Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından hazırlanan “e-İnsan” programının tanıtım töreninde yaptığı konuşmada, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla tüm çalışmalarının merkezine insanı yerleştirmiş bir hükûmet olduklarını belirtti.
Ülkeye kazandırdıkları demokrasi, kalkınma devrimlerinin gerisinde hep “önce insan” anlayışının bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İktisadi kalkınmanın bir ayağı fiziki alt yapı ve hizmet unsurları ise diğer ayağı yetişmiş insan kaynağıdır. Bu ikisi bir araya gelmeden kalkınma gerçekleşmez. Dolayısıyla Türkiye’nin kalkınmasını sadece yollarda, köprülerde, barajlarda, tünellerde, binalarda aramak eksik bir yaklaşımdır ki bunu başarıyla icra etmiş bir hükûmetiz. Asıl büyük kalkınma atılımını, eğitimiyle, öğretimiyle, sağlığıyla, sporuyla, sosyal destekleriyle ve diğer tüm unsurlarıyla insan kaynağımızı geliştirmekte gösterdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntıların da en önemli yansımalarının insan kaynağı üzerinde ortaya çıktığını hatırlattı.
Vesayet denilen anlayışın, insanların çoğunluğunu sadece karar alma ve yönetim mekanizmalarından değil, aynı zamanda temel ve hak ve özgürlüklerden de mahrum bırakmanın adı olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin kahir ekseriyeti uzunca bir süre, eğitim öğretim hizmetine ulaşamayarak fırsat eşitliği, sağlık hizmetine ulaşamayarak yaşama hakkı, temel altyapı hizmetine ulaşamayarak kaliteli hayat sürme, sosyal desteklere ulaşamayarak sosyal devlet güvencesine kavuşma, velhasıl insan olmanın gerektirdiği pek çok imkândan faydalanamamıştır. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız ve asırlık kayıplarımızı telafi ettiğine inandığımız her bir eser ve hizmet, işte bu eksikleri giderme amacı taşıyordu” diye konuştu.
Bugün 81 ildeki 85 milyon vatandaşın her birinin eğitim öğretimden sağlığa, ulaşımdan spora tüm alanlarda belirli bir standardın üzerinde hayat kalitesine sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çocuğunu okutmak isteyen için anasınıfından üniversiteye kadar tüm eğitim öğretim kanalları ücretsiz olarak sonuna kadar açıktır. Sağlık hizmetlerini, ilk nefesten son nefese kadar hayatın her alanını kapsayacak şekilde, gelişmiş ülkelerin dahi çok üzerinde standartlarda veriyoruz” dedi.
AMASRA’DAKİ MADEN KAZASI
Şehir hastanelerinin geldiği noktaya işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda doktorların çok başarılı operasyonlar gerçekleştirdiğini aktardı.
Amasra’daki maden kazasında 41 şehidin bulunduğunu, yaralılara da anında müdahale ederek onları sağlıklarına kavuşturmak için mücadele edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, olayda altı kişinin de ağır yaralandığını, hastanede ziyaret ettiği bu yaralılardan bir tanesinin şuurunun açık olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Diğer beş yaralının durumu biraz sıkıntılı. Belediye başkanlığım dönemimde İstanbul’da yanık için bir hastane veya bir hastanede böyle bir bölüm yoktu. Bir tane söylediler orayı gezdim, gezdiğimde maalesef paslı küvetler vardı. Ama şimdi bunları aştık. Şu anda bizim şehir hastanelerimizde böyle bir sıkıntı yok. İstanbul’daki Çam ve Sakura Hastanemizde tedavi gören, yanık durumları ağır olan yüzde 60, yüzde 80 konumundaki bu hastalarımızın şu anda Türkiye’de adeta bir numara konumunda olan profesörlerimiz tarafından tedavileri yapılıyor. Estetikte şu anda yine aramızda olan değerli hocalarımız, Türkiye’de çok çok ciddi operasyonlar gerçekleştiriyorlar. Nereden nereye geldiğimizi söyleme bakımından bunlar çok önemli.”
“TÜRKİYE DE ARTIK GELİŞMİŞ ÜLKELER PROGRAMI İÇERİSİNDE YERİNİ ALDI”
Terörle mücadeleden sınır emniyetine ve asayişe kadar tüm alanlarda huzuru tesis ederek insanların gece gündüz güven içinde hayatlarını sürdürebilmelerini sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatırlayın, Güneydoğu’da belli saatten sonra dışarı çıkmak mümkün değildi. Ama şimdi gece saat 00.00-01.00’e kadar vatandaşlarımız dışarıda bütün kafeteryalarda, restoranlarda geziyorlar, böyle bir durumları var. Bu durumu gördük. Bunlar durup dururken olmadı. Büyük bir azmin, kararlılığın neticesinde bunu gerçekleştirdik” ifadesini kullandı.
Göreve gelirken “Batıda ne varsa doğuda da güneydoğuda da o olacak” dediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu başardıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira burası Türkiye. Artık geri kalmış ülkeler silsilesi içerisinde değil, az gelişmiş de değil… Türkiye de artık gelişmiş ülkeler programı içerisinde yerini aldı” diye konuştu.
“Türkiye, dijitalleşme sürecinde 900’den fazla kurumunun 6 bin 800’den fazla hizmetiyle 61 milyon kullanıcı sayısına ulaşan e-Devlet kapısı uygulamasıyla dünyada ilk sıralara yerleşmiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her alanda cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını beşe, 10’a katlayan benzer atılımları saymanın mümkün olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gelişen, büyüyen, modernleşen Türkiye’de, diğer alanlar gibi özel sektörü ve kamu kesimiyle çalışma hayatı da büyük değişime uğramıştır. Kamu personel rejiminin, hükûmetlerimiz döneminde değiştirmekte en çok zorlandığımız, hâlen de istediğimiz seviyeye getiremediğimiz alan olduğunu itiraf etmek isterim. Ülkemizde kamu, diğer hususlarda olduğu gibi insan kaynakları yönetiminde de lokomotiftir, moderndir, belirleyici role sahiptir. Bu anlayışıyla yeni yönetim sistemimizi tasarlarken doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı bir İnsan Kaynakları Ofisi kuralım dedik ve kurduk. Amacımız bu yapının öncülüğünde hem kamunun hem de genel olarak ülkenin insan kaynağı projeksiyonunu ve yönlendirmesini yapmaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Hedefleri ile uyumlu yürütülen çalışmalarla fırsat eşitliği, şeffaflık, hesap verebilirlik, yenilikçilik ve liyakat gibi değerleri esas alan bir insan kaynağı kültürü oluşturmanın peşinde olduklarını söyledi.
İnsan Kaynakları Ofisi tarafından geliştirilerek uygulamaya konulan sistemlerin yerli ve millî hazırlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılan her adımda gençlerin ve çalışanların umutlarını güçlendirecek, öz güvenlerini yükseltecek, becerilerini ve yetkinliklerini artıracak, devleti ve özel sektörü başarıdan başarıya taşıyacak “Yetenek Yönetim Modeli”nin inşasının hedeflendiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet Kütüphanesi’nin dünyada müstesna kütüphanelerden bir tanesi olduğunu belirtti.
Tüm imkânlara sahip Millet Kütüphanesi’nin 24 saat, 7’den 70’e tüm vatandaşlara hizmet verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphaneyi gezen dünya liderlerinin “Projeyi bize de verir misiniz?” dediğini, kendilerinin de “Projeyi verebiliriz” yanıtını verdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilmi ve Millet Kütüphanesi gibi projeleri “tüm insanlığa has” olarak düşündüklerini ve bunların “insanlığın emrinde olduğunu” söylediklerini kaydetti.
Türkiye’deki üniversite sayısının 81 il genelinde artırıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun “Ne gerek var, 76 tane yetmiyor mu, 81 ilde niye?” şeklinde eleştirildiğine dikkati çekti.
Şimdi ise kimsenin söyleyecek sözünün kalmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Iğdır’dan, oradaki bir gencimiz üniversiteye gidecekse İstanbul’a veya Ankara’ya niye gelsin? ‘Hocalarımızı biz Iğdır’a gönderelim, oradaki üniversiteye gönderelim, Muş’a gönderelim, Ağrı’ya gönderelim’ dedik. Oradaki üniversitelerimizi yaptık. Şimdi ne oluyor? Hocalarımız, o üniversitelere gidip, orada dersi veriyor ve oradaki gencimiz Ankara, İzmir, İstanbul buralara gelme meşakkatini çekmiyor. Yani biz ilmi tahsil etmek için artık hocalarımızı seferber ettik, sağ olsun hocalarımız oralarda bu dersleri vermek suretiyle gençliğimiz çok daha özgüvenle yetişme sürecine başladı.”
Üniversite sayısının 76’dan 208’e yükseltildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerle birlikte anaokulundan ilk ve ortaöğretime kadar hepsini güçlendirerek ayrı bir statünün yerleştirildiğini, ilmin ulaşamadığı yerin bırakılmadığını kaydetti.
Yapılan son düzenlemeyle, bazı üniversitelerdeki boş kontenjan sorununun önemli ölçüde çözüldüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene böyle bir sorunun olmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bizim üniversite sayısını artırma sebeplerimizden biri, geçmişte en büyük sıkıntı kaynağı olan yükseköğretime ulaşılabilirlik sorununu çözmekti. Bu amacımıza ulaşarak yükseköğretimde sadece ulaşılabilirliği değil, fırsat eşitliğini de temin ettik. Böylece üniversitelerimizi seçkici bir bakış açısıyla, belli zümrelerin, belli gelir seviyesindeki insanların eriştiği bir alan olmaktan çıkardık. Bugün artık ortaöğretimden mezun olan her öğrencimize yetecek seviyede üniversite kontenjanına sahibiz.”
Tüm dikkatlerin ve kaynakların eğitimin kalitesinin yükseltilmesine, üniversitelerden mezun olanların istihdam alanlarının çoğaltılmasına verildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteye hazırlanan gençlerin doğru bölüm ve meslek tercihi yapabilmelerinin temini için 40 binin üzerinde rehber öğretmenle “Danışman Bilgi Sistemi” üzerinden iş birliği yapıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca üniversitelerin “mezun iş gücüne katılım” performanslarını düzenli olarak ölçen bir sistem kurduklarını, ölçümlere göre hazırlanan raporların üniversitelere ve rehber öğretmenlere gönderildiğini, böylece tüm tarafların gerçek fotoğrafı görmesini sağladıklarını anlattı.
ULUSAL STAJ PROGRAMI
Tüm üniversitelerde faaliyete geçirilen kariyer merkezlerinin gençlerle reel sektör arasında köprü kurduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, reel sektörün talebi ile gençlerin kariyer hayallerini buluşturmaya yönelik “Yetenek Kapısı”nın devreye alındığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1,2 milyonun üzerinde öğrenci ve mezun ile 8 binin üzerinde işveren ve kariyer danışmanının “Yetenek Kapısı” üzerinden ücretsiz şekilde bir araya geldiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Öğrencilerimizin yaşadıkları bir diğer önemli sorunu, ‘Ulusal Staj Programı’ ile adil ve verimli bir şekilde çözüme kavuşturduk. Kişisel bilgilerin gizli tutulduğu yetenek havuzu, kurumlarımızın stajyer öğrenci temininde giderek daha çok rağbet gösterdiği bir diğer önemli programımızdır. Böylece, herhangi bir aracıya ve onun getirdiği şüpheye mahal bırakmadan stajyer insan kaynağı arzı ile talebini buluşturma imkânı elde ettik. Bu sistemde herkesin referansı, kendi kabiliyeti, birikimi ve vizyonudur. Son 2 yılda 160 bini aşkın gencimiz ücreti ve sigortası devlet tarafından karşılanan bu program üzerinden kamu kurumlarında staj yapma imkânı bulmuştur. Programın, OECD tarafından örnek uygulama olarak gösterilmiş olması doğru istikamette gidildiğinin işaretidir.”
Bölgesel kariyer fuarlarına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 23 ayrı yerde 400 bini aşkın kayıtlı gençle, 5 binden fazla işverenin bu fuarlarda bir araya geldiğini belirtti.
Yurt dışında eğitim gören Türk vatandaşı veya mavi kart sahibi yetenekleri kazanmaya yönelik “Uluslararası Kariyer Fuarı”nın da 10 ülkede gerçekleştirildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye artık iyi eğitimli evlatlarının kariyer için yurt dışına gittiği değil, yurt dışında eğitim gören evlatlarını kendine çeken bir cazibe merkezi olmuştur. Hatta diğer ülke vatandaşlarından yetenekler de küresel marka hâline gelen şirketlerimizde çalışmak üzere Türkiye’ye yönelmektedir. Binlerce Türk vatandaşı istihdam etmek için çağrı açan yabancı şirketler mevcut. Bu noktaya geldik. Birkaç başvuruyla yetinmek zorunda kalıyordu birileri. Çünkü kendini iyi yetiştirmiş bir gencimiz için ülkemizde çalışmak yurt dışında çalışmaktan her bakımdan çok daha caziptir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, , kamunun personel alımları konusunda e-Devlet’e entegre, yenilikçi bir sistem olan Kariyer Kapısı platformunun geçen yıl hizmete sunulduğunu anımsattı.
Başvurudan yerleştirmeye kadar tüm süreçlerin dijital ortamda yürüdüğü bu sistemin etkinliğinin giderek arttığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, platforma bugüne kadar 100’ü aşkın kamu kurumunun entegre olduğunu, 3 milyon başvuru yapıldığını ve açılan 2 bin 130 pozisyonla ilgili işlemlerin başarıyla yürütüldüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamudaki görevde yükselme ve terfi işlemlerinin de Kariyer Kapısı üzerinden yapılmaya başlandığını söyledi.
Kamu çalışanlarının gelişiminin üzerinde önemle durdukları bir husus olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkez taşra ve yurt dışı teşkilatlarındaki tüm kamu görevlilerinin zaman ve mekân bağımlılığı olmadan dijital platformlar üzerinden eğitim almasını sağlayacak bir sistemi de hayata geçirdiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzaktan Eğitim Kapısı dediğimiz bu hizmetten, binin üzerinde kurumumuza ve 659 yerel yönetimimize bağlı 3,8 milyonu aşkın kamu personelimiz istifade etmiştir. Bünyesinde 30 bini aşkın eğitim materyalinin yer aldığı bu platformdan, kamu çalışanlarının yarısının hizmet alabilmesini sağladık” diye konuştu.
“HİZMETLERİN ÜLKEMİZE SAĞLADIĞI KATMA DEĞER 20 MİLYAR LİRA”
Yapılan eğitim ihtiyaç analizinden çıkan sonuçlar ışığında, bu sistemi bir üst seviyeye yükseltmenin hazırlıklarını yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uzaktan Eğitim Kapısı başta olmak üzere faaliyete geçirilen platformların 2 yıldaki ziyaretçi adedinin 400 milyonu geçtiği bilgisini paylaştı.
Bunun nereden nereye gelindiğini göstermesi bakımından önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hizmetlerin ülkemize sağladığı katma değer 20 milyar lira, karbon emisyonu salınımına faydası yılda 136 bin ton olarak hesaplanmaktadır. Tabii bu anlattıklarımız, geçmişte yaptıkları sınavların kâğıtlarını koydukları çuvalların ağzını bile açmadan kamuya personel yerleştiren, hâlen yüzdelik oranlarla ittifak ortaklarına personel taksimatı yapan zihniyetin aklının alamayacağı devrimlerdir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Önümüzdeki yıl Ulusal Staj Programı’mızdaki stajyer öğrenci sayısını 150 bine çıkartıyoruz. Staj sürelerinin de öğrenci ve kurum arasındaki karşılıklı rızaya bağlı olarak 3 aya kadar uzatılabilmesini sağlıyoruz. Özel sektörden beklentimiz, 150 bin öğrenciye benzer şartlarda staj imkânı vererek toplamda bu sayıyı 300 bine ulaştırmamıza destek vermeleridir. El ele vereceğiz, dayanışma içerisinde olacağız ve sıçramamızı bir anda gerçekleştireceğiz.
Bu vesileyle gençlerimize bir de müjde vermek istiyorum. Ulusal Staj Programı’nın 2023 yılı başvurularını bugün itibarıyla açıyoruz. Ayrıca yaz stajları için ödediğimiz asgari ücretin yüzde 30’una tekabül eden rakamı, 2023’ten itibaren asgari ücret seviyesine yükseltiyoruz. İlave olarak, staj sonrası öğrencilerimizin yarı zamanlı çalışmaya devam edebilmelerini temin amacıyla geliştirdiğimiz Yetenek Yönetim Modelini de yaygınlaştırıyoruz. Hem kamu hem özel sektör tarafının uzun zamandır beklediğini bildiğimiz Türkiye’nin insan kaynakları envanterinin hazırlıklarını tamamladık. Bir sonraki adım olarak kamu ve özel sektörün gelecekte ihtiyaç duyacağı beceri ve etkinlikteki insan kaynağının belirlenmesi amacıyla 2023-2027 Stratejik İnsan Kaynağı planlamasının çalışmalarına başladık. Amacımız, Türkiye’nin 2053’e kadar ihtiyaç duyacağı insan kaynağını yetiştirmemizin önünü açacak kapsamlı bir planlamayı tüm tarafların katılımıyla gerçekleştirmektir.”
“İNSANLARIMIZIN SİSTEME EMANET ETTİĞİ HER BİLGİ KORUMA ALTINDADIR”
Türkiye’nin ürettiği her modelin Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyadaki dostlarının da önünü aydınlattığı bilinciyle bu çalışmaları yürüttüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, her faaliyeti “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız” öğüdüne uygun şekilde hayata geçirdiklerini söyledi.
e-İnsan projesinin tüm bu araçların ve daha fazlasının tek çatı altında sunulduğu bütünleşik bir dijital hizmet noktası olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Verilen hizmetler ve kullanılan teknolojik altyapı itibarıyla bu proje, dünyanın en gelişmiş mobil dijital platformu özelliğini haizdir. e-İnsan’a entegre edilen, burası çok önemli, Blockchain teknolojisi sayesinde verilen her hizmet, insanlarımızın sisteme emanet ettiği her beceri ve bilgi, koruma altındadır” diye konuştu.
Türkiye’nin en önemli yetenek havuzunu burada oluşturarak uluslararası akreditasyon da sağlamak suretiyle insan kaynağını dünya çapında rekabet edebilecek seviyeye çıkartmak istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri, kurumları ve reel sektörü e-İnsan üzerinden sunulan tüm hizmetleri etkin şekilde kullanmaya davet etti.
“Biz, geçmişte dünya koşarken ülkemizin önüne yatanlardan çok çekmiş bir milletiz. Onun için bugün davranmayacak olanlara meydanı bırakmamakta kararlıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hocalara ve gençlere güvendiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin hayata geçirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Programda, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Atay, günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından hayata geçirilen ve 160 binin üzerinde öğrencinin staj imkânına ulaşmasını sağlayan Ulusal Staj Programı kapsamında ödüle layık görülen kurum ve kişilere de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ödülleri takdim edildi.
Stajyer memnuniyetinin en yüksek olduğu kurum olarak belirlenen Dışişleri Bakanlığının ödülünü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ulusal Staj Programı kapsamında en çok staj imkânı sunan Tarım ve Orman Bakanlığının ödülünü Bakan Yardımcısı Veysel Tiryaki, en çok staj imkânı sunan yerel yönetim olan Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin ödülünü Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, en çok staj imkânı sunan özel sektör kuruluşu İstanbul Grand Airport’un (İGA) ödülünü Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu aldı.
Program kapsamında işverenler tarafından en çok staj teklifi alan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden İrem Gürel’e, 29 başlıkta yapılan değerlemelere göre genel yeterlilik puanı en yüksek stajyer Erinç Utku Öztürk’e, Uzaktan Eğitim Kapısı platformundan en çok eğitim alan kamu çalışanı Kastamonu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü personeli Ahmet Emiroğlu’na ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yetenek Her Yerde Bölgesel Kariyer Fuarları kapsamında öğrencilerin en memnun olduğu bölgesel kariyer fuarı olarak belirlenen Doğu Anadolu Kariyer Fuarı’na ev sahipliği yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Ömer Çomaklı’ya, işverenlerin en memnun olduğu bölgesel kariyer fuarı olan Güney Kariyer Fuarı’na ev sahipliği yapan Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü İlker Hüseyin Çarıkçı’ya, 2022 bölgesel kariyer fuarlarına en etkili katılım gösteren işveren olan ASELSAN’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün’e, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin proje ve araçlarıyla öğrencilerinin kariyer gelişimini en etkin şekilde destekleyen Ege Üniversitesi Rektörü Necdet Budak’a da ödüllerini verdi.
Uzaktan Eğitim Kapısı üzerinden eğitim faaliyetlerini en etkin şekilde yürüten bakanlık olan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ödülü de Bakan Mehmet Nuri Ersoy’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verildi.
Cumhurbaşkanlığı Ulusal Staj Programı’ndan yararlanan 160 bin stajyeri temsilen de bir genç tarafından da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ödül takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.
Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.
Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”
“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”
Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”
Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.
“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”
“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.
Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.
Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.
Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunduğu Cezayir’de, Cezayir-Türkiye İş Forumu’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti.
“CEZAYİR İLE TİCARET HACMİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 5,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve toplam 13 anlaşmaya imza attıklarını aktararak, “Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye’nin, Cezayir’in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor” dedi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023’ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19’luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi’nin geçen yıl Ankara’da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, “Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir’de iş birliği imkânlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir’de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek, şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak, daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi.
“TÜRKİYE, CEZAYİR’DE PETROL VE DOĞAL GAZ HARİCİ EN ÇOK YATIRIM YAPAN VE EN ÇOK İSTİHDAM SAĞLAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR”
Ziraat Bankası’nın da Cezayir’de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir’de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkânlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdî zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı’yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması’nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır.”
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cezayir’in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkânlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye’deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu’ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi.
Cezayir’in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail’in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek “Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail Devleti’nin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail Devleti’ni başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.
“Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? ‘Yapanın yanına kar kalıyor.’ mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail’in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu’ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail’e borcu var. İsrail’e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye’nin, Cezayir’in, bizim İsrail’e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir” dedi.
“GAZZE’NİN YENİDEN İMARI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: ”Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkâr edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikâyetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dâhil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze’nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze’ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı’nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gasbıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail Devleti’nin Gazze’yi insansız hâle getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah’ın izniyle öyle kalacaktır. İslam âlemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu’nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Türkiye ve Cezayir asırlara sâri dostluk ve kardeşlik bağlarına sahiptir. Geçen yıl 5,3 milyar dolarla rekor kıran ticaret hacmimizin bu sene sonunda 6 milyar doları yakalamasını bekliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılındaki ziyaretinin ardından dost ve kardeş Cezayir’de yeniden bulunmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu belirterek, şahsına ve heyetine gösterilen hüsnükabul dolayısıyla Cumhurbaşkanı Tebbun’a teşekkür etti.
İki ülkenin ilişkilerinde son üç yılda yaşanan temas ve istişarelerin güzel neticelerini hep birlikte almaya devam ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biliyorsunuz, Cezayir ziyaretim sırasında Sayın Tebbun’la Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin kuruluşuna karar vermiştik. Konseyimizin ilk toplantısını da geçtiğimiz sene Ankara’da yapmıştık. Bugün değerli kardeşimle birlikte Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin ikinci toplantısına başkanlık ettik. Verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Münasebetlerimizi derinleştirmek adına atılacak adımlar hakkında fikir teatisinde bulunduk. Bu çerçevede hayata geçirilecek projelerin de yakından takipçisi olacağız. Konseyimizin adını ‘stratejik’ tanımlamasını eklemek suretiyle ‘Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ olarak yeniden belirledik. Bu karar, ilişkilerimizin ulaştığı seviyenin ve beslendiği stratejik vizyonun nişanesi olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Cezayir’in asırlara sâri dostluk ve kardeşlik bağlarına sahip olduğuna işaret etti.
İki ülke ticaretine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen yıl 5,3 milyar dolarla rekor kıran ticaret hacmimizin bu sene sonunda 6 milyar doları yakalamasını bekliyoruz. Kardeşim Tebbun’la belirlediğimiz 10 milyar dolar ticaret hacmine de gayretlerimizi artırarak inşallah kısa zamanda ulaşacağız. Ticaret Bakanlarımızın bugün imza attıkları ortak niyet beyanıyla müzakerelerine başlanacak tercihli ticaret anlaşmasının bizlere yardımcı olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir’in, Cumhurbaşkanı Tebbun liderliğinde ekonomik potansiyelini değerlendirmeye yönelik çalışmalarını takdirle izlediklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: “1400 civarında Türk firması bu sürece destek veriyor. Şirketlerimizin Cezayir’de hidrokarbon harici sektörlerdeki en büyük yatırımcı ve istihdam sağlayıcısı olmasıyla iftihar ediyoruz. Bu yatırımları daha da artırma gayretinde olacağız. Cezayir’in ülkemizdeki yatırımlarından memnuniyet duyuyoruz. Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmasının en kısa sürede imzalanması bu sürece destek verecektir. Cezayir’in altyapı alanındaki yatırımlarında müteahhitlik firmalarımızın önemli payı olması bizler için ayrı bir gurur kaynağıdır. Ziraat Bankamız, Cezayir’de şube açmak üzere gereken izinleri almıştır, hayırlı olsun. Bu gelişme ekonomik ve ticari iş birliğimize büyük katkı sağlayacaktır.”
Enerji ve yenilenebilir enerji alanındaki ilişkileri, yeni ortaklıklarla çeşitlendirerek geliştirmeyi arzu ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BOTAŞ ve Sonatrach arasında akdedilen doğal gaz sözleşmesi bunun güzel bir örneğini teşkil etti. Savunma sanayi alanında da çok büyük potansiyele sahip olduğumuzu görüyoruz. Bugünkü görüşmelerimizde, bu alanda neler yapabileceğimizi enine boyuna değerlendirdik. Cezayir’de Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Türkiye’de Cezayir Kültür Merkezi açılmasına ilişkin süreçlerin en kısa süre içinde tamamlanması çalışmalarımızı da hızlandırdık” diye konuştu.
“ÖNCELİĞİMİZ GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN TESİSİ VE İNSANİ YARDIMLARIN BÖLGEYE İNTİKALİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kul gayret eder, Allah tamamlar” şeklindeki Cezayir atasözünde de ifade edildiği gibi, iki ülke arasında iş birliğini her alanda geliştirmeye yönelik çabaları sürdüreceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tebbun ile Filistin’de yaşanan insani dramı da konuştuklarını ifade ederek, Cezayir’in Filistin davasına en güçlü ve en samimi desteği veren ülkeler arasında yer aldığını vurguladı.
Filistin meselesinde Cezayir’in kararlı duruşunu takdir ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplu cezalandırmaya dönüşen ve savaş suçu teşkil eden İsrail saldırılarını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Hastane, ibadethane, okul, her koşulda koruma altında olması gereken mekânların hedef alınması, halkın göçe zorlanması vicdansızlıktır, barbarlıktır. Önceliğimiz Gazze’de kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz şekilde bölgeye intikalidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, basına yansıyan haberleri takip ettiklerini ve sürece gereken katkıyı sunduklarını belirterek, “Filistin meselesi adil bir siyasi çözüme kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı barış ve istikrarın tesisi mümkün değildir. 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin tesisi artık kaçınılmazdır. Bu doğrultuda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. İsrail ve Filistin’in üzerinde mutabık kalacağı adil bir barışın uygulanmasında bölge ülkeleriyle birlikte garantör olarak elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu açıkladık” diye konuştu.
“REHİNELERİN İADESİYLE İLGİLİ GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR”
Cezayir ile muhtelif alanlarda imzaladıkları anlaşmalarla ikili ilişkilerinin ahdi zeminini tahkim ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “13 imza attık. Türkiye ve Cezayir için hayırlı olsun. Önümüzdeki dönemde de ticaretten enerjiye, çevreden kültüre, ilişkilerimizin tüm veçhelerinde atılabilecek ilave adımlar konusunda çabalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’la birlikte gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İkili görüşmenizde Gazze’de yaşanan soykırımın sona ermesi, yaralıların tahliyesi ve rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili nasıl bir yol haritası çizdiniz?” şeklindeki soruya, şöyle yanıt verdi: “Şu anda rehinelerin iadesiyle ilgili görüşmeler devam ediyor. Gerek Dışişleri Bakanım gerek Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanım Katar’la müşterek bir çalışma içerisinde süreci devam ettiriyorlar. Temennimiz odur ki bir an önce bu rehinelerin takasında neticeyi alırız. Sürekli görüşme hâlindeyiz ve beklentilerimiz buralarda olumlu neticeler almak.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, “Türkiye Cumhuriyeti ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi İkinci Toplantısı Ortak Bildirisi”ne imza atarken, iki ülke arasında farklı alanlarda 12 iş birliği anlaşması da imzalandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Cezayir Dışişleri ve Yurtdışındaki Ulusal Topluluk Bakanı Ahmed Attaf, “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Dışişleri ve Yurtdışındaki Ulusal Topluluk Bakanlığı Arasında Protokol Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”, “Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Protokolü” ve “Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Millî Kütüphanesi ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Kültür ve Sanat Bakanlığı Cezayir Millî Kütüphanesi Arasında Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.
Ayrıca Dışişleri Bakanı Fidan ile Cezayirli Dışişleri Bakanı Attaf, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Sinematografik Ortak Yapıma Dair Anlaşma” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Çevre Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”na da imza attı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Cezayir Ticaret ve İhracatı Teşvik Bakanı Tayeb Zitouni, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tüketicinin Korunması, Piyasa Gözetimi ve Denetimi ile Ürün ve Hizmetlerin Kalite Kontrolü Alanlarında İşbirliğine İlişkin Anlaşma” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşması İmzalanması Niyetine İlişkin Bakanlar Ortak Bildirisi”ni imzaladı.
Sağlık Bakan Yardımcısı Tolga Tolunay ile Cezayir Sağlık Bakanlığı Genel Sekreteri Mohamed Talhi tarafından “Türkiye Cumhuriyeti Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Zeralda’daki ‘Ciddi Yanıklar’ Uzman Hastane Kurumu Arasında Kardeş Hastane Anlaşması” imzalandı.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal ile Cezayir Arşivler Genel Müdür Vekili Sami Athmani-Merabout, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Ulusal Arşivler Genel Müdürlüğü Arasında İşbirliği Protokolü”ne imza attı.
BOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Abdulvahit Fidan ile Sonatrach Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Rachid Hachichi tarafından “BOTAŞ ve Sonatrach Arasında 14 Nisan 1988 tarihli Doğal Gaz Alış Satış Sözleşmesi Kapsamında Ticari Anlaşması” imzalandı.
Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç ile Cezayir Uzay Ajansı Başkanı Azzeddine Oussedik, “Türkiye Uzay Ajansı ile Cezayir Uzay Ajansı Arasında Uzayın Barışçıl Amaçlarla Kullanımı, Uzay Bilimleri, Teknolojileri ve Uygulamaları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile Cezayir Haber Ajansı Genel Müdürü Samir Gaid tarafından “Anadolu Ajansı ve Cezayir Haber Ajansı Arasında İşbirliği Anlaşması” imzalandı.
Anlaşmaların imzalanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun da “Türkiye Cumhuriyeti ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi İkinci Toplantısı Ortak Bildirisi”ne imza attı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.