Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batman’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, ülke genelindeki bürokratik oligarşiyi kırdıkları gibi, terör örgütünün bölge insanları üzerinde kan ve zulümle kurduğu vesayeti de paramparça ettiklerini belirterek, “Hem altyapı hem demokrasi bakımından ülkemizin 81 vilayetini eşit hâle getirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batman’da Avukat Sedat Özevin Caddesi üzerinde gerçekleştirilen toplu açılış törenine katılarak, bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Batmanlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun bir aradan sonra Batmanlılarla tekrar bir araya gelmenin mutluluğu içinde olduğunu söyledi.
Batmanlılarla yüz yüze buluşmaktan, sevgi dolu yüreklerinin sıcaklığını hissetmekten memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, sizi Allah için seviyoruz. Sizin de bizi aynı hissiyatla sevdiğinizi biliyoruz. Rabbim uhuvvetimizi ve muhabbetimizi daim eylesin” diye konuştu.
ILISU BARAJI VE HİDROELEKTRİK SANTRALİ
Batman’da ilk olarak dünya çapında bir proje olan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin açılışını yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dicle Nehri’ne takılan gerdanlıkların en büyüğü olan bu eserin, sulama tesisleriyle Batman ile Diyarbakır, Mardin, Siirt ve Şırnak topraklarına bereket dağıtacağını ifade etti.
Santralde üretilecek elektriğin Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanmasına önemli katkı sağlayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batman’ı bu yatırımdan mahrum bırakmak için hem dışarıda hem içeride nice kirli ve karanlık kampanyalar yürütüldü. Hamdolsun bu engellerin hepsini de aşarak işte bugün Batman’ı bu hizmete kavuşturduk” ifadelerini kullandı.
Sadece Ilısu ile yetinmediklerini, yapımı tamamlanan kamu yatırımlarının ve organize sanayi bölgesindeki fabrikaların da resmi açılışlarını yapacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 432 derslikli 26 okulu, 400 öğrenci kapasiteli 2 pansiyonu, 2 spor salonunu ve 50 yataklı öğretmen evini de hizmete açacakları bilgisini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta, eğitim araştırma hastanesi statüsündeki 440 yataklı yeni kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesini, Sason Devlet Hastanesi’nin 50 yataklı ilave binasını, Kozluk’ta aile hekimliği, sağlıklı yaşam merkezi, aile sağlığı merkezi, 112 Acil İstasyonu, ağız ve diş sağlığı merkezinden oluşan sağlık külliyesini, Hasankeyf’te 25 yataklı hastaneyi, merkez Gercüş ve Beşiri’de çeşitli sağlık birimlerini resmen bugün hizmete açacaklarını dile getirdi.
“RAMAN DAĞI’NA 6 BİN DEKARLIK OSB”
“Biz sizin için varız. Batman’a kazandırdığımız 15 bin seyirci kapasiteli stadyumumuzun da aralarında bulunduğu spor yatırımlarının resmî açılışlarını buradan yapıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batman İl Halk Kütüphanesi ile çeşitli kurumların hizmet binalarının açılışlarını da buradan gerçekleştirdiklerini aktardı.
Bölgenin önemli gelir kaynaklarından olan fıstık üretimini yaygınlaştırmak için 12 bin hektarlık alanda yürütülen menengiç aşılaması çalışmaları ile çok sayıda tarım ve hayvancılık projesinin açılışını yaptıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırım ve üretimle büyüyen Türkiye fotoğrafının en güzel örneklerinden biri de Batman Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yapımı tamamlanarak hizmete giren 36 fabrikayı da bugün açıyoruz. Buradan resmi açılışlarını yaptığımız, yaklaşık 500 milyon liralık bir yatırımla hayata geçirilen bu fabrikalar sayesinde şehrimize 4 bin ilave istihdam sağlanmıştır. Hani işsizlik diyoruz ya… İşte bak, bununla birlikte işsizliğin belini kırıyoruz. Batman Organize Sanayi Bölgesi tamamen dolduğu için Raman Dağı tarafında 6 bin dekarlık alanda yeni bir organize sanayinin kuruluşuna da başladık. Huzur ve güven iklimine kavuşan Batman’ın hızlı yükselişini takdirle izliyor, gereken her türlü desteği veriyoruz. 20 yıl önce Batman’a geldiğimde nasıl bir Batman vardı ama bugün nasıl bir Batman var? 20 yıl öncesinin Batman’ı ile bugünkü Batman’ı şöyle yan yana getirdiğimizde o günleri yaşayan hanım kardeşlerim, beyefendiler nereden nereye. Daha da iyi olacak.”
“7 DÜVELE AYNI SİPERDE KARŞI KOYDUK”
Toplam yatırım bedeli 1 milyar lirayı geçen tüm bu kamu ve özel sektör projelerinin Batman’a hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlıkları, kurumları, özel sektörü, mühendisinden işçisine yatırımların şehre kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti.
Batman’ın tıpkı çevresindeki Diyarbakır, Muş, Bitlis, Siirt, Mardin gibi yıllarca terör örgütünün zulmü altında acılar çektiğini, kayıplar verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma tarihindeki sıkıntılara baktığımızda karşımıza hep tek parti döneminin millete ve milletin değerlerine düşman faşizminin ayak izleri çıkmaktadır. Hâlbuki hangi kökenden, hangi meşrepten olursa olsun bu topraklarda bin yıldır kardeşçe yaşayan insanlar olarak ‘dinü devlet, mülkü millet’ anlayışıyla vatanımıza yönelik her türlü saldırıya birlikte karşı koyduk” dedi.
“İlayi kelimetullah uğrunda gerektiğinde gözlerimizi kırpmadan, canlarımızı feda ederek, birbirimizin kollarında son nefesimizi verdik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sultan Alparslan Anadolu’yu fethederken aynı saflardaydık. Selahaddin Eyyübi Haçlılarla mücadele ederken ardından kol kola yürüdük. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethederken surlara birlikte tırmandık. Yavuz Sultan Selim Mısır’a yürürken çölde aynı kırbadan hep birlikte su içtik. Çanakkale’de üzerimize yüklenen 7 düvele aynı siperde karşı koyduk. Milli mücadeleyi birlikte zafere ulaştırdık. Fabrikalarda, inşaatlarda, tarlalarda yan yana çalıştık. Görüldüğü gibi biz bu toprakları hep kanımızla, hep alın terimizle birlikte yoğurarak vatan yaptık. Ne zaman ki ülkede ipler tek parti zihniyetinin eline geçti işte o vakit hep birlikte sıkıntı çekmeye başladık. Gücünü bu kadim toprakların insanlarının birliğinden, beraberliğinden, kardeşliğinden alan gönül zenginliğimizi ve refah kaynaklarımızı tek parti faşizmi yok etmeye çalıştı. Bu çabaların yol açtığı tahribat farklı tezahürlerle hepimizi etkiledi. Ülkenin başına bir felaket gibi çöken bu zihniyete karşı milletin safında yer alanlar çeşitli bahanelerle ve darbelerle susturuldu.”
“İNKÂR VE ASİMİLASYON POLİTİKALARI, BÖLGEDE HİÇBİR ZAMAN HUZURU VE GÜVENLİĞİ SAĞLAYAMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Başbakan Adnan Menderes’ten itibaren sandıkta kazanılan zaferlerin çoğunun darbe duvarlarına çarptığını söyledi.
Tek parti faşizminin yürüttüğü ret, inkâr ve asimilasyon politikalarının bölgede hiçbir zaman huzuru ve güvenliği sağlayamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama şimdi karşıma bakıyorum, elhamdülillah, şu Batman’ın zenginliğine, coşkusuna, birliğine ve beraberliğine bak” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra alanlardakilerle “Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Allah’ın izniyle zafere yürüyeceğiz” dedi.
Bütün yanlış uygulamaların, bölgede terör örgütlerinin zemin bulmasına yol açan zehirli bir iklimin gelişmesine yol açtığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bölgede yaşanan sıkıntıları çözemeyenler, özellikle de 1980 sonrası baskıyla, tehditle, işkenceyle, hak ve hukuklarını hiçe saydıkları insanları yerlerinden ederek sorunu daha da büyüttüler. Bunun yanında uzunca bir süre bölge insanını sefalete, yokluğa, yoksulluğa mahkûm edecek ihmaller yaşandı. Hükümete geldiğimizde işte böyle bir Türkiye, işte böyle bir bölge fotoğrafıyla karşı karşıyaydık. Hemen kolları sıvadık. İlk iş olarak insanların zihin ve gönül dünyalarında baskıyla ve zulümle özdeşleşmiş olan olağanüstü hali biz kaldırdık. Ardından tarihimizin en büyük yatırım seferberliğini başlattık. Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamını da aynı seviyede eğitim, sağlık, ulaşım, enerji, adalet, spor gibi, kamu altyapılarıyla donattık. Böylece köyünde, ilçesinde, ilinde, hayatını sürdüren vatandaşlarımızın temel hizmetlerden faydalanabilmek için İstanbul’a, Ankara’ya veya benzeri yerlere gitmek zorunda kalmasının önüne geçtik.”
“ÜNİVERSİTE SAYISINI 206’YA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batman’a üniversite açarak Batmanlı gençlerin kendi memleketlerinde eğitim almasını sağladıklarını söyledi.
İktidara geldiklerinde ülkede 76 üniversite olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama geldikten sonra bu üniversite sayısını nereye çıkardık? 206’ya çıkardık. 76 üniversite nere, 206 üniversite nere? İnsanlarımızı cehalete ve onun yol açtığı sefalete mahkûm eden zihniyetin en büyük kozunu elinden aldık. İşte Batman Üniversitesi bunlardan biridir” diye konuştu.
Son 19 yılda Batman’a yapılan yatırımlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yatırımların bedeli ne kadar biliyor musunuz? 16 milyar liralık yatırım yaptık. Şehrimize neler kazandırdığımızı şöyle özetin özeti mahiyetinde bir hatırlatayım. Eğitimde 4 bin 514 yeni derslik inşa ettik. Yükseköğrenim öğrencileri için 2 bin 374 kişi kapasiteli yurt binaları açtık. Bugün resmi açılışını yaptığımız 15 bin seyirci kapasiteli stadyumun da aralarında olduğu 39 spor tesisi yaptık. Sosyal yardımlarda, şehrimizdeki ihtiyaç sahipleri için toplam 4,2 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 8 hastaneden oluşan toplam 41 sağlık tesisinin yapımını süratle tamamladık ve hizmete açtık. Şehrimize şimdi ne yapıyoruz? 500 yataklı hastanemizin de ihale süreci başladı. TOKİ kanalıyla, Batman’da son 19 yılda 5 bin 392 konutu tamamladık, 960 konutun da yapımı devam ediyor.”
Batman’da 3 millet bahçesi projesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski stat yerine inşa ettikleri millet bahçesinin açılışını Dünya Çevre Günü’nde gerçekleştirdiklerini, Tarihi Hasankeyf Millet Bahçesi Projesi’nin de çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
“BİZ ESER ÜRETİRİZ”
Tilmerç Mahallesi’ndeki millet bahçesinin proje çalışmalarının tamamladığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek ay içerisinde ihalesinin yapılacağını bildirdi.
İktidara geldiklerinde Batman’da 13 kilometre bölünmüş yol olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki biz ne yaptık? Buna 149 kilometre ilave ederek bu yolun uzunluğunu 162 kilometreye çıkardık. Biz buyuz, biz hizmet ehliyiz, biz eser üretiriz. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” diye konuştu.
Yapımı süren Batman-Hasankeyf yolunu gelecek yıl, Kozluk-Baykan-Van hududu yolunu ise 3 yıla kadar tamamlayacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Batman Havalimanı’nın terminal binasını yıllık 2 milyon yolcu seviyesine çıkardık. Batman’da 293 bin dekar zirai arazinin sulanmasına hizmet edecek ve yıllık 483 milyon kilovatsaat enerji üretimi olan Batman Barajı’nı tamamlayarak hizmete aldık. Zilek Su Kaynaklarını, Ilısu Barajı dışına alarak Batman şehir merkezinin 2050 yılına kadar olan içme ve kullanma suyu ihtiyacının karşılanmasında kullanılabilir duruma getirdik. Batman Çayı’nın ıslah çalışmalarında sonlara geliyoruz. Son 19 yılda Batmanlı çiftçilerimize toplam 1 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Şehrimizi doğal gazla buluşturduk mu? İnşallah yakında Beşiri ve Kozdağ, 2 yıla kadar da Gercüş, Hasankeyf ve Sason’a doğal gaz arzı sağlamış olacağız.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e talimat veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu işi daha da hızlandırman lazım. Buraya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızı da getirdim, çünkü bu işlerin hızlanması gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bu yatırımları daha da artırarak devam ettirmekte kararlıyız” dedi.
“HAK VE ÖZGÜRLÜK ALANLARINI GENİŞLETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeyi ve şehri her alanda en gelişmiş altyapı yatırımlarıyla buluştururken vesayete karşı yürütülen mücadelede mesafe katettikçe milletin tüm fertleri gibi burada yaşayan vatandaşların da hak ve özgürlük alanlarının genişletildiğini vurguladı.
Batı’nın kendileri için “Sessiz devrim yaptı” dediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürtçe konuşmanın, türkü söylemenin, okumanın, yazmanın suç olmaktan çıkartılması başta olmak üzere asırlık tüm sorunları çözecek adımları attıklarına dikkati çekti.
Anayasa’dan kanunlara kadar tüm mevzuatı, uygulama ve anlayışları hak ve adalet temelli bir dönüşüme tabi tuttuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülke genelindeki bürokratik oligarşiyi kırdığımız gibi terör örgütünün buradaki insanlarımız üzerinde kanla ve zulümle kurduğu vesayeti de paramparça ettik. Hem altyapı hem demokrasi bakımından ülkemizin 81 vilayetini de eşit hale getirdik. Yaptıklarımızın en yakın şahidi sizlersiniz” ifadelerini kullandı.
“BU ÖRGÜT EN ÇOK KÜRT KARDEŞLERİMİN KANINI DÖKTÜ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi büyüttükçe, milletin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini güçlendirdikçe birilerinin de bundan rahatsız olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna rağmen biz yolumuza devam ettik. ‘Çözüm Süreci’ diye akıllarda kalan son bir hamleyle Türkiye’yi terör örgütünün tasallutundan tamamen kurtaracak bir adım daha attık. Amacımız artık bu meseleyi ülkenin gündeminden ebediyen çıkartıp hep birlikte tüm enerjimizi ve vaktimizi asıl hedeflerimize yöneltmemizi sağlamaktı. Her türlü riski göze alarak, her türlü tenkidi göğüsleyerek başlattığımız bu samimi süreç, terör örgütünün silahı ve kan dökmeyi seçmesi sebebiyle sonuçsuz kaldı. Kısa süre önce bölücü örgütün elebaşıları tarafından yapılan itiraflar bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. Bizzat terör örgütü yöneticileri, Avrupa’daki kimi çevreler başta olmak üzere, dışarıdan kendilerine çözümü reddetmeleri, çatışmayı yeniden başlatmaları konusunda yoğun baskılar yapıldığını söylüyor. Terör örgütü hiçbir gerekçesi kalmadığı halde ısrarla şiddeti seçen tavrıyla bu topraklarla, bu topraklarda yaşayan insanlarla aslında hiçbir bağının olmadığını ispatlamıştır. Parayı verenin dilediği gibi kullandığı, dilediği yere saldırttığı, dilediği şekilde yönlendirdiği bu örgüt, en çok benim Kürt kardeşlerimin kanını döktü, en büyük bedeli Kürt kardeşlerimize ödetti.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim dinimde Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, böyle bir ayrım var mı? Ama bu PKK’nın, HDP’nin, bunların dini imanı yok. Bunları iyi bilmemiz lazım. Biz sizi sadece ve sadece Allah için seviyoruz, ayrım asla istemiyoruz” şeklinde konuştu.
“BU AZGIN VE SAPKIN GÜRUHUN DEVRİ ARTIK SONA ERMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de hareket alanı kalmayan terör örgütü PKK’nın şimdi de Kuzey Irak’ı ve Suriye’yi karıştırmaya çalıştığına dikkati çekerek, şunları söyledi: “Kuzey Irak’taki meşru yönetime bile saldıracak kadar gözü dönen bu azgın ve sapkın güruhun devri artık sona ermektedir. Bay Kemal çıktı, ne diyor? Eğer gelirse ne yapacakmış, Kandil’i yerle yeksan edecekmiş. Bay Kemal, sana bu millet bu devleti teslim eder mi? Bu HDP’ye, İYİ Parti’ye bu devlet teslim edilir mi? Biz biriz, beraberiz, hep birlikte inşallah Türkiye’yiz. İnşallah ne Türkiye’nin ne de bölgenin geleceğinde bu örgütün yeri yoktur, olmayacaktır.”
AK Parti teşkilatlarından, özellikle kadınlar ve gençlerden 2023’teki seçimlere kadar kapı kapı dolaşma, gayret gösterme sözünü alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimden zaferle çıkacaklarını vurguladı.
“TÜRKİYE, DİMDİK AYAKTA DURDUKÇA SİNSİ VE ALÇAK HESAPLARI OLANLARIN ÖFKESİ KABARIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasen ülkemizin son 8 yılında yaşadığı her badire, örgütü üzerimize salan, aynı kaynaklardan beslenen kin, nefret, husumet dalgalarının eseridir. Türkiye, uğradığı saldırılara karşın devleti ve milletiyle dimdik ayakta durdukça bölge üzerinde sinsi ve alçak hesapları olanların bize olan öfkesi kabarıyor” diye konuştu.
Bölgede ve dünyada yaşanan haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere “One minute” dedikçe kurulan tuzakların sayısının da çapının da arttığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz yeminli Türkiye düşmanlarının ülkemizdeki piyonları olan PKK’lılara, FETÖ’cülere, sivil toplum mensubu veya diplomat görünümlü ajanlara, siyasetçi kılıklı etki elemanlarına posta koydukça daha da kuduruyorlar. Sen kimsin ya, 10 tane büyükelçi çıkmış bize akıl vermeye çalışıyor. Maalesef bunlara en büyük desteği de içimizdeki birileri veriyor. Soruyorum sizlere, bu ülkede CHP diye bir parti ve o partiyi yönetenlerin kendi kafalarına göre belirledikleri politikaları mı var? Bu ülkede HDP diye bir parti ve o partiyi yönetenlerin kendi iradeleriyle belirdikleri politikaları mı var? Madem öyle asıl şu soruya cevap bulmamız lazım, Kürt kardeşlerimize yapılan en büyük zulümlerin altında imzası olan partiyle, Kürt kardeşlerimizin ismini istismar eden bir partiyi acaba hangi güç bir araya getirmiş olabilir? Bu soruya verilen samimi ve dürüst cevap, Türkiye’nin son 8 yılında yaşadıklarının sebebini de ortaya koyacaktır. Bu cevabı biz biliyoruz, sizler de biliyorsunuz. Bu senaryoyu yazıp sahneye koyanlar da zaten kendilerini gizleme gereği duymuyor. Öyleyse bize düşen görev, tıpkı bin yıldır olduğu gibi bugün de tek yürek ve tek bilek olarak, kardeşliğimizi güçlendirerek oynanan bu kirli oyunu bozmaktır.”
“BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE, KARDEŞLİĞİMİZE ÇOK SIKI SARILACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi ve bölge insanımızı PKK’nın silahlı tasallutundan kurtardık, inşallah bu örgütün kuklası olan HDP’nin siyasi tasallutundan da kurtaracağız. Çevremizde kurulan kanlı tezgahın gerisindeki hain niyetleri artık daha iyi görüyoruz. Biliyoruz, geçmişte Irak’ta, yakın zamanda Afganistan’da, halen Suriye’de yaşanan yıkımlar devletimizin bütünlüğünün ve gücünün, milletimizin birliğinin ve ferasetinin ne kadar önemli olduğunu hepimize tekrar tekrar hatırlatmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah’ın yardımı, milletin desteği, mazlumların duasıyla Türkiye’nin 2023 imtihanını da başarıyla geride bırakarak dosta güven, düşmana korku vermeyi sürdüreceğini vurgulayarak, “Bir daha bu ülkeyi yoksulluğun, terörün, zulmün pençesine bırakmamak, milletimizin boynunu eğdirmemek için birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize çok sıkı sarılacağız” ifadesini kullandı.
Batman’ın da bu kutlu mücadelenin en ön safında yer alacağına yürekten inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün açılışı yapılan eser ve hizmetlerin şehre hayırlı olması temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 36 fabrika ve şehir stadyumu ile yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış kurdelesini kesti.
Kurdele kesimine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Batman Valisi Hulusi Şahin ve çocuklar da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Batman Valiliğini ziyaret etti.
Türkiye ile Katar arasındaki Yüksek Stratejik Komite’nin Dokuzuncu Toplantısı vesilesiyle Katar’a bir ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile Lusail Sarayı’nda bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim tarafından resmî törenle karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim’in tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Katar Emiri Şeyh Temim ile tören kıtasını denetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerleri selamladı. İki ülke heyetlerinin takdiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim, baş başa görüşmeye geçti.
Baş başa görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Dokuzuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim’in huzurunda, iki ülke arasındaki anlaşmaların imza törenine geçildi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
“Türkiye Cumhuriyeti ve Katar Devleti Arasında Yüksek Stratejik Komite Dokuzuncu Toplantısına İlişkin Ortak Bildiri” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani tarafından imzalandı.
“Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Katar Dışişleri Bakanlığı Arasında Karşılıklı Çıkar Sağlayan Konular Hakkında Siyasi İstişareler Kurulmasına Dair Mutabakat Zaptı”na Dışişleri Bakanı Fidan ve Katar Dışişleri Bakanı Al Sani imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Katar Kültür Bakanlığı Arasında Kültürel Alanda İşbirliği Mutabakat Zaptı’nın Uygulanmasına Yönelik Üçüncü Yürütme Programı 2024-2025” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Kültür Bakanı Abdurrahman bin Hamed Al Sani tarafından imzalandı.
“Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Katar Devleti Çalışma Bakanlığı Arasında Çalışma Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Çalışma Bakanı Ali Bin Semih Al Marri imzaladı.
“Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile Katar Devleti Hayır İşleri Düzenleme Kurumu arasında İnsani Yardım ve Hayır İşleri alanında İşbirliği Hususunda Mutabakat Zaptı” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Katar Sosyal Kalkınma ve Aile Bakanı Meryem binti Ali bin Nasır el-Misned tarafından imza altına alındı.
“Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı ile Katar Devleti’ndeki Lusail Üniversitesi Arasında Türkiye Türkçesi Öğretim Merkezleri Kurulmasına İlişkin İşbirliği Protokolü”nü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Lusail Üniversitesi Rektörü Ali Bin Fetais Al Mari imzaladı.
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Askeri Çerçeve Anlaşması”na Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Halid bin Muhammed Al Atiyye imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Arasında Bilimsel İşbirliği için Mutabakat Zaptı” ile “Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Arasında Stratejik İşbirliği Anlaşması” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Katar Vakfı Hamad bin Khalifa Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Şeyha Hind bint Hamad Al Sani tarafından imzalandı.
“Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Katar Devleti İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı arasında Bilgi ve İletişim Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı”na Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Katar İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Muhammed bin Ali Al Mannai imza attı.
“Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Katar Devleti Maliye Bakanlığı Arasında Ortak İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Katar Maliye Bakanı Ali bin Ahmed Al Kuwari imzaladı.
“Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Arasında Yatırımın Teşviki Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı” Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Halife bin Casim Al Sani tarafından imza altına alındı.
“Türkiye İhracatçılar Meclisi ile Katar Ticaret ve Sanayi Odası Arasında Mutabakat Zaptı”nı ise Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe ve Katar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Halife bin Casim Al Sani imzaladı.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin davetine icabetle, Türkiye ile Katar arasındaki Yüksek Stratejik Komite’nin Dokuzuncu Toplantısı vesilesiyle Katar’a bir ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkent Doha’ya ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Hamad Uluslararası Havalimanı’nda Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Halid bin Muhammed Al Atiyye, Türkiye’nin Doha Büyükelçisi Mehmet Mustafa Göksu ve diğer ilgililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat da Katar’a ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “İsrail’in Gazze’yi insansızlaştırma politikalarına karşı çok net bir duruş sergilemeliyiz. Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Gazze bir Filistin toprağıdır. Gazze Filistinlilerindir, ebediyen de öyle kalacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, bu toplantının insanlığın sorunlarının çözümüne vesile olmasını diledi.
İsrail’in ahlaksız saldırılarına rağmen vatanlarına sahip çıkan Filistinlileri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın farklı köşelerinde Müslümanca yaşama mücadelesi veren herkese muhabbetlerini iletti.
Türkiye ve Türk milleti olarak bu yıl Cumhuriyetin kuruluşunun 100. seneidevriyesini idrak ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Coğrafyamızda kurduğumuz devletler zincirinin son halkası olan Türkiye Cumhuriyeti şanla, şerefle, başarılarla dolu geçen bir asrı geride bıraktı. Maziden atiye uzanan bu kutlu yürüyüşümüzü Allah’ın izniyle ‘Türkiye Yüzyılı’ ile taçlandırmadan durmayacağız. Bunu da siz kardeşlerimizle birlikte omuz omuza başaracağız. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında büyük bir vahşetin yaşandığı bugünlerde sergileyeceğimiz iş birliği çok daha önemli hâle geliyor. İsrail’in 7 Ekim’de başlayan katliamları, esir takasları sebebi ile altı gün süren fasılanın ardından 1 Aralık tarihî itibarıyla yeniden hızlandı. Sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan İsrail saldırılarında 16 binin üzerinde şehit ve 36 binin üzerinde yaralı verildi. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum.”
“GAZZE’DE ŞEHİT EDİLEN HER 3 KİŞİDEN 2’SİNİ ÇOCUKLAR, BEBEKLER VE KADINLAR OLUŞTURUYOR”
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında bebeklerin, çocukların ve kadınların hayatını kaybettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’de şehit edilen her 3 kişiden 2’sini çocuklar, bebekler ve kadınlar oluşturuyor. Kendilerinden haber alınamayan Gazzeli sayısı 6 bin 500’ü geçti. İsrail zulmünün kurbanları arasında 73 gazeteci ve 100’ün üzerinde Birleşmiş Milletler (BM) görevlisi de var. Öyle bir tablo ki küresel güvenlik ve barışı korumak için kurulan BM, kendi çalışanlarını dahi İsrail’in barbarlığından koruyamıyor. Avrupa’sından Amerika’sına kadar insan hak ve hürriyetlerinin savunuculuğunu yapan güçlerin içine düştükleri acziyet ise daha vahimdir. Bu ülkeler adeta İsrail’e daha fazla çocuk öldürmesi, hastane, okul, ev vurması, daha fazla masum kanı dökmesi için şartsız destek veriyor” diye konuştu.
Uluslararası basın kuruluşlarının Gazze’de öldürülen meslektaşları için tek bir cümle kuramadığını, İsrail’e karşı tek bir eleştiri getiremediğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Oysa bunlar bize, hepimize yıllarca demokrasi ve hukuk dersi vermişlerdi. Söze her başladıklarında basın özgürlüğünden bahseden bunlar değil miydi? Fail Müslüman olunca ortalığı ayağa kaldıranların hepsi bugün İsrail’in hoyratça sergilediği katliamlara kör ve sağır kesilmiş durumdadır. İsrail saldırılarında fiziken ölenler Filistinliler olabilir ama bu zulme destek vererek veya sessiz kalarak İsrail’in safında yer alan her kişi, kurum ve ülkenin gururla önümüze koyduğu o şatafatlı ideolojileri, sözleşmeleri, beyannameleri, ilkeleri yerle yeksan olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden masunların ölümünü sessizce geçiştirmeye hatta Hamas bahanesiyle meşrulaştırmaya çalışanların artık insanlığa söyleyecek tek bir sözleri dahi kalmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, arkasındaki riyakârlığı biliyor olsak da insanlığın ortak çıkarına hizmet edebileceği ümidiyle hüsnüniyetle baktığımız bütün bir 20. yüzyıl tasarımının gözlerimizin önünde çöküşünü izliyoruz ve tüm şehirlerimize rağmen yazık demekten kendimizi alamıyoruz. Çünkü her dönemin kapanışı ve yenisinin inşası süreci gibi önümüzdeki yıllarda çok sancılı, sıkıntılı, kanlı ve risklerle dolu olacaktır. Bu süreci kendimizle birlikte dostlarımızın ve kardeşlerimizin tamamı için en büyük kazanımlara tebdil etmek bizlerin elindedir. Bunun için daha çok çalışmak, daha çok mücadele etmek azmindeyiz” diye konuştu.
Gazze’nin küresel sistem açısından bir turnusol kâğıdı işlevi gördüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana şahit oldukları, uluslararası örgütlerden insan hakları kuruluşlarına, Batılı demokrasilerden küresel şirketlere pek çok yapının gerçek yüzünü gösterdiğini ifade etti.
“BM KURUMSAL OLARAK GAZZE İMTİHANINDAN BAŞARISIZ ÇIKTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin kurumsal olarak Gazze imtihanından başarısız çıktığını dile getirerek, şunları kaydetti: “Genel Sekreter Sayın (Antonio) Guterres’in samimi gayretleri, maalesef bizzat güvenlik konseyi üyeleri tarafından sabote edildi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, burası çok önemli, 121 evet oyuyla kabul edilen karar, insanlığın vicdanına tercüman olması bakımından kıymetli bir adımdır. Ancak bu karar Birleşmiş Milletlerin mevcut yapısı nedeniyle kadük kaldı. Akan kanın durması noktasında tesirli olamadı. Maalesef 40 çekimser oyla birlikte 161 ülkenin iradesi yok sayılıyor. Sadece bu tablo bile 2 milyarlık Müslüman âlemi olarak nasıl bir cendereye sıkıştırıldığımızı göstermeye kâfidir. Bir tarafta ‘savaş dursun, daha fazla kan akmasın’ diyen 121 ülke var. Diğer tarafta İsrail’in saldırılarına açık çek veren 3-5 ülke var ve bu 3-5 ülke ne zaman ‘tamam’ derse ancak o zaman harekete geçen bir küresel mekanizma var. Böyle bir yapının ne barışı getirmesi ne çatışmaları durdurması ne de insanlığa umut olması mümkün değildir.”
Yıllardır “Dünya beşten büyüktür” diyerek ifade ettikleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin adaletsiz ve krizlerin çözümünde işlevsiz kalan bu çarpık yapısının bir an önce değiştirilmesi gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbirimiz bu sistemi kabullenmek mecburiyetinde değiliz. Hiçbirimiz ‘Böyle gelmiş, böyle gider’ diyemeyiz. Artık itirazlarımızı daha gür bir seda ile dillendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlar olarak “Daha adil bir dünya mümkündür” dediklerini vurgulayarak, bu iddia doğrultusunda mücadele ederek sadece kendi vatandaşlarına değil, gelecek nesillere karşı da sorumluluklarının olduğunu söyledi.
Bunu yaparken kenarda beklemeyip, ellerindeki imkânlardan sonuna kadar istifade etmeye çalışacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuruluş gayesi Filistin davasını savunmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı, mücadelenin, tek ses ve tek vücut olarak yürütülmesi noktasında bizlere önemli bir zemin sunuyor” dedi.
“İSRAİL’İN HIRSIZLIĞI ARTIK ULUSLARARASI ALANDA DAHA ÇOK DİLLENDİRİLMEYE BAŞLANDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap Ligi ile birlikte Riyad’da gerçekleştirilen olağanüstü ortak zirveyle İslam dünyası olarak Filistin meselesindeki duruşlarını ortaya koyduklarını aktararak, zirvede işgalci yerleşimcilerin ilk kez “terörist” olarak tanımlanması başta olmak üzere gerçekten kilometre taşı mahiyetinde kararlar aldıklarına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in katilliği yanında, hırsızlığı da artık uluslararası alanda giderek daha çok dillendirilmeye başlandı. Zirve kapsamında teşkil edilen Dışişleri Bakanları Temas Grubu, çeşitli ülkelerde görüşmeler yürüttü. Gazze’de akan kan duruncaya kadar bu görüşmeler devam edecek” ifadelerini kullandı.
Başka adımların da atılması gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları dolayısıyla sorumlu tutulmalarının bunlardan biri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve Uluslararası Ceza Mahkemesini bu kapsamda mutlaka değerlendirmeleri gerektiğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aynı şekilde İsrail’in mevcudiyetini kabul ettiği nükleer silahlar meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. İsrail’in atom bombası var mı? Var ama sorarsan ‘yok’ diyorlar. Biz bunun ne olduğunu gayet iyi biliyoruz ve şu anda Gazze kasabı olan Netenyahu bir savaş suçlusu olmanın ötesinde kesinlikle Gazze kasabı olarak aynen Milosevic nasıl yargılandıysa bu da yargılanacaktır. Gazze’nin yeniden imarıyla ilgili hazırlıkları da şimdiden başlamalıyız. İsrail’in Gazze’yi insansızlaştırma politikalarına karşıda çok net bir duruş sergilemeliyiz. Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum; Gazze, Filistin toprağıdır. Gazze, Filistinlilerindir, ebediyen de öyle kalacaktır. İslam dünyası olarak Gazze’nin tek bir karış toprağını dahi işgalci İsrail’e bırakmamak hepimizin boynunun borcudur. Bunu sadece Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz için değil, aynı zamanda kendi güvenliğimiz, kendi toprak bütünlüğümüz için de yapmalıyız. Bugün Gazze’yi işgal edenlerin yarın Arz-ı Mev’ud hezeyanıyla başka yerlere göz dikeceğini çok iyi biliyoruz. Nitekim bu niyetlerini artık saklama ihtiyacı bile hissetmiyorlar. Gazze kasabı Netanyahu, meselenin Gazze veya Ramallah olmadığını yayılmacı hedefler peşinde koştuğunu kameralar önünde bizzat ifşa etti. Dolayısıyla bugün Gazze’yi ve Filistin’i savunmak demek Kudüs’le birlikte Mekke’yi, Medine’yi, İstanbul’u savunmak, Şam’ı, Beyrut’u, Bağdat’ı ve diğer İslam beldelerini de savunmak demektir. Yangının, acının ve feryadın bizim ocağımıza ulaşmasını beklersek Allah korusun o yangın bir gün mutlaka evimize gelecektir.”
“BÖLGEMİZDE BARIŞA GİDEN YOL FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULUŞUNDAN GEÇMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya’dan Afrika’ya, Amerika’dan Avrupa’ya 2 milyar ferdi olan büyük aile bir olduklarının şuuru ve duyarlılığıyla hareket ettikleri takdirde kimsenin kendilerini tehdit edemeyeceğini, kimsenin kendilerine parmak sallayamayacağını belirtti.
Filistin halkıyla dayanışmalarını arttırmalarının bilhassa kardeşlerinin bu zor günlerinde çok daha kritik hâle geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak uluslararası alandaki çabaların yanı sıra insani yardımları da bölgeye ulaştırmaya çalıştıklarını, Mısırlı kardeşleriyle iş birliği içinde şimdiye kadar 12 uçak dolusu malzeme ve 2 sivil yardım gemisini El Ariş’e sevk ettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların Türkiye’ye intikalini sağladıklarını belirterek, “Bu hastaları biz de bizzat ziyaret ettik. Ülkemiz ve milletimiz adına acılarını paylaştık. Eşimin himayesinde pek çok ülkeden devlet ve hükûmet başkanlarının eşleriyle özel temsilcilerin katılımıyla düzenlenen ‘Filistin İçin Tek Yürek’ toplantısı da ülkemizin duruşunu göstermesi açısından anlamlıydı” diye konuştu.
Bu çabaları çok yönlü bir şekilde sürdüreceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son olaylarla birlikte 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti’nin vücut bulmasının ne kadar önemli olduğu tekrar anlaşılmıştır. Bölgemizde barışa giden yol Filistin Devleti’nin kuruluşundan geçmektedir. Biz, bu çerçevede bir barışın tesisi ve temini için diğer ülkelerle birlikte garantörlük dâhil her türlü mesuliyeti üstlenmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
“MÜSLÜMANLAR HER GÜN İSLAM KARŞITI MUAMELEYE MARUZ KALMAKTADIR”
Müslümanlar olarak tehdit boyutu artan sorunlardan birisinin de İslam düşmanlığı olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Avrupa’nın birçok ülkesinde göçmen nüfusun kahir ekseriyetini oluşturan Müslümanlar her gün bir başka yabancı düşmanı, ırkçı, ayrımcı ve İslam karşıtı muameleye maruz kalmaktadır. Son yıllarda özellikle Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımıza, mülklerine ve camilerine yönelik saldırı ve tehditlerde artış yaşanıyor. Ocak 2023’ten bu yana İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerin Avrupa’da bulunan büyükelçiliklerinin önleri başta olmak üzere Kur’an-ı Kerim’in yakıldığı 500’e yakın İslam karşıtı saldırı gerçekleştirildi. Geçen hafta Filistin kefiyesi takan 3 genç ABD’de sokak ortasında silahlı saldırıya uğradı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığının Batı toplumlarında veba gibi yayılırken hükûmetler tarafından hiçbir tedbir alınmadığını, Kur’an-ı Kerim’e yönelik alçakça eylemlerin “ifade özgürlüğü” kisvesi altında meşru ve mazur gösterildiğini vurguladı.
Bu saldırılara göz yumanların mesele Filistin ve Gazze’deki masumların haklarını savunmak olduğunda birden nasıl yasakçı davrandıklarını hep birlikte gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fikir ve toplanma hürriyeti diyenlerin aslında böyle bir hassasiyetlerinin bulunmadığını biz çok iyi biliyoruz. Burada asıl amaç Müslümanları kışkırtarak tıpkı 85 sene önce olduğu gibi bir Müslüman sorunu oluşturmaktır. Allah’ın izniyle biz buna fırsat vermeyeceğiz, bizi ve kardeşlerimizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İİT üyesi ülkeler olarak bu nefret suçlarına karşı ortak hareket etmelerinin ehemmiyetini tekrar vurgulamakta fayda gördüğünü, gerek ikili düzeyde gerekse uluslararası platformları kullanıp nefret suçlarıyla mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini söyledi.
İslam ülkeleri arasında tercihli ticaret sisteminin geçen yıl yürürlüğe girmesinden büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sisteme dâhil olan ülkelerin gerekli tedbirleri alarak anlaşmayı bihakkın uygulamalarına büyük önem veriyoruz. Sisteme henüz taraf olmamış ülkeleri de bir an evvel katılmaya davet ediyoruz. Birlikte geliştireceğimiz ekonomik fırsatlar, refahı, bereketi ve ekonomik istikrarı beraberinde getirecektir. Ülkelerimiz arasındaki ticareti ve yatırımları teşvik edecek ve arttıracak bir diğer önemli husus ise uyuşmazlıkların çözümü meselesidir” dedi.
“HELAL GIDA MESELESİ İŞ BİRLİĞİMİZİ YOĞUNLAŞTIRMAMIZ GEREKEN BİR ALAN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle faaliyetlerini İstanbul’da sürdüren İİT Tahkim Merkezi’nin yatırım ve ticari uyuşmazlıkların çözümü noktasında önemli bir adres olması için İSEDAK üyesi ülkelerin desteğini çok kıymetli bulduklarını kaydetti.
“İSEDAK KOBİ” programının teşkilat üyesi ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’lerin güçlendirmelerine katkı sağlayacağına inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elektronik ticaretin geliştirilmesi, bu konuyu bu seneki Bakanlar toplantımızın istişare toplumunun ana teması olarak belirledik. Elektronik ticaret ve dijital dönüşüm alanlarının yenilikçiliği teşvik ettiği ve ekonomik büyümede yeni fırsatlar sunduğu aşikârdır. Helal gıda meselesi iş birliğimizi yoğunlaştırmamız gereken çok önemli bir alanı teşkil ediyor. İslam İşbirliği Standartlar ve Metroloji Enstitüsü, bu kapsamda yürütülen çalışmalarda hamdolsun ciddi mesafe katettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu’nun kurulmasını ve ilk toplantısını geçen ay gerçekleştirmesini memnuniyetle karşıladıklarını dile getirerek, forum kapsamında yapılacak çalışmaların ülkeler arasındaki ticaretin artmasına önemli katkılar sağlayacağının altını çizdi.
“KÜRESEL FİNANSIN AĞIRLIK MERKEZİ BATI’DAN DOĞU’YA DOĞRU KAYMAKTADIR”
Ülkeler arasında altın borsası ve uluslararası yatırım fonu gibi helal ve yenilikçi ürün alternatiflerinin geliştirilmesini teşvik ettiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Finans alanında maalesef henüz arzu ettiğimiz tabloyu yakalayamadık. Oysa küresel finansın ağırlık merkezi Batı’dan Doğu’ya doğru kaymaktadır. Ülkemizle birlikte bölgemizin de potansiyelini değerlendirmek üzere nisan ayında İstanbul Finans Merkezi’ni açtık. Toplam 1,4 milyon metrekareyi bulan alanıyla İstanbul Finans Merkezi, özellikle ‘Fintek’ ve ‘Katılım Finans’ta sektörün kalbi olmaya aday bir projedir. Stratejik önemi yüksek bu merkezden teşkilatımızın ve siz dostlarımızın da faydalanmasını arzu ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Bereke Forumu’nu İstanbul Finans Merkezi’ne taşımak suretiyle İslam ekonomisi alanındaki iş birliklerini güçlendirmek amacında olduklarını aktararak, “El-Bereke İslami Finans Vakfının böyle bir adım atmasının bu alandaki fikri ve teorik zeminin zenginleşmesine katkı sağlayacağına inanıyorum. Dünyadan önde gelen akademisyen, yatırımcı, bankacı ve araştırmacıları bir araya getirecek İslami Finans Zirvesi’ne nisan ayında İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyacağız. Zirveye İslami Bankalar ve Finansal Kurumlar Genel Konseyi, İslam Kalkınma Bankası ile İslam İşbirliği Teşkilatının gereken desteği vermesini bekliyoruz” diye konuştu.
İSEDAK Sektörel Çalışma Grubu toplantılarında birçok kalkınma meselesinin bu yıl ülkelerden ilgili uzmanların katılımıyla ele alındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışma grupları tarafından geliştirilen politika tavsiyelerinin ülkelerin kalkınmasına ve vatandaşların refahının artmasına destek olacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu politika tavsiyelerinin hayata geçirilmesi noktasında İSEDAK Proje Destek Programları’nın önemli bir işlevi yerine getirdiğinden bahsederek, şunları söyledi: “Bugüne kadar İSEDAK Proje Finansmanı kapsamında 130, İSEDAK Kovid Müdahale Programı kapsamında 14 ve İSEDAK Kudüs Programı kapsamında ise 13 proje başarıyla hayata geçti. Ayrıca bu yıl dijital dönüşüm iş birliği alanına yönelik projeleri de destekleme kararı aldık. Bu destek mekanizmalarından ülkelerimizin daha çok yararlanmasını temenni ediyoruz. Hayırda yarışmayı emreden bir dinin mensupları olarak, hep birlikte ülkelerimiz arasındaki dayanışmayı, dostluğu ve iş birliğini pekiştirmek için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğimize yürekten inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybeden eski Diyanet İşleri Başkanı ve senatörlerden Lütfi Doğan’a Allah’tan rahmet niyaz ederek, “Merhum Hocamızın yakınlarına, öğrencilerine, dava ve yol arkadaşlarına Rabbimden sabr-ı cemil diliyorum. Mevla, muhterem Hocamızı cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin” şeklinde konuştu.
İSEDAK 39. Bakanlar Oturumu’nun hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılardan Katar’da yapılacak Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’na katılmak üzere müsaade rica etti.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan oturumda, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin video gösterisi de yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dubai’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapılacağı Expo City Dubai’ye gelişinde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından karşılandı.
Liderler, aile fotoğrafının ardından açılış programına katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.