Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği 16. Konferansı Açılış Oturumunda yaptığı konuşmada, “Kudüs davası, yalnızca Filistin’deki bir avuç cesur Müslümanın davası değil; İslam âleminin tamamının ortak davasıdır. Kudüs’ü savunmak insanlığı savunmak; Kudüs’e sahip çıkmak, hakka, hukuka, barışa, adalete, medeniyete sahip çıkmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) 16. Konferansı Açılış Oturumuna katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Peygamberin fethini müjdelediği İstanbul’dan, katılımcılar vasıtasıyla İslam coğrafyasının dört bir yanındakilere selam ve sevgilerini gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın ülkeler ve tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılki konferansın ana temasının paylaşım, vicdan ve İslam, Filistin, göç ve Afganistan olarak belirlenmesini isabetli bulduğunu dile getirerek, konferansın icrasında görev alanlara şükranlarını sundu.
Müslümanların dünya hayatını bir imtihan meselesi olarak gördüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de ‘Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz. Sabredenlere müjdele.’ Bu şekilde buyurmaktadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlık olarak son 2 yıldır şimdiye kadar 5 milyonu aşkın kişinin hayatına mal olan büyük bir salgınla mücadele edildiğini vurgulayarak, bu zorlu süreçte eski ve görevde olan milletvekillerinin de aralarında olduğu pek çok vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlattı.
“SALGIN DÖNEMİNDE İNSANI VE İNSANİ DEĞERLERİ MERKEZE ALAN BİR YAKLAŞIM SERGİLEDİK”
Meclis’in çatısı altında ülkeye hizmet etmiş parlamenterler başta olmak üzere ebediyete uğurlananlara Allah’tan rahmet, hastalara acil şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, birliğin üyesi ülkelerde hayatını kaybedenlerin yakınlarına da başsağlığı dileklerini sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mevla’dan İslam dünyasını ve tüm insanlığı bu virüs musibetinden bir an evvel kurtarması temennisinde bulunarak, şöyle devam etti: “Salgın döneminde insanı, insan hayatını ve insani değerleri merkeze alan bir yaklaşım sergiledik. İlk günden itibaren üyesi bulunduğumuz tüm uluslararası platformlarda salgınla mücadelede iş birliği ve dayanışmanın önemine dikkati çektik. Bu çağrılarımızı sadece lafta bırakmadık, aynı zamanda çalışmalarımızla, desteklerimizle ve çeşitli yardım faaliyetlerimizle gerçeğe dönüştürdük. Her fırsatta insanlığa demokrasi, hak, hukuk ve adalet dersi verenler, kendi sınırları dışındaki dramlara kulaklarını tıkarken, biz elimizdeki tüm imkânları dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya hassasiyet gösterdik. İhtiyaç hâlindeki 160 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa yardım ulaştırdık. Bunun yanında 11 ülkeye aşı tedarikinde bulunduk. Yerli aşımız TURKOVAC için acil kullanım onayına kısa süre önce başvurduk. Yerli aşımızla ilgili süreçleri yakından takip ediyor, inşallah bir an önce neticelendirmeyi arzu ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs’ün, Hazreti Nebi’nin, “Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız bari oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin” diyerek ümmetine emanet ettiği mübarek bir şehir olduğunu söyledi.
Filistin meselesin herkesi bir araya getiren, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da kurulmasına vesile olan yapı taşlarından olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kudüs davası yalnızca Filistin’deki bir avuç cesur Müslüman’ın davası değil, İslam âleminin tamamının ortak davasıdır. Kudüs’ü savunmak insanlığı savunmak, Kudüs’e sahip çıkmak hakka, hukuka, barışa, adalete, medeniyete sahip çıkmaktır. Teşkilatın var oluş gayesi de olan Filistin davası gündemimizin en üst sıralarında yer almayı sürdürüyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı Şeria ve Kudüs’te uluslararası hukuka aykırı politikaların ve tek taraflı uygulamaların günden güne arttığını dile getirdi.
Filistinlilerin sokak ortasında acımasızca infaz edildiğini, masum Filistinli çocuklara eli kanlı terörist muamelesi yapıldığını, ibadethanelere yönelik tacizlerin sıklaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Gazze’ye yönelik haksız, hukuksuz, vicdansız ablukanın da devam ettiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin’i nefessiz bırakarak haklı davasından vazgeçirmeyi amaçlayan bu politikalar, Filistinli kardeşlerimizin şanlı direnişi sayesinde şimdiye kadar hamdolsun hedefine ulaşamamıştır. Dahası bu politikaların bir avuç fanatik dışında ne İsraillilere ne de bölge halklarına hiçbir faydası olmamıştır. Bilakis bu politikalar sebebiyle bölgede normalleşme çabaları hep akim kalmış, antisemitizm artmıştır. Gelinen aşamada herkesin bu gerçeklerin farkına vardığına inanıyorum” diye konuştu.
İşgal, şiddet ve apartheid politikalarında ısrar etmenin artık kimseye bir faydası olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’daki Yahudilere yönelik soykırımın bedelini bugün Filistinlilere ödetmek haksızlıktır, vicdansızlıktır. Daha öncede söyledim ancak bugün burada altını çizerek tekrar ifade etmek istiyorum; biz asla acılar ve ölümler arasında ayrım yapmadık, yapmıyoruz. Babasının sırtını siper almış bir şekilde şehit edilen Muhammet Durra’nın görüntüsü nasıl yüreğimizi dağlıyorsa, Anne Frank’ın hikâyesi de aynı şekilde içimizi kanatıyor. Ne suretle olursa olsun bir halkın ya da aynı inanca mensup insanların ötekileştirilmesini, düşmanlaştırılmasını asla kabul etmiyoruz. Zulüm kimden gelirse gelsin karşı durmak, mazlum kim olursa olsun elinden tutmak bizim inancımızın ve insanlığımızın bir gereğidir. Kudüs’ü 400 yıl boyunca adaletle yöneten bir ecdadın torunları olarak Filistin’de kan, gözyaşı ve zulüm görmek istemiyoruz. İspanya’dan kaçan Musevilere 5 asır önce kapılarını açmış bir millet olarak en büyük gayemiz Filistin’de kalıcı barış ve istikrarın tesisidir. Bunun yolu da her fırsatta ifade ettiğimiz gibi 1967 sınırlarında başkenti Kudüs’ü Şerif olan, bağımsız ve egemen, toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Bu anlayışla Doğu Kudüs’ün statüsü ve Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine ilişkin hassasiyetimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.”
“FİLİSTİN DAVASINI ZAAFA UĞRATACAK HER TÜRLÜ HAREKETTEN KAÇINMALIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016-2019 yıllarında deruhte edilen İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanlıkları sırasında Filistin konusunda iki olağanüstü zirve toplantısına ev sahipliği yaptıklarını, bu sayede Birleşmiş Milletleri, teşkilatı ve diğer uluslararası platformları harekete geçirdiklerini söyledi.
Önlerindeki dönemde bölgede barış ikliminin güçlenmesini, yine atacakları ortak adımların belirleyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Teşkilat üyesi ülkeler olarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmeli, Filistin davasını zaafa uğratacak her türlü hareketten kaçınmalıyız. Uluslararası sistemdeki tüm engellere ve eksiklere rağmen Filistin davasının dünya gündeminde hak ettiği yere getirilmesi ve meseleye adil bir çözüm bulunması için gayretlerimizi sürdürmeliyiz. Öte yandan Filistinlilerin de kendi aralarındaki tefrikayı sonlandırmaları, yürütülen çalışmaların başarısı açısından son derece önemlidir. Filistinli kardeşlerimiz arasında yaşanan gerilimler, küskünlükler ve anlaşmazlıklar en fazla muarızlarını sevindirmektedir. Beklentimiz Filistinli kardeşlerimizin birlik, beraberlik ve dayanışmalarını güçlendirerek bu sürece destek vermeleridir.”
“AFGAN HALKINA SIRTIMIZI DÖNME VEYA ÜLKEDE YAŞANAN İNSANİ DRAMA GÖZLERİMİZİ KAPATMA LÜKSÜMÜZ YOKTUR”
Afganistan’ın kalıcı barış ve istikrara kavuşmasının ortak temennileri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afgan halkına sırtımızı dönme veya bu ülkede yaşanan insani drama gözlerimizi kapatma lüksümüz yoktur. Özellikle şu anki zor kış şartlarında Afgan kardeşlerimize yönelik insani yardımların sürdürülmesi öncelik taşıyor. Kendi payımıza köklü ilişkilere sahip olduğumuz Afganistan’a ve Afgan kardeşlerimize elimizden gelen desteği ve yardımı sağlıyoruz” diye konuştu.
Devam eden siyasi süreçte içlerine sinmeyen, tasvip etmedikleri, özellikle kapsayıcılık noktasında eksik buldukları hususların olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki tavsiye, fikir ve eleştirilerini çok net biçimde kurumlar aracılığıyla muhataplarına ilettiklerini kaydetti.
Afganistan’ın tekrar kaosa, kargaşaya ve çatışmaya sürüklenmemesi için gayretlerini devam ettirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne yapıyorsak Afganistan’la beraber bölgedeki tüm kardeş ülkelerin huzuru, istikrarı ve esenliği için yapıyoruz. İslam dünyasının da insani yardımların ulaştırılması başta olmak üzere bu konuda daha aktif bir dayanışma içinde olması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan’daki gelişmelerin göç akını riskini arttırdığına dikkati çekerek, hâlihazırda 3,6 milyonu Suriye’den gelenler olmak üzere yaklaşık 5 milyon yabancıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin yeni bir göç yükünü taşıyamayacağını vurguladı.
Benzer zorlukların, teşkilat üyesi diğer ülkeler için de geçerli olduğunu bildiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasen göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan Batılı ülkelerden ziyade kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekiyor. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, yüksek gelirli ülkeler 1000 kişi başına ortalama 2,7 mülteci, buna karşılık orta ve düşük gelirli ülkeler ise 5,8 mülteci barındırıyor. En yoksul ülkeler dünyadaki tüm mültecilerin 3’te birine ev sahipliği yapıyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye krizinin Batılı ülkelerin mültecilere yönelik ayrımcı, dışlayıcı, gayriinsani tutumlarını göstermesi açısından ibretlik olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Bu sene 10. yılını geride bırakan bu kriz karşısında Batı dünyası hep üç maymunu oynadı. Ümran ve Aylan bebeğin hepimizin yüreğini dağlayan dramları karşısında kıllarını bile kıpırdatmayanlar yine bunlardı. Suriye’nin kuzeyindeki milyonlarca insanın yükünü hafifletecek hiçbir adım atmadılar. Hatta DEAŞ’la mücadele kılıfı altında PKK, YPG gibi terör örgütlerini desteklemekten çekinmediler. Ülkemize verdikleri yardım sözlerinin önemli bir kısmını da şimdiye kadar yerine getirmediler. Şayet Suriye’de 1 milyona yakın kişi hayatını kaybetmiş, 12 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kalmışsa bunda rejimin ve terör örgütlerinin saldırıları kadar Batı dünyasının riyakârlığının da payı vardır. Bugün 73. yıl dönümüne ulaştığımız İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde kayıtlı haklar 10 yıldır Suriyelilere çok görülmüştür. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de Suriye krizinde sorumluluklarını yerine getirmeyerek büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüştür. Hem Batılı ülkelerin vicdansızlığının hem de uluslararası sistemin başarısızlığının faturasını ise masum Suriyeli kardeşlerimiz ödemiştir.”
“İSLAM DÜŞMANLIĞIYLA MÜCADELEDE DAHA KARARLI ADIMLAR ATMALIYIZ”
Müslümanlar olarak sadece Koronavirüs veya insani krizlerle değil aynı zamanda giderek yükselen İslam düşmanlığıyla da mücadele ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Müslümanlar, özellikle Müslüman kadınlar, dünya genelinde birçok ülkede ırkçı, ayrımcı politikaların mağduru oluyor. Günümüzde demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yapan birçok Batı ülkesinde nefret söylemleri siyasetle birlikte günlük hayatı da esir alıyor. Hemen her gün sokakta, iş yerinde, okulda, otobüste, pazarda, çarşıda, markette, ırkçıların saldırısına uğrayan bir vatandaşımızın, Müslüman bir hanım kardeşimizin haberini alıyoruz. Avrupalı siyasetçiler, toplumu zehirleyen bu hastalıklı akımlarla mücadele yerine adeta ateşe benzin dökerek Müslümanları ve göçmenleri hedef gösteren söylemlere sarılıyorlar. Farklı kökenlerden 35 milyon Müslüman’ın yaşadığı Avrupa’nın kardeşlerimiz için bir toplama kampına dönüşmesine izin veremeyiz. Teşkilat olarak İslam düşmanlığı ve nefret söylemleriyle mücadelede daha kararlı adımlar atmalıyız. Bu süreçte dindaşlarımızın yanı sıra daha önce benzer zulümler yaşamış Musevileri, yabancı nefretine maruz kalan göçmenleri, meselelere akıl ve vicdan penceresinden bakan Hristiyanları da yanımıza almalıyız. Farklılıklarımız olabilir, görüş ayrılıklarımız olabilir ancak mesele tüm insanlığın barış ve huzuru ise bize düşen safları büyütmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilat üyesi ülkelerin samimi çaba ve dualarıyla ümmetin yarınlarının bugünden çok daha iyi, çok daha müreffeh olacağına inandığını dile getirerek, konferans vesilesiyle yapılacak istişarelerin, tüm İslam âlemi açısından hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Bu yılki ihracat hedefimiz ise 6 milyar doları aşmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Neşet Ertaş’ın ‘İzmir’ şiirinden mısralar okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Hindistan’dan Amerika’ya dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ettikten sonra İzmir’e geldik. İzmirli gençlerimizle kucaklaşmaya geldik. Millî teknolojimizin hamlesi, sembolü TEKNOFEST 2023 vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.
Aydınlık yarınların teminatı gençlerle kendilerini buluşturan tüm kurumlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorları ve iştirakçileri, güvenlik görevlisinden gönüllülere, programın icrasına katkı veren herkesi tebrik etti.
“CUMHURİYETİMİZİN BİR ASIRLIK SERENCAMINI GENÇLERİMİZLE BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın heyecanı içinde olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin bu dönüm noktasını, anlamına ve önemine uygun bir şekilde kutlamanın gayretindeyiz. Geniş bir alana yayılan, çeşitli etkinliklerle Cumhuriyetimizin bir asırlık serencamını gençlerimizle buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
TEKNOFEST’in de bunlardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TEKNOFEST coşkusundan, TEKNOFEST’in şu muhteşem atmosferinden mümkün olduğu kadar fazla sayıda gencimizi istifade ettirelim istiyoruz. Bu amaçla tek bir il yerine TEKNOFEST’i üç ilimizde tertipleyelim dedik. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul 2 milyon 247 bin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinin siyasi sebeplerle hedef alındığı bir dönemde 2 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’e sahip çıktı. Festivalimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’nın misafiri oldu. TEKNOFEST Ankara’da çoğu genç, 943 bin ziyaretçiyi ağırladık. Tam dört gün boyunca Ankaralı gençlerimiz gerçek manada bir teknoloji şöleni yaşadı. Bugün de TEKNOFEST 2023’ün son durağı olan güzel İzmir’deyiz.”
TEKNOFEST’in şehre, ülkeye, millete bilhassa gençlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirlilere festivale ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer tüm illerimiz gibi maşallah İzmirli gençlerimiz de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösteriyor. Her yaş grubundan, her kesimden insanımızın Çiğli Hava Üssü’ne gelerek şu gurur tablosuna şahitlik ettiğini memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA LAYIK BİR ETKİNLİK OLACAĞINA İNANIYORUM”
Teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyetimizin 100. yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum” diye konuştu.
İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalini tecrübe etme fırsatını kaçırmayın. Arkadaşlarınızla organize olun. Çocuklarınızın, torunlarınızın elinden tutun. Teknolojiye ilgi duyan tanıdıklarınızı teşvik edin. İmkânı olmayana gerekirse yardım edin, destek olun ama bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görün” çağrısı yaptı.
İzmirlileri davet ederken şehrin yeni veya eski milletvekillerini de unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İleri teknolojiyi ülkemiz yerine 10 bin kilometre uzakta arayanları da buraya davet ediyoruz. Bitip tükenmeyen koltuk kavgalarına yalnızca bir günlük TEKNOFEST molası vermeleri kendileri adına büyük kazanç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Bugün burada sadece millî teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var. Burada ayağına vurulan asırlık zincirleri parçalayan Türk Milleti var. Burada Türkiye Yüzyılı’nın mahzun ve mazlum gönülleri aydınlatan ışığı var. Merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş, ‘İzmir’in sağından Van’ın solundan; Erzurum, Edirne, Hatay yolundan; Kapı kapı tekmil, Anadolu’mdan; Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ Evet, burada on yıllardır hasretle beklediğimiz kardan aydınlığın muştusu var. Rabb’ime bizlere bu günleri görmeyi nasip ettiği için hamdediyorum.”
“TEKNOFEST GENÇLERİ TÜRKİYE’NİN MÜREFFEH VE PARLAK GELECEĞİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yapamazsınız” diyenlere inat “biz yaparız” diyen, imkânsız görülen nice hayali kısa sürede gerçeğe dönüştüren, bu milletin inandığında ve çalıştığında neleri başarabileceğini gösteren, fikir, yürek ve alın teriyle büyük bir başarı hikâyesi yazan TEKNOFEST gençliğine teşekkür etti.
TEKNOFEST gençlerinin Türkiye’nin müreffeh ve parlak geleceği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizler, canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin kabul olmuş duasısınız. Sizler asrımızın Cezeri’si, Harezmî’si, İbni Sina’sı, Mimar Sinan’ı, Ali Kuşçu’su, Hezarfen Çelebi’si, Kâtip Çelebi’sisiniz. Sizler Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Şakir Zümre’lerin, Nuri Killigiller’in ideallerini gerçekleştirecek nesilsiniz. Millete sevdalı bu vizyonerlerin engellere rağmen başlattıkları hamleyi inşallah sizler omuzlayacak, hak ettiği yere siz taşıyacaksınız. Kendi öz yurdunda parya muamelesi gören milletimizi elinden tutup ayağa kaldıracak kuşak, yine sizlersiniz. Ömrünü ülkesi ve milletine hizmete adamış bir siyasetçi olarak sizin parıldayan gözlerinizde, yarının güçlü Türkiye’sini görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şurada bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes / Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es” dizelerini okuyarak, “Açtığımız gedikten gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin ayak seslerini içimizdeki gafiller duymasa da tüm dünya duyuyor, biliyor. Sizlerin başarıları, milletimizle birlikte Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Türkistan’a gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize de cesaret aşılıyor. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da, 30 sene sonra evlerine dönen muhacirler, sizin için dua ediyor. Rabb’im hiç birinizin ayağına taş değdirmesin, diyorum” ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKENİN GENÇLERİYLE HER ZAMAN İFTİHAR ETTİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduklarını, hayatı boyunca Türkiye’ye hizmet etmenin, eser kazandırmanın Türkiye’nin önündeki taşları, mayınları temizlemenin mücadelesini verdiklerini anlattı.
Siyaset yolculuğunun tüm safhalarında gençlerle beraber yürüdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlerin yoldaşı, yol arkadaşı olmaktan daima bahtiyarlık duydum. Hangi görüşe, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin gençleriyle her zaman iftihar ettim. Hiç kimseyi yaşam biçimi, kılık kıyafeti, inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştirmedik. Sizi harf oyunlarıyla, ideolojik at gözlükleriyle tanımlamaya çalışanlara asla prim vermedik. Dayatmacı, baskıcı, yasakçı değil tüm vatandaşlarımızla birlikte gençlerimizin özgürlükçü alanlarını genişletenlerden olduk. Bugün de aynı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Ne yapıyorsak sizin için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. İçerde ve dışarıda bitirdiğimiz ve verdiğimiz bütün mücadelelerin amacı size daha güçlü, daha itibarlı, daha yaşanabilir bir Türkiye teslim etmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin bu zamanın misafirleri olduğunu belirterek, “Bizden öncekilerin bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti Allah’a hamdolsun 40 yıldır onurla, vakarla taşıdık ve bugünlere getirdik” dedi.
“81 İLİMİZDE TOPLAM 100 DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ KURDUK”
Türkiye’yi savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarıdan başarıya koşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslik sayısını 343 binden 620 bine, üniversite sayısını 76’dan 208’e, yurt kapasitesini 182 binden 950 bine, gençlik merkezi sayısını 9’dan 464’e, araştırma geliştirme merkezi sayısını sıfırdan 1.289’a, tasarım merkezi sayısını sıfırdan 324’e teknopark sayısını da 2’den 98’e çıkardıklarını aktardı.
Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısının 11 bin 687 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde 26 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İlimizde üçü devlet olmak üzere toplam dört yeni üniversite kurduk. İzmir’e dört teknopark kazandırdık” bilgisini verdi.
Güncel rakamlarla İzmir’e yaptıkları kamu yatırımlarının tutarının 225 milyar lira olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak için 81 ilimizde toplam 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurduk. Uzmanlaşmayı teşvik etmek gayesiyle 12 bin öğrencimizi lisansüstü eğitim yapmaları için burslu olarak yurt dışına gönderdik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayması saatler sürecek nice işe, yatırıma, reforma ve projeye imza attıklarının altını çizerek, bunlarla yetinmediklerini, hizmet çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını anlattı.
Bir taraftan asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer taraftan gençlere verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ekonomimize yüklediği 105 milyar dolarlık faturaya rağmen size mahcup olmamak adına gereken fedakârlığı sergiledik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısında gençlere yeni müjdeler verdiklerini anımsattı.
Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlere seçim döneminde vadedilen cep telefonu ve bilgisayar ile ücretsiz 10 GB internet sözünü tutacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili kanun teklifini de Cumhur İttifakı olarak yakında Meclise sunuyoruz. Teklifin yasalaşmasıyla birlikte ilk etapta deprem bölgesinde pilot projeleri hayata geçireceğiz. Deprem mağduru gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız” diye konuştu.
“Seçim döneminde gençlerin demokrat dedesi maskesi takanların, söz konusu koltukları olunca nasıl faşizan hâle geldiklerini hepimiz görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar dürüstlükten, şeffaflıktan bahsedenlerin iktidar uğruna birbirlerine nasıl yalan söylediklerini de hep beraber takip ediyoruz. Gençlerimizde hayal kırıklığına yol açan bu utanç sahnelerine rağmen biz siyasette güvenin zedelenmemesi için duruşumuzu asla bozmayacağız. Özellikle siz gençlerimize karşı daima harbi ve hasbi davranacak, aramızdaki gönül bağının sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“DİJİTAL TEKNOLOJİ ARAÇLARINI YAYGINLAŞTIRIYORUZ”
Dünyanın merkezinde inovasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin bulunduğu çok farklı bir yere doğru gidildiğini, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmamaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ulusal yapay zekâ stratejimizi 2021 yılında yayınladık. Dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda kamu hizmetlerinde dijital teknoloji araçlarını yaygınlaştırıyoruz. Elektronik Devlet uygulamamızda 7 bin 300 hizmet sunuluyor. Şu an yaklaşık 64 milyon insanımız e-Devlet kapısını kullanıyor. Gerek etkinliği ve yaygınlığı gerekse sunulan hizmetler bakımından Avrupa’da örnek gösterilen bir sistem kurduk. Şu an dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinde bile sıraya girerek yapılabilen işlerin çoğunu bizim insanımız telefonu veya bilgisayarından Elektronik Devlet kapısını kullanarak saniyeler içinde hâlledebiliyor.”
İlk yerli elektrikli araç olan Togg’un üretiminin artarak devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen haftaki Amerika Birleşik Devletleri ziyaretimizde ‘rekabet iyidir’ diyerek Tesla’yı da ülkemizde yatırım yapmaya davet ettik. Hava gücümüzde çarpan etkisi oluşturacak Kızılelma ile ilgili testleri hızla tamamlıyoruz. Kızılelma’nın da envantere girmesiyle bu alanda yeni bir çığır açıyoruz. KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil millî muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Akıncı TİHA, Aksungur SİHA’larla silahlı insansız hava araçlarındaki hâkimiyetimizi pekiştirdik. Bunların haricinde savunma sanayii alanında hepsi birbirinden kritik 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz.”
Dünyadaki ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun denizlerde Türk bayrağını gururla dalgalandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Savunma ihracatında bu yılki hedefimiz altı milyar doları aşmaktır. Nasıl bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan geçen sene 4,5 milyar dolara çıkardıysak inşallah bu rakamların üstünü de yakalayacağız. Diğer alanlarda olduğu gibi savunmada da tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar gece gündüz demeden çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ PENCERELER AÇTIK”
Son seçimlerde güven tazelemesiyle Türkiye’nin savunma atılımlarına dokunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktidara giden yolu milletin iradesi yerine FETÖ’den PKK’ya terör örgütleriyle iş birliğinde arayanlara asla unutamayacakları bir ders verdik. Tavrımızı özellikte daima doğrudan, hizmetten, eser siyasetinden yana kullanarak ülkemizin önünde yepyeni pencereler açtık. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu kazanımları daha da ileri taşıyacağız. İzmir başta olmak üzere fetret devri yaşayan şehirlerimizin tekrar hak ettikleri hizmetlerle buluşmasını sağlayacağız. İzmirlinin iradesini çantada keklik görenlerin işi bundan sonra daha zor. İstismar siyasetiyle gemisini yürütenlere hep birlikte ‘Yeter’ diyeceğiz. İzmir’i gerçek belediyecilikle tanıştırmakta kararlıyız. Bu şehrin yatırım ve eser hizmet siyasetine ihtiyacı var. Bunu ancak biz yaparız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge hâline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.
Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu de katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Nahçıvan, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelinin atılması ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda gerçekleşen anlaşmaların imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte haziran ayında Bakü’ye gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu defa da Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayan Nahçıvan’da birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılındaki son ziyaretinden bu yana Nahçıvan’ın kaydettiği gelişmeyi gururla müşahede ettiğini anlatarak, Nahçıvan’ın bugün geldiği noktada büyük payı olan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirtti.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin dünyada eşi benzeri bulunmayan müstesna bir konumda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet iki devlet” şiarı çerçevesinde ilişkileri ve işbirliğini her alanda güçlendirmek üzere çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’nin ilişkileri müttefiklik seviyesine yükselten bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, Nahçıvan’ın tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle Azerbaycan’la ilişkilerde özel bir yere sahip olduğunu söyledi.
“DOĞAL GAZ HATTI AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Nahçıvan’ın bugün de ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgesel ulaştırma hatlarının tesisiyle birlikte bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirme imkânına kavuşacağız. Hazar geçişli uluslararası doğu batı orta koridorun önemi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan savaşlar neticesinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle biraz önce temelini attığımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Azerbaycan’la enerji alanındaki ortaklığımızı daha da derinleştireceği gibi Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi’nin yanı sıra toplu konut ve elektrik enerjisiyle ilgili alan anlaşmalar az önce imzalandı. Böylece ulaştırma, lojistik ve enerji alanlarındaki ilişkilerimizi geliştirme irademizi tekrar ortaya koyduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycanlı kardeşlerine 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına verdikleri güçlü destek için bir kez daha teşekkür ettiğini ifade ederek, “Varını yoğunu otomobilinin üzerine yükleyip milletimize yardım etmek için yola koyulan kardeşlerimizin samimiyetini hiçbir zaman unutmayacağız. Basın toplantımızın ardından modernizasyonunu gerçekleştirdiğimiz askerî bakım ve onarım fabrikasının açılışını yapacağız. Bu proje de savunma sanayi işbirliğimize ciddi katkılar sunacaktır” diye konuştu.
Son günlerde bölgede kritik gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından geçen üç yıla yakın süre boyunca defaatle dile getirdiği meşru ve haklı endişelerine gereken karşılığı maalesef bulamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kendi egemen topraklarında bir antiterör operasyonu gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, “Operasyonun son derece kısa bir süre içerisinde sivillerin haklarına azami hassasiyet gösterilerek başarıyla tamamlanması bizler için iftihar vesilesi olmuştur. Operasyon sırasında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Nahçıvan’ın mümtaz şairi Mehmet Akif’in, yol ve dava arkadaşı merhum Hüseyin Cavit’in bir asır önce yaptığı şu duasının kabul olduğunu görmenin bahtiyarlığını yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her beladan esirge yurdumuzu, kâmuran eyle şanlı ordumuzu. Muzaffer Azerbaycan ordusunu gerek tarihî başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermişlerdir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’ne İlişkin Niyet Protokolü”nü imzaladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Azerbaycan Şehir Planlama ve Mimari Devlet Komitesi Başkanı Anar Guliyev, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahramanmaraş İlinde Konut Binaları, İlkokul, Anaokulu, Kültür Merkezi İnşaatına İlişkin İşbirliği Anlaşması”na imza attı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Enerji Bakanlığı arasında elektrik enerjisiyle ilgili mevcut işbirliğinin devamını içeren metin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov tarafından imzalandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, MODERNİZE EDİLEN NAHÇIVAN ASKERÎ KOMPLEKSİ’NİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ortak basın toplantısının ardından modernize edilen Nahçıvan Askerî Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak çalışma ziyareti kapsamında Nahçıvan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı.
Tören alanına Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada askerleri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Tören sonunda Meclis binasına geçen iki lider, baş başa görüşmelerini gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine günübirlik çalışma ziyaretinde bulunmak için gittiği Nahçıvan’a ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından Nahçıvan Havalimanı’nda karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Nahçıvan Havalimanı’nda; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Fuad Necefli, Nahçıvan Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı Anar İbrahimov, Nahçıvan Valisi Mirsenani Seyidov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı ve Türkiye’nin Nahçıvan Başkonsolosu Asip Kaya ile ilgili yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Nahçıvan ziyaretinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu eşlik ediyor.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.