Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Türk Yatırım Fonu’nun mümkün olan en kısa sürede hayata geçmesi yararlı olacaktır. Fonun sağlayacağı mali imkânların, iş birliğimizi kuvvetlendirip faaliyetlerimize ivme kazandıracağına inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ebedi Şehir Kongre Merkezi’nde, “Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru” temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ortak medeniyetimizin şahikalarından Semerkant’ta sizlerle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu sene bağımsızlıklarının 30. yıl dönümünü idrak eden tüm dost ve kardeş ülkeleri yürekten kutluyorum” ifadesini kullandı.
“ÜLKELERİMİZ AÇISINDAN FIRSATLARLA BERABER RİSKLERİ DE OLAN HASSAS BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”
Dönem Başkanlığını devredecekleri Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’e başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkelerimiz açısından fırsatlarla beraber riskleri de olan hassas bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde aramızdaki işbirliği, dayanışma ve ahengi tüm alanlarda güçlendirmemizin çok daha kritik hâle geldiğini görüyoruz. Ukrayna’da 9 aydır devam eden çatışmaların adil bir barışla sona ermesi için her türlü gayreti sürdürüyoruz. Bunu yaparken, gıda krizinin önüne geçmek için de gerekli müdahalelerde bulunuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güney Kafkasya’daki barış süreci, can Azerbaycan’ın tüm girişimlerine rağmen hâlen kırılganlığını koruyor. 8 Kasım’da kutladığımız şanlı Karabağ Zaferi’nin ikinci yıl dönümünde aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum. İlham kardeşimizin şahsında Azerbaycan halkını tekrar tebrik ediyorum. Haklı mücadelesinde olduğu gibi barış arayışlarında da Azerbaycan’ın yanındayız” açıklamasında bulundu.
“DÜZENSİZ GÖÇÜN İDARESİ KONUSUNDA İŞ BİRLİĞİMİZİ ARTIRMAMIZDA FAYDA GÖRÜYORUZ”
Türkiye olarak terör örgütleri PKK/PYD/YPG, FETÖ, DEAŞ ve El Kaide ile mücadelenin sürdürüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize yönelik terör tehdidi tamamen yok edilene kadar durmayacak, teröristlerin inlerini başlarına geçirmeye devam edeceğiz. Bir cinayet ve casusluk şebekesi olan FETÖ’yle mücadelemizde siz kardeşlerimizin desteğine güveniyoruz. FETÖ’nün bertaraf edilmesi noktasında sizlerle her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum” sözlerini sarf etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2014’ten bu yana dünyanın en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkesi olduğunu vurgulayarak, “3,6 milyonu Suriye’den gelenler olmak üzere yaklaşık 5 milyon mazlumu misafir ediyoruz. Düzensiz göçün engellenmesi ve idaresi konusunda iş birliğimizi artırmamızda fayda görüyoruz. Bu kapsamda ortak güvenlik konsepti geliştirmemiz ve güvenlik konseyi sekreterleri toplantılarını sürdürmemiz isabetli olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“TEŞKİLATIMIZIN ULUSLARARASI MECRADA GÖRÜNÜRLÜĞÜNÜ ARTTIRMAMIZ ÖNEM ARZ EDİYOR”
Su ve çevre sorunlarına ilaveten iklim değişikliğiyle mücadelede de birlikte hareket edilmesinin teşkilatın ortak yararına olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sıfır Atık Projesi’ni, küresel düzeye taşımak üzere Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunduğumuz karar tasarısına desteğinizi özellikle bekliyorum. Teşkilatımızın uluslararası mecrada görünürlüğünü arttırmamız önem arz ediyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı ile Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlarda dayanışmamızı güçlendirmeliyiz. Teşkilatımızın bu kuruluşlarla gözlemci üye olması için çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız” görüşünü paylaştı.
Kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin teşkilata gözlemci üye olmasının kabul edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıslı kardeşlerimizin yalnız olmadığını göstererek, çözüm sürecine de katkı sağladık. Bu dayanışma iradesini sergilediğiniz için siz kıymetli kardeşlerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
“İSTANBUL’DA KABUL ETTİĞİMİZ 2040 TÜRK DÜNYASI VİZYON BELGESİ, İŞ BİRLİĞİMİZİN ÇERÇEVESİNİ OLUŞTURUYOR”
İstanbul’da 2021’de gerçekleştirilen zirvenin, Türk dünyasındaki kurumsal birlikteliğin güçlenmesi sürecinde bir kilometre taşı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Konseyimizi teşkilata dönüştürürken, aynı zamanda özgün ve etkin bir yapının temelini de attık. İstanbul’da kabul ettiğimiz 2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi, iş birliğimizin çerçevesini oluşturuyor. Siyaset, güvenlik, ticaret, gümrük, ulaştırma, enerji, sağlık, bilişim, eğitim, gençlik ve spor gibi alanlarda iş birliğimizi pekiştirelim istiyoruz. Bugün kabul ettiğimiz strateji belgesi de bizlere bir yol haritası sunuyor. Strateji belgemizdeki unsurların birer birer hayata geçirilmesinin hep birlikte takipçisi olalım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türk Yatırım Fonu’nun da mümkün olan en kısa sürede hayata geçmesi yararlı olacaktır. Fonun sağlayacağı mali imkânların, iş birliğimizi kuvvetlendirip faaliyetlerimize ivme kazandıracağına inanıyorum. Ticaret, ulaştırma ve enerji başlıklarında aramızdaki bağların derinleştirilmesine önem veriyoruz. Türkiye-Özbekistan-Azerbaycan ve Türkiye-Kazakistan-Azerbaycan dışişleri, ulaştırma ve ticaret, ekonomi bakanları toplantıları vaktinde attığımız kritik adımlardır. Benzer mekanizmaları çoğaltmamızın ve kapsamını genişletmemizin hepimizin faydasına olacağına inanıyorum.”
“ORTAK COĞRAFYAMIZ, STRATEJİK ENERJİ KORİDORLARININ KAVŞAĞINDA YER ALIYOR”
Bölgede yaşanan son gelişmelerin Orta Koridor güzergâhının daha da etkin hâle getirilmesi için fırsatlar sunduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu’nun Ekim 2017’de faaliyete geçmesiyle Orta Koridor’un önemli bir ayağının tamamlandığını hatırlattı.
Türkiye olarak aynı amaca hizmet amacıyla Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Geçişi, İstanbul Havalimanı, Osmangazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü gibi büyük projeleri hizmete aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkelerimizin toplam ticaret hacmi 700 milyar dolara ulaşmakla birlikte bu rakamın sadece yüzde beş buçuğu teşkilat ülkeleri arasındaki ticaret kaynaklıdır. Bu oranı daha yukarıya çekmek temel önceliğimiz olmalıdır. Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridorun katettiği güzergâhtaki gümrük ücretlerinin kaldırılması veya azaltılması, transit yük taşımacılığının kolaylaştırılması, ticaret hacmimizi arttıracaktır. Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşması’nın imzalanması, bu bakımdan memnuniyet vericidir.”
“Zirvemiz vesilesiyle ticaretin kolaylaştırılması, strateji belgesinin, eşya hariç mal ve hizmetin serbest dolaşımı için hizmet ve yatırım alanında serbest ticaret anlaşmasının imzalanması da önemlidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortak coğrafyamız, stratejik enerji koridorlarının kavşağında yer alıyor. Türkiye, esasen kendisinin ve bölgesinin enerji arz güvenliğine destek sağlayacak hamleleri uzun süredir kesintisiz şekilde hayata geçiriyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı küresel düzeyde en başarılı enerji projeleri arasındadır. Güney Gaz Koridoru ise Avrupa’ya gaz taşıyacak dördüncü arter olarak tasarlanmıştır. Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın bel kemiğini oluşturduğu bu koridor, ilave gaz tedarikiyle daha da geliştirilebilir. Hazar Havzası bunun için akla ilk gelen kaynaktır.”
Enerji alanında teşkilat bünyesinde ve ikili düzeyde iş birliği süreçlerine, ortak projelere bu nedenle büyük önem atfettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç neslin ortak dil, tarih, coğrafya ve kültürünü daha iyi tanıması amacıyla bilimsel çalışmalara hız verilmesi gerektiğini söyledi.
Eylülde İznik’te gerçekleştirilen 4. Dünya Göçebe Oyunları’nın beşincisinin 2024’te Kazakistan’da düzenleneceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Bu kapsamda teşkilatımız çatısı altında Dünya Göçebe Oyunları Daimi Komitesi kurulmasına yönelik önerimize, desteğinize güveniyorum. Teşkilatımızın sekreteryasında önemli bir nöbet değişikliği gerçekleşiyor, 3 yıldır başarı ve özveriyle genel sekreterlik görevini yürüten Sayın Amreyev’e, teşkilatımıza yaptığı tüm katkılar için teşekkür ediyorum. Yeni Genel Sekreterimiz Sayın Ömüraliyev’in de bu görevi bihakkın ifa edeceğine güvenim tamdır. Başta ev sahibimiz Özbekistan olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Dönem başkanlığı süresince Özbekistan’a başarılar diliyorum. Toplantılarımızın, ülkelerimiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.
Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.
Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”
“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”
Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”
Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.
“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”
“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.
Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.
Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.
Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.
“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.
“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”
Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.
Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.
“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.
“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türkiye ve Cezayir asırlara sâri dostluk ve kardeşlik bağlarına sahiptir. Geçen yıl 5,3 milyar dolarla rekor kıran ticaret hacmimizin bu sene sonunda 6 milyar doları yakalamasını bekliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılındaki ziyaretinin ardından dost ve kardeş Cezayir’de yeniden bulunmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu belirterek, şahsına ve heyetine gösterilen hüsnükabul dolayısıyla Cumhurbaşkanı Tebbun’a teşekkür etti.
İki ülkenin ilişkilerinde son üç yılda yaşanan temas ve istişarelerin güzel neticelerini hep birlikte almaya devam ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biliyorsunuz, Cezayir ziyaretim sırasında Sayın Tebbun’la Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin kuruluşuna karar vermiştik. Konseyimizin ilk toplantısını da geçtiğimiz sene Ankara’da yapmıştık. Bugün değerli kardeşimle birlikte Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin ikinci toplantısına başkanlık ettik. Verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Münasebetlerimizi derinleştirmek adına atılacak adımlar hakkında fikir teatisinde bulunduk. Bu çerçevede hayata geçirilecek projelerin de yakından takipçisi olacağız. Konseyimizin adını ‘stratejik’ tanımlamasını eklemek suretiyle ‘Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ olarak yeniden belirledik. Bu karar, ilişkilerimizin ulaştığı seviyenin ve beslendiği stratejik vizyonun nişanesi olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Cezayir’in asırlara sâri dostluk ve kardeşlik bağlarına sahip olduğuna işaret etti.
İki ülke ticaretine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen yıl 5,3 milyar dolarla rekor kıran ticaret hacmimizin bu sene sonunda 6 milyar doları yakalamasını bekliyoruz. Kardeşim Tebbun’la belirlediğimiz 10 milyar dolar ticaret hacmine de gayretlerimizi artırarak inşallah kısa zamanda ulaşacağız. Ticaret Bakanlarımızın bugün imza attıkları ortak niyet beyanıyla müzakerelerine başlanacak tercihli ticaret anlaşmasının bizlere yardımcı olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir’in, Cumhurbaşkanı Tebbun liderliğinde ekonomik potansiyelini değerlendirmeye yönelik çalışmalarını takdirle izlediklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: “1400 civarında Türk firması bu sürece destek veriyor. Şirketlerimizin Cezayir’de hidrokarbon harici sektörlerdeki en büyük yatırımcı ve istihdam sağlayıcısı olmasıyla iftihar ediyoruz. Bu yatırımları daha da artırma gayretinde olacağız. Cezayir’in ülkemizdeki yatırımlarından memnuniyet duyuyoruz. Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmasının en kısa sürede imzalanması bu sürece destek verecektir. Cezayir’in altyapı alanındaki yatırımlarında müteahhitlik firmalarımızın önemli payı olması bizler için ayrı bir gurur kaynağıdır. Ziraat Bankamız, Cezayir’de şube açmak üzere gereken izinleri almıştır, hayırlı olsun. Bu gelişme ekonomik ve ticari iş birliğimize büyük katkı sağlayacaktır.”
Enerji ve yenilenebilir enerji alanındaki ilişkileri, yeni ortaklıklarla çeşitlendirerek geliştirmeyi arzu ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BOTAŞ ve Sonatrach arasında akdedilen doğal gaz sözleşmesi bunun güzel bir örneğini teşkil etti. Savunma sanayi alanında da çok büyük potansiyele sahip olduğumuzu görüyoruz. Bugünkü görüşmelerimizde, bu alanda neler yapabileceğimizi enine boyuna değerlendirdik. Cezayir’de Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Türkiye’de Cezayir Kültür Merkezi açılmasına ilişkin süreçlerin en kısa süre içinde tamamlanması çalışmalarımızı da hızlandırdık” diye konuştu.
“ÖNCELİĞİMİZ GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN TESİSİ VE İNSANİ YARDIMLARIN BÖLGEYE İNTİKALİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kul gayret eder, Allah tamamlar” şeklindeki Cezayir atasözünde de ifade edildiği gibi, iki ülke arasında iş birliğini her alanda geliştirmeye yönelik çabaları sürdüreceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tebbun ile Filistin’de yaşanan insani dramı da konuştuklarını ifade ederek, Cezayir’in Filistin davasına en güçlü ve en samimi desteği veren ülkeler arasında yer aldığını vurguladı.
Filistin meselesinde Cezayir’in kararlı duruşunu takdir ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplu cezalandırmaya dönüşen ve savaş suçu teşkil eden İsrail saldırılarını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Hastane, ibadethane, okul, her koşulda koruma altında olması gereken mekânların hedef alınması, halkın göçe zorlanması vicdansızlıktır, barbarlıktır. Önceliğimiz Gazze’de kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz şekilde bölgeye intikalidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, basına yansıyan haberleri takip ettiklerini ve sürece gereken katkıyı sunduklarını belirterek, “Filistin meselesi adil bir siyasi çözüme kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı barış ve istikrarın tesisi mümkün değildir. 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin tesisi artık kaçınılmazdır. Bu doğrultuda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. İsrail ve Filistin’in üzerinde mutabık kalacağı adil bir barışın uygulanmasında bölge ülkeleriyle birlikte garantör olarak elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu açıkladık” diye konuştu.
“REHİNELERİN İADESİYLE İLGİLİ GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR”
Cezayir ile muhtelif alanlarda imzaladıkları anlaşmalarla ikili ilişkilerinin ahdi zeminini tahkim ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “13 imza attık. Türkiye ve Cezayir için hayırlı olsun. Önümüzdeki dönemde de ticaretten enerjiye, çevreden kültüre, ilişkilerimizin tüm veçhelerinde atılabilecek ilave adımlar konusunda çabalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İkili görüşmenizde Gazze’de yaşanan soykırımın sona ermesi, yaralıların tahliyesi ve rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili nasıl bir yol haritası çizdiniz?” şeklindeki soruya, şöyle yanıt verdi: “Şu anda rehinelerin iadesiyle ilgili görüşmeler devam ediyor. Gerek Dışişleri Bakanım gerek Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanım Katar’la müşterek bir çalışma içerisinde süreci devam ettiriyorlar. Temennimiz odur ki bir an önce bu rehinelerin takasında neticeyi alırız. Sürekli görüşme hâlindeyiz ve beklentilerimiz buralarda olumlu neticeler almak.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, “Türkiye Cumhuriyeti ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi İkinci Toplantısı Ortak Bildirisi”ne imza atarken, iki ülke arasında farklı alanlarda 12 iş birliği anlaşması da imzalandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Cezayir Dışişleri ve Yurtdışındaki Ulusal Topluluk Bakanı Ahmed Attaf, “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Dışişleri ve Yurtdışındaki Ulusal Topluluk Bakanlığı Arasında Protokol Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”, “Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Protokolü” ve “Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Millî Kütüphanesi ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Kültür ve Sanat Bakanlığı Cezayir Millî Kütüphanesi Arasında Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.
Ayrıca Dışişleri Bakanı Fidan ile Cezayirli Dışişleri Bakanı Attaf, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Sinematografik Ortak Yapıma Dair Anlaşma” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Çevre Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”na da imza attı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Cezayir Ticaret ve İhracatı Teşvik Bakanı Tayeb Zitouni, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tüketicinin Korunması, Piyasa Gözetimi ve Denetimi ile Ürün ve Hizmetlerin Kalite Kontrolü Alanlarında İşbirliğine İlişkin Anlaşma” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşması İmzalanması Niyetine İlişkin Bakanlar Ortak Bildirisi”ni imzaladı.
Sağlık Bakan Yardımcısı Tolga Tolunay ile Cezayir Sağlık Bakanlığı Genel Sekreteri Mohamed Talhi tarafından “Türkiye Cumhuriyeti Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Zeralda’daki ‘Ciddi Yanıklar’ Uzman Hastane Kurumu Arasında Kardeş Hastane Anlaşması” imzalandı.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal ile Cezayir Arşivler Genel Müdür Vekili Sami Athmani-Merabout, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Ulusal Arşivler Genel Müdürlüğü Arasında İşbirliği Protokolü”ne imza attı.
BOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Abdulvahit Fidan ile Sonatrach Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Rachid Hachichi tarafından “BOTAŞ ve Sonatrach Arasında 14 Nisan 1988 tarihli Doğal Gaz Alış Satış Sözleşmesi Kapsamında Ticari Anlaşması” imzalandı.
Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç ile Cezayir Uzay Ajansı Başkanı Azzeddine Oussedik, “Türkiye Uzay Ajansı ile Cezayir Uzay Ajansı Arasında Uzayın Barışçıl Amaçlarla Kullanımı, Uzay Bilimleri, Teknolojileri ve Uygulamaları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile Cezayir Haber Ajansı Genel Müdürü Samir Gaid tarafından “Anadolu Ajansı ve Cezayir Haber Ajansı Arasında İşbirliği Anlaşması” imzalandı.
Anlaşmaların imzalanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun da “Türkiye Cumhuriyeti ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi İkinci Toplantısı Ortak Bildirisi”ne imza attı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.