 2022’yi 47 milyon turist ve 37 milyar dolar turizm geliriyle hedeflerimizin üzerinde bir seviyede kapatacağımızı işaret ediyor. İnşallah ilerleyen tarihlerde bu rakamları da aşacağımıza inanıyorum.

Küresel piyasalardaki gelişmeleri değerlendirmek için bir yandan kapasite büyütme, bir yandan yeni pazarlar arayışında olan ihracatçılarımızın gayretlerini yakından takip ediyoruz. İşte gördünüz, Ordu’da fındık fiyatlarını açıkladık, Bay Kemal rahatsız oldu. Söylediği ne? Ben 72 söylemiştim diyor, ben 72’yi düşüyordum diyor. Ya sen düşünmeye yine devam et, senin sırtında küfe yok. Bak sen hâlâ tahminlerden, düşünüyorsun, düşünce âleminden bahsediyorsun, biz icraattan bahsediyoruz Bay Kemal, icraattan. Senin icraatın var mı? Yok. 72 düşünüyormuş, yavru ortağı da 75 düşünüyormuş. Bunların hepsi tahminlerle konuşuyorlar ve bunların hepsi, cek-cak, bunlarla konuşuyorlar, biz ise icraat. Ve 1 dolardan 3 doların üzerine fındık fiyatlarını nasıl getirdik, buna bakın.

Biz orada vatandaşlarımızla da gittik evinde, bahçesinde sohbet ettik, evinde, bahçesinde sohbet ederken kendilerine sordum, beklentiniz nedir, düşündüğünüz nedir? Hepsi samimiyetle beklentilerini söyledi. Ya vatandaşın dili başka, vatandaşın gönlü başka ve vatandaşın dilinden ve gönlünden geçeni biz ne yaptık, meydanda açıkladık ve o zaman da tabi meydan patladı. Vatandaşla hemhal olmak başka bir şey, vatandaşı aldatmak başka bir şey. Biz vatandaşımızla beraberiz, beraber olmaya da devam edeceğiz.

“ENERJİ VERİMLİĞİNİ TEŞVİK EDECEK YATIRIMLARI DESTEKLEDİK”

Aynı şekilde dış ticaretimizde ortaya çıkan açığın en önemli sebebi, enerji ithalatımızın bedelinde 3 kata varan artış ile sanayi üretiminde kullanılan diğer emtia maddelerinin fiyatlarındaki ciddi yükseliştir. Şayet özellikle enerji fiyatlarındaki bu dengesizlik olmasaydı, Mayıs ayı itibarıyla 12 aylık cari işlemlerde 34,5 milyar dolar fazla verecektik. İnşallah, hiç endişe etmeyin, o günler de göreceğiz. Bu vesileyle, küresel enerji darboğazına karşı vatandaşlarımızı mevcut kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanmaya davet ediyorum.

Bilindiği gibi, 2018 yılında ilan ettiğimiz ulusal enerji verimliliği eylem planıyla bina ve hizmetlerin enerji verimliğini teşvik edecek yatırımları desteklemiştik. Yapılan hesaplamalar geçtiğimiz yıl enerji verimliliği için yapılan 1,3 milyar dolar yatırımın karşılığında 372 milyon dolarlık tasarruf elde ettiğimizi gösteriyor. Bu yatırımlar aynı zamanda yol açtığı sera gazı azaltımıyla, iklim değişikliğiyle mücadelemize de katkı sağlıyor.

Geçtiğimiz yıl 50 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan, bu yıl aynı faturanın 2 katına çıkması ihtimali olan bir ülke durumundayız. Tasarruf ve verimlilik tedbirleriyle bu rakamda yüzde 10 düşüş sağlamamızın ülkemize 10 milyar dolarlık katkısı olacağı açıktır.

Vatandaşlarımızın her birinden dışa bağımlı olduğumuz enerji kaynaklarını basit tedbirle daha verimli kullanmak suretiyle hem aile bütçelerine, hem de millî bütçeye katkı sağlamalarını istiyorum. Bunun için hanelerdeki ısı yalıtımı çalışmaları için vatandaşlarımıza daire başı 50 bin liraya kadar uygun şartlı kredi imkânı sunuyoruz. Yaşadığı yerin enerji yalıtımı konusunda eksiği olan tüm vatandaşlarımızı bir an önce bu imkândan istifade etmeye çağırıyoruz.

“ÇALIŞAN TÜM KESİMLERE PEK ÇOK İMKÂN SUNDUK”

Aziz milletim; bir diğer önemli ve sevindirici gelişme, küresel krize rağmen bütçe dengemizde herhangi bir bozulmaya meydan vermemiş olmamızdır. Yılın ilk 6 ayında 94 milyar liraya yakın fazla veren bütçemiz, mali disiplinden asla geri adım atmadığımızın en somut ispatıdır. Üstelik bu görünüme işçilerimize, memurlarımıza, emeklilerimize ve sosyal kesimlere verdiğimiz desteklere yaptığımız yüksek oranlı artışlara rağmen ulaştık. Asgari ücrette tarihiîartışlar yaparken, tüm ücretlerin bu seviyedeki kısmından Gelir ve Damga Vergilerini kaldırarak herkese ilave kazanç sağladık. Çiftimizden esnafımıza kadar kendi hesabına çalışan tüm kesimlere de pek çok imkân sunduk.

Gelir Vergisini kaldırarak 3 milyon çiftçimizi desteklerken, basit usule tabi 850 bin esnafımızın kazançlarını da vergiden istisna tuttuk. Gıdadan temizlik maddelerine kadar çok sayıda üründe yaptığımız KDV indirimleriyle hem vatandaşlarımızın fiyat artışlarından etkilenme seviyesini düşürdük, hem de sistemi sadeleştirdik.

Sadece 2022 yılında vatandaşlarımıza enflasyona karşı güvence altına alma çabalarımıza destek için vergi indirimleriyle vazgeçtiğimiz kamu geliri 251 milyar lirayı bulacaktır.

Devletin imkânlarını her kesimden vatandaşımızla paylaşarak sosyal adaleti ve gelir dağılımındaki dengeyi koruma hassasiyetimizden taviz vermedik. Sosyal amaçlı harcamaların bütçe içindeki payını bu yıl yüzde 5’in üzerine çıkartarak 146 milyar liraya yükselttik. Artık sosyal yardımları sadece mutlak yoksullukla sınırlı tutmayıp, gelişen ve büyüyen Türkiye’nin imkânlarının adil dağıtımı aracı olarak kullanıyoruz. Bu kapsamda doğumdan ev onarımına, eşi vefat eden kadınlardan öksüz, yetimlere kadar 49 farklı düzenli yardım programımız için ayırdığımız bütçeyi de neredeyse 2 kat artırarak 11,5 milyar liraya çıkarttık. Tüm bu adımları atarken enflasyonun insanımızın günlük hayatında yol açtığı sıkıntılarla mücadele için ilave tedbirler de geliştirdik.

“YAVAŞ YAVAŞ FİYATLARDA DURULMA EĞİLİMİ BAŞLAMIŞTIR”

Dünyanın enerji ve emtia fiyatlarındaki mevcut yükü uzun süre taşımayacağı açıktır. Nitekim yavaş yavaş fiyatlarda durulma eğilimi başlamıştır. Bu durum ülkemizdeki enflasyonun küresel fiyatlarla ilgili kısmında da bir iyileşme başlayacağı anlamına gelmektedir.

Değerli kardeşlerim; hatırlarsanız bir dönem ayçiçek yağı üzerinden öyle bir fırtına kopartılmıştı ki, tüm insanlık 5 litrelik bir yağ bidonunun içinde boğulacak endişesi ortaya çıkmıştı. Şimdi hem ithalat kanallarının açılması, hem yerli üretimin artmasıyla bu konu gündemimizden kalkmıştır. Stratejik tüm gıda ürünlerinin tedarikleri ve üretimleriyle ilgili benzer tedbirleri alarak milletimizin bir daha böyle endişelere kapılmasının önüne geçiyoruz.

Bugün Türkiye, tüm Avrupa’da herkesin dışarıdan aynı fiyatla aldığı petrol ürünlerini en uygun rakamla vatandaşlarına sunan ülke durumundadır. Bu imkanı vatandaşlarımıza akaryakıt ürünleri üzerindeki vergi yükünü önemli ölçüde azaltarak sunduk. Elektrik tarifelerinde yaptığımız benzer bir vergi indirimiyle de faturaları düşürdük.

Dünyanın her yerinde etkisi görülen enflasyon ve döviz kuru kaynaklı sorunlara karşı aldığımız makroekonomik tedbirleri bankacılık uygulamalarıyla destekliyoruz. Millî paramızla tasarrufu teşvik için başlattığımız kur koruma mevduat ve katılım hesapları çok büyük ilgi gördü. Kredileri, yatırımı, istihdamı, üretimi teşvik edecek alanlarda olabildiğince genişletiyor, buna karşılık enflasyona ve döviz kuruna olumsuz etki edecek alanlarda da sınırlandırıyoruz.

Bu yılın ilk 7 ayında Türk Lirası ticari kredi rakamının 2,7 trilyon liraya yükseldiğini görüyoruz. Ekonomimize dinamizm sağlayan KOBİ’lerimizi kullandırılan kredilerdeki artış ise 384 milyar lirayı buldu. Ziraat Bankası vasıtasıyla çiftçilerimizin kullandığı kredi miktarı yüzde 85’i sübvansiyonlu olmak üzere 152 milyar liraya ulaştı. Ticari kredilerde ilk sırayı imalat sanayi alıyor. Amacımız, tüm kesimleri yaşanan küresel şoklara karşı destekleyerek istihdamın ve üretimin kesintisiz artışını sağlamaktır. Önümüzdeki süreçte bu amaçla hayata geçireceğimiz arz güvenliğiyle fiyat istikrarını birlikte gerçekleştirecek tüm ihtimalleri hesaba katan yeni adımların hazırlıklarını da sürdürüyoruz. İnşallah yeni yılın ilk aylarıyla birlikte enflasyonun belirgin bir düşüş trendine gireceğini ümit ediyoruz.

Aziz milletim; vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü diğer alanlarla birlikte konut sektöründe de yerine getirecek yeni projeler geliştirdik. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizde en büyük değişimleri gerçekleştirdiğimiz alanlardan biri de şehirciliktir. TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 170 bin vatandaşımızı çevre düzenlemeleri ve sosyal donatılarıyla ev sahibi yaparak, ekonomik, sağlıklı, güvenli konut üretiminde dünyada eşi benzeri olmayan bir başarı ortaya koyduk. Bundan yaklaşık 1,5 yıl önce de 100 bin sosyal konut inşası için çıktığımız çağrıya 10 katından fazla talep aldık. Ülkemizin 81 şehrinde hız kesmeden toplu konut projelerini sürdürüyoruz. Pek çok ilimizde şehir içinde kalan sanayi alanlarını dışarıya taşıyor, bu konudaki talepleri de süratle yerine getiriyoruz.

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SOSYAL KONUT HAMLESİNİ BAŞLATIYORUZ”

Şimdi de Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz. İlk kez ev sahibi olacak vatandaşlarımızın sabırsızlıkla beklediği bu projeyle ilgili hazırlıklar bitmek üzeredir. Vatandaşlarımızı kira öder gibi taksitlerle yerel ve yatay mimari anlayışına göre inşa edilmiş konut projeleriyle ev sahibi yapacağız. Sıfır atık uyumlu, enerji verimli, iklim dostu malzemelerle yapılacak bu konut projelerinin tamamında yenilenebilir enerji sistemleri kullanılacaktır.

Amacımız, salgın döneminde daralan konut arzını hızla artırarak hem inşallah sektörünü canlandırmak, hem de insanımızın erişebilir şartlarda ev sahibi olmasını temin etmektir. Bu adım son dönemde ciddi şikâyet konusu olan kiraların da düşmesine yol açacaktır. Her zaman olduğu gibi bu projede de şehit yakınları ve gazilerimiz ile emeklilerimize özel bir kontenjan ayıracağız. Ayrıca, ilk defa evlenen gençlerimiz de bu projede kota sahibi olacaktır.

Önümüzdeki ay bir tanıtım toplantısıyla tüm detaylarını milletimize duyuracağımız bu konut kampanyasının şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Projenin yürütücüsü olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile TOKİ’yi tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.

Bir müjde de gençlerimize vermek istiyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ülkemizi gezmeye çıkan gençlerimize yurtlarımızın kapılarını açtığını daha önce kamuoyuyla paylaşmıştık. Seyahatsever adını verdiğimiz bu uygulamaya gerçekten çok fazla talep geldi. Gençlerimizin bu imkândan daha fazla katılımla istifadesini sağlamak için onlardan gelen istekler doğrultusunda yaş aralığını 18-25’ten 18-30’a yükselttik, böylece 1 Eylül tarihine kadar gençlerimizin yurtlarımızda konaklayarak diledikleri gibi ülkemizi gezmelerine imkân sağlıyoruz.

Aynı şekilde sporda da başarı çıtasını her geçen gün daha yükseğe çıkartıyoruz. Konya’da 9-18 Ağustos tarihleri arasında ev sahipliği yapacağımız 5. İslami Dayanışma Oyunları’nın hazırlıklarını önemli ölçüde tamamladık. Bu oyunlar için 56 ülkeden 4 bin 200 sporcu ve heyet üyesiyle on binlerce sporsever Konya’ya gelecek. İslami Dayanışma Oyunları için Konya’mıza kazandırdığımız tesisler daha sonra hem şehirdeki gençlerimize hizmet edecek, hem de benzer organizasyonlar için kullanılacaktır.

Dünya çapında ses getireceğine inandığım bu oyunlar için ülkemizde misafir edeceğimiz kafilelere şimdiden hoş geldiniz diyor, sporcularımıza başarılar diliyorum.

Yine bu vesileyle, genç yaşta Manş’ı aşan Aysu Türkoğlu kızımızı da şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. Tabii bu bir rekor, bizler için de ayrı bir gurur vesilesi. Aynı şekilde ailesini, hocalarını kutluyorum.

Hepinizi de bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.”

Dünya

Küçük Ev Üreticisi Türkiye | Setencioğlu

Tiny House | Mobil Tekerlekli Küçük Ev Üreticisi Türkiye Setencioğlu

Avatar

Yazar

on

Doğayla İç İçe, Evinizin Konforunda, Özgürlüğün Keyfini Yaşayın. | Setencioğlu Tiny House

İletişim | +90 0 532 4026422

OKUMAYA DEVAM EDİN

Dünya

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

“TİCARET HACMİMİZİ BİR MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”

Avatar

Yazar

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir. İlişkilerimiz karşılıklı saygı ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da gelişiyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmeler ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasında, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ı Türkiye’de misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya’da 14 Nisan’da meydana gelen sel ve heyelan felaketiyle, Arusha’da yaşanan trafik kazasında 8 ilkokul öğrencisinin hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.

Tanzanya’dan Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan ilk ziyaretin yeni bir dönüm noktası olacağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılında ziyaret ettiği Tanzanya’nın Türkiye’nin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biri olduğunu vurguladı.

“TİCARET HACMİMİZİ BİR MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”

İlişkilerin karşılıklı saygı ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da geliştiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü görüşmelerimizde iş birliğimizi kapsamlı bir şekilde gözden geçirdik. Karşılıklı ticaret ve yatırımların artırılması noktasında atılabilecek adımları ele aldık. İkili ticaret hacmimiz 2003 yılında 11 milyon dolardan geçen sene 345 milyon dolar seviyesine ulaştı. Artışa rağmen mevcut rakamlar da gerçek potansiyelimizi yansıtmıyor. Ticaret hacmimizi ilk etapta bir milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz Önümüzdeki dönemde çabalarımızı bu yönde yoğunlaştıracağız. Sayın Cumhurbaşkanının katılımıyla yarın İstanbul’da düzenlenecek Türkiye Tanzanya İş Forumu, bu açıdan önemli bir adım olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk firmalarının Tanzanya’da bugüne kadar 6,4 milyar dolar değerinde 14 projeyi başarıyla üstlendiğini belirtti.

Tanzanya’nın Türk müteahhitlerince üstlenilen toplam proje bakımından Afrika’da üçüncü, Sahraaltı Afrika’da ise birinci ülke konumunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Firmalarımız Tanzanya’da demiryolu inşaatı ve modernizasyonu, tersane ve gemi inşaatı, yol yapımı gibi alanlarda önemli yatırımlara imza atmıştır. Ülkeyi baştan başa saracak standart aralıklı demiryolu projesinin büyük bir kısmının bir Türk şirketi tarafından inşa ediliyor olması bizler için bir iftihar vesilesidir” diye konuştu.

“FETÖ İLE MÜCADELE KAPSAMINDA TANZANYA’DAN BEKLENTİLERİMİZİ PAYLAŞTIM”

İstişarelerinde terörle mücadele konusunu da ele aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yapmayan Türkiye, bu alandaki tecrübelerini dostlarıyla paylaşmaya da önem vermiştir. Tanzanya’nın kendi güvenliğini sağlamada atacağı adımlara yardımcı olmaktan da memnuniyet duyacağımızı belirttim. FETÖ ile mücadele kapsamında Tanzanya’dan beklentilerimizi paylaştım. Tanzanya’da Maarif Vakfımızın üstlenebileceği eğitim projeleri hakkında bilgi verdim. İnşallah bu ziyaret sonrasında Tanzanya tarafından da etkili ve somut adımlar göreceğiz. Bu minvalde iki ülke kurumları arasındaki eşgüdümün daha da geliştirilmesi gerektiği aşikardır. Dışişleri bakanlarımız düzenli siyasi istişarelerin yürütülmesi noktasında yüksek düzeyli diyalog mekanizmasını başlatacak adımları atmaya karar vermişlerdir.”

Afrika kıtasının gönlünde müstesna bir yerinin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde kıtaya 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı.

Türkiye’nin, Afrika açılımının kıta ülkeleri tarafından muhabbetle karşılandığını görmenin kendilerini sevindirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ticaretten eğitime, tarımdan sağlığa her alanda kıta ile ilişkilerimizi geliştirme kararlılığımız bakidir. Uluslararası platformlarda Afrika’nın sesinin daha çok duyulmasına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. ‘Dünya beşten büyüktür’ şiarımızın Afrikalı kardeşlerimiz ve dostlarımız nezdinde yankı bulması, doğru yolda olduğumuzun işaretidir. Tesis ettiğimiz bu samimi ilişkiler, Gazze başta olmak üzere dünyada yaşanan adaletsizliklere karşı mücadele azmimizi güçlendiriyor. Afrikalı kardeşlerimizin Filistin davasına ve adaletsizlere karşı hassasiyeti tüm dünyanın malumudur. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimizde işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan vahşet karşısında atılabilecek adımları da ele aldık. 7 Ekim’den bu yana çoğu çocuk, kadın, yaşlı ve sivil 34 bin Filistinli, İsrail güçleri tarafından şehit edildi, 75 bin kardeşimiz yaralandı. 195 gündür son asrın en büyük katliamlarından biri Gazze’de yaşanıyor. Gazze’deki katliamları durdurmak için daha fazla çaba harcamalıyız.”

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKES SAĞLANMALI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir an önce acil ve kalıcı ateşkesin sağlanması, sonrasında ise iki devletli çözümün hayata geçirilmesine dönük adımların hemen atılması gerektiğinin altını çizerek, “Bu hafta Batılı ülkelerin İran’ın misillemeleri karşısında tek bir ses olarak tepki verebildiklerini gördük. Aynı aktörlerin şimdi de tek ses olarak İsrail’e ‘dur’ demeleri gerekiyor. İsrail’in gündemi çarpıtma, Gazze’deki vahşeti gizleme, gündemden düşürme teşebbüslerine fırsat verilmemelidir” dedi.

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’a ziyaretleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerin ve imzalanan 6 anlaşmanın hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Tanzanya olmak üzere kardeş Afrika’ya selamlarını gönderdiğini belirtti.

TANZANYA CUMHURBAŞKANI HASSAN: “TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI ANLAŞMAZLIKLARA BARIŞÇIL ÇÖZÜMLERİN BULUNMASI KONUSUNDAKİ GAYRETLERİNİ DESTEKLİYORUZ”

Türkiye’de mükemmel karşılandığını kaydeden Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, bu konuda Türkiye’ye ve Türk halkına teşekkür etti.

Tanzanya’nın iki ülke arasındaki faydalı ilişkileri geliştirme taahhüdünü yinelediğini belirten Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Türkiye, gerçekten de çok değerli bir ortaktır ve benim buraya yaptığım ziyaret bu ortaklığı ne kadar değerli gördüğümüzü teyit etmektedir. İkili görüşmemizde çok büyük memnuniyetle farklı sektörlerdeki kaydedilen ilerlemeye değindik” dedi.

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iki ülke arasındaki diplomatik, ekonomik iş birliğini, özellikle de üretim ve sosyal sektörlerdeki iş birliğini artırmaya değindiklerini söyledi.

Bu ilişkilerle iki ülke ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacaklarının altını çizen Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “İkili iş birliği açısından ben Türkiye’ye teşekkürlerimi ilettim. Kalkınma desteğinden dolayı ve ülkemizdeki eğitim ve sağlık sektörlerine olan desteklerinden dolayı teşekkür ettim. Özellikle de altyapıya ve beşeri sermayenin gelişmesine yönelik kritik desteklerinden dolayı teşekkürlerimi ilettim” ifadelerini kullandı.

Türkiye ziyaretinde 6 mutabakat zaptı imzaladıklarını aktaran Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, şöyle devam etti: “Türkiye’deki uzmanlık ve bilgi, Tanzanya’ya şu anda aktarılıyor ve bunlara bizim en önemli projelerimiz de dahil. Bu projeler arasında demir yolları projesi var, standart aralıklı demir yolları projesi var ve Tanzanya’nın da bu projelerin başarılmasına yönelik desteğini yineledim ve bunların da gerçekleştirilmesiyle birlikte kalkınma hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bakanlarımız ve uzmanlar ile ekiplerimiz bir araya gelerek çerçeve oluşturacaklar ve üzerinde hemfikir olunan iş birliği alanlarındaki çerçeveyi ortaya koyacaklar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile önemli bölgesel ve küresel hususlarda da görüş alışverişi yaptıklarını kaydeden Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Tanzanya, Türkiye’nin uluslararası anlaşmazlıklara barışçıl çözümlerin bulunması konusundaki gayretlerini desteklemektedir. Gazzelilerin zararına olan durumlar için acil ateşkes çağrısına biz de destek sunuyoruz. Ayrıca insani yardımların da engelsiz bir şekilde ulaşması konusunu destekliyoruz” diye konuştu.

TÜRKİYE İLE TANZANYA ARASINDA 6 ANLAŞMA İMZALANDI

Türkiye Cumhuriyeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Kolaylaştırılmasına İlişkin İşbirliği Mutabakat Zaptına, Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Zeynel Kılınç ile Tanzanya Yatırım Merkezi Genel Müdürü Gilead Teri imza attı.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptını ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ile Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanı Lela Muhamed Mussa imzaladı.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Milli Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptına, Eren ile Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrika İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba imza attı.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Dışişleri ve Doğu Afrika İşbirliği Bakanlığı Arasında Diaspora Siyasası Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı da Eren ve Bakan Makamba tarafından imzalandı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Evrak ve Arşiv Yönetimi Dairesi Arasında İşbirliği Protokolünü ise Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal ile Bakan Makamba imzaladı.

Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile Bakan Makamba tarafından imzalandı.

OKUMAYA DEVAM EDİN

Dünya

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Avatar

Yazar

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.

Türkiye ve Tanzanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

OKUMAYA DEVAM EDİN

Dünya

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

“85 MİLYON OLARAK BİRLİKTE VAR OLDUĞUMUZU, HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYAYA YENİDEN GÖSTERDİK”

Avatar

Yazar

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Artık seçimin olmadığı önümüzdeki dört yıl içinde enflasyonla mücadelemizi, inşallah, zaferle sonuçlandıracağız. Terörle mücadeleden asla taviz vermeyecek, içerde ve dışarda ülkemizin, milletimizin güvenliğini daha korunaklı hâle getireceğiz. Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında vatandaşların Ramazan Bayramı’nı tebrik etti. Bayram süresince 18 devlet ve hükûmet başkanıyla görüştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere gündemdeki konuları ele aldıklarını belirtti.

“85 MİLYON OLARAK BİRLİKTE VAR OLDUĞUMUZU, HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYAYA YENİDEN GÖSTERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart’taki Mahallî İdareler Genel Seçimleri’nin huzur ve sükûnet içinde icra edilmesinden memnuniyet duyduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Aldığımız güvenlik tedbirleri sayesinde, birkaç müessif hadise dışında, hamdolsun, seçimlerde herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadı. Doğudan batıya, güneyden kuzeye yurdumuzun dört bir köşesinde vatandaşlarımız sandığa giderek iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri de amacına ulaşamadı. Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk, gerçekten takdire şayandır. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca kampanyaya rağmen demokrasimizin, bir sandık sınavından başarıyla çıkmasını sağladık. 85 milyon olarak birlikte var olduğumuzu, hep birlikte Türkiye olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik.”

Seçimlerin hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin demokrasiye yakışır şekilde gerçekleştirilmesini temin eden seçim kurullarına, kolluk kuvvetlerine, sağlık personeline ve sandık görevlilerine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatlarının kampanya dönemi boyunca ve sandık günü olağanüstü bir fedakârlıkla çalıştığını, mücadele ettiğini, emek verdiğini kaydetti.

AK Parti teşkilatı mensuplarının ramazan süresince iftar programlarıyla, ev ve esnaf buluşmalarıyla, çarşı-pazar ziyaretleriyle, sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy dolaşarak halkla birlikte olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “31 Mart seçim sürecinde ulaşılmadık hiç kimseyi bırakmama şiarıyla gece gündüz koşturan Genel Merkez birimlerimize, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, il, ilçe, belde teşkilatlarımıza, belediye başkan adaylarımıza, aday adaylarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize, sandıkları namusları bilip titizlikle sahip çıkan müşahitlerimize, partimize, davamıza ve mücadelemize güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Rabb’ime, şahsıma böyle vefalı, böyle gayretli ve samimi yol arkadaşları bahşettiği için bir kez daha hamdediyorum. AK Parti teşkilatlarıyla birlikte, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçaklara karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. İttifakımızın, devletimizin güvenliği, milletimizin birliği ve demokrasimizin geleceği için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Buradan, Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, omuz omuza beraber mücadele verdiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye ve ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Bir sandık sınavını daha başarıyla veren ittifakımız, Türkiye’nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir.”

“SİYASETÇİNİN, MİLLETİN İRADESİNİ YOK SAYMA, GÖRMEZDEN GELME HAKKI YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetlerinin temel vasfının, demokrasinin mihenk taşı olan sandığın itibarının korunması ve güçlendirilmesi olduğunun altını çizdi.

“Sonuçlardan azade olarak sandığın gücüne güç katan her seçim, Türkiye ve Türk milleti için tarihî bir kazanım demektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemiz, son 21 yıldır maruz kaldığı tüm vesayet girişimlerinin üstesinden bu anlayışla hareket ettiği için gelebilmiştir. Daha önce de ifade ettiğim gibi sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır. Siyasetçinin, milletin iradesini küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur ve olamaz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giderek iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza müteşekkiriz, minnettarız. Milletimizin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarını da ayrıca tebrik ediyor; kendilerine şehirlerimize hizmet yolunda başarılar diliyorum. İktidar olarak milletimizin hayrına yaptıkları işlerde, bugüne kadar olduğu gibi belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart Mahallî İdareler Seçim maratonunun tamamlanacağını söyledi.

YSK’nin şimdiye kadar üç ilçe ve dört belde olmak üzere yedi yerde seçimlerin yenilenmesine karar verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yerleşim yerlerinde vatandaşların 2 Haziran Pazar günü bir kez daha sandık başına giderek tercihlerini yapacaklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız” diye konuştu.

“31 MART SEÇİMLERİ, SON 20 YILDAKİ EN DÜŞÜK KATILIMLI YEREL SEÇİM OLARAK KAYITLARA GEÇMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçim sonuçlarının birçok zaviyeden kapsamlı değerlendirmeyi hak ettiğine işaret ederek şunları kaydetti: “Bu seçimlerin ilk göze çarpan özelliği katılım seviyesinin maalesef düşüklüğüdür. Yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız. 2019 yerel seçimlerine kıyasla yaklaşık 7 puanlık gerilemenin üzerinde diğer siyasi partilerin de durması gerektiğine inanıyoruz. Geçersiz oylar da eklendiğinde yaklaşık 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü, partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Henüz 10 ay önce yapılan seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren, yüzde 52,2 ile bizlere güçlü destek veren insanlarımızın önemli bir kısmının sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detayına kadar analiz ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı’nın üstünlüğüyle sonuçlandığını dile getirerek, bu seçimlerde milletin 12 büyükşehir, 12 il, 346 ilçe ve 169 belde olmak üzere toplam 539 belediyenin emanetini AK Parti’ye verdiğini, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin de 8 il, 113 ilçe ve 96 belde belediyesini kazandığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece Cumhur İttifakı; 12’si büyükşehir, 20’si il, 459’u ilçe, 265’i belde olmak üzere toplam 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye’deki bin 400 belediyenin yarıdan fazlası, yüzde 54,3’ü önümüzdeki beş yıl süresince Cumhur İttifakı tarafından yönetilecektir. Buradan bir kez daha Cumhur İttifakı’nın ‘gerçek belediyecilik’ vizyonunu tercih eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“HATAY, KENDİ ÜZERİNDEN OYNANAN KİRLİ SENARYOLARA KARŞI TAVRINI ÇOK NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYMUŞTUR”

Hatay’a özel bir parantez açmak durumunda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’ın, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen, sürekli siyasi tartışmalara meze edilen şehir olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatay’la aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleriyle Hatay, kendi üzerinden oynanan bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye duydukları güven dolayısıyla Hatay’ımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Ancak ana muhalefet partisinin, Hatay’ın iradesini gasbetme girişimleri son dakikaya kadar devam etmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun baskı altına alınması dâhil her yol denenmiş, ‘ölülere oy kullandırıldığı’ gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP’nin millî irade hazımsızlığı ayyuka çıksa da YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur. Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek, Hataylı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz.”

“FARKIMIZI YİNE ESERLERİMİZLE VE HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ PROJELERİMİZLE GÖSTERECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine güvenen diğer şehirlere layık olabilmek için her zamankinden daha fazla çalışacaklarını belirterek, “Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur: AK Parti olarak 21 yıllık iktidarlarımız boyunca yatırım yaparken, eser üretirken, insanımızın yaşadığı yerlere hizmet götürürken bugüne kadar seçim sonuçlarını önümüze almadık, almayız. İnşallah bundan sonra da farkımızı yine eserlerimizle, icraatlarımızla ve hayata geçirdiğimiz projelerimizle göstereceğiz” diye konuştu.

Özellikle depremzede şehirlerin süratle yeniden ayağa kaldırılmasının, gündemlerinin ilk sırasında yer almayı sürdüreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “6 Şubat sonrasında artık bir beka meselesi olarak gördüğümüz depreme hazırlık çalışmalarını da yakından takip edeceğiz” dedi.

“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ŞEHİRLERİMİZE TEKRAR MUSALLAT OLMASINA FIRSAT VERMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kendilerine sadece şehirlerini yönetme değil, aynı zamanda pek çok yerde kendi adına başkalarını denetleme görevini de tevdi ettiğini ifade ederek, “Milletimizin, belediye meclislerinde bize denetim yetkisi verdiği illerimizde inşallah bu görevimizi en güzel şekilde yerine getireceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının terör örgütlerine, reklam ajanslarına, açgözlü fırsatçılara, tufeylilere değil orada yaşayan insanlarımıza harcanmasını temin için gereken her şeyi yapacağız. Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz” değerlendirmelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandık gününün, siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günü olduğuna işaret ederek, 31 Mart tarihinde milletin, tüm siyasi partilerin mahallî idarelerdeki son beş yıllık karnesini kendilerine takdim ettiğini belirtti.

Seçim sonuçlarından herkesin kendisine göre dersler çıkaracağını, elbette kendi iç muhasebesini yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sonuçlara bakarak bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Âdeta bir genel seçim havasına girmek suretiyle sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar… Birileri kendilerince, ‘yerel iktidar’ ‘merkezi iktidar’ diye Türkiye’de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, ‘demlendikleri’ ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, ham bir hayalden ibarettir.”

“TÜRKİYE’YE DAHA İYİ HİZMET EDEBİLMEK ADINA NE YAPILMASI GEREKİYORSA ONU YAPMANIN DERDİNDEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir. Dün, 16’ncı toplantısını yaptığımız kabinemiz de görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmaya çalışanları, daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz Türkiye’ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa onu yapmanın derdindeyiz” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasinin “öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihiyle zıtlaşmamak” olduğunun altını çizmek istediğini dile getirerek, şunları söyledi: “Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabir yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; milletimiz, bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir öz eleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo tevile gerek duymayacak kadar nettir. AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin ayırıcı vasfının kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olması olduğunu söyledi.

“DAHA GÜÇLENMİŞ BİR ŞEKİLDE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”

“Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş bir şekilde yolumuza devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız” ifadesini kullandı.

Lügatlarında böbürlenme olmadığını, millete tepeden bakmadıklarını, milletle aralarına duvarlar örmediklerini ve mesafe koymadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Her zaman söylüyorum, biz bu milletin ta kendisiyiz. Biz, siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam, mansıp, koltuk ve unvan dağıtmak için de yapmıyoruz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz, bu makamlarda milletimize ve Türkiye’ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu konuda oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcudur. Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bırakmadan, muhasebe ve murakabe sürecimizi neticelendireceğiz. Bize destek olanlarla birlikte sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihte bulunan vatandaşlarımızın da mesajlarını, en doğru biçimde okuyacak, değerlendirecek, gelecek dönemdeki yol haritamızı belirlerken bunlardan muhakkak istifade edeceğiz. Ama bu süreci, partimizin geleneklerine, hareketimizin kurucu esaslarına ve davamızın prensiplerine uygun şekilde yöneteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Başarımızı başarımız, üzüntümüzü üzüntümüz gören dünyanın dört bir yanındaki mazlumları hayal kırıklığına asla uğratmayacağız.”

“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ YENİ BİR ŞAHLANIŞIN DÖNÜM NOKTASI HÂLİNE GETİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük bir davanın temsilcileri olduğumuzun şuuruyla önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası hâline getireceğiz. Kim ne derse desin, AK Parti, bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı, kendi insanımızla birlikte gönül coğrafyamızdaki yüz milyonların umudu olmayı sürdürecektir. Allah’ın izni, aziz milletimizin takdiriyle daha nice yıllar boyunca Türkiye için çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, evlatlarımızın hayallerini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bundan hiçbir yol ve dava arkadaşımın, partimize gönül veren hiçbir teşkilat mensubumuzun şüphe duymamasını istiyorum” değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti’yi değerlendirirken, nereden geldiğini ve hangi istikamete ilerlediğini bir an olsun akıllarından çıkarmayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutlu bir hareket, uzun bir yürüyüş, sabırlı bir mücadelenin 14 Ağustos 2001’de AK Parti olarak göründüğünü dile getirdi.

“HİÇBİR ZAMAN UMUDUMUZU YİTİRMEDİK, SABRIMIZI KAYBETMEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Biz nevzuhur bir hareket değiliz. Biz partilerden bir parti değiliz. Biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin, bu partinin temelinde, ismi bilinen ya da bilinmeyen yüzlerce, binlerce fedakârın, cefakârın, kahramanın emeği var, alın teri var. Biz dikensiz bir gül bahçesinde de yürümedik, yürümüyoruz. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik; partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradık; ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, sabrımızı kaybetmedik, asla ve asla yılgınlığa kapılmadık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “’İman varsa imkân var’ dedik, ‘Allah büyüktür’ dedik, en hüzünlü anlarımızda, ‘Allah’ın yardımı yakındır’ dedik, her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk, kalktık ve yolumuza kararlılıkla devam ettik. Şimdi bakıyorum, AK Parti’nin son yerel seçimde aldığı oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf olumsuz, karamsar bir tablo çiziyor. Teşkilatlarımızın moralini bozmaya yönelik bir kampanya yürütülüyor. Şunu çok net ifade etmek isterim, bunlar, AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Bunlar, nereden nasıl geldiğimizi, nereye yürüdüğümüzü anlamamışlar. Bu hareketin, kökleri çok derinde ve ufku çok geniş bir hareket olduğunu kavrayamamışlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üye sayısı itibarıyla Türkiye’nin en büyük partisi olduklarına, her anlamda muazzam bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olduklarına dikkati çekerek, “Şunu herkes görsün ve bilsin; biz ‘bitti’ demeden hiçbir şey bitmez. Biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız ilk günkü gibi dipdiri. Biz seçmenin mesajını okuruz, doğru okuruz, gerekeni yaparız, arızaları düzeltir, eksikleri giderir, tekrar yola koyuluruz” diye konuştu.

“Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın, kimse farklı hevesler peşinde koşmasın. Biz buradayız, sapasağlam, dimdik, en güçlü hâlimizle, elhamdülillah, ayaktayız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunun da altını özellikle çiziyorum; bu seçim sonuçlarını bir fırsat bilerek, AK Parti’yi yıpratmaya, AK Parti’nin dengelerini bozmaya kalkışanları da gayet iyi görüyoruz, biliyoruz. Eleştiri ve öz eleştiri tamam ama AK Parti’yi, özellikle de fedakârlık abidesi olan AK Parti teşkilatını, eleştiri ya da öz eleştiri maskesi altında hırpalamaya kalkışanlara da asla müsaade etmeyiz. Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Parti’ye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz.”

“SANDIKTAN ÇIKAN MESAJLAR VE YAPTIĞIMIZ DEĞERLENDİRMELER IŞIĞINDA GEREKLİ ADIMLARI ATMAYA BAŞLIYORUZ”

Milletin dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyaçları olmadığını; partinin ilgili kurullarının her türlü detayı değerlendirdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz; AK Parti üzerinden kendilerine şahsi ikbal devşirme emelleri olanlara da ekmek çıkmaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların, milletvekillerinin, tüm teşkilat üyelerinin bugünden itibaren hep birlikte halkın içine gireceklerini, başları dik, öz güvenleri yüksek, umutları tam bir biçimde millete hizmeti sürdüreceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkaları ne yaparsa yapsın, biz işimize bakacağız, önümüze bakacağız, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu nasıl gerçekleştiririz, buna bakacağız” diye konuştu.

“Menzile kilitlenmiş ok misali hedeflerimize odaklanacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çok açık söylüyorum; bu harekette şımarıklık olamaz. Bu harekette milletten, milletin değerlerinden, milletin ahvalinden, milletin gündeminden kopma asla olmaz. Aynı zamanda bu harekette yeise, umutsuzluğa asla yer yoktur. Bu hareket, korkakların omuzlayacağı bir hareket değildir. Muhasebemizi yapar, hatalarla aramıza mesafeyi koyar, ‘nerede kalmıştık’ der ve kaldığımız yerden yolumuza daha güçlü bir şekilde revan oluruz. Sandıktan çıkan mesajlar ve yaptığımız değerlendirmeler ışığında gerekli adımları atmaya başlıyoruz.”

“BÖLGEMİZİN, DÜNYANIN BARIŞI İÇİN KATKI SUNMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sadece 10 ay önce, 28 Mayıs’ta milletimiz bize yetki verdi. Önümüzdeki dört yıl boyunca milletin verdiği bu yetkiyi, milletin emanetini, milletin yüklediği mesuliyeti omuzlarımızda dirayetle taşıyacağız” diye konuştu.

Milletin beklentilerini çok iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık seçimin de olmadığı önümüzdeki dört yıl içinde enflasyonla mücadelemizi, inşallah, zaferle sonuçlandıracağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız” ifadelerini kullandı.

Terörle mücadeleden asla taviz vermeyeceklerini, içerde ve dışarda Türkiye’nin, milletin güvenliğini daha korunaklı hâle getireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız. Bununla kalmayacak, geçmişte olduğu gibi, bugün de yarın da bölgemizin, dünyanın barışı için katkı sunmayı sürdüreceğiz” dedi.

“İSRAİL, İNSANLIK TARİHİNE ŞİMDİDEN UTANÇLA YAZILMIŞ BİR KATLİAM YÜRÜTÜYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi burada bir hususu özellikle dikkatlerinize sunmak isterim. Terör devleti İsrail, 7 Ekim’den bu yana, hem Gazze’de hem Batı Şeria’da insanlık dışı bir soykırımı icra ediyor. İsrail, Batı’dan aldığı koşulsuz destekle, büyük bir şımarıklık, büyük bir pervasızlık içinde insanlık tarihine şimdiden utançla yazılmış bir katliam yürütüyor. Şimdi, seçim sürecinde de seçim sonrasında da birtakım merkezlerden, şahsıma ve partimize yönelik bazı insafsız, izansız ithamlarda bulunuldu. Bu ithamların, bu alçak iftiraların, üzülerek söylemeliyim ki, bazı çevrelerde karşılık bulduğunu, hatta bize karşı kullanıldığını da gördük. Birileri, yalan olduğunu bal gibi bildikleri iddialar üzerinden bizi, partimizi, hükûmetimizi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni töhmet altında bıraktı. Hatta bazı sözde partiler ne yazık ki bu konuda bizim nasıl tavır takındığımızı bildikleri hâlde bizi kalkıp eleştiri yağmuruna tuttular.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bakınız bunu gerçekten söylemek istemezdim. Bunu söylemeye gerek duymazdım ama mecbur kaldım. Hiç kimse, ne şahsımın ne de bu kutlu kadronun Filistin meselesindeki hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesiyle geçmiş, bizim hayatımız Filistin davasıyla anlam bulmuştur. Biz, birileri gibi Filistin’in yerini, Gazze’de yaşanan zulmü, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal ve katliam politikasını 7 Ekim’de öğrenmedik. Yarım asrı bulan siyasi hayatımızın her bir safhasında Filistin’i kutlu bir emanet gibi daima yüreğimizde taşıdık. Bu hareket, bu parti, diğer birçok ilkenin yanında, Filistin davasını sorgusuz, sualsiz, şartsız omuzlama ilkesi üzerinde yükselmiştir.”

“EN ZOR ZAMANLARINDA FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLDUK”

Filistin davasını sadece savunmuş değil, bu uğurda çok ağır bedeller de ödemiş bir hareket ve kadro olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hafta sonu Filistin davasının lideri misafirim olacak. Beraber birçok şeyleri dertleşeceğiz, konuşacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayın, 12 Eylül darbesi, Konya’daki Kudüs mitinginin ardından geldi. Unutmayın, 28 Şubat darbesi, Sincan’daki Kudüs Gecesi’nin ardından geldi. Unutmayın, MİT’e yapılan operasyon, 17-25 Aralık darbe girişimi, 15 Temmuz ihaneti, siyonizmin uşağı, vatan haini FETÖ tarafından, bizim Filistin hassasiyetimizi kırmak için yapıldı” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıl önce hiç kimse cesaret edemezken, şu anda sözde partileri olanlar da dahil, Davos’ta katillerin yüzüne açık yüreklikle “one minute” dediklerini hatırlatarak, “Dünyada hiç kimse konuşamazken, biz çıktık ‘Hamas bir terör örgütü değil, bir direniş grubudur’ dedik. Birleşmiş Milletler kürsüsünden son 70 yılda İsrail’in Filistin’in topraklarını nasıl adım adım işgal ettiğini haritalarıyla ortaya koyduk. En zor zamanlarında Filistinli kardeşlerimizin her bakımdan yanında olduk. Elimizdeki tüm imkânları Filistin için, Gazzeli mazlumlar için seferber ettik” diye konuştu.

“FİLİSTİN’İN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ HER ŞARTTA, HER KOŞULDA CESARETLE SAVUNACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Burada çok açık ve net söylüyorum: Millî Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvayımilliye ne ise Hamas da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama bütün dünya bilsin, anlasın, idrak etsin: Ne suikast girişimlerine ne darbe girişimlerinize ne ekonomik saldırılarınıza ne de algı operasyonlarınıza boyun eğeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi, Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim, devam edeceğiz. 14 bin çocuğu öldürdüler, 14 bin çocuk… Bunlar Hitler’i çoktan geçtiler. 14 bin masum çocuğun ölümünü görmeyip, ‘Hamas terör örgütüdür’ diyerek İsrail’in gözüne girmeye, İsrail’e yaranmaya çalışanlara inat, biz Filistin’in bağımsızlık mücadelesini her şartta, her koşulda cesaretle savunacağız. Kardeşlerim şunu unutmayın; biz sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz, biz devlet yönetiyor, 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Bazı adımlarımız görünmüyor olabilir. Bazı yaptıklarımızı anlatamıyor olabiliriz. Ancak çıkıp da bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulayanlar, er ya da geç mahcup olacaklar, rezil olacak, tarih önünde nasıl bir haksızlık yaptıklarını göreceklerdir.”

“Gazze’yi, tüm Filistin’i, Filistin’in şanlı istiklal direnişini gönülden selamlıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim’den beri şehit düşen Filistin’in kahraman evlatlarını rahmetle yâd etti, yaralılara acil şifalar diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye saldırısı sonrasında Türkiye’nin ortaya koyduğu çabaları, yürütülen diplomasi trafiğini ve Gazze’ye yapılan yardımları anlatan bir video izletti.

Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı vefatının 31. yılında minnetle, şükranla, özlemle yâd ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rahmetli Özal’ın ‘çağ atlayan Türkiye’ diyerek açtığı yoldan giderek, ülkemize ve milletimize tarihi başarıları yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. Rabb’im kendisini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.

OKUMAYA DEVAM EDİN

TAKVİM

Ağustos 2022
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031  

HABER BURADA

Dünya1 sene Önce

Küçük Ev Üreticisi Türkiye | Setencioğlu

Dünya1 sene Önce

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

Dünya1 sene Önce

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya1 sene Önce

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

Dünya1 sene Önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

Dünya1 sene Önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

Dünya1 sene Önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

Dünya1 sene Önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her açıdan daha huzurlu, daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceği inşa etmenin çabasındayız”

Dünya1 sene Önce

“Ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık”

Dünya2 sene Önce

Bu Gurur Hepimizin : Milli Muharip Uçak Kaan’dan ilk uçuş

Dünya2 sene Önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bizim her sözümüzün altında, asırlara bedel eser ve hizmetler yatıyor”

Dünya2 sene Önce

“Türkiye’nin 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin kahramanı, 85 milyonun her bir ferdidir”

Dünya2 sene Önce

“Bölgemizde barışa giden yol, Filistin devletinin kurulmasından geçiyor”

Dünya2 sene Önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Al Nahyan ile görüştü

Dünya2 sene Önce

“Amacımız Hatay başta olmak üzere tüm depremzede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır”

Dünya2 sene Önce

“Hatay ve diğer deprem şehirlerimizde, tüm hak sahiplerini evlerine veya iş yerlerine kavuşturacağız”

Dünya2 sene Önce

“İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıktı”

Dünya2 sene Önce

“Şehir hastaneleriyle, sağlık hizmetlerini dünya standartlarının üstünde bir seviyeye taşıdık”

Dünya2 sene Önce

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Doğalgaz ve elektrikte fiyat artışı öngörmüyoruz

Dünya2 sene Önce

İşte İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı Uzayda

Dünya2 sene Önce

“Türkiye Yüzyılı’na ilk kez gerçekleştirdiğimiz insanlı uzay göreviyle adım atıyoruz”

Dünya2 sene Önce

‘Türkiye Güney Sınırlarına ‘Teröristan’ Kurulmasına Kesinlikle İzin Vermeyecektir’

Dünya2 sene Önce

Vatan size minnettardır.

Dünya2 sene Önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan “MİT’in 97. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinlikleri”nde konuştu

Dünya2 sene Önce

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, 2040’a kadar 46 milyar dolar enerji tasarrufu sağlayacağız

Advertisement

GÜÇLÜ TÜRKİYE

Genç Enerji

seers cmp badge