Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’de gerçekleştirilen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “2023 hedeflerimize sıkı sıkıya sarılıyoruz, Türkiye Yüzyılı’yla vizyonumuzu genişletiyoruz. Her küresel krizle birlikte, dünyadaki siyasi ve ekonomik dengeler biraz daha yerinden oynarken, Türkiye parlayan yıldızıyla gücüne güç katıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış törenine katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki konuşmasına, kendisini coşkuyla karşılayan vatandaşlara teşekkür ederek başladı. “Havalimanından buraya gelene kadar cadde boyu Mardinli kardeşlerimle hakikaten çok farklı bir buluşmayı gerçekleştirdik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılanların resmî rakamını sorduğunda ise “75 bin kişi meydanda.” yanıtını aldığını aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu bir sevginin, bu bir dayanışmanın, bu bir 2023’e yürüyüşün coşkulu adımıdır. O güzel Mardin türküsünden ilhamla diyorum ki ‘Hasretinden dağlar çökse başıma, yine söz söyletmem Mardin’e, aşkıma. Çekilin başımdan Allah aşkına, ben sevdim Mardin’i bundan kime ne?’ Biz tarihin, kültürün, medeniyetlerin şehri Mardin’i de tüm insani zenginlikleriyle, özellikle Mardinli kardeşlerimi de Allah için seviyoruz.”
Birilerinin kardeşliğin şehri Mardin’i sahip olduğu güzelliklerden kopartmak için çok uğraştıklarını, her türlü fitneyi, her türlü fesadı, her türlü baskıyı, zulmü denediklerini ama Mardin’in kim olduğunu asla unutmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz de Mardin’i hiçbir zaman unutmadık. Hep kalbimizde yaşattık. Hep bağrımıza bastık. Bununla kalmadık şehrimize getirdiğimiz eserler ve hizmetlerle Mardin’i kalkındırdık, geliştirdik, büyüttük, güçlendirdik. Terör belasından kurtuldukça, potansiyelini harekete geçirdikçe, Mardin’in de bu altyapının hakkını vermeye başladığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Tabii bu süreçte neler yaşadığımızı en iyi sizler biliyorsunuz.”
AÇILIŞI GERÇEKLEŞTİRİLEN TESİSLER
Bugün, Mardinli vatandaşlarla hasret gidermenin yanında Mardin’e kazandırdıkları toplam yatırım bedeli 8,5 milyar liraya, güncel bedeli 17,5 milyar liraya ulaşan yüzlerce eser ve hizmetin resmî açılışını da yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Eğitimde, ana sınıfından liseye kadar her seviyede, yapımı tamamlanan okulları, spor salonlarını, pansiyonlarını, çevre düzenlemeleriyle resmen hizmete açıyoruz. Artuklu Üniversitemizin derslik binaları ve çevre düzenlemesi yatırımlarının açılışını da buradan gerçekleştiriyoruz. Gençlik ve sporda mahallelerimize yaptığımız futbol sahalarını, yarı olimpik yüzme havuzunu, öğrenci yurtlarını, spor salonları ve sahamızın bakım onarım çalışmalarının açılışını yapıyoruz.
Ulaştırmanın toplamda 1,5 milyar liralık yatırımla hayata geçirdiğimiz Midyat Şehir Geçişi ve Bağlantı Yolları ile Midyat Nusaybin Yolu’nu, Kızıltepe Köprülü Kavşağı’nı, Derik Şehir Geçişi ve Kızıltepe Yolu’nu, Mardin Devlet Hastanesi Kavşağı’nı, ayrıca şehir genelinde tamamlanan çok sayıda yol projesini bugün hizmete açıyoruz. Mardin-Savur Yolu’nu da inşallah en kısa sürede yapıyoruz.”
“PETROL ARAMA ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRDIK”
Devlet Su İşleri tarafından 1 milyar 100 milyon liralık yatırımla tamamlanan Derik Ovası Sulaması’nı da bugün resmen hizmete sunacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projeyle 14 köye yayılan 91 bin hektarın üzerinde araziyi cazibeli kanal sayesinde herhangi bir enerji gideri olmadan suyun bereketiyle buluşturduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece suyla buluşan arazilerin yılda iki defa ekilebileceğini, dört kat fazla zirai gelir sağlayabileceğini ve 9 bin kişiye ilave istihdam oluşturacağını kaydetti.
Mardin ve ilçelerinde 1 milyar 108 milyon liralık yatırım tutarıyla ve güncel rakamla 3 milyarı aşkın bedelle hayata geçirilen yüzlerce enerji tesisinin açılışını da yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çeşitli kurumlarımıza ait hizmet binalarını, Diyanet İşleri Başkanlığımızca şehrimize kazandırılan camileri, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yaptığı kütüphaneyle kültür projelerini de buradan hizmete açıyoruz. Ülkemizin dört bir yanında Mardin’de de olduğu gibi petrol arama çalışmalarını hızlandırdık. Bugün üç petrol kuyumuzun açılışını yapıyoruz. Mardin’imizdeki doğal gaz altyapısını genişlettik. Ömerli, Dargeçit, Midyat, Savur ve Mazıdağı ilçelerimize getirilen doğal gaz hatlarının açılışını buradan gerçekleştiriyoruz.
“MARDİN’İ, 48 MİLYAR LİRALIK KAMU YATIRIMLARIYLA HER ALANDA DESTEKLEDİK, GELİŞTİRDİK”
Mardin Büyükşehir Belediyemiz, güncel bedeliyle 2 milyar liraya yakın bir yatırımla yüzlerce altyapı ve üst yapı projesini tamamladı. Aynı şekilde Artuklu, Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur, Yeşilli belediyelerimiz de kendi sorumluluk alanlarında çok sayıda projeyi bitirdi. Tüm bu belediye yatırımlarının, resmî açılışını da buradan yapıyoruz.”
Mardin Organize Sanayi Bölgesi’nde güncel tutarıyla yaklaşık 3 milyar lirayı bulan yatırımla faaliyete geçen 16 ayrı fabrikanın, şehirde açılan üç ayrı otelin resmî açılışını da gerçekleştireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çeşitli birimlerinin destekleriyle faaliyete geçen çok sayıda işletme ve tesisi de törenle bugün hizmete açacaklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bu eser ve hizmetlerin Mardin’e, Mardinli kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu yatırımların şehrimize kazandırılmasında katkısı bulunan bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, belediyelerimizi, özel sektörümüzü, hayırseverlerimizi tebrik ediyorum. Sadece bu kadar da değil geçtiğimiz 20 yılda Mardin’i, yaptığımız 48 milyar liralık kamu yatırımlarıyla her alanda destekledik, geliştirdik” ifadelerini kullandı.
Mardin’e eğitimde 5 bin 764 adet yeni derslik inşa ettiklerini ve Artuklu Üniversitesi’ni kurduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 4 bin 205 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını ve 40 spor tesisi kazandırdıklarını söyledi.
Mardinli ihtiyaç sahibi vatandaşlara toplamda 8,5 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sağlıkta 1124 yataklı 14 hastaneyle birlikte 36 sağlık tesisi inşa edip hizmetinize sunduk. Çevre ve şehircilikte, TOKİ eliyle toplam 8 bin 907 konutun inşasını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik, 690 konutun yapımı devam ediyor. Ayrıca son kampanyamızda Mardin’de 2 bin 550 konut da inşa edecek, vatandaşlarımıza 17 bin 500 altyapısı hazır müstakil ve müşterek arsa vereceğiz. Ulaştırmada Mardin’i kaç kilometreden aldık biliyor musunuz? 29 kilometreden devraldık ve bölünmüş yol uzunluğunu toplamda 272 kilometreye çıkardık. Karaman-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Projemizi, inşallah Mardin’e kadar uzatıyoruz.
Şimdi Mardin Havalimanı’na 3 milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminal binası yaptık. Bugün gönlümden şöyle bir şey geçti, ‘Mardin Havalimanı’nın adını Mardin Aziz Sancar Havalimanı olarak değiştirelim’ dedik. Mardin’in medarıiftiharı, Nobel ödüllü Profesör Doktor Aziz Sancar Hocamızın adı bundan sonra Mardin’e girerken Mardin Havalimanı’nın gönderinde de görülecek; Mardin Profesör Doktor Aziz Sancar Havalimanı.”
“2023 SEÇİMLERİNİN ARDINDAN TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA YÜKSELTECEĞİZ”
Tarım ve ormanda Dicle Nehri üzerindeki en büyük eser, Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’ni hizmete aldıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devreye giren sulama tesisleriyle 323 bin dekar arazinin sulanmasını sağladıklarını söyledi.
Mardinli çiftçilere toplamda 3,2 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknolojide iki yeni organize sanayi bölgesi ve bir endüstri bölgesi kurduklarını ve gelecek dönemde Mardin’i çok daha büyük eserlerle buluşturmayı sürdüreceklerini ifade etti.
Türkiye Yüzyılı’nı vatandaşlarla birlikte inşa edeceklerini ve 2023 seçimlerinin ardından Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yükselteceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, “Buna var mıyız? Buna hazır mıyız? 2023’te sandıklardan gümbür gümbür geliyor muyuz?” diye seslendi. Alandakilerin cevabı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara inandığını ve güvendiğini belirtti.
“ONLAR YIKTI, BİZ YENİDEN, DAHA İYİSİYLE YAPTIK”
Türkiye’nin de Mardin’in de bugünlere nasıl geldiğinin en yakın şahidinin vatandaşlar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yıllarca bu şehir, terör örgütünün üzerine topladığı kara bulutları dağıtmak için ne mücadeleler verdi. Bu uğurda nice yıllar yitirdik, nice acılar yaşadık, nice yıkımlara maruz kaldık, nice bedeller ödedik. Hatırlayın, daha 7 yıl önce çukur eylemleriyle Mardin’in ilçelerini yakıp yıktılar. Mardin’e bu yıkımı yaşatanların derdi asla sizler değildiniz. Türkiye’yi çukura itmek için masum insanları kalkan yapanların derdi asla bu ülke de bu millet de değildi. Onlar yıktı, biz yeniden daha iyisiyle yaptık. Benim Kürt kardeşlerime çok çektirdiler. Hem ‘Kürt’üz’ dediler hem Kürt kardeşlerimi vurdular, çukurlara gömdüler. Arap’ıyla Kürdüyle maalesef Ezidisiyle Yezidisiyle bütün mabetlere varıncaya kadar yıktılar.
Terör örgütünün Nusaybin’de Dargeçit’te, Derik’te tahrip ettiği caddeleri, sokakları, binaları yeni baştan biz inşa ettik. Derik’te kaymakamımızı bunlar şehit etti. Günahı neydi? Sadece Derik’e hizmet etmekti. Terör örgütünün, kaynaklarını yağmaladığı belediyelerimizi yeniden sizlere hizmet edecek hâle biz getirdik. Ağızlarından özgürlüğü düşürmeyenlerin, Kürdüyle Arabıyla Türküyle sizleri esir etmesinin önüne biz geçtik. Lafa gelince kardeşlikten dem vuranların, Müslümanıyla Süryanisiyle Ezidisiyle sizleri birbirine düşürme planını biz bozduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geleceklerini, bu milletin, bu coğrafyanın, sizlerin binlerce yıllık kardeşliğinde değil, binlerce kilometre öteden aldıkları emirlerde arayanların nasıl bir felakete yol açtıklarını görüyorsunuz. Bu topraklarda yaşayan insanların kanları üzerinde kendilerine saltanat düzeni kurma peşinde olanların sergiledikleri kepazeliklerin her gün bir yenisi ortaya saçılıyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildiğini anımsatarak şunları kaydetti: “Cumhur İttifakı 325 oyla muhalefeti duman etti. Bu milletin evlatlarının canlarına göz dikerken kendi evlatlarını güven ve şatafat içinde yaşatanların mide bulandırıcı riyakârlıklarını anlatmaya gerek bile duymuyorum. Aslında bunlara en güzel cevabı evlatlarını terör örgütünün pençesinden kurtarmak isteyen Diyarbakır Anneleri verdi. Bay Kemal, altı yaşındaki çocuğunu konuşuyorsun. Bizim ciğerimiz yanıyor, o bir felaket, ayrı bir konu. 10-14 yaşında Kandil’e kaçırılan o yavrular için bugüne kadar bir kelime ettin mi? O terör örgütlerinin taciz ettiği o yavrularla ilgili bir cümle kullandın mı? Diyarbakır Annelerini ziyaret ettin mi? Onlarla helalleştin mi? Ah cambaz ah. Ne diyor? ‘Helalleşmeye geldim.’ Nereye? Eğer helalleşmeye gideceksen Diyarbakır’a git, Diyarbakır’a. Oradaki annelerle helalleş.
Ama sen kiminle dirsek temasındasın? HDP’yle. HDP ne iş yapıyor? Kandil ile beraber iş tutuyor. Kandil’e karşı senin ciğerin yok, ciğerin. Bir laf edemezsin. Azimle inançla dirayetle yürüttükleri mücadeleyle evlatlarını birer birer terör örgütünden kurtaran Diyarbakır Annelerini ben Mardin’in bu muhteşem meydanından selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünü, Türkiye’nin sınırları içinde bitirdikçe ve sınırlarından uzaklaştırdıkça artık annelerin evlatlarının acı haberini değil, sadece okulundan, düğününden, iş yerinden gelecek güzel haberleri bekleyeceğini ifade ederek, “Eli silahlı teröristlerin tepesini nasıl ezdiysek, bunların siyasetçi görünümlü uzantılarının da nefeslerini demokrasiyi, hak ve özgürlükleri genişleterek sizlerle gönül bağımızı güçlendirerek keseceğiz” dedi.
“TÜRKİYE YÜZYILI, UMUDUN, SEVİNCİN, HEYECANIN DA YÜZYILI OLACAKTIR”
Türkiye Yüzyılı’nın, aynı zamanda Mardin’den başlayarak bu bölgede eserle hizmetle, yatırımla, güvenlikle, refahla yükselecek umudun, sevincin, heyecanın yüzyılı olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hep birlikte ülkemize dört elle sarılarak ortak geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz. Bunun için demokrasimizin eksikleri varsa onları tamamlayacağız. Bunun için eser ve hizmet altyapımızın eksikleri varsa onları gidereceğiz. Bunun için kardeşliğimizi güçlendirmenin önünde engeller varsa onları kaldıracağız. Bunun için coğrafyamızdaki bin yıllık dayanışmamızı tahkim edecek, aramıza kimseyi sokmadan işimize bakacağız. Biz işte bunun için ne diyoruz? ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyoruz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İşte bunun için 2023 hedeflerimize sıkı sıkıya sarılıyoruz. Türkiye Yüzyılı’yla vizyonumuzu genişletiyoruz.”
Her küresel krizle dünyadaki siyasi ve ekonomik dengeler biraz daha yerinden oynarken Türkiye’nin parlayan yıldızıyla gücüne güç kattığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Trakya’da yeraltı doğal gaz terminalinin açılışını yaptıklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne kadar? 4 milyar 600 milyon metreküp. Onlar sağda solda dedikodu yapıyor. Biz ise iş yapıyoruz, iş. Daha düne kadar bize dudak bükerek bakanlar bugün pek çok konuda desteğimize ihtiyaç duyuyor” diye konuştu.
Türkiye’ye 20 yılda kazandırdıkları asırlık eser ve hizmetlerle demokrasi ile kalkınma atılımlarını sürekli daha yukarıya taşıdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’e bugünkü açılış töreniyle ve hükûmetleri döneminde kazandırdıkları yatırımları aktardığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun. Türkiye 81 vilayeti ile aynı heyecanı yaşıyor. Uzunca bir süredir bu konuda bizimle aşık atacak kimse olmadığı için artık projelerimizi kendi içinde yarıştırıyoruz. Türkiye Yüzyılı’yla çıtayı iyice yukarıya taşıdık” dedi.
Alandakilere, “Şimdi sizlerden öyle bir ses vermenizi istiyorum ki, doğuya, batıya, kuzeyden güneye değil, ülkemizde, dünyada duymayan kimse kalmasın.” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları sordu: “Mardin, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Mardin 2023’te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Mardin, evlatlarımıza bırakacağımız en değerli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkmaya hazır mıyız? Mardin, ülkemizle birlikte bölgemizdeki tüm kardeşlerimizi huzura kavuşturmaya hazır mıyız? Mardin, dışarıda Türkiye düşmanlarının içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Allah sizlerden razı olsun. Sizlerin bu gücü, sevgisi, coşkusu, kararlılığı bizimle olduğu müddetçe Allah’ın izniyle aşamayacağımız engel, ulaşamayacağımız hedef yoktur.”
“HENÜZ BİTEN BİR YARGI SÜRECİ, GELEN BİR YASAK YOK”
Kim ne derse desin kendi gündemlerinde eser, hizmet ve yatırım olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefette ne var, tam takır. Yaklaşık yarım asırlık siyasi hayatımızın her gününü bu gündemle, bu mücadeleyle geçirdik. Vesayetin karşısına dikilirken de darbecilere meydan okurken de, küresel siyasi ve ekonomik tetikçilere eyvallah etmezken de sadece Allah’a güvendik, sadece millete yaslandık. Gücümüzü sizden aldık” diye konuştu.
Attıkları her adımda, hayata geçirdikleri her projede samimi olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü arkamızda siz vardınız, millete güveniyorduk. Eksiklerimiz olabilir, vardı, hatalarımız da belki vardı ama biz bunların hepsini elhamdülillah telafi ettik, aştık. Yaptıklarımız veya yapmadıklarımızla ülkemize, milletimize zarar vermedik. Karşımızda da hep eser ve hizmet siyasetinde yarışabileceğimiz rakipler görmek istedik. Eskiden bu kıratta rakiplerle karşılaştığımız oluyordu. Maalesef uzunca bir süredir tek parti faşizmi artığı bir zihniyetin temsilcileri durumundaki tiplerle muhatabız. Ülkeye ve millete hizmet adına, köken ve mezhep istismarı dışında hiçbir müktesepleri olmayan bu karikatür tiplerin tek malzemesi yalan, iftira, çarpıtmadır.
Şimdi son günlerde bir mahkeme kararı üzerinden kopartılan fırtınanın gerisinde de aynı faşist zihniyet var. Aslında bu tartışmanın ne bizimle ne şahsımla ne milletimizle bir ilgisi yok. Çünkü konu bir şahsın, hâkimlere hakaret ettiği iddiasıyla aldığı mahkûmiyet kararından ibarettir. Ortada ne bir siyasi tartışma ne bir fikir kavgası ne bir hizmet mücadelesi mevcuttur. Mahkeme kararının açıklanmasının ardından söylenenlere, yazılıp, çizilenlere baktığımızda bir taraftan gülüyor, bir taraftan üzülüyoruz. Yalan yanlış bir sürü lafın, nasıl iddialı ve emin bir şekilde ifade edildiğini gördükçe gülüyoruz. Birilerinin kendi iç kavgalarını, Bizansvari taht oyunlarını bizim üzerimizden yürütmenin peşinden koştuğunu gördükçe de üzülüyoruz.”
Karşılarındaki tablonun gayet net olduğunu da belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın 138’inci maddesine göre hâkimlerin görevlerini bağımsız olarak, kanuna ve hukuka uygun şekilde yaptıklarını dile getirdi.
“BİZİM, SİYASETİN MEŞRU YÖNTEMLERLE YAPILMASINA OLAN BAĞLILIĞIMIZI KİMSE SORGULAYAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman söylediğimiz gibi mahkemelerin verdiği her kararları beğenmek mecburiyetinde değiliz. Bizim de eleştirdiğimiz, hem de en sert şekilde eleştirdiğimiz pek çok mahkeme kararı da olmuştur. Ama bu kimseye, hâkimlere hakaret etme, mahkeme kararlarını tanımama hakkı vermez” diye konuştu.
“Bizim demokrasiye, siyasetin meşru yöntemlerle yapılmasına olan bağlılığımızı kimse sorgulayamaz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatlarının yasaklarla mücadeleyle geçtiğini ve çözümü daima millette bulduklarını bildirdi.
Bugün de yaklaşan seçimler için kendilerine milletin önünde projelerini yarıştırabilecekleri bir rakip aradıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Cumhur İttifakı olarak aylardır bunun çağrısını yapıyoruz, buna karşılık kendilerine ‘altılı masa’ diyen ama yanındaki, yöresindekilerle kaç tane oldukları belirsiz olan muhalefet cenahı, karşımıza bir isim çıkaramadı. Masadaki herkesin kafasında bir başka hesabın, bir başka niyetin olduğu cümle âlemin malumudur. Şimdi birileri bir mahkeme kararını bahane ederek masanın içindeki hesaplaşmayı bizim üzerimizden kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Bunun adı tek parti faşizmi ama biz bunu yutmayız. Bu tek parti faşizmi artığı zihniyetin, milletimizi kendinden tiksindiren riyakârlığı tam olarak işte budur.
Mertçe ortaya çıkıp mücadele etmek yerine hep başkalarının sırtından iktidar rüyası görme hastalığından bir türlü kurtulamadılar. Dün darbeciler, vesayetçiler üzerinden millî iradenin arkasından dolanıyorlardı, bugün suni gündemler üzerinden aynı hesabı yapıyorlar. Hâlbuki ortada henüz biten bir yargı süreci de gelen bir yasak da yok. Daha bu karar önce istinafa ardından Yargıtay’a gidecek. Eğer mahkemenin verdiği kararın eksiği varsa, hatası varsa zaten oralarda gerekli düzenlemeler yapılabilir. Buradaki asıl çarpıklık yargıyla ilgili bir sürecin altılı masanın kendi içindeki siyasi çekişmelerinin mezesi hâline getirilmeye çalışılmasıdır. Bizi de aynı oyuna alet etmeye kalkıyorlar. Kusura bakmasınlar. Biz bu oyunun içerisinde yer almadık, yer almayacağız. Şimdi ben Mardin’den bir kez daha tekrarlıyorum, bizim için Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı önemli değil. Cumhur İttifakı adayını açıklamış, meydanlarda işte ortada, gümbür gümbür sözünü söylüyor. Avara kasnak gibi toplanıp dağılmaktan başka iş yapmayan altılı masa ve ortakları, birbirine çalım atmakla uğraşacaklarına yürekleri yetiyorsa çıkıp adaylarını ilan etsinler. Ahmet, Mehmet, Ali, Veli, Ayşe, Fatma fark etmez, yeter ki çıksınlar, çamura yatmadan ‘Bizim adayımız şudur’ deme cesaretini göstersinler. Biz de meydanda kiminle kapışacağımızı, kiminle vizyon yarıştıracağımızı, kiminle program, proje rekabetine gireceğimizi bilelim. Ne 2014 ne 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşımıza çıkardıkları adaylar böyle bir hava oluşturabildi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından yapımı tamamlanan yatırımların açılışına geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydandan telekonferans yöntemiyle bağlandığı Midyat’taki Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve vatandaşlarla Midyat Şehir Geçişi ve Bağlantı Yolları ile Midyat-Nusaybin Yolu’nun açılışını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’in Ömerli ve Dargeçit ilçelerine doğal gaz verme töreni için Ömerli’deki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve ilçelerin protokolüyle “Mardin Derik Ovası Sulaması” için ise Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider’e ve beraberindekilere bağlanarak, buradaki yatırımları hizmete açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Artuklu İlçe Jandarma Komutanlığı hizmet binasının açılışını da telekonferansla bağlandığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve beraberindekilerle gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yapımı tamamlanan eser ve projelerin toplu açılışını kurdele keserek yaptı.
MARDİN VALİLİĞİ’Nİ ZİYARET
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’deki programı kapsamında Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Demirtaş’ı ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin İl Başkanlığı’nın yeni binasının açılışını da yaptı.
Açılışta, “Partimizin Mardin il hizmet binasının, yeni hizmet alanının tüm Mardin’imize, Mardinli kardeşlerime hayırlı olmasını temenni ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra parti binasına geçti.
Türkiye ile Katar arasındaki Yüksek Stratejik Komite’nin Dokuzuncu Toplantısı vesilesiyle Katar’a bir ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile Lusail Sarayı’nda bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim tarafından resmî törenle karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim’in tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Katar Emiri Şeyh Temim ile tören kıtasını denetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerleri selamladı. İki ülke heyetlerinin takdiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim, baş başa görüşmeye geçti.
Baş başa görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Dokuzuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim’in huzurunda, iki ülke arasındaki anlaşmaların imza törenine geçildi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
“Türkiye Cumhuriyeti ve Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite Dokuzuncu Toplantısına İlişkin Ortak Bildiri” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani tarafından imzalandı.
“Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Katar Dışişleri Bakanlığı Arasında Karşılıklı Çıkar Sağlayan Konular Hakkında Siyasi İstişareler Kurulmasına Dair Mutabakat Zaptı”na Dışişleri Bakanı Fidan ve Katar Dışişleri Bakanı Al Sani imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Katar Kültür Bakanlığı Arasında Kültürel Alanda İşbirliği Mutabakat Zaptı’nın Uygulanmasına Yönelik Üçüncü Yürütme Programı 2024-2025” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Kültür Bakanı Abdurrahman bin Hamed Al Sani tarafından imzalandı.
“Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Katar Devleti Çalışma Bakanlığı Arasında Çalışma Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Çalışma Bakanı Ali Bin Semih Al Marri imzaladı.
“Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile Katar Devleti Hayır İşleri Düzenleme Kurumu arasında İnsani Yardım ve Hayır İşleri alanında İşbirliği Hususunda Mutabakat Zaptı” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Sosyal Kalkınma ve Aile Bakanı Meryem binti Ali bin Nasır el-Misned tarafından imza altına alındı.
“Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı ile Katar Devleti’ndeki Lusail Üniversitesi Arasında Türkiye Türkçesi Öğretim Merkezleri Kurulmasına İlişkin İşbirliği Protokolü”nü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Lusail Üniversitesi Rektörü Ali Bin Fetais Al Mari imzaladı.
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Askeri Çerçeve Anlaşması”na Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Halid bin Muhammed Al Atiyye imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Arasında Bilimsel İşbirliği için Mutabakat Zaptı” ile “Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Arasında Stratejik İşbirliği Anlaşması” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Katar Vakfı Hamad bin Khalifa Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Şeyha Hind bint Hamad Al Sani tarafından imzalandı.
“Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı arasında Bilgi ve İletişim Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı”na Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Katar İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Muhammed bin Ali Al Mannai imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Katar Devleti Maliye Bakanlığı Arasında Ortak İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Katar Maliye Bakanı Ali bin Ahmed Al Kuwari imzaladı.
“Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Arasında Yatırımın Teşviki Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı” Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Halife bin Casim Al Sani tarafından imza altına alındı.
“Türkiye İhracatçılar Meclisi ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Arasında Mutabakat Zaptı”nı ise Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe ve Katar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Halife bin Casim Al Sani imzaladı.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin davetine icabetle, Türkiye ile Katar arasındaki Yüksek Stratejik Komite’nin Dokuzuncu Toplantısı vesilesiyle Katar’a bir ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkent Doha’ya ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Hamad Uluslararası Havalimanı’nda Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Halid bin Muhammed Al Atiyye, Türkiye’nin Doha Büyükelçisi Mehmet Mustafa Göksu ve diğer ilgililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat da Katar’a ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “İsrail’in Gazze’yi insansızlaştırma politikalarına karşı çok net bir duruş sergilemeliyiz. Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Gazze bir Filistin toprağıdır. Gazze Filistinlilerindir, ebediyen de öyle kalacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, bu toplantının insanlığın sorunlarının çözümüne vesile olmasını diledi.
İsrail’in ahlaksız saldırılarına rağmen vatanlarına sahip çıkan Filistinlileri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın farklı köşelerinde Müslümanca yaşama mücadelesi veren herkese muhabbetlerini iletti.
Türkiye ve Türk milleti olarak bu yıl Cumhuriyetin kuruluşunun 100. seneidevriyesini idrak ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Coğrafyamızda kurduğumuz devletler zincirinin son halkası olan Türkiye Cumhuriyeti şanla, şerefle, başarılarla dolu geçen bir asrı geride bıraktı. Maziden atiye uzanan bu kutlu yürüyüşümüzü Allah’ın izniyle ‘Türkiye Yüzyılı’ ile taçlandırmadan durmayacağız. Bunu da siz kardeşlerimizle birlikte omuz omuza başaracağız. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında büyük bir vahşetin yaşandığı bugünlerde sergileyeceğimiz iş birliği çok daha önemli hâle geliyor. İsrail’in 7 Ekim’de başlayan katliamları, esir takasları sebebi ile altı gün süren fasılanın ardından 1 Aralık tarihî itibarıyla yeniden hızlandı. Sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan İsrail saldırılarında 16 binin üzerinde şehit ve 36 binin üzerinde yaralı verildi. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum.”
“GAZZE’DE ŞEHİT EDİLEN HER 3 KİŞİDEN 2’SİNİ ÇOCUKLAR, BEBEKLER VE KADINLAR OLUŞTURUYOR”
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında bebeklerin, çocukların ve kadınların hayatını kaybettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’de şehit edilen her 3 kişiden 2’sini çocuklar, bebekler ve kadınlar oluşturuyor. Kendilerinden haber alınamayan Gazzeli sayısı 6 bin 500’ü geçti. İsrail zulmünün kurbanları arasında 73 gazeteci ve 100’ün üzerinde Birleşmiş Milletler (BM) görevlisi de var. Öyle bir tablo ki küresel güvenlik ve barışı korumak için kurulan BM, kendi çalışanlarını dahi İsrail’in barbarlığından koruyamıyor. Avrupa’sından Amerika’sına kadar insan hak ve hürriyetlerinin savunuculuğunu yapan güçlerin içine düştükleri acziyet ise daha vahimdir. Bu ülkeler adeta İsrail’e daha fazla çocuk öldürmesi, hastane, okul, ev vurması, daha fazla masum kanı dökmesi için şartsız destek veriyor” diye konuştu.
Uluslararası basın kuruluşlarının Gazze’de öldürülen meslektaşları için tek bir cümle kuramadığını, İsrail’e karşı tek bir eleştiri getiremediğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Oysa bunlar bize, hepimize yıllarca demokrasi ve hukuk dersi vermişlerdi. Söze her başladıklarında basın özgürlüğünden bahseden bunlar değil miydi? Fail Müslüman olunca ortalığı ayağa kaldıranların hepsi bugün İsrail’in hoyratça sergilediği katliamlara kör ve sağır kesilmiş durumdadır. İsrail saldırılarında fiziken ölenler Filistinliler olabilir ama bu zulme destek vererek veya sessiz kalarak İsrail’in safında yer alan her kişi, kurum ve ülkenin gururla önümüze koyduğu o şatafatlı ideolojileri, sözleşmeleri, beyannameleri, ilkeleri yerle yeksan olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden masunların ölümünü sessizce geçiştirmeye hatta Hamas bahanesiyle meşrulaştırmaya çalışanların artık insanlığa söyleyecek tek bir sözleri dahi kalmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, arkasındaki riyakârlığı biliyor olsak da insanlığın ortak çıkarına hizmet edebileceği ümidiyle hüsnüniyetle baktığımız bütün bir 20. yüzyıl tasarımının gözlerimizin önünde çöküşünü izliyoruz ve tüm şehirlerimize rağmen yazık demekten kendimizi alamıyoruz. Çünkü her dönemin kapanışı ve yenisinin inşası süreci gibi önümüzdeki yıllarda çok sancılı, sıkıntılı, kanlı ve risklerle dolu olacaktır. Bu süreci kendimizle birlikte dostlarımızın ve kardeşlerimizin tamamı için en büyük kazanımlara tebdil etmek bizlerin elindedir. Bunun için daha çok çalışmak, daha çok mücadele etmek azmindeyiz” diye konuştu.
Gazze’nin küresel sistem açısından bir turnusol kâğıdı işlevi gördüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana şahit oldukları, uluslararası örgütlerden insan hakları kuruluşlarına, Batılı demokrasilerden küresel şirketlere pek çok yapının gerçek yüzünü gösterdiğini ifade etti.
“BM KURUMSAL OLARAK GAZZE İMTİHANINDAN BAŞARISIZ ÇIKTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin kurumsal olarak Gazze imtihanından başarısız çıktığını dile getirerek, şunları kaydetti: “Genel Sekreter Sayın (Antonio) Guterres’in samimi gayretleri, maalesef bizzat güvenlik konseyi üyeleri tarafından sabote edildi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, burası çok önemli, 121 evet oyuyla kabul edilen karar, insanlığın vicdanına tercüman olması bakımından kıymetli bir adımdır. Ancak bu karar Birleşmiş Milletlerin mevcut yapısı nedeniyle kadük kaldı. Akan kanın durması noktasında tesirli olamadı. Maalesef 40 çekimser oyla birlikte 161 ülkenin iradesi yok sayılıyor. Sadece bu tablo bile 2 milyarlık Müslüman âlemi olarak nasıl bir cendereye sıkıştırıldığımızı göstermeye kâfidir. Bir tarafta ‘savaş dursun, daha fazla kan akmasın’ diyen 121 ülke var. Diğer tarafta İsrail’in saldırılarına açık çek veren 3-5 ülke var ve bu 3-5 ülke ne zaman ‘tamam’ derse ancak o zaman harekete geçen bir küresel mekanizma var. Böyle bir yapının ne barışı getirmesi ne çatışmaları durdurması ne de insanlığa umut olması mümkün değildir.”
Yıllardır “Dünya beşten büyüktür” diyerek ifade ettikleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin adaletsiz ve krizlerin çözümünde işlevsiz kalan bu çarpık yapısının bir an önce değiştirilmesi gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbirimiz bu sistemi kabullenmek mecburiyetinde değiliz. Hiçbirimiz ‘Böyle gelmiş, böyle gider’ diyemeyiz. Artık itirazlarımızı daha gür bir seda ile dillendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlar olarak “Daha adil bir dünya mümkündür” dediklerini vurgulayarak, bu iddia doğrultusunda mücadele ederek sadece kendi vatandaşlarına değil, gelecek nesillere karşı da sorumluluklarının olduğunu söyledi.
Bunu yaparken kenarda beklemeyip, ellerindeki imkânlardan sonuna kadar istifade etmeye çalışacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuruluş gayesi Filistin davasını savunmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı, mücadelenin, tek ses ve tek vücut olarak yürütülmesi noktasında bizlere önemli bir zemin sunuyor” dedi.
“İSRAİL’İN HIRSIZLIĞI ARTIK ULUSLARARASI ALANDA DAHA ÇOK DİLLENDİRİLMEYE BAŞLANDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap Ligi ile birlikte Riyad’da gerçekleştirilen olağanüstü ortak zirveyle İslam dünyası olarak Filistin meselesindeki duruşlarını ortaya koyduklarını aktararak, zirvede işgalci yerleşimcilerin ilk kez “terörist” olarak tanımlanması başta olmak üzere gerçekten kilometre taşı mahiyetinde kararlar aldıklarına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in katilliği yanında, hırsızlığı da artık uluslararası alanda giderek daha çok dillendirilmeye başlandı. Zirve kapsamında teşkil edilen Dışişleri Bakanları Temas Grubu, çeşitli ülkelerde görüşmeler yürüttü. Gazze’de akan kan duruncaya kadar bu görüşmeler devam edecek” ifadelerini kullandı.
Başka adımların da atılması gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları dolayısıyla sorumlu tutulmalarının bunlardan biri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve Uluslararası Ceza Mahkemesini bu kapsamda mutlaka değerlendirmeleri gerektiğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aynı şekilde İsrail’in mevcudiyetini kabul ettiği nükleer silahlar meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. İsrail’in atom bombası var mı? Var ama sorarsan ‘yok’ diyorlar. Biz bunun ne olduğunu gayet iyi biliyoruz ve şu anda Gazze kasabı olan Netenyahu bir savaş suçlusu olmanın ötesinde kesinlikle Gazze kasabı olarak aynen Milosevic nasıl yargılandıysa bu da yargılanacaktır. Gazze’nin yeniden imarıyla ilgili hazırlıkları da şimdiden başlamalıyız. İsrail’in Gazze’yi insansızlaştırma politikalarına karşıda çok net bir duruş sergilemeliyiz. Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum; Gazze, Filistin toprağıdır. Gazze, Filistinlilerindir, ebediyen de öyle kalacaktır. İslam dünyası olarak Gazze’nin tek bir karış toprağını dahi işgalci İsrail’e bırakmamak hepimizin boynunun borcudur. Bunu sadece Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz için değil, aynı zamanda kendi güvenliğimiz, kendi toprak bütünlüğümüz için de yapmalıyız. Bugün Gazze’yi işgal edenlerin yarın Arz-ı Mev’ud hezeyanıyla başka yerlere göz dikeceğini çok iyi biliyoruz. Nitekim bu niyetlerini artık saklama ihtiyacı bile hissetmiyorlar. Gazze kasabı Netanyahu, meselenin Gazze veya Ramallah olmadığını yayılmacı hedefler peşinde koştuğunu kameralar önünde bizzat ifşa etti. Dolayısıyla bugün Gazze’yi ve Filistin’i savunmak demek Kudüs’le birlikte Mekke’yi, Medine’yi, İstanbul’u savunmak, Şam’ı, Beyrut’u, Bağdat’ı ve diğer İslam beldelerini de savunmak demektir. Yangının, acının ve feryadın bizim ocağımıza ulaşmasını beklersek Allah korusun o yangın bir gün mutlaka evimize gelecektir.”
“BÖLGEMİZDE BARIŞA GİDEN YOL FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULUŞUNDAN GEÇMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya’dan Afrika’ya, Amerika’dan Avrupa’ya 2 milyar ferdi olan büyük aile bir olduklarının şuuru ve duyarlılığıyla hareket ettikleri takdirde kimsenin kendilerini tehdit edemeyeceğini, kimsenin kendilerine parmak sallayamayacağını belirtti.
Filistin halkıyla dayanışmalarını arttırmalarının bilhassa kardeşlerinin bu zor günlerinde çok daha kritik hâle geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak uluslararası alandaki çabaların yanı sıra insani yardımları da bölgeye ulaştırmaya çalıştıklarını, Mısırlı kardeşleriyle iş birliği içinde şimdiye kadar 12 uçak dolusu malzeme ve 2 sivil yardım gemisini El Ariş’e sevk ettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların Türkiye’ye intikalini sağladıklarını belirterek, “Bu hastaları biz de bizzat ziyaret ettik. Ülkemiz ve milletimiz adına acılarını paylaştık. Eşimin himayesinde pek çok ülkeden devlet ve hükûmet başkanlarının eşleriyle özel temsilcilerin katılımıyla düzenlenen ‘Filistin İçin Tek Yürek’ toplantısı da ülkemizin duruşunu göstermesi açısından anlamlıydı” diye konuştu.
Bu çabaları çok yönlü bir şekilde sürdüreceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son olaylarla birlikte 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti’nin vücut bulmasının ne kadar önemli olduğu tekrar anlaşılmıştır. Bölgemizde barışa giden yol Filistin Devleti’nin kuruluşundan geçmektedir. Biz, bu çerçevede bir barışın tesisi ve temini için diğer ülkelerle birlikte garantörlük dâhil her türlü mesuliyeti üstlenmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
“MÜSLÜMANLAR HER GÜN İSLAM KARŞITI MUAMELEYE MARUZ KALMAKTADIR”
Müslümanlar olarak tehdit boyutu artan sorunlardan birisinin de İslam düşmanlığı olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Avrupa’nın birçok ülkesinde göçmen nüfusun kahir ekseriyetini oluşturan Müslümanlar her gün bir başka yabancı düşmanı, ırkçı, ayrımcı ve İslam karşıtı muameleye maruz kalmaktadır. Son yıllarda özellikle Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımıza, mülklerine ve camilerine yönelik saldırı ve tehditlerde artış yaşanıyor. Ocak 2023’ten bu yana İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerin Avrupa’da bulunan büyükelçiliklerinin önleri başta olmak üzere Kur’an-ı Kerim’in yakıldığı 500’e yakın İslam karşıtı saldırı gerçekleştirildi. Geçen hafta Filistin kefiyesi takan 3 genç ABD’de sokak ortasında silahlı saldırıya uğradı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığının Batı toplumlarında veba gibi yayılırken hükûmetler tarafından hiçbir tedbir alınmadığını, Kur’an-ı Kerim’e yönelik alçakça eylemlerin “ifade özgürlüğü” kisvesi altında meşru ve mazur gösterildiğini vurguladı.
Bu saldırılara göz yumanların mesele Filistin ve Gazze’deki masumların haklarını savunmak olduğunda birden nasıl yasakçı davrandıklarını hep birlikte gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fikir ve toplanma hürriyeti diyenlerin aslında böyle bir hassasiyetlerinin bulunmadığını biz çok iyi biliyoruz. Burada asıl amaç Müslümanları kışkırtarak tıpkı 85 sene önce olduğu gibi bir Müslüman sorunu oluşturmaktır. Allah’ın izniyle biz buna fırsat vermeyeceğiz, bizi ve kardeşlerimizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İİT üyesi ülkeler olarak bu nefret suçlarına karşı ortak hareket etmelerinin ehemmiyetini tekrar vurgulamakta fayda gördüğünü, gerek ikili düzeyde gerekse uluslararası platformları kullanıp nefret suçlarıyla mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini söyledi.
İslam ülkeleri arasında tercihli ticaret sisteminin geçen yıl yürürlüğe girmesinden büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sisteme dâhil olan ülkelerin gerekli tedbirleri alarak anlaşmayı bihakkın uygulamalarına büyük önem veriyoruz. Sisteme henüz taraf olmamış ülkeleri de bir an evvel katılmaya davet ediyoruz. Birlikte geliştireceğimiz ekonomik fırsatlar, refahı, bereketi ve ekonomik istikrarı beraberinde getirecektir. Ülkelerimiz arasındaki ticareti ve yatırımları teşvik edecek ve arttıracak bir diğer önemli husus ise uyuşmazlıkların çözümü meselesidir” dedi.
“HELAL GIDA MESELESİ İŞ BİRLİĞİMİZİ YOĞUNLAŞTIRMAMIZ GEREKEN BİR ALAN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle faaliyetlerini İstanbul’da sürdüren İİT Tahkim Merkezi’nin yatırım ve ticari uyuşmazlıkların çözümü noktasında önemli bir adres olması için İSEDAK üyesi ülkelerin desteğini çok kıymetli bulduklarını kaydetti.
“İSEDAK KOBİ” programının teşkilat üyesi ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’lerin güçlendirmelerine katkı sağlayacağına inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elektronik ticaretin geliştirilmesi, bu konuyu bu seneki Bakanlar toplantımızın istişare toplumunun ana teması olarak belirledik. Elektronik ticaret ve dijital dönüşüm alanlarının yenilikçiliği teşvik ettiği ve ekonomik büyümede yeni fırsatlar sunduğu aşikârdır. Helal gıda meselesi iş birliğimizi yoğunlaştırmamız gereken çok önemli bir alanı teşkil ediyor. İslam İşbirliği Standartlar ve Metroloji Enstitüsü, bu kapsamda yürütülen çalışmalarda hamdolsun ciddi mesafe katettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu’nun kurulmasını ve ilk toplantısını geçen ay gerçekleştirmesini memnuniyetle karşıladıklarını dile getirerek, forum kapsamında yapılacak çalışmaların ülkeler arasındaki ticaretin artmasına önemli katkılar sağlayacağının altını çizdi.
“KÜRESEL FİNANSIN AĞIRLIK MERKEZİ BATI’DAN DOĞU’YA DOĞRU KAYMAKTADIR”
Ülkeler arasında altın borsası ve uluslararası yatırım fonu gibi helal ve yenilikçi ürün alternatiflerinin geliştirilmesini teşvik ettiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Finans alanında maalesef henüz arzu ettiğimiz tabloyu yakalayamadık. Oysa küresel finansın ağırlık merkezi Batı’dan Doğu’ya doğru kaymaktadır. Ülkemizle birlikte bölgemizin de potansiyelini değerlendirmek üzere nisan ayında İstanbul Finans Merkezi’ni açtık. Toplam 1,4 milyon metrekareyi bulan alanıyla İstanbul Finans Merkezi, özellikle ‘Fintek’ ve ‘Katılım Finans’ta sektörün kalbi olmaya aday bir projedir. Stratejik önemi yüksek bu merkezden teşkilatımızın ve siz dostlarımızın da faydalanmasını arzu ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Bereke Forumu’nu İstanbul Finans Merkezi’ne taşımak suretiyle İslam ekonomisi alanındaki iş birliklerini güçlendirmek amacında olduklarını aktararak, “El-Bereke İslami Finans Vakfının böyle bir adım atmasının bu alandaki fikri ve teorik zeminin zenginleşmesine katkı sağlayacağına inanıyorum. Dünyadan önde gelen akademisyen, yatırımcı, bankacı ve araştırmacıları bir araya getirecek İslami Finans Zirvesi’ne nisan ayında İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyacağız. Zirveye İslami Bankalar ve Finansal Kurumlar Genel Konseyi, İslam Kalkınma Bankası ile İslam İşbirliği Teşkilatının gereken desteği vermesini bekliyoruz” diye konuştu.
İSEDAK Sektörel Çalışma Grubu toplantılarında birçok kalkınma meselesinin bu yıl ülkelerden ilgili uzmanların katılımıyla ele alındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışma grupları tarafından geliştirilen politika tavsiyelerinin ülkelerin kalkınmasına ve vatandaşların refahının artmasına destek olacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu politika tavsiyelerinin hayata geçirilmesi noktasında İSEDAK Proje Destek Programları’nın önemli bir işlevi yerine getirdiğinden bahsederek, şunları söyledi: “Bugüne kadar İSEDAK Proje Finansmanı kapsamında 130, İSEDAK Kovid Müdahale Programı kapsamında 14 ve İSEDAK Kudüs Programı kapsamında ise 13 proje başarıyla hayata geçti. Ayrıca bu yıl dijital dönüşüm iş birliği alanına yönelik projeleri de destekleme kararı aldık. Bu destek mekanizmalarından ülkelerimizin daha çok yararlanmasını temenni ediyoruz. Hayırda yarışmayı emreden bir dinin mensupları olarak, hep birlikte ülkelerimiz arasındaki dayanışmayı, dostluğu ve iş birliğini pekiştirmek için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğimize yürekten inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybeden eski Diyanet İşleri Başkanı ve senatörlerden Lütfi Doğan’a Allah’tan rahmet niyaz ederek, “Merhum Hocamızın yakınlarına, öğrencilerine, dava ve yol arkadaşlarına Rabbimden sabr-ı cemil diliyorum. Mevla, muhterem Hocamızı cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin” şeklinde konuştu.
İSEDAK 39. Bakanlar Oturumu’nun hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılardan Katar’da yapılacak Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’na katılmak üzere müsaade rica etti.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan oturumda, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin video gösterisi de yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dubai’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapılacağı Expo City Dubai’ye gelişinde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından karşılandı.
Liderler, aile fotoğrafının ardından açılış programına katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.