Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Vatanımızın tepesinde işgal bulutlarının dolaştığı bir dönemde Gaziantep nasıl mücadelesiyle milletimize umut aşılamışsa bugün de üreterek, çalışarak, ekonomiye katkı sağlayarak ülkemize örnek oluyor. Bilhassa son iki yıldır içinde bulunduğumuz salgın döneminde Gaziantep başarılarıyla hem bizim hem de milletimizin gurur kaynağı olmuştur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış törenine katılmak üzere gittiği Gaziantep’te uçaktan inişinde yöresel kıyafetli çocuklar tarafından çiçek takdim edildi.
Gaziantep Havalimanı Terminal Binasında Esat Kabaklı tarafından verilen mini konseri izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayrak” şarkısını alkışla dinledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yol üzerinde Büyükşehir Belediyesi Kadın Kooperatifleri Birliği üyeleri tarafından açılan standı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra, AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
“ŞEHİRLERİMİZE HİZMET GÖTÜRÜRKEN DE SIKINTILARINI ÇÖZERKEN DE ASLA AYRIM YAPMADIK”
Konuşmasına, tüm Gazianteplileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar Gaziantep teşkilatının farklı kademelerinde görev alanlara şükranlarını sundu, vefat edenlere Allah’tan rahmet diledi. Açılışını yapacakları eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmet, eser ve yatırımların şehre kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumları tebrik etti.
Gazianteplilerle 15 ay sonra yeniden kucaklaşmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki gençlerin açtıkları pankartı işaret ederek “Gençlik ilginç bir noktayı yakalamış” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, pankartta yazılı “Gölgelerin üzerimize geldiği en zor zamanlarda güneşin doğuşuna binlerce kez şahit olduk, yine haklı çıktı” ifadesini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize oy verse de vermese de 84 milyonun her bir ferdini kardeşimiz olarak görüyor, bağrımıza basıyoruz. Şehirlerimize hizmet götürürken de sıkıntılarını çözerken de asla ayrım yapmadık, yapmıyoruz. Ancak tarihi ile kahramanlık hikâyeleriyle, Millî Mücadele’de oynadığı öncü rolüyle Gaziantep’in bizim gönlümüzde ayrı bir yeri bulunuyor” dedi.
“ANTEP GAZİ UNVANIYLA MÜŞERREF OLAN DÜNYADAKİ İLK VE TEK ŞEHİRDİR”
Gaziantep’in gazi unvanıyla müşerref olan dünyadaki ilk ve tek şehir olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Antep, ezan ve bayrak uğrunda 6 bin 317 yiğidini toprağa vermiş yürekli bir şehirdir. Antep, istiklali ve istikbali için ağır bedeller ödemiş cefakâr bir şehirdir. Antep, aynı zamanda 2002’den beri kutlu davamıza sahip çıkmış, bizimle yol yürümüş vefakâr bir şehirdir. Antep’i, Gaziantep yapan bu şehre ruhunu, karakterini asaletini veren hasletlerin bilinmesi çok önemlidir. Tam bir asır önce bu topraklarda yazılan direniş destanını özellikle gençlerimizin anlaması, hafızalarına kazıması gerekiyor. Evet, ‘Teknofest gençlik’ size sesleniyorum siz farklısınız, farklılığınızı 2023’e kadar güçlenerek devam ettirmelisiniz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransızlar dört taraftan yürüdü, yağ kalmadı yüreğimde eridi / Çok yiğitler siperlerde çürüdü, hani benim mor sümbüllü bağlarım / Antep diye hazin hazin ağlarım / Bir mezara dört şehidi koydular, mecruhlar hep hastaneye doldular, çok kimseler onu da güç buldular / Hani benim mor sümbüllü bağlarım, Antep diye hazin hazin Ağlarım / Minareden ezan sesi gelmiyor, ne olup ne olmadığın kimse bilmiyor / Gelinler, kızların yüzü gülmüyor, hani benim mor sümbüllü bağlarım, Antep diye hazin hazin ağlarım” dizelerini aktardı.
Gaziantep’in gazilik payesiyle çetin mücadeleler neticesinde müşerref olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bu tek Türk şehri hiçbir yerden maddi yardım görmeksizin kendi kahramanlığıyla kendini kurtardı ve gazi unvanına bihakkın liyakat kesbetti. Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler. Ben Anteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki onlar sadece Antep’i değil Türkiye’yi de kurtardılar” ifadeleriyle Gaziantep’in kahramanlığı karşısında yaşadığı hissiyatı kelimelere döktüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün ezanı, bayrağı, vatanı ve istiklali uğrunda nüfusunun dörtte birini şehit veren Antep’in işgalden kurtuluşunun 100. seneyi devriyesine ulaşmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Kurtuluşunun 100. yıl dönümünde Şahin Bey’den Karayılan’a, Özdemir Bey’den Albay İrfan Bey’e kadar kanlarıyla, canlarıyla Antep’in savunmasına öncülük eden tüm kahramanları rahmetle yâd ediyorum. Antep savunmasında şehit düşen 6 bin 317 kahramanın her birine bir kez daha Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyorum. Rabbim şehitlerimizin mekânlarını cennet, makamlarını ali eylesin. Rabbim bizleri de son nefesimize kadar şehitlerimizin mübarek yolundan ayırmasın.”
“GAZİANTEP’İN YARDIMSEVERLİKTE MAZLUM VE MAĞDURLARA ENSAR OLMAKTA GÖSTERDİĞİ BAŞARI HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜZERİNDEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir asır önce şanlı bir direnişle destan yazan Gaziantep’in bugün de başta ticaret ve üretim olmak üzere her alanda tarih yazmaya devam ettiğini belirterek, “Vatanımızın tepesinde işgal bulutlarının dolaştığı bir dönemde Gaziantep nasıl mücadelesiyle milletimize umut aşılamışsa bugün de üreterek, çalışarak, ekonomiye katkı sağlayarak ülkemize örnek oluyor” dedi.
Gaziantep’e gelirken yol kenarında kadınların, hazırladığı tezgâhlarda tüm meyve çeşitlerinden dondurulmuş, kurutulmuş meyveleri kendilerine ikram ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tebrik ve teşekkürlerini iletti.
Gaziantep’in yatırımda, istihdamda, üretimde ihracatta, bunun yanında bütünüyle büyümede örnek olmaya devam edeceğine olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yardımseverlikte mazlum ve mağdurlara ensar olmakta gösterdiği başarı, her türlü takdirin üzerindedir. Bilhassa son iki yıldır içinde bulunduğumuz salgın döneminde Gaziantep başarılarıyla hem bizim hem de milletimizin gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’e 26 Eylül 2020’de yaptığı ziyareti hatırlatarak, “O günlerde Gaziantep’e geldiğimizde tüm dünya ile birlikte ülkemizde salgının sıkıntılarını yoğun bir şekilde hissediyorduk. Dünyanın birçok ülkesinde ekonomi durmuş, kepenkler inmiş, insanlar evlerine hapsolmuş, seyahat yasakları, sokağa çıkma kısıtlamaları, günlük hayatın sıradanları hâline dönüşmüştü. Tüm dünyada ciddi bir belirsizlik, ümitsizlik ve karamsarlık hâkimdi. Milletimiz tüm bu sorunlarla uğraşırken muhalefet yangına körükle gidiyor. Milletin derdiyle dertlenmek yerine istismar peşinde koşuyordu” ifadelerini kullandı.
Partililerin “Bir şarkı sen” şarkısını söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatırlayın, siz bu güzelim şarkıyı terennüm ederken, onlar, ‘yandık, bittik, öldük’ diyerek, insanımızın, girişimcimizin, çalışanımızın, üreticimizin morallerini bozmaya çalıştılar. Tam kapanma çağrıları altında ekonomimizi adeta kontak kapatmaya zorladılar. Haritada yerini dahi bilmedikleri ülkeleri bize örnek göstererek, Türkiye’nin salgınla mücadelesini sekteye uğratmaya kalktılar. Milletin sıkıntısını paylaşmak, hükûmetle dayanışma sergilemek yerine yalan ve korku siyasetiyle oy devşirmenin hesabını yaptılar. Ellerine geçen her fırsatı ülkemizi kötülemek, yatırımları engellemek, Türkiye’yi yurt dışındaki odaklara şikâyet etmek için kullandılar. Büyükelçilere mektuplar yazdılar. Ne işiniz var sizin büyükelçilerle? Önce siz ne yaptınız veya belediyeleriniz ne yapıyor, bunu bu millete anlatın, hiçbir şey yok. Her tarafı bakıyorsunuz kanalizasyonlar alıp götürüyor ama bunlarda bir şey yok. Ağızlarını her açtıklarında hayırlı bir söz söylemek yerine bu ülkenin, tüccarını, bürokratını, hâkimini, savcısını, iş adamını, memurunu, polisini tehdit eden bir genel başkan var. Türkiye’ye, Türkiye’nin üretim altyapısına, bu milletin dirayetine güvenmek yerine gittiler çareyi üç, beş kendini bilmezin hezeyanlarında ya da otel lobilerinde buluştukları IMF komiserlerinde aradılar, onlardan medet umdular.”
“ESNEK VE ÖZGÜN BİR MODELLE SALGIN SÜRECİNİ BAŞARIYLA YÖNETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin 2003-2013 Haziranı’nda IMF ile defteri kapattıklarını, 23,5 milyar dolar borcu ödediklerini belirterek, “27,5 milyar dolar banka rezervi vardı göreve geldiğimizde hamdolsun şimdi 120 milyar dolara dayandı. Biz buyuz. Yönettikleri şehirlerdeki beceriksizliklerini burada saymıyorum bile. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bunların hiçbirine ‘eyvallah’ etmedik. Kendi çapsızlıklarını örtmek için felaket çığırtkanlığı yapanlara, sabah-akşam millete umutsuzluk aşılayanlara asla kulak asmadık. Güçlü sağlık altyapımızın sağladığı imkânları en etkin şekilde kullanarak, esnek ve özgün bir modelle salgın sürecini başarıyla yönettik” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını esnasında dünyada kovid olanların yatırılacakları hasta yatağı bulunamazken, Türkiye’de kendilerinin sadece İstanbul Atatürk Havalimanı’nda üç ayda bin 50 ve Sancaktepe’de bin 50 odalı tüm teknolojiye hâkim iki hastane yaptıklarını, gençlerin bunları arkadaşlarına söylemelerini istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer hastaneyi de Arnavutköy’de yaptıklarını ayrıca görenlerin hayran kaldığı Çam Sakura Şehir Hastanesi’ni yaptıklarını anlattı. Hastanenin açılışını Japonya Başbakanı Abe Şinzo ile gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama Bay Kemal hâlâ şehir hastanesi nedir, bunu bilmiyor. Diyor ki bize bunun bütçede yerini göster? Sen ne anlarsın bütçeden, ne anlarsın bütçe kalemlerinden?” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merkez Bankasını ziyaret ettiğini de hatırlatarak şunları kaydetti: “Hani diyordu ya ‘Merkez Bankası bağımsız değil’, ya bağımsız olmasa seni oraya sokarlar mı? Seni oraya soktuklarına göre, demek ki bağımsız ve şimdi böyle bir kuruluş sana bir brifing veriyor, çıkıyorsun dışarıya, dışarıda gizlilik ruhu olan bu kurumun sana verdiği bilgileri medyayla paylaşıyorsun. Ya sende bir defa bu noktada haysiyet yok. Arkadan İstatistik Kurumu’na gitmek istedi. İstatistik Kurumu nefis bir cevap verdi, ‘Siz, imtihanı Merkez Bankası’nda kaybettiniz. Dolayısıyla sizinle paylaşacak hiçbir bilgimiz yok. Çok istiyorsanız bize yazılı olarak bildirin, biz de size yazılı cevabını veririz’ Çılgına döndü. Daha sen çok çılgına döneceksin çünkü dürüst değilsin. Siyasi ahlaktan yoksunsun. Sende etik diye bir şey yok ve bizler kararlı adımlarla yürüyoruz, şehir hastanelerimizle ve ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımızın rahatlıkla gittikleri zaman ilgi görecekleri yerdeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’te, dört yaşındaki Asiye Ateş’in pitbull cinsi iki köpeğin saldırısında ağır yaralanması olayına değinerek, “Asiye yavrumuzu maalesef bu pitbull köpekleri âdeta parçalama noktasına geldiler. Biz hayvan severler noktasında bir yasal düzenleme yapalım dedik, yaptık. Şimdi tabii bu yasal düzenlemeyle ortaya bir de bedel çıkıyor” diye konuştu.
Asiye’nin dün gece ambulans uçakla Antalya Üniversitesine nakledildiğini ve orada gerekli operasyonların yapılacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii ilginç olan bir şey var, şimdi bu köpekler parası bol olanların köpekleri. Ve ne oluyor, ne gidiyor, ne yapıyorlar, şudur budur hiç böyle bir dertleri yok. O yavru orada paramparça oluyor hâlâ bu adamlar ‘acaba babasını nasıl aldatırız, nasıl kandırırız?’ bunun gayreti içindeler. Kandıramayacaksınız, bunların da bedelini ödeyeceksiniz. Ama biz de anneyi de, babayı da, yavruyu da inşallah elimizden gelen tüm hassasiyetle en ideal şekilde ve alanında ülkemizde de dünyada da parmakla gösterilen doktorlarımıza inşallah tedavisini yaptıracağız. Hep birlikte dua edelim, Asiye yavrumuzu da inşallah kurtarmış olalım. Babasını da kapıcı olarak çalıştığı o yerden alıyoruz ve onu da inşallah çok daha ideal bir yere çalışmak üzere sevk ediyoruz.”
Yaşanılan onca sıkıntıya rağmen vatandaşa, “Nerede bu devlet?” dedirtmediklerini ve dedirtmeyeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin kesintisiz sürmesi, istihdamın korunması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyası, ticaret erbabı, KOBİ, çiftçi, esnaf ve çalışanlara sağladıkları destek ve teşviklerle onların yanlarında olduklarını kaydetti.
Özellikle toplumun en korunmasız kesimlerini sosyal destek ödemeleriyle ayakta tutmaya özel önem verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefet çözümü IMF reçetelerinde görürken biz milletimize inandık, ülkemizin potansiyeline güvendik, Gaziantep gibi lokomotif şehirlerimizin azmine, gayretine, üretkenliğine sonuna kadar itimat ettik” dedi.
Belirsizliğin hüküm sürdüğü o günlerde sadece Gaziantep’te toplam yatırım bedeli 15 milyar lirayı bulan 300 yeni fabrikanın açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğunluğu 5. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan bu yatırımlarla 45 bin kişiye doğrudan, 100 binine de dolaylı olarak istihdam imkânı sağladıklarını söyledi.
“SALGIN DÖNEMİNDE ALDIĞIMIZ KARARLARIN NE KADAR DOĞRU OLDUĞUNU BUGÜN ÇOK DAHA İYİ ANLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yanında İstanbul’dan Ankara’ya, Kocaeli’den Konya’ya kadar ülkenin dört bir köşesinde yatırımları, yeni fabrikaları, yolları, tünelleri, otoyolları, enerji tesislerini hayata geçirdiklerine dikkati çekti. Böylece şartlar ne olursa olsun yatırım, istihdam, üretim ve ihracattan taviz vermeyeceklerini tüm dünyaya gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset, kritik dönemlerde ülkesi ve milleti adına zor kararlar almayı gerektirir. Siyasetçinin görevi de ikbal peşinde koşmak değil, emanetini taşıdığı milletine karşı sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmektir. Gelecek yerine sadece bugüne odaklananlar, tarihin önlerini açtığı fırsat pencerelerini de göremez. Bunun için sık sık ‘siyasetin bir gönül işi, ufuk işi’ olduğunu söylüyorum. Meselenin günü kurtarmak değil, ülkenin çeyrek asrına, yarım asrına damga vurmak olduğunu ifade ediyorum. Yol arkadaşlarıma, muhalefetin hezeyanlarıyla vakit harcamak yerine kendi işimize bakmamız gerektiğini hatırlatıyorum. Nitekim muhalefetin propagandasına rağmen salgın döneminde aldığımız kararların ne kadar doğru olduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Geçmiş seneye ve 2021 yılına ait veriler de bunu teyit ediyor.”
“DÜNYADA YATIRIMLAR DURMA NOKTASINA GELMİŞKEN, ÜLKEMİZ YATIRIM ÇEKMEYE DEVAM EDİYOR”
Türkiye’nin 2020 yılını dünyada büyümeyle kapatan iki ülkeden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel ekonomi yüzde 3,4 küçülürken, biz yüzde 1,8 oranında büyüdük. 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 7,2, ikinci çeyreğinde yüzde 21,7, üçüncü çeyreğinde yüzde 7,8 oranında büyüyerek, geçen yılki başarımızı daha da artırdık. Bu seneki büyüme rakamlarımızın çift haneleri zorlayacağına inanıyorum. 221 milyar dolara ulaşan ihracatımız, yıllık bazda tarihimizin en yüksek seviyelerine çıktı. Turizmde geçen seneki kayıplarımızı önemli ölçüde telafi ettik. 2022 yılının turizmcilerimiz için çok daha iyi bir yıl olacağı anlaşılıyor. Dünyada yatırımlar âdeta durma noktasına gelmişken, ülkemiz yatırım çekmeye devam ediyor. Organize sanayi bölgelerimiz, fabrikalarımız, tesislerimiz harıl harıl çalışıyor, üretiyor, ihraç ediyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Gaziantep’in üretimi, ihracatı ve istihdamıyla tıpkı bir asır önce olduğu gibi bugün de âdeta destan yazdığını ifade ederek kentten çıkan ürünlerin “Türk malı” damgasıyla dünyanın 175 ülkesinde rafları, marketleri, pazarları süslediğini kaydetti.
Gaziantep’in gün geçtikçe hem yatırım hem istihdam hem üretim hem ihracat kapasitesinin arttığı ve büyüdüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene sonunda şehrin yaptığı toplam ihracatın 12 milyar doları bulacağının görüldüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep ile birlikte ülkenin gelişmesi, kalkınması için çaba gösteren herkese teşekkür ederek, “Önümüzdeki dönemde Gaziantep’ten daha fazla gayret, daha fazla çaba, daha fazla başarı bekliyorum. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat eksenli yeni büyümenin Türkiye’de örnek olacağını özellikle ifade etmek istiyorum. Gaziantep’in hedeflerine muhakkak ulaşacağına inanıyorum” diye konuştu.
Muhalefetin Türkiye’ye sunabilecek hiçbir vizyonunun olmadığının bu süreçte bir kez daha ortaya çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların ne milletimize hizmet gibi bir dertleri ne de ülkenin yarınlarına dair bir hayalleri var. Bunların yegâne gayesi, yalan, iftira, hakaret, siyasetle gemilerini yürütmek, koltuklarını borçlu oldukları odaklara şirinlik yapmaktır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şanlıurfa’da ne diyor? ‘Şanlıurfa Belediyesini bize verin, elektriği size bedava verelim’ Ya bu adam ne kadar zavallı bir adam ya? Elektriği kimin ürettiğini bile bilmiyor. Ya belediyelerin elektrikle ne işi var? Belediyeler, devletten, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından elektriği alır, bedelini öder. Arkadaşlarımız gayet güzel bir şey söylediler, dediler ki ‘Adana’da senin belediyen var’ Haydi buyurun. Adana neredeyse yarısı çiftçi olan bir ilimiz. Haydi, Adana’daki çiftçilerimize elektriği ver bakalım, verebiliyorsan bedava. Yalan, yalan. Kendi çıkarları ve ikballeri uğrunda çiğnemeyecekleri değer yoktur. Bunun için onlardan ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı bir iş, hayırlı bir söz beklemiyor, sadece gölge etmesinler, yeter diyoruz.”
“21. YÜZYILIN YÜKSELEN YILDIZI TÜRKİYE’DİR”
Omuzlarındaki yükün bilinciyle gece gündüz demeden dava ve hedefleri için koşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Muğla’da yangın oldu değil mi? Antalya’da yangın oldu. Peki ya sen Muğla Belediyesi sizde, aynı şekilde Antalya sizde. Ne yaptınız? Yaptıkları bir şey var mı? Yok. Yine orada bütün o yanan evleri, altyapıyı yine biz yaptık biz. Hâlâ da yapıyoruz. İzmir, Bay Kemal’in milletvekili olduğu il değil mi? İzmir’de bütün o afetlerin olduğu bölgede o evleri kimler yaptı? Biz yaptık ve sahiplerine 750 kadarını teslim ettik. Şimdi hedef, 3 bin küsur rezerv alanda yapılmakta olan binalar. Onları da yapıp sahiplerine teslim edeceğiz. Bizde laf yok, icraat var. Bay Kemal’de laf laf, başka bir şey yok.”
Ülkenin son 20 yılına eserleriyle nasıl mührü bastılarsa 2023 hedefleri, 2053 vizyonuyla geleceğine de damgayı vuracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi demokrasi, adalet, refah, barış ve kardeşlik temelleri üzerinde hep birlikte aydınlık yarınlara taşıyacaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şundan hiç şüpheniz olmasın, 21. yüzyılın yükselen yıldızı Türkiye’dir. Bu milletin yükselişini, şahlanışını Allah’ın izni ve inayetiyle hiç kimse engelleyemeyecektir” dedi.
“Uyan Artık Yiğidim” şiirinden bir bölüm okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partili gençlere “Hazır mısınız inkılaba? Az kaldı” diye sordu.
2023 seçimlerine giderken partililerden bu inanç ve azimle çalışmalarını sürdürmelerini beklediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’e kadar kapısı çalınmadık ev, dokunulmadık gönül, hâli hatırı sorulmadık Gaziantepli bırakmayacaklarını, son 20 yılda ülkeye kazandırdıkları eser, yatırım ve hizmetleri vatandaşlara tek tek anlatacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin yalan siyasetini hakikatle, nefret siyasetini kardeşlikle boşa çıkaracağız. Etnik, kültürel ve meşrep farklılıklarımız üzerinden birlik ve beraberliğimizin zedelenmesine fırsat vermeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir. İlişkilerimiz karşılıklı saygı ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da gelişiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmeler ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasında, Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ı Türkiye’de misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tanzanya’da 14 Nisan’da meydana gelen sel ve heyelan felaketiyle, Arusha’da yaşanan trafik kazasında 8 ilkokul öğrencisinin hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.
Tanzanya’dan Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde 14 yıl sonra yapılan ilk ziyaretin yeni bir dönüm noktası olacağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılında ziyaret ettiği Tanzanya’nın Türkiye’nin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biri olduğunu vurguladı.
“TİCARET HACMİMİZİ BİR MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
İlişkilerin karşılıklı saygı ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde her geçen gün daha da geliştiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü görüşmelerimizde iş birliğimizi kapsamlı bir şekilde gözden geçirdik. Karşılıklı ticaret ve yatırımların artırılması noktasında atılabilecek adımları ele aldık. İkili ticaret hacmimiz 2003 yılında 11 milyon dolardan geçen sene 345 milyon dolar seviyesine ulaştı. Artışa rağmen mevcut rakamlar da gerçek potansiyelimizi yansıtmıyor. Ticaret hacmimizi ilk etapta bir milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz Önümüzdeki dönemde çabalarımızı bu yönde yoğunlaştıracağız. Sayın Cumhurbaşkanının katılımıyla yarın İstanbul’da düzenlenecek Türkiye Tanzanya İş Forumu, bu açıdan önemli bir adım olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk firmalarının Tanzanya’da bugüne kadar 6,4 milyar dolar değerinde 14 projeyi başarıyla üstlendiğini belirtti.
Tanzanya’nın Türk müteahhitlerince üstlenilen toplam proje bakımından Afrika’da üçüncü, Sahraaltı Afrika’da ise birinci ülke konumunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Firmalarımız Tanzanya’da demiryolu inşaatı ve modernizasyonu, tersane ve gemi inşaatı, yol yapımı gibi alanlarda önemli yatırımlara imza atmıştır. Ülkeyi baştan başa saracak standart aralıklı demiryolu projesinin büyük bir kısmının bir Türk şirketi tarafından inşa ediliyor olması bizler için bir iftihar vesilesidir” diye konuştu.
“FETÖ İLE MÜCADELE KAPSAMINDA TANZANYA’DAN BEKLENTİLERİMİZİ PAYLAŞTIM”
İstişarelerinde terörle mücadele konusunu da ele aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yapmayan Türkiye, bu alandaki tecrübelerini dostlarıyla paylaşmaya da önem vermiştir. Tanzanya’nın kendi güvenliğini sağlamada atacağı adımlara yardımcı olmaktan da memnuniyet duyacağımızı belirttim. FETÖ ile mücadele kapsamında Tanzanya’dan beklentilerimizi paylaştım. Tanzanya’da Maarif Vakfımızın üstlenebileceği eğitim projeleri hakkında bilgi verdim. İnşallah bu ziyaret sonrasında Tanzanya tarafından da etkili ve somut adımlar göreceğiz. Bu minvalde iki ülke kurumları arasındaki eşgüdümün daha da geliştirilmesi gerektiği aşikardır. Dışişleri bakanlarımız düzenli siyasi istişarelerin yürütülmesi noktasında yüksek düzeyli diyalog mekanizmasını başlatacak adımları atmaya karar vermişlerdir.”
Afrika kıtasının gönlünde müstesna bir yerinin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde kıtaya 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Türkiye’nin, Afrika açılımının kıta ülkeleri tarafından muhabbetle karşılandığını görmenin kendilerini sevindirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ticaretten eğitime, tarımdan sağlığa her alanda kıta ile ilişkilerimizi geliştirme kararlılığımız bakidir. Uluslararası platformlarda Afrika’nın sesinin daha çok duyulmasına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. ‘Dünya beşten büyüktür’ şiarımızın Afrikalı kardeşlerimiz ve dostlarımız nezdinde yankı bulması, doğru yolda olduğumuzun işaretidir. Tesis ettiğimiz bu samimi ilişkiler, Gazze başta olmak üzere dünyada yaşanan adaletsizliklere karşı mücadele azmimizi güçlendiriyor. Afrikalı kardeşlerimizin Filistin davasına ve adaletsizlere karşı hassasiyeti tüm dünyanın malumudur. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimizde işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan vahşet karşısında atılabilecek adımları da ele aldık. 7 Ekim’den bu yana çoğu çocuk, kadın, yaşlı ve sivil 34 bin Filistinli, İsrail güçleri tarafından şehit edildi, 75 bin kardeşimiz yaralandı. 195 gündür son asrın en büyük katliamlarından biri Gazze’de yaşanıyor. Gazze’deki katliamları durdurmak için daha fazla çaba harcamalıyız.”
“GAZZE’DE KALICI ATEŞKES SAĞLANMALI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir an önce acil ve kalıcı ateşkesin sağlanması, sonrasında ise iki devletli çözümün hayata geçirilmesine dönük adımların hemen atılması gerektiğinin altını çizerek, “Bu hafta Batılı ülkelerin İran’ın misillemeleri karşısında tek bir ses olarak tepki verebildiklerini gördük. Aynı aktörlerin şimdi de tek ses olarak İsrail’e ‘dur’ demeleri gerekiyor. İsrail’in gündemi çarpıtma, Gazze’deki vahşeti gizleme, gündemden düşürme teşebbüslerine fırsat verilmemelidir” dedi.
Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’a ziyaretleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerin ve imzalanan 6 anlaşmanın hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Tanzanya olmak üzere kardeş Afrika’ya selamlarını gönderdiğini belirtti.
Türkiye’de mükemmel karşılandığını kaydeden Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, bu konuda Türkiye’ye ve Türk halkına teşekkür etti.
Tanzanya’nın iki ülke arasındaki faydalı ilişkileri geliştirme taahhüdünü yinelediğini belirten Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Türkiye, gerçekten de çok değerli bir ortaktır ve benim buraya yaptığım ziyaret bu ortaklığı ne kadar değerli gördüğümüzü teyit etmektedir. İkili görüşmemizde çok büyük memnuniyetle farklı sektörlerdeki kaydedilen ilerlemeye değindik” dedi.
Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iki ülke arasındaki diplomatik, ekonomik iş birliğini, özellikle de üretim ve sosyal sektörlerdeki iş birliğini artırmaya değindiklerini söyledi.
Bu ilişkilerle iki ülke ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacaklarının altını çizen Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “İkili iş birliği açısından ben Türkiye’ye teşekkürlerimi ilettim. Kalkınma desteğinden dolayı ve ülkemizdeki eğitim ve sağlık sektörlerine olan desteklerinden dolayı teşekkür ettim. Özellikle de altyapıya ve beşeri sermayenin gelişmesine yönelik kritik desteklerinden dolayı teşekkürlerimi ilettim” ifadelerini kullandı.
Türkiye ziyaretinde 6 mutabakat zaptı imzaladıklarını aktaran Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, şöyle devam etti: “Türkiye’deki uzmanlık ve bilgi, Tanzanya’ya şu anda aktarılıyor ve bunlara bizim en önemli projelerimiz de dahil. Bu projeler arasında demir yolları projesi var, standart aralıklı demir yolları projesi var ve Tanzanya’nın da bu projelerin başarılmasına yönelik desteğini yineledim ve bunların da gerçekleştirilmesiyle birlikte kalkınma hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bakanlarımız ve uzmanlar ile ekiplerimiz bir araya gelerek çerçeve oluşturacaklar ve üzerinde hemfikir olunan iş birliği alanlarındaki çerçeveyi ortaya koyacaklar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile önemli bölgesel ve küresel hususlarda da görüş alışverişi yaptıklarını kaydeden Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Tanzanya, Türkiye’nin uluslararası anlaşmazlıklara barışçıl çözümlerin bulunması konusundaki gayretlerini desteklemektedir. Gazzelilerin zararına olan durumlar için acil ateşkes çağrısına biz de destek sunuyoruz. Ayrıca insani yardımların da engelsiz bir şekilde ulaşması konusunu destekliyoruz” diye konuştu.
TÜRKİYE İLE TANZANYA ARASINDA 6 ANLAŞMA İMZALANDI
Türkiye Cumhuriyeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Kolaylaştırılmasına İlişkin İşbirliği Mutabakat Zaptına, Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Zeynel Kılınç ile Tanzanya Yatırım Merkezi Genel Müdürü Gilead Teri imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptını ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ile Zanzibar Eğitim ve Mesleki Terbiye Bakanı Lela Muhamed Mussa imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Milli Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Bursları Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptına, Eren ile Tanzanya Dışişleri ve Doğu Afrika İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba imza attı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Dışişleri ve Doğu Afrika İşbirliği Bakanlığı Arasında Diaspora Siyasası Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı da Eren ve Bakan Makamba tarafından imzalandı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Evrak ve Arşiv Yönetimi Dairesi Arasında İşbirliği Protokolünü ise Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal ile Bakan Makamba imzaladı.
Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile Bakan Makamba tarafından imzalandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.
Türkiye ve Tanzanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Artık seçimin olmadığı önümüzdeki dört yıl içinde enflasyonla mücadelemizi, inşallah, zaferle sonuçlandıracağız. Terörle mücadeleden asla taviz vermeyecek, içerde ve dışarda ülkemizin, milletimizin güvenliğini daha korunaklı hâle getireceğiz. Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında vatandaşların Ramazan Bayramı’nı tebrik etti. Bayram süresince 18 devlet ve hükûmet başkanıyla görüştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere gündemdeki konuları ele aldıklarını belirtti.
“85 MİLYON OLARAK BİRLİKTE VAR OLDUĞUMUZU, HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYAYA YENİDEN GÖSTERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart’taki Mahallî İdareler Genel Seçimleri’nin huzur ve sükûnet içinde icra edilmesinden memnuniyet duyduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Aldığımız güvenlik tedbirleri sayesinde, birkaç müessif hadise dışında, hamdolsun, seçimlerde herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadı. Doğudan batıya, güneyden kuzeye yurdumuzun dört bir köşesinde vatandaşlarımız sandığa giderek iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri de amacına ulaşamadı. Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk, gerçekten takdire şayandır. Ülkemiz aleyhine yürütülen onca kampanyaya rağmen demokrasimizin, bir sandık sınavından başarıyla çıkmasını sağladık. 85 milyon olarak birlikte var olduğumuzu, hep birlikte Türkiye olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik.”
Seçimlerin hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin demokrasiye yakışır şekilde gerçekleştirilmesini temin eden seçim kurullarına, kolluk kuvvetlerine, sağlık personeline ve sandık görevlilerine teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatlarının kampanya dönemi boyunca ve sandık günü olağanüstü bir fedakârlıkla çalıştığını, mücadele ettiğini, emek verdiğini kaydetti.
AK Parti teşkilatı mensuplarının ramazan süresince iftar programlarıyla, ev ve esnaf buluşmalarıyla, çarşı-pazar ziyaretleriyle, sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy dolaşarak halkla birlikte olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “31 Mart seçim sürecinde ulaşılmadık hiç kimseyi bırakmama şiarıyla gece gündüz koşturan Genel Merkez birimlerimize, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, il, ilçe, belde teşkilatlarımıza, belediye başkan adaylarımıza, aday adaylarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize, sandıkları namusları bilip titizlikle sahip çıkan müşahitlerimize, partimize, davamıza ve mücadelemize güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Rabb’ime, şahsıma böyle vefalı, böyle gayretli ve samimi yol arkadaşları bahşettiği için bir kez daha hamdediyorum. AK Parti teşkilatlarıyla birlikte, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçaklara karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. İttifakımızın, devletimizin güvenliği, milletimizin birliği ve demokrasimizin geleceği için ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Buradan, Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, omuz omuza beraber mücadele verdiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye ve ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Bir sandık sınavını daha başarıyla veren ittifakımız, Türkiye’nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir.”
“SİYASETÇİNİN, MİLLETİN İRADESİNİ YOK SAYMA, GÖRMEZDEN GELME HAKKI YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetlerinin temel vasfının, demokrasinin mihenk taşı olan sandığın itibarının korunması ve güçlendirilmesi olduğunun altını çizdi.
“Sonuçlardan azade olarak sandığın gücüne güç katan her seçim, Türkiye ve Türk milleti için tarihî bir kazanım demektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemiz, son 21 yıldır maruz kaldığı tüm vesayet girişimlerinin üstesinden bu anlayışla hareket ettiği için gelebilmiştir. Daha önce de ifade ettiğim gibi sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır. Siyasetçinin, milletin iradesini küçümseme, yok sayma, görmezden gelme hakkı yoktur ve olamaz. Bize oy versin veya vermesin, sandığa giderek iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza müteşekkiriz, minnettarız. Milletimizin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarını da ayrıca tebrik ediyor; kendilerine şehirlerimize hizmet yolunda başarılar diliyorum. İktidar olarak milletimizin hayrına yaptıkları işlerde, bugüne kadar olduğu gibi belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart Mahallî İdareler Seçim maratonunun tamamlanacağını söyledi.
YSK’nin şimdiye kadar üç ilçe ve dört belde olmak üzere yedi yerde seçimlerin yenilenmesine karar verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yerleşim yerlerinde vatandaşların 2 Haziran Pazar günü bir kez daha sandık başına giderek tercihlerini yapacaklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız” diye konuştu.
“31 MART SEÇİMLERİ, SON 20 YILDAKİ EN DÜŞÜK KATILIMLI YEREL SEÇİM OLARAK KAYITLARA GEÇMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçim sonuçlarının birçok zaviyeden kapsamlı değerlendirmeyi hak ettiğine işaret ederek şunları kaydetti: “Bu seçimlerin ilk göze çarpan özelliği katılım seviyesinin maalesef düşüklüğüdür. Yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri, son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız. 2019 yerel seçimlerine kıyasla yaklaşık 7 puanlık gerilemenin üzerinde diğer siyasi partilerin de durması gerektiğine inanıyoruz. Geçersiz oylar da eklendiğinde yaklaşık 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü, partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Henüz 10 ay önce yapılan seçimlerde bize ve ittifakımıza büyük teveccüh gösteren, yüzde 52,2 ile bizlere güçlü destek veren insanlarımızın önemli bir kısmının sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detayına kadar analiz ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı’nın üstünlüğüyle sonuçlandığını dile getirerek, bu seçimlerde milletin 12 büyükşehir, 12 il, 346 ilçe ve 169 belde olmak üzere toplam 539 belediyenin emanetini AK Parti’ye verdiğini, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin de 8 il, 113 ilçe ve 96 belde belediyesini kazandığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece Cumhur İttifakı; 12’si büyükşehir, 20’si il, 459’u ilçe, 265’i belde olmak üzere toplam 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye’deki bin 400 belediyenin yarıdan fazlası, yüzde 54,3’ü önümüzdeki beş yıl süresince Cumhur İttifakı tarafından yönetilecektir. Buradan bir kez daha Cumhur İttifakı’nın ‘gerçek belediyecilik’ vizyonunu tercih eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“HATAY, KENDİ ÜZERİNDEN OYNANAN KİRLİ SENARYOLARA KARŞI TAVRINI ÇOK NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYMUŞTUR”
Hatay’a özel bir parantez açmak durumunda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’ın, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen, sürekli siyasi tartışmalara meze edilen şehir olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatay’la aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleriyle Hatay, kendi üzerinden oynanan bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye duydukları güven dolayısıyla Hatay’ımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Ancak ana muhalefet partisinin, Hatay’ın iradesini gasbetme girişimleri son dakikaya kadar devam etmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun baskı altına alınması dâhil her yol denenmiş, ‘ölülere oy kullandırıldığı’ gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP’nin millî irade hazımsızlığı ayyuka çıksa da YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur. Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek, Hataylı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz.”
“FARKIMIZI YİNE ESERLERİMİZLE VE HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ PROJELERİMİZLE GÖSTERECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine güvenen diğer şehirlere layık olabilmek için her zamankinden daha fazla çalışacaklarını belirterek, “Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur: AK Parti olarak 21 yıllık iktidarlarımız boyunca yatırım yaparken, eser üretirken, insanımızın yaşadığı yerlere hizmet götürürken bugüne kadar seçim sonuçlarını önümüze almadık, almayız. İnşallah bundan sonra da farkımızı yine eserlerimizle, icraatlarımızla ve hayata geçirdiğimiz projelerimizle göstereceğiz” diye konuştu.
Özellikle depremzede şehirlerin süratle yeniden ayağa kaldırılmasının, gündemlerinin ilk sırasında yer almayı sürdüreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “6 Şubat sonrasında artık bir beka meselesi olarak gördüğümüz depreme hazırlık çalışmalarını da yakından takip edeceğiz” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ŞEHİRLERİMİZE TEKRAR MUSALLAT OLMASINA FIRSAT VERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kendilerine sadece şehirlerini yönetme değil, aynı zamanda pek çok yerde kendi adına başkalarını denetleme görevini de tevdi ettiğini ifade ederek, “Milletimizin, belediye meclislerinde bize denetim yetkisi verdiği illerimizde inşallah bu görevimizi en güzel şekilde yerine getireceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının terör örgütlerine, reklam ajanslarına, açgözlü fırsatçılara, tufeylilere değil orada yaşayan insanlarımıza harcanmasını temin için gereken her şeyi yapacağız. Bölücü terör örgütünün şehirlerimize ve vatandaşlarımıza tekrar musallat olmasına kesinlikle fırsat vermeyeceğiz” değerlendirmelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandık gününün, siyasetçinin ve siyasi partilerin karne günü olduğuna işaret ederek, 31 Mart tarihinde milletin, tüm siyasi partilerin mahallî idarelerdeki son beş yıllık karnesini kendilerine takdim ettiğini belirtti.
Seçim sonuçlarından herkesin kendisine göre dersler çıkaracağını, elbette kendi iç muhasebesini yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sonuçlara bakarak bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Âdeta bir genel seçim havasına girmek suretiyle sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar… Birileri kendilerince, ‘yerel iktidar’ ‘merkezi iktidar’ diye Türkiye’de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, ‘demlendikleri’ ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, ham bir hayalden ibarettir.”
“TÜRKİYE’YE DAHA İYİ HİZMET EDEBİLMEK ADINA NE YAPILMASI GEREKİYORSA ONU YAPMANIN DERDİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir. Dün, 16’ncı toplantısını yaptığımız kabinemiz de görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmaya çalışanları, daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz Türkiye’ye ve milletimize daha iyi hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa onu yapmanın derdindeyiz” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasinin “öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihiyle zıtlaşmamak” olduğunun altını çizmek istediğini dile getirerek, şunları söyledi: “Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabir yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; milletimiz, bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir öz eleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo tevile gerek duymayacak kadar nettir. AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, sadece bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin ayırıcı vasfının kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen, kendi yaptıklarını ve yapamadıklarını doğru değerlendirebilen bir parti olması olduğunu söyledi.
“DAHA GÜÇLENMİŞ BİR ŞEKİLDE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
“Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş bir şekilde yolumuza devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız” ifadesini kullandı.
Lügatlarında böbürlenme olmadığını, millete tepeden bakmadıklarını, milletle aralarına duvarlar örmediklerini ve mesafe koymadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Her zaman söylüyorum, biz bu milletin ta kendisiyiz. Biz, siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam, mansıp, koltuk ve unvan dağıtmak için de yapmıyoruz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz, bu makamlarda milletimize ve Türkiye’ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu konuda oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcudur. Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bırakmadan, muhasebe ve murakabe sürecimizi neticelendireceğiz. Bize destek olanlarla birlikte sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihte bulunan vatandaşlarımızın da mesajlarını, en doğru biçimde okuyacak, değerlendirecek, gelecek dönemdeki yol haritamızı belirlerken bunlardan muhakkak istifade edeceğiz. Ama bu süreci, partimizin geleneklerine, hareketimizin kurucu esaslarına ve davamızın prensiplerine uygun şekilde yöneteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Başarımızı başarımız, üzüntümüzü üzüntümüz gören dünyanın dört bir yanındaki mazlumları hayal kırıklığına asla uğratmayacağız.”
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ YENİ BİR ŞAHLANIŞIN DÖNÜM NOKTASI HÂLİNE GETİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük bir davanın temsilcileri olduğumuzun şuuruyla önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası hâline getireceğiz. Kim ne derse desin, AK Parti, bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı, kendi insanımızla birlikte gönül coğrafyamızdaki yüz milyonların umudu olmayı sürdürecektir. Allah’ın izni, aziz milletimizin takdiriyle daha nice yıllar boyunca Türkiye için çalışmaya, eser ve hizmet üretmeye, evlatlarımızın hayallerini gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bundan hiçbir yol ve dava arkadaşımın, partimize gönül veren hiçbir teşkilat mensubumuzun şüphe duymamasını istiyorum” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti’yi değerlendirirken, nereden geldiğini ve hangi istikamete ilerlediğini bir an olsun akıllarından çıkarmayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutlu bir hareket, uzun bir yürüyüş, sabırlı bir mücadelenin 14 Ağustos 2001’de AK Parti olarak göründüğünü dile getirdi.
“HİÇBİR ZAMAN UMUDUMUZU YİTİRMEDİK, SABRIMIZI KAYBETMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Biz nevzuhur bir hareket değiliz. Biz partilerden bir parti değiliz. Biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin, bu partinin temelinde, ismi bilinen ya da bilinmeyen yüzlerce, binlerce fedakârın, cefakârın, kahramanın emeği var, alın teri var. Biz dikensiz bir gül bahçesinde de yürümedik, yürümüyoruz. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik; partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradık; ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, sabrımızı kaybetmedik, asla ve asla yılgınlığa kapılmadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “’İman varsa imkân var’ dedik, ‘Allah büyüktür’ dedik, en hüzünlü anlarımızda, ‘Allah’ın yardımı yakındır’ dedik, her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk, kalktık ve yolumuza kararlılıkla devam ettik. Şimdi bakıyorum, AK Parti’nin son yerel seçimde aldığı oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf olumsuz, karamsar bir tablo çiziyor. Teşkilatlarımızın moralini bozmaya yönelik bir kampanya yürütülüyor. Şunu çok net ifade etmek isterim, bunlar, AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Bunlar, nereden nasıl geldiğimizi, nereye yürüdüğümüzü anlamamışlar. Bu hareketin, kökleri çok derinde ve ufku çok geniş bir hareket olduğunu kavrayamamışlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üye sayısı itibarıyla Türkiye’nin en büyük partisi olduklarına, her anlamda muazzam bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olduklarına dikkati çekerek, “Şunu herkes görsün ve bilsin; biz ‘bitti’ demeden hiçbir şey bitmez. Biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız ilk günkü gibi dipdiri. Biz seçmenin mesajını okuruz, doğru okuruz, gerekeni yaparız, arızaları düzeltir, eksikleri giderir, tekrar yola koyuluruz” diye konuştu.
“Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın, kimse farklı hevesler peşinde koşmasın. Biz buradayız, sapasağlam, dimdik, en güçlü hâlimizle, elhamdülillah, ayaktayız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunun da altını özellikle çiziyorum; bu seçim sonuçlarını bir fırsat bilerek, AK Parti’yi yıpratmaya, AK Parti’nin dengelerini bozmaya kalkışanları da gayet iyi görüyoruz, biliyoruz. Eleştiri ve öz eleştiri tamam ama AK Parti’yi, özellikle de fedakârlık abidesi olan AK Parti teşkilatını, eleştiri ya da öz eleştiri maskesi altında hırpalamaya kalkışanlara da asla müsaade etmeyiz. Medyadan, sosyal medyadan, televizyon ekranlarından AK Parti’ye ayar vermeye çalışanlara kesinlikle rıza göstermeyiz.”
Milletin dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyaçları olmadığını; partinin ilgili kurullarının her türlü detayı değerlendirdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz; AK Parti üzerinden kendilerine şahsi ikbal devşirme emelleri olanlara da ekmek çıkmaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların, milletvekillerinin, tüm teşkilat üyelerinin bugünden itibaren hep birlikte halkın içine gireceklerini, başları dik, öz güvenleri yüksek, umutları tam bir biçimde millete hizmeti sürdüreceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkaları ne yaparsa yapsın, biz işimize bakacağız, önümüze bakacağız, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu nasıl gerçekleştiririz, buna bakacağız” diye konuştu.
“Menzile kilitlenmiş ok misali hedeflerimize odaklanacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çok açık söylüyorum; bu harekette şımarıklık olamaz. Bu harekette milletten, milletin değerlerinden, milletin ahvalinden, milletin gündeminden kopma asla olmaz. Aynı zamanda bu harekette yeise, umutsuzluğa asla yer yoktur. Bu hareket, korkakların omuzlayacağı bir hareket değildir. Muhasebemizi yapar, hatalarla aramıza mesafeyi koyar, ‘nerede kalmıştık’ der ve kaldığımız yerden yolumuza daha güçlü bir şekilde revan oluruz. Sandıktan çıkan mesajlar ve yaptığımız değerlendirmeler ışığında gerekli adımları atmaya başlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sadece 10 ay önce, 28 Mayıs’ta milletimiz bize yetki verdi. Önümüzdeki dört yıl boyunca milletin verdiği bu yetkiyi, milletin emanetini, milletin yüklediği mesuliyeti omuzlarımızda dirayetle taşıyacağız” diye konuştu.
Milletin beklentilerini çok iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık seçimin de olmadığı önümüzdeki dört yıl içinde enflasyonla mücadelemizi, inşallah, zaferle sonuçlandıracağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadeleden asla taviz vermeyeceklerini, içerde ve dışarda Türkiye’nin, milletin güvenliğini daha korunaklı hâle getireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız. Bununla kalmayacak, geçmişte olduğu gibi, bugün de yarın da bölgemizin, dünyanın barışı için katkı sunmayı sürdüreceğiz” dedi.
“İSRAİL, İNSANLIK TARİHİNE ŞİMDİDEN UTANÇLA YAZILMIŞ BİR KATLİAM YÜRÜTÜYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi burada bir hususu özellikle dikkatlerinize sunmak isterim. Terör devleti İsrail, 7 Ekim’den bu yana, hem Gazze’de hem Batı Şeria’da insanlık dışı bir soykırımı icra ediyor. İsrail, Batı’dan aldığı koşulsuz destekle, büyük bir şımarıklık, büyük bir pervasızlık içinde insanlık tarihine şimdiden utançla yazılmış bir katliam yürütüyor. Şimdi, seçim sürecinde de seçim sonrasında da birtakım merkezlerden, şahsıma ve partimize yönelik bazı insafsız, izansız ithamlarda bulunuldu. Bu ithamların, bu alçak iftiraların, üzülerek söylemeliyim ki, bazı çevrelerde karşılık bulduğunu, hatta bize karşı kullanıldığını da gördük. Birileri, yalan olduğunu bal gibi bildikleri iddialar üzerinden bizi, partimizi, hükûmetimizi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni töhmet altında bıraktı. Hatta bazı sözde partiler ne yazık ki bu konuda bizim nasıl tavır takındığımızı bildikleri hâlde bizi kalkıp eleştiri yağmuruna tuttular.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bakınız bunu gerçekten söylemek istemezdim. Bunu söylemeye gerek duymazdım ama mecbur kaldım. Hiç kimse, ne şahsımın ne de bu kutlu kadronun Filistin meselesindeki hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesiyle geçmiş, bizim hayatımız Filistin davasıyla anlam bulmuştur. Biz, birileri gibi Filistin’in yerini, Gazze’de yaşanan zulmü, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal ve katliam politikasını 7 Ekim’de öğrenmedik. Yarım asrı bulan siyasi hayatımızın her bir safhasında Filistin’i kutlu bir emanet gibi daima yüreğimizde taşıdık. Bu hareket, bu parti, diğer birçok ilkenin yanında, Filistin davasını sorgusuz, sualsiz, şartsız omuzlama ilkesi üzerinde yükselmiştir.”
“EN ZOR ZAMANLARINDA FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLDUK”
Filistin davasını sadece savunmuş değil, bu uğurda çok ağır bedeller de ödemiş bir hareket ve kadro olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hafta sonu Filistin davasının lideri misafirim olacak. Beraber birçok şeyleri dertleşeceğiz, konuşacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayın, 12 Eylül darbesi, Konya’daki Kudüs mitinginin ardından geldi. Unutmayın, 28 Şubat darbesi, Sincan’daki Kudüs Gecesi’nin ardından geldi. Unutmayın, MİT’e yapılan operasyon, 17-25 Aralık darbe girişimi, 15 Temmuz ihaneti, siyonizmin uşağı, vatan haini FETÖ tarafından, bizim Filistin hassasiyetimizi kırmak için yapıldı” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıl önce hiç kimse cesaret edemezken, şu anda sözde partileri olanlar da dahil, Davos’ta katillerin yüzüne açık yüreklikle “one minute” dediklerini hatırlatarak, “Dünyada hiç kimse konuşamazken, biz çıktık ‘Hamas bir terör örgütü değil, bir direniş grubudur’ dedik. Birleşmiş Milletler kürsüsünden son 70 yılda İsrail’in Filistin’in topraklarını nasıl adım adım işgal ettiğini haritalarıyla ortaya koyduk. En zor zamanlarında Filistinli kardeşlerimizin her bakımdan yanında olduk. Elimizdeki tüm imkânları Filistin için, Gazzeli mazlumlar için seferber ettik” diye konuştu.
“FİLİSTİN’İN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ HER ŞARTTA, HER KOŞULDA CESARETLE SAVUNACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Burada çok açık ve net söylüyorum: Millî Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvayımilliye ne ise Hamas da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama bütün dünya bilsin, anlasın, idrak etsin: Ne suikast girişimlerine ne darbe girişimlerinize ne ekonomik saldırılarınıza ne de algı operasyonlarınıza boyun eğeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi, Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim, devam edeceğiz. 14 bin çocuğu öldürdüler, 14 bin çocuk… Bunlar Hitler’i çoktan geçtiler. 14 bin masum çocuğun ölümünü görmeyip, ‘Hamas terör örgütüdür’ diyerek İsrail’in gözüne girmeye, İsrail’e yaranmaya çalışanlara inat, biz Filistin’in bağımsızlık mücadelesini her şartta, her koşulda cesaretle savunacağız. Kardeşlerim şunu unutmayın; biz sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz, biz devlet yönetiyor, 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Bazı adımlarımız görünmüyor olabilir. Bazı yaptıklarımızı anlatamıyor olabiliriz. Ancak çıkıp da bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulayanlar, er ya da geç mahcup olacaklar, rezil olacak, tarih önünde nasıl bir haksızlık yaptıklarını göreceklerdir.”
“Gazze’yi, tüm Filistin’i, Filistin’in şanlı istiklal direnişini gönülden selamlıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim’den beri şehit düşen Filistin’in kahraman evlatlarını rahmetle yâd etti, yaralılara acil şifalar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye saldırısı sonrasında Türkiye’nin ortaya koyduğu çabaları, yürütülen diplomasi trafiğini ve Gazze’ye yapılan yardımları anlatan bir video izletti.
Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı vefatının 31. yılında minnetle, şükranla, özlemle yâd ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rahmetli Özal’ın ‘çağ atlayan Türkiye’ diyerek açtığı yoldan giderek, ülkemize ve milletimize tarihi başarıları yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. Rabb’im kendisini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.