Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov’un katılımıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında düzenlenen Türkiye Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Mütabakat Zaptı İmza Töreni’nde konuştu
Enerji alanında Bakü-Tiflis-Ceyhan projesiyle başlayıp, Bakü- Tiflis- Erzurum projesiyle büyük bir aşama kaydeden Azerbaycan-Türkiye ortaklığının, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ile kıtaları aştığını vurgulayan Dönmez, şöyle konuştu:
“Güney Gaz Koridoru’nun en uzun bölümü olan TANAP’ı, Anadolu’yu boydan boya aşarak tamamladık. Böylece Azerbaycan gazını ülkemize ve Avrupa’ya ulaştıracak büyük bir projenin altından alnımızın akıyla kalktık. TANAP’la Milli Enerji ve Maden Politikamızın önemli bir parçası olan enerjide merkez ülke olma hedefimize büyük bir adım daha attık. Rekor sürede tamamladığımız TANAP’ta, 30 Haziran 2018’den bugüne kadar 8,1 milyar metreküp gaz aktı.”
Dönmez, Güney Gaz Koridoru’nun son halkası ve TANAP’ı Avrupa’ya bağlayan Trans Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı’nın (TAP) geçen ay faaliyete başladığını anımsatarak, TAP’a ilk doğal gazın verildiğini ve bugüne kadar dolum amaçlı 70 milyon metreküp gaz aktığını ifade etti.
TAP’ta yakın zamanda ticari gaz akışının da beklendiğini belirten Dönmez, şöyle devam etti:
“Böylece Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliği açısından çok önemli bir adım atılmış olacak. Enerjinin ipek yolu Avrupa’ya ulaşacak. Bugün, Türkiye Azerbaycan ortaklığını çok önemli bir projeyle perçinleyeceğiz. Kıtaları ve halkları birbirine bağlayan doğal gaz boru hatlarımız ile örülen, STAR rafinerisi gibi dev yatırımlarla güçlenen enerji ortaklığımız, Türkiye-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı ile derin bir anlam kazanacak. Sayın Cumhurbaşkanımız 25 Şubat 2020’de Bakü’ye gerçekleştirdiği ziyarette en kısa zamanda Türkiye’nin Iğdır şehrinden Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne bir doğal gaz boru hattı inşa etme sözü vermişti. Bugün burada, bu projenin ilk adımını teşkil edecek mutabakat zaptını imzalamak için bulunuyoruz. İnşallah bu boru hattını da doğal gaz alanında birlikte hayata geçirdiğimiz diğer projeler gibi en kısa zamanda tamamlayacağız.”
Yeni hat yıllık 500 milyon metreküp gaz taşıyacak
Bakan Dönmez, Türkiye-Nahçıvan Boru Hattı ile Nahçıvan’da yaşayan Azerbaycan Türklerinin doğal gaza kesintisiz erişmesi, doğal gaz konforundan sorunsuz yararlanması için çalışmaların başlatıldığının altını çizerek, “Amacımız, gittiği her yere medeniyet ve refah götüren ecdadımızın izlerini takip ederek Nahçıvan’ı doğal gazın rahatlığıyla buluşturmak. Projenin hayata geçmesi için hem bizler hem de Azerbaycan Enerji Bakanlığı elinden geleni yapacak. BOTAŞ ve SOCAR iş birliğiyle gerçekleşecek proje ile Nahçıvan ülkemiz üzerinden gelen doğal gaza kavuşacak.” diye konuştu.
Nahçıvan’ın 500 bine yakın nüfus ve 500 milyon metreküplük doğal gaz tüketimine sahip olduğunu belirten Dönmez, “Iğdır üzerinden bölgeye ulaştırılacak olan gazla Karabağ işgalinin ortaya çıkardığı yaralardan biri daha sarılmış olacak. Böylece, Nahçıvan’a Karabağ’ın işgali öncesindeki kadar güvenli bir doğal gaz arzı sağlanacak.” dedi.
Dönmez, Türkiye-Nahçıvan Boru Hattı’nın, Doğu Anadolu Doğal Gaz Ana İletim Hattı üzerinden çıkış alan Iğdır Doğal Gaz Boru Hattı’nın devamına inşa edileceğini söyledi.
Hattın Iğdır’dan başlayarak Nahçıvan Sederek’e kadar olan Türkiye bölümünün 85 kilometre uzunluğa sahip olacağını aktaran Dönmez, şunları kaydetti:
“Yıllık 500 milyon metreküp taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı, günlük 1,5 milyon metreküp doğal gaz taşıyabilecek. Boru hattımızla birlikte Nahçıvan’ın bugünkü doğal gaz ihtiyacının tamamını karşılayabileceğiz. Proje kapsamında Iğdır Dilucu’na bir de ölçüm istasyonu kurulacak. 20 bin metrekarelik geniş bir alana inşa edilecek istasyon, hattın akış dengesini sağlayacak. Böylece doğal gaz Nahçıvan’a en güvenli şekilde ulaşacak.”
Karabağ zaferi ve Nahçıvan
Bakan Dönmez, Karabağ’ın işgalden kurtulmasıyla bölgede çok güçlü bir istikrar havası esmeye başladığını vurgulayarak, Karabağ’da Azerbaycan’ın kazandığı zaferle Nahçıvan’ın ve bölgenin öneminin de arttığını ifade etti.
Kazanılan zaferle coğrafyada işgaller ya da mültecilerin değil, projelerin konuşulduğu bir bölgenin ortaya çıktığına dikkati çeken Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı da bu zaferin doğurduğu bir istikrar projesidir. Projemiz Nahçıvan ekonomisinin ateşini yakacak. Bölgede birçok girişim ve yatırımın önü açılacak. Türkiye – Azerbaycan kardeşliği bu projeyle daha güçlü ve daha stratejik bir ortaklığa dönüşecek. Nahçıvanlı kardeşlerimiz evlerinde, okullarında ve hastanelerinde kesintisiz doğal gaza kavuşacak.”
Şahbazov da Türkiye ile Azerbaycan’ın kardeş ülkeler olduklarını vurgulayarak, kardeşlik, birbirine güven, geleceğe ortak bakışın iki ülkenin ilişkilerini güçlendirdiğini söyledi.
Nahçıvan’a halihazırda İran üzerinden doğal gaz gönderildiğini anımsatan Şahbazov, bu boru hattıyla Azerbaycan gazının doğrudan Nahçıvan’a ulaşacağını ifade etti.
Konuşmaların ardından “Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne Doğal Gaz Tedarikine İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere yeni asgari ücreti 8 bin 500 TL olarak açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol ile düzenlediği basın toplantısında, her sene olduğu gibi bu yıl da gelecek yılın asgari ücretini belirlemek üzere, çalışan ve işveren temsilcilerinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin’in nezaretinde bir araya geldiğini belirtti.
Yapılan bir dizi toplantı sonunda çalışan ve işveren taraflarının ortak bir rakam üzerinde anlaşamadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmet olarak tüm tarafların tekliflerini ve gerekçelerini saygıyla karşıladıklarını söyledi.
Her kesimin kendi öncelikleri, hassasiyetleri, çıkarları doğrultusunda bir tutum ortaya koyduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize düşen görev, ülkemiz ve milletimiz için en doğru, en hakkaniyetli, en sürdürülebilir sonucun ortaya çıkmasını sağlamaktır. Ne emekçilerimizin haklarının yenmesine ne de işverenlerimizin üzerine, altından kalkamayacakları bir yükün bindirilerek istihdamın zarar görmesine rıza gösteririz” diye konuştu.
Meseleyi bu açıdan ele alarak, taraflar arasında makul bir noktada uzlaşma sağlanabilmesi için samimi gayret sarf ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gönlümüz, çalışan temsilcilerinin de bugün aramızda olmasını isterdi. Ancak taraflardan herhangi biri katılmadığı için hem çalışanların alacakları en az maaş düzeyini hem de buna endeksli pek çok geliri belirleyen asgari ücreti ortada bırakamazdık. Nitekim geçmiş yıllarda da taraflar uzlaşmaya varamadığı hâlde, hükûmetçe sonuçlandırılan çok sayıda asgari ücret müzakeresi vardır. Bu defa da öyle yaptık. Açıklayacağımız asgari ücret rakamı, ülkemizin genel ekonomik ve sosyal görünümü ile de uyumludur. Türkiye’de yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme gayretlerimizin en somut sonuçlarını çalışma hayatında aldığımız bir gerçektir. Bugün ülkemiz, 34,7 milyonluk işgücüne karşılık, 31,6 milyonluk istihdamla tarihinin en yüksek çalışan rakamına ulaşmıştır. Üstelik bu seviye, kadınlarımızın işgücüne katılımının rekor kırdığı bir dönemde yakalanmıştır.”
“TÜRKİYE’NİN ELDE ETTİĞİ HER KAZANIMI, 85 MİLYONUN HAYAT KALİTESİ İÇİN KULLANIYORUZ”
Küresel krizin, gelişmiş ülkeleri dahi ciddi şekilde sarstığı bir süreçte, Türkiye’nin kalkınmasını artırarak sürdürmesinin tüm dünyada ilgi ile takip edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin elde ettiği her kazanımı, 85 milyon vatandaşın tamamının hayat kalitesini yükseltmek için kullandıklarını vurguladı.
Çalışma hayatında sosyal yardımlara, yatırımların teşvikinden sanayi ve tarım üretiminin desteklenmesine kadar her alanda, bu gayretin izlerini ve neticelerini görmenin mümkün olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen haftalarda, kamu görevlilerinin ek göstergesinden, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine kadar pek çok talebi bu anlayışla çözüme kavuşturduklarını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı asgari ücret rakamını belirlerken aynı yaklaşımla hareket ettiklerinden kimsenin şüphesi bulunmaması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Memur ve emekli maaşlarında yapılacak artış oranlarını da bu şekilde tespit edeceğiz. Adeta akrebin kıskacında yoğrularak gelişen, büyüyen, güçlenen Türkiye’nin gerçekten çok büyük fedakârlıklarla kazandığı imkânları, her bir insanımızın emrine vermeyi sürdüreceğiz. Bilindiği gibi ülkemizde 2002 yılında, bunun altını çiziyorum ve ısrarla söylüyorum, 184 lira olan asgari ücret, bizim dönemimizde, bu da çok önemli, nominal olarak 30 kat, reel olarak yüzde 142 oranında artmıştır. Geçtiğimiz yılbaşında asgari ücrete o günlerin şartlarını dikkate alarak yüzde 50 oranında artış yaparak, net 4 bin 253 liraya yükseltmiştik. Sadece bununla kalmamış, asgari ücretten alınan Gelir Vergisi ve Damga Vergisini de kaldırmıştık. Ayrıca tüm gelirlerin asgari ücret kadar kısmını, bu muafiyet kapsamına dâhil etmiştik. Yıl içinde enflasyonda yaşanan yüksek artış, bizi, temmuz ayında yeni bir düzenleme ile asgari ücreti 5 bin 500 liraya çıkarmaya yöneltmiştir. Bütün bunları yaparken, unutmayalım sırtımızda bu devletin küfesi var.”
Türkiye’de altyapı, üstyapı, eğitim ve sağlıkta atılan adımların olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunlarla beraber, bu hesapları da ilmik ilmik dokuyarak yapıyoruz. Böylece yıl içinde asgari ücrette ortalama yüzde 80 ve kümülatif yüzde 95 oranında artış sağlamıştık” dedi.
Türkiye’yi faiz, kur, enflasyon cenderesinden çıkarma mücadelelerinin meyvelerini toplamaya başladıkları şu kritik dönemde, hem hakları koruyan hem dengeyi gözeten bir yol izlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Ama tabi sırtında küfe müfe olmayanlar atıyorlar. ‘Şu kadar, bu kadar veririz filan falan’ diye… Çünkü bir sıkıntısı yok. At, nereye giderse gitsin. Ama biz, çok hassasız ve 85 milyon nüfusu olan ülkemiz, bu yıl 1 milyonun üzerinde bir artış daha söz konusu nüfus olarak, yani yılsonu itibarıyla nüfusumuzun 86’yı aşması, yakalaması mümkün, bütün bunları düşünmek durumundayız. Şimdi bu ayla birlikte enflasyon oranlarının hızla aşağıya düşüşüne şahitlik edeceğiz. Enflasyonu inşallah yıl ortasında yüzde 30’lu, yılsonunda yüzde 20’li rakamlara indirmekte kararlıyız. Ülkemizdeki her kesimden, her vatandaşımdan hesabını bu hedefe göre yapmasını istiyoruz. Asgari ücreti belirlerken, hem geçmiş kayıpları telafi edecek hem de önümüzdeki yıla dair enflasyon öngörümüzü destekleyecek bir yaklaşım benimsedik. Şayet beklenmedik bir tabloyla karşılaşırsak, tıpkı geçen yıl olduğu gibi yine bir ara düzenleme yapmaktan da kaçınmayız. Ülkemizde her kesim gibi işçilerimizin, emekçilerimizin, çalışanlarımızın gelir ve refah seviyesini artırmış bir yönetim olarak, bundan sonra da hiç kimsenin hakkının zayi olmasına meydan vermeyiz. Biz, milletimiz ile birlikte varız, milletimiz için varız. Milletimizle birlikte var olmayı sürdüreceğiz. Diğer tüm hususlar gibi asgari ücretle ilgili adımları da bu hissiyatla atıyoruz.”
“TÜRKİYE, YENİ YÜZYILA ÇOK FARKLI BİR GİRİŞİN İÇERİSİNDE”
Asgari ücretin belirlenmesi sürecini hassasiyetle sürdürdükleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni asgari ücret rakamını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına göre, 2023 yılında brüt asgari ücret 10 bin 8, net asgari ücret 8 bin 506,80 lira olacak. Net asgari ücretteki artış oranı ocak ayına göre yüzde 100, temmuz ayına göre yüzde 54,66 olurken, yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 74,43 olarak gerçekleşti.
Asgari ücretin bütün yansımalarını düşünerek bu adımları attıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Açıklanan rakam, devlete, işverene olan maliyeti itibarıyla nihai bir rakam değil. Bunun adeta katlayanları var. Bununla bu maliyet daha da artıyor. İşin diğer yanı, devlet olarak unutmayalım ki bizim sırtımızda önemli bir küfe var. Bu küfe devamlı doluyor. Altyapıyla üstyapıyla, sağlıkta, eğitimde attığımız adımlarla, ulaşımda atılan adımlarla Türkiye, yeni yüzyıla çok farklı bir girişin içerisinde. Geçmişte hep ‘batıda ne varsa doğuda, güneydoğuda da o olacak’ demiştik. Şimdi onları da bir taraftan gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu nedeniyle bulunduğu New York’ta Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Yunus el-Menfi ile Türkevi’nde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyarette bulunduğu Bosna-Hersek’te Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Şefik Caferoviç tarafından resmî törenle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Başkanlık Sarayı’ndaki tören alanına gelişinde Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Caferoviç karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Caferoviç’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, iki ülke millî marşları çalındı.
Tören kıtasını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Caferoviç, daha sonra tokalaşarak gazetecilere poz verdi. Karşılama sonrası Başkanlık Sarayı’na yürüyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Hırvat Üyesi Zeljko Komsic de eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Caferoviç, daha sonra baş başa ve heyetler arası gerçekleştirecekleri görüşmeye geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çukurova Üniversitesi’nde yapımı tamamlanan tesis ve binaların açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Artık üniversitelerimizde kapasite sorunu kalmadığı için, tüm gücümüzü ve imkânlarımızı kalitenin yükseltilmesine vereceğimiz bir döneme girdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana’daki programı kapsamında Çukurova Üniversitesi’nde yapımı tamamlanan tesis ve binaların açılış törenine katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasında, Adana’da dolu bir gün geçirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları açılış ve temel atma törenlerinin kentin üretim ve istihdam gücüne güç kattığını ifade etti.
Adana’yı şahlandıracak yatırımlar ve projelerle üniversiteyi de ileriye taşıyacak eserlerin resmi açılışlarını gerçekleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlardan ilkinin Çukurova Üniversitesi 57 Alay Şehitler Camii olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 bin kişinin aynı anda ibadet edebilmesini sağlayacak caminin bünyesinde ayrıca 1578 metrekarelik Türk İslam Sanatları merkezi ve 500 kişilik konferans salonunun da bulunduğunu belirtti.
“KIZ VE ERKEK YURTLARIMIZI DA BUGÜN HİZMETE ALIYORUZ”
Dr. Feyyaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Hizmet Binasının 20 bin metrekare kapalı alanı, 190 yatak kapasitesi, 18 adet kemik iliği nakil ünitesi, laboratuvar ve görüntüleme üniteleriyle önemli bir sağlık yatırımı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güzel Sanatlar Fakültesi hizmet binasında 10 stüdyo, 38 atölye, 10 derslik, 6 laboratuvar, konferans salonu ve ofislerin bulunduğunu söyledi.
Ziraat Fakültesinin 200 baş süt sığırcılığı tesisiyle hayvancılığın geliştirilmesine katkı sağlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ÖSYM e-Sınav Merkezi’nin de kendi alanlarında çok önemli bir ihtiyacı gidereceğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öğrencilerimizin barınma sıkıntılarına çözüm olacak kız ve erkek yurtlarımızı da bugün hizmete alıyoruz. Bu kapsamda resmî açılışını yaptığımız 3 bin 320’si kız, 3 bin 326’sı erkek olmak üzere toplam 6 bin 646 öğrenci kapasiteli 4 yurdumuzun tamamı otel konforunda inşa edilmiştir” dedi.
Toplam yatırım tutarı 263 milyon lirayı bulan eserlerin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımların inşasında katkısı olan kişi ve kurumları tebrik etti.
Koronavirüs salgını sebebiyle hayatın birçok alanında sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden turizme, sosyal yaşama kadar her alanda salgın gerçeğini dikkate alarak köklü değişikliklere gittiklerini ifade etti.
Salgının en yoğun yaşandığı dönemde insanların hayatını tehlikeye atmamak adına diğer ülkeler gibi uzaktan eğitim modeline geçtiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte eğitimin kesintiye uğramaması için her türlü çabayı gösterdiklerini söyledi.
“AMACIMIZ ŞARTLARI SONUNA KADAR ZORLAYARAK HER SEVİYEDE YÜZ YÜZE EĞİTİM ÖĞRETİMİ DEVAM ETTİRMEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzaktan veya hibrit eğitimin yüz yüze eğitimin yerini tutmayacağını hepimiz biliyoruz. Bunun için aşılamada elde ettiğimiz mesafeyle hastalıkla mücadelede kazandığımız tecrübeler ışığında hamdolsun bu sene yüz yüze eğitimi tekrar başlattık. Son bir aydır Millî Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarda ciddi bir sıkıntı yaşamadan eğitim-öğretim faaliyetleri başarıyla sürüyor. İnşallah benzer bir başarıyı üniversitelerimizde de yakalayacağımıza inanıyorum. Amacımız şartları sonuna kadar zorlayarak her seviyede yüz yüze eğitim öğretimi devam ettirmektir” değerlendirmesinde bulundu.
Hayat normal ritmine döndükçe salgının kimi alanlarda yol açtığı tahribata şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İngiltere’deki benzin istasyonları ve marketlerden yansıyan manzaralar salgının tedarik zincirlerinde yol açtığı kırılmanın örneklerinden biridir. Aynı durum Amerika’da geçerli, aynı durum Fransa’da geçerli. Aynı şekilde küresel ekonomide gıda ve emtia fiyatlarında yaşanan fahiş artışlar da salgına bağlı ortaya çıkan sorunlardan bazılarıdır. Nasıl sel gider izi kalırsa salgının açtığı yaralar da zaman geçtikçe daha fazla görülmeye başlanacaktır” dedi.
“ÜLKEMİZ İNŞALLAH BU SÜREÇTEN GÜÇLENEREK ÇIKACAKTIR”
Hazırlıklarını ve planlarını bu gerçeğe göre yaptıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, tıpkı salgın döneminde olduğu gibi korona sonrası dönemi de başarıyla yönetecek kapasiteye, altyapıya, yönetim becerisine ve siyasi iradeye sahiptir. Hep söylediğim gibi ülkemiz inşallah bu süreçten güçlenerek çıkacaktır. Bizim tek üzüntümüz hayatın doğal akışı içinde yaşanan hadiselerin abartılması, marjinal çevrelerce çarpıtılması, mecrasından çıkartılarak istismar aracı hâline dönüştürülmesidir” diye konuştu.
Bu istismar siyasetini son günlerde öğrencilerin yurt meselesinde bir kez daha gördüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yılın ve bu yılın başvurularının üst üste binmesi sebebiyle oluşan geçici yoğunluk, kadrolu militanlar tarafından istismar edildi. Öğrencilikle hiçbir alakası olmayan bu kişiler, parklarda, sokaklarda poz vererek devletimizin bu alandaki yatırımlarını gölgelemeye çalıştı. Oysa Türkiye, yükseköğretim alanında dünyanın öğrencilerine en yüksek kapasitede ve en yüksek kalitede barınma imkânı sağlayan ülkesidir. Örneğin Türkiye’de 730 bin kamu ve 300 bin özel sektörüyle toplamda 1 milyonun üzerinde yurt kapasitesi varken, aynı rakam İngiltere’de 550 bin, Fransa’da 365 bin, Almanya’da 290 bin, İspanya’da 91 bindir. Halen süren yatırımlarla birkaç yıl içinde bu rakama 110 bin kapasite daha ilave edeceğiz.”
“YURTTA KALMAK İÇİN BAŞVURAN ÖĞRENCİLERİMİZİN NEREDEYSE TAMAMININ TALEBİNİ KARŞILADIK”
Sadece yatak kapasitesini artırmakla kalmadıklarını ve yurtların donanımını da otel konforuna yükselttiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önceden 30-40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz, tıpkı bugün hizmete açtığımız yurtlar gibi artık 3-4 kişilik, içinde yatağı, dolabı, çalışma masası, banyosu, tuvaleti, interneti olan otel standardında odalara kavuştu. Aldığımız tedbirler sayesinde pek çok şehrimizde yurtta kalmak için başvuran öğrencilerimizin neredeyse tamamının talebini karşıladık” dedi.
Gençlere sadece yurtlarda barınma imkânı sağlamakla kalmadıklarını ve aylık 570 lira da beslenme yardımı yaptıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yardımdan yurtlarımızda kalan tüm öğrencilerimiz yararlanabiliyor. Aynı şekilde yaklaşık 1,5 milyon öğrencimizi lisansta 650 lira, yüksek lisansta 1300 lira, doktorada 1950 liralık kredi veya burs ödemesi ile destekliyoruz. Böylece hiçbir evladımızın maddi imkânsızlık sebebiyle eğitiminden geri kalmasına izin vermiyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte yükseköğretim hayatının en önemli tartışma konusunu oluşturan harçları da kaldırdıklarını hatırlatarak, “İnşallah bundan sonra da gençlerimizin yanında olmaya, eğitim hayatları boyunca onları desteklemeye devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Bir başka önemli başarılarının da üniversite kapasitelerinde yaptıkları artış olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Üniversite sayımızı 76’dan 207’ye çıkarırken, üniversitelerdeki akademisyen sayısını 70 binden 180 binin üzerine, öğrenci sayısını 1,6 milyondan 8,5 milyona yükselttik. Türkiye artık kendi öğrencileri yanında 230 bin uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapan bir konuma gelmiştir. Gençlerimizin okullaşma oranını yüzde 15’ten yüzde 44’e yükselterek gösterdiğimiz başarı ülkemizin insan gücü kalitesini de artırmıştır. Artık üniversitelerimizde kapasite sorunu kalmadığı için tüm gücümüzü ve imkânlarımızı kalitenin yükseltilmesine vereceğimiz bir döneme girdik. Yükseköğretim kurumlarımızın her alanda olduğu gibi eğitimin tüm kademelerinde kalitenin yükseltilmesi hususunda da öncülük yapacaklarına inanıyorum. Bilhassa mesleki eğitimde bu dönüşümü hızlı ve etkin şekilde yaparak bir an önce sonuçlandırmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çukurova Üniversitesinin 2021-2022 Akademik Yılı’nın öğrenciler ve üniversite mensupları için hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm eserlerimiz üniversitemiz, milletimiz, hocalarımız, öğrencilerimiz için hayırlara vesile olsun. Tüm hayırseverleri özellikle tebrik ediyorum. Rabb’im daha nice bu tür hayır ve hasenatın devamını da nasip etsin” dedi.
Daha sonra kurdeleyi beraberindekilerle kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel tarafından günün anısına, üzerinde fotoğrafının bulunduğu tablo takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra açılışı yapılan camiye geçerek, bir süre beraberindekilerle incelemelerde bulundu.
Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.